ARICILIK, ARICILIK, ARICILIK…
Ekleyen, Ali Türk on 16 Mayıs 2013 – 09:26 -Bu akşam mesai çıkışı arılığa gitmedim, Enes Emin ve İlhami abi arılıkta gerekli işleri yapıyorlar.
Arıcınıun yoğun günlüğü devam ediyor…
Kargoları mı yaptım, gezi zamanı başlıyor…
Bir bahçede damızlık erkek üretimi için bıraktığım kovanın yanına geçen sonbahardan beri gidemedim, bir bakayım ne oldu, içimden de sönmüştür diyorum. Kışa katlı girmişti, gittim sapa sağlam, körük ve maske yok dolayısı ile kovanın kapağını açıp bir baktım arı katta altta durum nedir bilmiyorum kapattım.
Hafta sonu yaşadıklarımız ve bu günü tersten bir paylaşayım.
Dr.İsmail Demir abimizin benden aldığı kolonilerine bazen bakıma giderim. Uzun bir zaman oldu ben Mersinde iken telefon etti birisi alt katı doldurdu, kat koyayım mı diye. Izgara koy, koyduğun kata çıtaları diz demiştim.
Bu arada İsmail abim bir yurt dışı yapıp geldi ben hala ziyaret edeceğim, kendisi aile doktorumuzdur.
Yazlığına gittim kendisi de orada ne güzel….
Abi nasılsın o bana hoş geldin diyor bende ona::))
Arılara daha gelip bakmadın mı dedi, dedim ki abi acayip bir iş yumağı var gelemedim.
Bir kovanda sorun yok alt kat dolmak üzere. Kat konulan kovanı kapağını açtım, örtüyü kaldırdım oda ne::))
Mis gibi bahar balı kokusu geliyor. Peteği kopartıyorum koparma dedi, dedim bunu almamız lazım, daha 3 çıta daha konulacak yer var.
İsmail abi balı aldı, acayip bir mutlu yüz….
Sonra diğer çıtaları merak etti, akşam akşam bende meraklandım körük yanıyor bir bakalım dedik.
Öyle güzel bahar balı gelmiş ki, kokusu hala burnumda, tabi laf aramızda kalsın, bu çıtalardan birisini kesin göçürmem lazım::))
İsmail abi korkuyor abi yaklaş korkma dedimse de uzaktan resim alıyor. Sim siyah giymişim sokacak olsa beni sokar::))
Abi yaklaş, her çıta bal ile kulübe kapısına mı geleyim….
Dünyada doktor arısı olmak varmış, kovanlar şato gibi kulübe içinde bizimkiler yerlerde sürünüyor, altına bir tahta bile atamadık….
Artık kendisi kapıya geldi, çıta ortasına arılar yavru yeri açmışlar ama kovanda ızgara var, bir taraftan bal sırlanmaya başlamış.
Kolonide 7 çıta vardı, sekizinciye dalak atılmış, bende petekleri tamamladım.
Yerim sizi 10-15 güne kadar kendim bu kovanlara özel bir bakım yapmalıyım….
Pazar akşamı Yusuf Şimşak kardeşime gecikmelide olsa biraz arı kolonisi götürdüm.
Arılıkta İlhami abiyle bir gece yarısı anısı oldu::))
Yusuf Şimşak arılığı.
Yusuf gündüz toplanan ana arı deposunu buldu arabanın içinde, yılan gibi bu analar diyoru::))
İlhami abi olumsuz vaka derler ya, yemedim yedirdim,tipe bakın, bu adam beni kahrımdan öldürecek::))
Yemek üstüne çay, İlhami abi sek su içiyor, bu arada gece yarısı olmuş hala eve döneceğiz.
Rahmetli amcamın bir sözü vardı, derdi ki “lafın harmanı olmaz” Bir kalkalım hele. Gece İlhami abiyi Darıca’ya bırakıp saat 2 de evime girdim….
Sabaha mesai var.
Hafta sonu toplanan ana arıların istifleri ve sulanmalı yapıldı, akşama her biri bir başka şehre doğru yolculuk edecekler.
Akşam üzeri bu ana arıları sahiplerine yolladım. Erkan ise ben bu haberi yaparken yoldaydı. Nisan içinde söz verdiğim çoz az bir şey kaldı, bundan sonrası artık inşallah kolay.
Bazen transferlere taban yetmiyor, tabanı eksik almıştım, başka sorunlarda var. Elimde 3-4 degişik janter ekipmanı var, Yurt dışından gelenler standart, bizimkiler işe bir el attı, her biri başka ölçüde. Bazıları girmiyor, bazıları düşüyor, bazıları da rahat.
Hepsini bir arada nasıl kullanırım diye bir düşündüm, kafada olay tamam, Cemil ustayı ziyaret ettim::))
Ustam böyle bir şey düşünüyorum, 3-4 mm kontra varmı, o olmaz agaç yapayım dedi, seni mi kırayım yap bakalım deyiverdim.
Sıfır malzemede memeler kayıyor ama ikinciye kullanılan memeler güzel oldu. Vida takar gibi, kısa yeri geçirip çeviriyorsun ahada olsu::))
Daha yakından bir görünüm, çıkartılırken gene çevirip dar taraf kendiliğinden çıkıyor zaten.Janter ekipmanları.
Tüm malzeme bu, nedense bu marangozlardan ve projelerden kopamıyorum…..
Arılıkta işlerimizin arasında saf erkeklerin üretimi de devam ediyor. Plastik erkek gözlü petek.
Çalışmalarımız her alanda devam etmekte, saf arı üretmek bizim için sıradanlaştı, sırada hibrit çalışmalarımız olacak…
Bir yarım çıtada en azdan 15×15 erkek var, iki yüzünde en az 300 den fazla erkek arı yapıyor, biz zaten hepsini bir seferde kullanamıyoruz, yarısını kullansak bize çok bile, nasılsa bu yıl çalışmalarımız bir noktada değil.
Aydıncıktaki ilk döllediğim Akdeniz arısı. Erkekleri ise İlhami abinin geçen yıl sabit arılıkta 60 kilo bal yapan koloniden.
Numarayı bu tip arılarda tersten başlattım.
İlk turda 5 uygulama yapıldı, 1 ve 98 yollarına devam ediyor.
Aydıncıkta ki ikinci uygulamada gene 5 tana arıya uygulama yapıldı. Gene ikisi sağ kaldı, 2 ve 3 yolarına devam ediyor.
Sadri abiyle yaptığımız uygulamaya 7 ana arı alındı, hepsi hayatta biri yumurtaya başladı.
Bu arada Aydıncıkta ikinci turda döllediğimiz ana arılardan birisini, Sadri abiye arısıyla verdim. Yolda ana arıya bir zarar gelmemesi için 2 numarayı kafese aldık.
Geçen hafta bir şey öğrendim benim açımdan olay önemli.
Bir arkadaşım ana arı almaya gelmişti, dedi ki bir yerden karniol anası aldım, anasınıda sen vermişin deyince işin şekli değişti.
Ben hiç bir ana arı üreticisine damızlık ana arı vermedim bu biline. Birileri benim arılarımdan ana arı üretiyorsa melezin melezini üretiyor buda bilinsin.
Bu güne kadar ekip dışına damızlık hiç kimseye verilmemiştir. Bir yerde pasta varsa, bazı insanlar yalanlar söyleyip o pastadan dilimler kapmaya çalışıyor.
Etiketler: bahar balı, çıta bal, dr.ismail demir, erkek arı çıtası, janter ekipmanları, maskesiz arıcılık, plastik petek, yusuf şimşak arılığı
Arıcılık Bilgi Merkezi, Arıcılık gezileri, arıcılıkta mayıs ayı, janter ekipmanları, Magazin, Pratik biğiler | Yorum Yok »
ARICILIKTA ACELE ÖNEMLİ, BAZEN…
Ekleyen, Ali Türk on 18 Nisan 2012 – 22:10 -
Enes Eminin arılığına koloni ve erkek arılar nakledilmeye başlandı. Erkekler konusunda benim beslediğim koloniler Ege bölgesinden çok ileri. Benin erkek arılarım yogun olarak 10nisan gibi doğmaya başladılar, bir çıtada en az 5 bin erkek vardır, bir çok kovanda hala erkek üretimi yapılıyor, arıcılıkta çiftleşecek ana arılar ne kadar çok erkek bulur ise kaliteside o yönde artıyor. Yapmış olduğumuz bölmelere verilecek ana arı memelerinden doğan ana arıların kaliteli olmasına çalışıyoruz.
Yemlik altına arılan erkekleri toparlayıp, ruşetlere dağıttık.
Doğanlar var, doğmak üzere olanlar var.
Sökülmeye başlayan bir damızlık erkek arı çıtası.
Arıcılıkta yapılması gerekenler hemen yapılmalı, yani birçok uygulamada acele edilmeli. Arıların nakillerinde, petek veriminde, kat vermekte kesinlikle çok acele ve çabuk olunmalı.
Nisan ayının 11 de alınan arılar gebzeye 12 nisan gecesi indiler.
Aynı akşam yeniden taşındılar, yani 13 nisanda arıların yeri gene değişmişti.
Aydın Söke’den arı alımı yapmıştım. Toplamda 200 çıta üzeri, yani her çıta bir bölme olacak, 200 den fazla ruşet yapılıyor, bunların 140 tanesi hazır ve bir an önce bölmeleri yapmam lazımdı.
Nisan 15 de 149 adet larva transferi yapıp sıfır çekmem çok ilginç olmuştu, bu kadar aceleyi arılar kaldıramadı.
Haziran ayında kestane balına gittiğimizde, 14-15 çıta arı oluşturamıyordum, bu kadar çetin bir kıştan sonra, şu an üçüncü katı isteyen arılarım var, ve tarih 17 nisan, bunun anlamı şu elimizdeki mevcut arılar gelişmiyordu, gelişenlerde oğulcu, zaman içinde bunu herkes anlayacak, anlamayanlara da yapılacak bir şey yok, onları kendi hallerine bırakmalı.
19 çıtayı sarmış bir başka kovan, hiç bir destek olmadan buraya kadar geldiler.
Gelelim ilginç olaylara. Söke’den aldığım arıları aktarırken bir kaç kovanın anasını bulamamıştık.
Bu kadar ilginç şey nasıl bir araya gelir ve olumsuzlukları isteseniz yapma şansınız yok.
Nisan ayının 15 de yapılan larva transferlerinden iki kolonide tutma şansı olmadığını 18 nisanda öğrendim.
Yoldan gelen ruşetlerin her birisinden birer çıta almam gerekiyordu, hem yemlik koymalıyım, hemde larva transferleri için devşirme yapılmalıydı.
5 Adet devşirme koloni oluşturdum.
Yani 9 ayrı ruşetten bir çıta alıyorum yan yana diziyorum. Bu gün yeniden larva transferi yapmak için devşirme kolonileri açıp memeleri temizlemem gerekiyordu. Zaten devşirme yapılırken hem hava uygun değildi, hemde yumurta yavrusuz çıta seçemezdik, genelde her çıtada azda olsa açık yavru ve yumurta vardı.
İki kovanda meme yok diyecek kadar azdı, bu nasıl olur diye daha detaylı incelediğimde, devşirme esnasında iki ayrı koloniye Söke’den gelen ana arılar gitmiş. Ana arıda boydan boya çıtaları dolaşıp, yeni doğan işçilerin yerine yeni yumurta atmış. Burada şanssızlık olduğu gibi, aslında şans benden yana, anaları bilmeyerek aynı kovanda toplayabilirdim::))
9 ayrı koloni arısından ayrı ayrı çıtalardan oluşan devşirme kolonideki diğer ana arı, gayet güzel yumurta basmaya devam ediyor. Bende bu kadar olumsuzlukta yaşamayı başaran bu 2 ana arıları korumaya aldım. Bu kadar olumsuzluklara dayanaklı arıları bile yaşatamayan ülkemizde o kadar çok arıcı geçinen var ki sormayın….
Yeniden iki devşirme koloni yapıp, yeni transferlerin ikisini onlara yaptım.
Daha öncesi aceleyle larva transferi yaptığım kovanlarda yeniden memeleri temizledim, yeniden meme yapma şansı olan çıtaları devşirmelerden çıkartıp, yerlerine yeniden arı silkeledim. Ana arı üretiminde memelerin tutmanası için bir diğer seçenek ise kolonide açık kapalı yavru olmamalıydı, ama ben bu işi hazırladığım kovanda sistemi kurduğumda açık larva mutlaka tutarım ve yaptığım transferlerde tutar.
Birde transfer edilen kovanda ana arı olmamalı::))
Bozulan ana arı memeleri, memeleri temizlemek için kesinlikle çıtalarda ki işçiler silkelenmeli. bir kaç gün sonra yeniden çıtalarda kaçırdığınız ana arı memesi var mı mutlaka bakın derim.
İlk trasnfer gümleyince ilk koloniye yeniden transfer yapmıştım, yukarıdaki bozulan memelerde bu koloniye ait, genede 16 tanesi tutmuş, yeniden kalan memeleri yenilemek için tutanlar üşümesin diye bu sistemi kullandım.
Yeniden 5 koloniye yeni yapmış olduğum 133 transferi verdim, 16 tanede tutmuştu, bir kaç çıta daha yeniden larva aşılaması yapmalıyım, yapılanlarda mutlaka fire olacak. Bir kaç kovanda larva transferi yaptığınızda mutlaka çıta üzerine not düşülmeli, aşılamanın tarihi ve dağıtım tarihi kesin gerekli, bir sonraki işlem için yazıları alkol veye selülozik tinerle silebilirsiniz.
Etiketler: ana arı memesi, ana arı üretme teknikleri., erkek arı, erkek arı çıtası, larva transferi
Anaarı üretme teknikleri, Arıcılık Bilgi Merkezi | Yorum Yok »
ARICILIKTA DURMAK YOK MU?
Ekleyen, Ali Türk on 04 Temmuz 2011 – 07:08 -Paylaşacak o kadar şey varki, çogunu erteliyoruz, bazısına az deginip atlıyoruz. Bu sene çok yoğun bir sezon yaşıyorum.
Katılmış oldugumuz ana arı üretme kursu imtihan yapılarak bitti.
Hocamız kopye yok dedi, Muhteşem abide doktorluk okudugu dönem hep kopye hazırlamış, bir türlü çekemediğini anlattı, neden çekemediğini sorduk, zaten kopye hazırlamak için çalışman gerek, çalışıncada zaten elindeki kopyeye gerek kalmıyordu dedi::))
Hep birlikte bizi gülme tuttu.
İmtihandan sonra bogazda bir yere yemege geçildi.
Sadri abimin emanetleri kabul ettirip, o akşam kendisine teslim ettim.
Ertesi günü bir Şile yaptık, arılarımız çalışıyordu, bu sene beklenen nektar akımı yok. Köyden birisi var arıyorum, bir dediğiyle öbürü çok farklı. Yagcılar köyünden Saim abi arının başında yatıyor, ona soruyorum, köydekiyle bilgiler hep çelişti, kısmette ne varsa bakacagız.
Resimin solunda Kadir Gürkan’nın ortasında Saim abinin ve en sağda benim kolonilerim var.
Hemen arılıgımızın arkasında bir arılık daha varmış aramız 30 metre yok.
Gittiğimizde arılar püsküllerden nektar ve polen alıyordu. 15-20 kovan açıp kontrol ettik, hiç bindirme olmadı, demekki dışardan nektar geliyor. Bu resimlerin alındıgı tarih 26 haziran 2011.
Kestane nektarı toplayan bir işçi arı.
Kestane nektarı ve poleni toplayan bir işçi arı.
Gittiğimizde kestane püskülleri çok canlıydı ve %80 tün püsküller açıktı.
Güçlü kolonilerin bal çekmesi çok güzeldi. Yan tarafımızda 7-8 çıtalık kolonilerde gram bal yok.
Bazı kolonilerde bir hafta öncesi verilen erkek çıtalarını örmeye başlamış, hatta erkek olacak yumurtalarda atılmış, bir kesinti söz konusuydu. Bir hafta sonrasına bu çıta tam örülmeliydi, resimdeki durum daha çıta yarı bile olmamış . Ayrıca bu erkekler ilerde bana çok lazım olacaklar. Erkeklere bu sıralar acayip önem vermekteyim, hacı tosunlara bak diye kızsada benim için onlar çok önemli::))
Arılıgımızın az ilerisi aa bir arılık var diyordum, az öbür tarafına baktım bir arılık daha, onun yanında bir daha derken resimde 5 arılık gözüküyor, hemen burnumuzun dibi.
Bu sene kestaneye çok koloni gelmiş durumda.
Bize sınır arılık girişindeki yazılar ilgimi çekti. İnşallah kimse arılara kötü niyetle bakmaz ve zarar vermez diyoruz. Allah korusun, O korursa hiç bir şey olmaz.
Arılıgın içinde lütfen girmeyin yazıyordu bende girmedim. Yanlışlıkla bu tabelayı görmeden arkadan girmiştim, o ne olacak::))
Baktım kadir başkan bişiler yapıyor bu ne dedim defne dedi. Ne işe yarıyor, birincisi bunları parmak gibi kes ve kurut, körügü yak, kenara koy iki saat sonra git tekrar bas körük sönmüyor, bu uyuyan soba gibi sinip bekliyor.
İkincisi varroanın düşmanı, bunu kullan ilaç asit filan gerekmez.
Bende gaza gelip bayagı bir defne dalı budaması yaptım, Gebze’ye getirdik, gerçekten çok uzun süre sönmüyor, varroa konusunu daha tam test edemedim.
Kadir Gürkan, körügü hazırlıyordu. Biz geçen hafta Şile’deyken yagmur başladı, hemen Gebze’deki arılıga döndük.
Zafer abim memleketten dönmüş.
Köy ekmegi, fındık ve meşhur İnebolu çekme helvası getirmiş.
Ne nasibimiz vamış tı, memleketimizin her yerinden bir şey geliyor::))
Hafta arası Mehmeti yolcu etmemiz gerekiyordu, planlar yapıldı ve Yusuf akşama bizdeyiz başka yer aramayın demiş. Bende mesayi bitimi, bir kaç kargo vardı acilen verip, direk Yusuf’un yazlıgın yolunu tutum.
Yusuf ise bir tur daha anaarı üretmek için janteri devreye sokmuştu, bir kaç kez arayıp janterle ilgili bilgiler sordu, janter sabır işidir. Hemen işi sonlandıramazsın.
Bende dedimki gelirken larva getiriyorum, transfere uygun kolonin varmı, hemde iki tane dedi.
Yeni gelen saflardan 81 numaranın çıtasını götürüp aşılama yaptık.
Tabi önce açık ne kadar larva varsa koloniden çıkarttık, kapalı ve açık memeleri bozduk.
Bu resimleri Mehmet çekti harika bir resim olmuş.
Kalfamız ikide bir ayarımı bozdu, Antalya’dan gelen anasız arıyı açtık, körük dumanı gıcıklıgına vermedi, beni enseden Mehmet’ide yüzünden soktu. Kalfaya fırçayı bastım şimdi mutlu oldunmu, abi seni soksun diye yaptım ama Mehmeti soktular diyor::((
Aşılama bitti, şimdi kovan karıştırıyoruz, kolonilere kestane balı geliyordu, fakat istenilen miktar yoktu, hızlı bir akım ve agarma yok.
Yusuf’un çıta tutuşu ve yüz ifadesine hep hasta olmuşumdur, gene güzel iki resim yakaladım.
Sonra geçiyoruz mangal başına bu akşam maydonoz yok bereket::))
Bazı resimler iphoneyle çekildi, gece cepten iyi resim çıkmıyor.
Bizimkilerdeki mutluluga bakın. Sıcak ızgaraya gel, yarasın doktorum, biraz daha kaçak balkon çıkarsın artıkın…
Nefis bir akşam menüsü, bereket bu akşam masada ot türü bişi yok.
Doya doya yedik, Yusuf kardeşim ellerine sağlık.
Sohbet çay derken zaman bitti, ben Mehmet Yüksel kardeşimi Sabiha gökçen hava limanına bırakıp evine geldim.
Son resimlerimizden birisi.
Arıcılıkta damızlık çok önemli. Bunun önemini çok geç öğrendik. Damızlık sorunuda başlı başına bir sorun, paranla almak istesen yok. Bir sene önceden sıraya gireceksin, alırsın bu sefer aktarım işi sakat ve bu işin çözümü için neler yapılır diye düşünüp, işi kökünden halletmeye iki sene öncesi karar vermiştik. Bir sene aletin yapımı beklendi, peşinden işe girişildi, iş başarıldı fakat kalite konusunda sıkıntı vardı, bu sene işin kalite yönüne çalışıyoruz.
Ben çalışıken hacı sürekli akıl veriyordu buyur bakalım deyiverdim. Başladı bu seferde benim kalfadan eksik olan neyim var demeye::))
Bu hafta sonu iki gün bi işe ayrıldı.
Felaket zaman tüketen bir şey.
Biz bu işe paralarımızı harcadık, emek harcadık, geceyi gündüze katmışız, birileri bu işi süper bir şekilde yapıyorsa, ben niye yapamayayım. Benim acayip bir yapım var, bir işi kafama koydumsa onun bir daha peşini bırakamıyorum.
Fakat geçmişte agırıma giden bazı şeylere şahit oldum. Bazxı anılarım birilerini rahatsız edebilir, ama anı işte.
Bir üniversitenin kongresine katıldık, o dönem orada doçent olan birisi, suni tohumla hakkında öyle şeyler anlattıki, bir sezon çalıştık olmuyor, bunu çok rahat söylüyordu. Yani nasıl olmaz, birisi yapıyorsa bizde yapmalıyız diye bir dert ve kaygı görmedim kendisinde.
Aynı kişi, bir tv programında ıslah ve selekte edilmiş arılar için süs köpegi cümlesini kullandı.
Aynı yerde şimdi bir tabela var, paşam arıcılık gelirtime diye, bu işler ülkemizde tabelayla oluyor.
Sonuç, sen suni tohumla yapamıyorsun, selekte edilmiş arılara sü köpegi diyorsun, peki neyin peşindesin ve neyi geliştireceksin, diye ben sana soru veririm.
Bazılarıda gidip oralarda kuyruk sallıyor, arıcılıgı geliştiriyorlarya::))
Nedense gerçeklerle, tabelalar aynı degil.Bundan olsaki gerçekler acı… ve ortada geliştirilmiş hiç bir ürün yok.
Bu sene suni tohumlamayla alakalı erkek seçiminde uzak akrabanın önemi hakkında yazılar okudum, eskiden erkek olsunda nasıl olursaolsun derdim. Son katılmış oldugumuz ana arı üretme konusundada bu konu özellikle işlendi. Ben daha önceden Muhteşem abinin 61 den bu sene iki çıta yumurta ve larva getirmiştim. Bu safın bizim arılıkta kardeşlerinin kızları var, elimizdeki 4 saf turunun en yabacısı şimdilik bu arıydı ve bende arılıgımdaki erkek üretim kolonilerini 61 den oluşturuyorum. Bu 61 kızları, gebzedeki arılıktan başka yerlere gitmeyecekler. Hazır olan 15-20 tane anaarıyı kendi arılıgımda kullandım.
Muhteşem abideki 2009 yılında gelen saf karniol 61 in kızlarından birisi.
Bu sene erkek üretiminde daha bilinliyiz, geçtiğimiz sene 50 erkekten bir dozluk sperm toplayamıyorduk, sperm konusu şimdi daha kolay. Suni tohumlamanın en zor işlerinden birisi bu sperm işi.
Erkek arıları, anasız kolonilerde besleliyoruz. Bu konudaki tüm eksiklikler çok şükür ortadan kalktı.
Cuma akşamı aleti ve her şeyi hazırladı, tabi bu arada saate bir baktım gece 22:00 olmuştu hacıya dedim abi biz bu işe bir girersek, gece ikiyi buluruz, yarın sabaha başlarız diye işe başlamadan ertesi güne erteledik.
Ertesi gün İzmit ten anaarı alacaklar geldiler, onlara öğleden sonra dedim, sabah 8 de damladılar, madem geldiniz önce sizi yolcu edeyim sonra tohumlamaya geçeriz.
20 Anaaarı istediler, hazırda 10 tane vardı onları hemen topladık ve başka anaarı aramaya zamanım yoktu, yeniden gelin dedim.
Misafirleri yolcu edip, telefonlarıda kapatıp işe giriştik.
Verilen aradan olsa gerek, birinci anaarıyla çok ugraştım ve uygulama yapamadan kutusuna bıraktım. Acayip kasılıyorsunuz, geçtigimiz sene bu iş bu kadar zor degildi. Bereket hacı bana sabırlı ol, sabırlı ol dedi.
Sperm hazır anaarıya giremiyoruz. Bir iki derken olay çözüldü, uzun süre ara verince zaten larvayı bile alırken zorlanıyorsunuz.
Geçtiğimiz sene bizi en çok oyalayan sperm toplamaktı, şimdi beslenmiş erkeklerden sperm çok basit ve daha az erkekten hemen 1 cm lik kanalı spermle anında dolduruyorsunuz.
Tohumlanan anaarılar, alındıkları gözlere verilmeli, yoksa direk kestiriyorsunuz. Geçtiğimiz sene karıştırmıştık, şimdi bu işide sıkı tutmaktayız.
Yapmış oldugumuz uygulamaların 4-5 gün sonra sonuçları alınır.
Son durum yaşıyorlardı.
Ana arı kursunda bitirici koloni, işin ekonomik yönüdür dendi. Benim kullanmadıgımbir sistemdi. Bir bitirici koloni oluşturdum, habire başka kovanlardan kapalı yavru veriyoruz, yakında bu arı 4-5 kat olursa şaşkmayın.
Kapanmış memeleri ne kadar olursa olsun tutmakta sorun yokmuş nasılsa kapanınca, sadece 34-35 dereceye ihtiyacı var hepsi o kadar.
Soldaki çıta kapanmış ve 10 günlük olmayı bekliyor, aynı zamanda hiç başlatıcıya vermeden, 26 aşılama yapıp bitiriciye verdim, 21 tanesi tuttu ve kapandılar. Bu iş çok hoşuma gitti, aşagıda anaarı var arada ızgara, yukarsı meme dolu::))
Bu akşam gene bir çıtaya aşılama yapıp, direk bitiriciye verdim, nasılsa başlayıp bitiriyor.
Bu arada aşılama çıtalarının üzerine elimizdeki matbaga saçlarından şeritler kestik. Aşılama hangi anaçtan, hangi tarhte yapılmış, kaç meme de aşılama var hemen yazıyorsunuz ve koloniyi açtıgınızda bu ne zaman aşılandı, hangi anacın yavrusu demiyorsunuz. Asetat kalemle yazılıyor, alkolle siliniyor, bu son pratik uygulamam, acayip güzel oldu. Bazen karıştırıyorduk, bunu ne zaman aşıladık diye. Yazmış olsanızda gene karışıyor, bazen 8-10 çıta aşılı vaziyette, kolonilerde oluyor, birisini karıştır ayvayı yedin::))
Etiketler: anaarı kursu, defne, erkek arı, erkek arı çıtası, kestane balı, kestane poleni, kestane püskülü
Arıcılık Bilgi Merkezi | Yorum Yok »
ARI VE ERKEKLERİM::))
Ekleyen, Ali Türk on 17 Mart 2011 – 20:04 -
Arıcılık bu sene biraz geç kaldı. Geçtiğimiz sene mart ayında yeni doğmuş erkek arıları boyamıştım. Bu sene ise kovanlarımızı ilk defa 5 Mart 2011 günü açabildik.
İlk bakım videolarımı yayınladım, iki gün sonrası bir hafta süren kar yağışı vardı.
Ayın 13 de verdiğim erkek çıtası ve şuruplamaya başladığım kovanlar vardı.
Salı günü Saim Gürel ile bu çıtaya baktık, petek örülüyordu fakat yumurta yoktu.
Bu akşam mesayi bitimi bazı arılara şurup verildi, çünkü bir çok kovana erkek üretmek için geçtiğimiz pazar boş çıta girdik, bazılarına hazır erkek gözlü çıtalar verildi.
Erkek arı olmadığında baharda arı bölemiyorsunuz, anaarı üretemiyorsunuz
Boş çıtayı gireli bu gün altı gün olmuştu, akşam üzeride olsa merakla çıtayı çekip bir baktımki oh be dedim, bizimkiler yola çıkmışlar hele şükür.
Bu arada hava gündüze oranla sogudu tek tük yağmur düşüyordu.
Erkek olacak yumurtalarımız, hemen hacı abiye abi doldur bir daha dedim, helal olsun.
Bizim için erkek arılar çok önemli.
Bir sürü çalışma erkek arıda düğümleniyor.
Bunlar saf karniyol erkekleri olacaklar.
Çıtanın birde öbür tarafına bakıyorum, karniol f1 anaarımız burada.
Henüz bu tarafta yumurta yok ama burasını dolaşıp geri dönene kadar bu çıta ful erkek dolar, bu çıtayı alıp başka kovana kaptırdıkmı ver bir çıta daha::))
Bu arada suni tohumlamada kullanılacak erkek arıların üretilecegi çıta yanaklarının 45 mm olması gerektiğini Mehmet Yüksel söyledi bede hemen yanakları genişlettim.
Bu çıtada üretilen erkek arının spermi 1.2 mikron geldiği araştırmalarla belirlenmiş durumda. Normal erkeklerde tam erginlerinde 1 mikron sperm çıkıyor. Tabi bazen 10 erkekten bir mikron çıkmadıgıda oldu, arıcılıkta bu erkek işi ayrı bir sektör.
Yeni doğan erkek arılara 15 gün boyunca her gün polen ve bal şerbeti verilmesi gerekiyor.
Bu bilgilerin çogunu bilim adamı dahi olmayan Fransız arıcılardan öğreniyorum.
13 Mart pazar günkü kontrollerde yeni doğmuş azda olsa erkek arılara denk geldim.
Sadri Demircioğlu abimizin Bulgaristan’dan getirdigi şurupluklar.
Kanarya sulugu gibi fakat bunlara pet şişe takılıyor.
Arınızın gücüne göre 250 ml mi, 500 ml mi siz karar vereceksiniz.
Arıları rahatsız etmeden ve koloniyi açmadan şurup vermek için aparat. Kovan musluğundan servis yapılıyor.
Etiketler: arı, arıcılık, erkek arı çıtası, erkek arılar, karniol f1 anaarı
Arıcılıkta bahar bakımı | 2 Yorum »