Ekleyen, admin on 30 Aralık 2009 – 01:07 -
Bir yıl daha ömürden uçup gitti.
Biz başka işlerle ugraşsakta bir taraftan arıcılık
çiftçiliktir.
Çiftçiliğin sanal bölümüne geçeli 4 yıl olmuş. Bu 4 yıl içinde 5 binin üstünde resim paylaşmışım. Filimleri google bir listelese onlarında sayısını bilirdim, şu an filim sayısı belli degil.
Nerden karar verdiysem site ve forum işlerine başladık. Yaklaşık iki aydır acayip kafam agrıyor. İşi anlamıyorsunuz site tasarım programlarının içinde boguldum. Ugraşıp ugraşıp kafam kazan olunca yatmaya gidiyordum, biraz yatıp tetrar programlara dal ve bu bayagı uzun günlerimi aldı, ve baktım benim yapacagım iş degil.
Benim bir arkadaşım vardı dedimki ona yav site tasarımı yapan birisi varmı, dedi benim elamanın işi o.
Neler çekmişim, işi anlayan gibi yok be.
Baştan almış oldugumuz alanda sorun çıktı ve yetersiz oldugu için benim istedigim gibi limitsiz hosting aldık.
İki üç akşamda site ve forum bu aşamaya geldi ve henüz tam degiliz.
Heralde bir kaç güne kadarda asıl istediğimiz isimde yayına geçilecek.
Çok yakında bu adreste olacagız.
Fakat dışardan göründüğü gibi basit bir iş degil. Bazıları sabırsızlanıyor, benim kadar kimse sabırsız olamaz bu konuda. İnşallah hayırlısı olur beklentire cevap ve çare oluruz. Bu iş ekip işi ve aldıgım kararları 8-10 kişilik çok yakın arkadaşlarımın kararları dogrultusunda verecegim.
Karniyol arısıyla alakalı bir makaleyi yaklaşık iki ay öncesi bulup aşagıdaki linke yükledim. Bilimsel bir yazı ve bu makalenin bir çok bölümünü forum ve blogumda işleyecegim.
Beş çıtalık karniyol arısının hiç desteksiz kısa sürede %450 lik gelişme göstererek seksen binlik koloniler oluşturdugunu bu makelede görmektesiniz. yani bohçacılık yapmaya paydos.
Ayrıca ne kadar tasaruflu bir arı olduguda görülmekte, aynı arı aynı sürede italyan 20 kilo bal tüketirken Karniyol 9 kilo balla kışlıyor.
Birde karniyol arısının en büyük özelliklerinden birisi gittiği yerlere çok çabuk uyum sağğlaması.
Yani dünyanın bir çok yerinde uyum sağlıyor, ne hikmetse? bazıları karniyola uyum sağlayamıyor.
Bazı arıcıyım diyenler ise inattan karniyola çamur atabilmek için uyum sağlayamamıştır ve sağlayamazlarda.
Bu konular hakkında daha bahara kadar çok yazıp çizecegiz.
Şimdilik bu kadarı fazla bile oldu.
20/12/2009 Günü çekilen bir foto. O gün zaten beşinci petege başlıyorum sinyali almıştım karakovandaki işçilerden.
Karakovanın Kapagında anaarı ezildikten sonra bu kapagı o günden beri ilk defa açtım. Resim
19/12/2009 günü alındı.
27/12/2009 Günü hava çokgüzeldi. Depodaki çok zayıf arıyı daha önce açtıgımda depoda olmasına rağmen yavru devam ediyordu hemde uçuş yok kovan kapalıyken. Bende elindeki yavrulu çıtasını alıp dedimki kapalı mekanda yavru işini bitirip baharı beklesin.
Bu hafta sonu kovanı bir dinledim acayip inliyor dedim acaba anasızmı kaldıki.
Dışarı çıkarttım kovanı açtım gene yavruya devam etmiş. Benim bir başka gözlem kovanım oldu. Manyakmı ne yatamadı gitti. Fakat şunu tespit etmişim zayıf kovanlarda üreme istegi daha fazla. Bu üreme istegi hem bal tüketimini artırıyor, hemde arılarımız bu nufus bize yetmez mesajı veriyor. Gene aldım kovandaki yavruluyu bu sefer yavru yapamayacagı ballı çıta verdim bakalım sonuç ne olur görecegiz.
27 Aralık 2009 Ahanda karakovan beşlemiş. Bu beşinci petek daha önce tarafımdan koparılmıştı. Beşinci petegin oldugu yerde bir kasismi, çukurmu var anlamadım gene gönye biraz bozuktu.
Gönyesi bozuk yere gene mudahale edildi. Acaba diyorum verdiğimiz invertmi arıların ayarını bozduda böyle beşinci petege gelince kılıç çekip dikine petek örmek istedi. Son durum şu an durum normale döndü gibi.
Evet bazılarına göre zehirlediğimiz arılar nedense çogaldılar. İşkembeciler atsınlar bakalım. Nasılsa atmak beleş. Bilgi ve elinde veri olmadan nereye kadar gideceklerse yollarınız açık olsun diyeyim.
İlk defa 7 gün arayla açmışım karakovanı. Hafta arası bazen yagışlı gitmişti. İlk defada şurupluk bitmek üzereydi.
İnvert şurup koyu yapıldıgında rutubette olmuyor bunu daha önce söylemiştim. Aradan geçen 7 gün sonrası karakovanı açtıgımda gene rutubet yoktu. Bire iki oranındaki cıvık invert şurup çok acayip içerde buhar oluşturuyor.
Zehirlenen arıların sesini bir dinleyin hele ne diye bagırıyorlar.
Bence inverttttttttt demekteler ya sizce??????????
Arıcılık Bilgi Merkezi |
8 Yorum »
Ekleyen, admin on 26 Aralık 2009 – 11:34 -
Arıcılık Bilgi Merkezi’ne hoşgeldiniz!
Arıcılık Bilgi Paylaşım Forum’u açıldı, giriş için tıklayın.
Etiketler:
dünya,
merhaba Arıcılık Bilgi Merkezi |
18 Yorum »
Ekleyen, admin on 25 Aralık 2009 – 21:53 -
Yunanistan’da araştırma yapılan bir yerde oksalik asidi buhar olarak uygulayabilecegimiz bir aletin isteyenlere gönderilecegi bilgisini İlhami abi bana bildirmişti. Benide yazdır demiştim. Bu gün bahsi geçen alet evime ücretsiz olarak teslim edilmiş.
El yapımı bir oksalik asid buharlaştırıcısı.
Tam olarak nasıl kullanıldıgını bilmesekte yapılan çeviride bir çay kaşıgının üçte biri asitten bahsediliyor. Ayrıca asit buharının çok tehlikeli oldugunu arkadaşımız Mehmet Yüksel söyledi.
Almanyada bu aletin aküyle çalışanları varmış.
Mavi olan bölüm tüp.
Tüple oksaligin ısıtılacagı alan arasına bildigimiz anten kullanılmış.
Tüp doldurmak için bildigimiz çakmak girişiyada sibobu var.
Aslında bu alet bizdeki soba çakmaklarına uyarlanabilir.
Birileri paket bana geldi desede ahanda paketin orjinali burada::))
Bizden istenilen ise yapmış oldugumuz uygulamaların paylaşılıp onlara bildirilmesi. Aleti kim yolladı kiminle bilgileri paylaşacam bilmiyorum. İlhami abi aleti gönderennin bir ünüversite oldugunu söylemişti.Fakat zaten benim kadar şu ana kadar paylaşımcı çıkmadı::))
Aleti gönderen kişi;
Selanik üniversitesinden Prof. Christos Kogkalidis
Dear Christos Kogkalidis,I took antivarroa eguıpment,I send thanksgiving,best wishes,stay well.
Thanks for your present,I will use it.
Arıcılık Bilgi Merkezi |
15 Yorum »
Ekleyen, admin on 23 Aralık 2009 – 23:40 -
22/11/2009 Günü bu kovan acayip inliyordu ve anaarısını bulamadım. Ormandaki kovanlardan birisinin anasını alıp bu kovanın arısını dışarı silkeleyip anaarıyıda içeri giren işçilerin arasına bırakmıştık. İşiçler ve anaarı birlikte içeri girdilerdi sonuç nedir bir türlü öğrenememiştik. Filim sitemdende anaarının verilişini sizlerle paylaşmıştık.
Aradan geçen süre içinde arılarımızı ormandan Gebze’ye naklettik. Bir türlüde bu kovana bakmak nasip olmadı.
20/12/2009 Pazar günü havalar 20 derece üstüne çıkınca ilk karıştırılacaklar listesinde bu kovan vardı. Anaarı duruyormu yoksa kestimi soru buydu. Kovanın katını alıp, altan en son çıtayı çektim rahat çalışayım diye. Anaaarı ise en son boş çıtada çımazmı. Bir kaç işçide sıkıştırıyordu, işçilerden kurtuldu vın gidecek. Bereket kanat yok ançak biraz uçup çıtalar üstüne düştü. Hala kalkıp gitmek istiyordu ama kanatsız uçulmuyor güzelim, derdin ne be bu kış günü.
Bal durumu dersen katında zaten 7 çıta balı var, alt kattada 8 çıta bal. Demekki rahatlık batıyor. Bakım yaparken hemen anaarıyı kafese aldım. Çıtalara baktım yavru yok.
Anaarıyı kovana bıraktıktan sonra üzerlerine yarım litre civarında invert şurubu döküp katını koyup kovanı kapattım. Anaarıda invertle bir duş almış oldu. Anaarıyıda yalayarak kurutmaya çalışıyorlardı. İnşallah sorun çıkmamıştır, çıksada artık bahara kadar bu kovanı açmayacam.
Karakovanın 20 aralıktaki resmi. Hava güzeldi sıkışık arılar biraz serilip serpilmişler ve beşinci petegin inşaası vardı sanki. Fakat ertesi günü havalar 21 dereceden 3 derecelere düştü.
Bu arada vermiş oldugum invertin ayarını degiştirdim. 1 kilo şekere yarım litre su koydugunuzda bire bir şurup oluyor.
Bire bir koyu şurupta az su oldugundan, içeride rutubette olmuyor. 1 kg.Şekere 1 litre suyla yaptıgımızda bunu arılar çekip işlediğinde çok yogun buharlanma dolayısı ilede rutubet oluyor. Bu şurubun oranı ise bir şekere iki su.
Karakovan mevcudunu bayagı bir artırdı.
19 Aralık 2009 günü verdiğim invert şuruplar ertesi gün baktıgımda yok edilmişti. Güzel havalarda münkün oldugunca yükleme yapmaya devam ediyorum. İhtiyacı olanlara iki bardak ve üsttende poşetle yükleme yapılmakta.
Koyunların suya dizildikleri gibi nasılda şuruba diziliyorlar.Seneye bu durumlara düşmeyecegim. Anaartı kutularımız son bahara girildiklerinde ez az 10 çıta arılı olarak kışlatılacak ve bu işlerde başımıza açılmayacak.
Bu zavallıların elimden çektikleri nedirki, fırsat buldukça invert şurubu basıyorum, bir başka deyişle zehirlemeye devam ediliyor.
65 nolu saf karniolumuzda ziyaret edildi. Bu arıdada avuç içi kadar yavrusu vardı. Yavrulu çıtasını alıp, bahçe sahibine hediye ettim. İnşallah yavrulu kısımı yemezler, yavrulu yeri kesip atmalarını söyledim ama anladılarmı bilemiyorum. Bu arı Gebze de başka bir yerde tutuluyor.
Bu yavrulu çıta ise gene 20 aralıkta çekildi. Fakat başka bir detay var bu kovan arlıktaki en zayıf kovanımdı. Bir çıta filan saglam arısı var. Ormandada bir anasız kovan duruyor ikisini bileştireyim diye 6 aralıkta kovanı kapatıp malzemelerin oldugu depoya almıştım. Ben depoda başka işlerle ugraşırken arı sesi geldi bir baktım bu kovanın musluk açılmış arılar kovanı sarmaya başladılar. Hemen depo önüne çıkardım. İçini açıp bir baktımki 15 gündür kapalı kovanda yavru faliyeti hiç bitmemiş.
Kapalı yavru var larva var ve günlük yumurtada var. Hemen yavrulu çıtasını silkeleyip aldım ve güçlü bir kovanın kenar çıtası yaptım. Güçlü kovan yavrulara daha iyi bakar bakamasada söküp atar.
Bu anaarı kutusuda bizim madurlardan. Bir iki gözü birleştirince anaarıyı kafese almıştık ve kaç gün kaldı belli degil. Şurup vermek için açtıgımda kafesin içinde anaarı duruyor. Duruyorda hareket yok, nasıl olduysa gidip keke sırt üstü saplanmış. Kekten anaarıyı çıkaramadım hacıya şurup döktürdüm şurupla keki yumuşatıp anaarıyı serbest hale getirdim ama hareketler çok yavaştı. Anaarının dilide dışarda ama soguktandır dedik. Arıların içine sıkıştırmadan bir baktım bir sürü kapalı meme. Memeleri temizleyip anaarıyıda iyice şuruplayıp kutuyu kapattık. İki gün sonrası tekrar şurup veriyorum anaarıyada bir bakayım dedim malisef yoktu. Madem öyle akşama nakliyat işini beleşe yapıp bu kutuyu balkondaki safla birleştireyim dedim.
Bizim Yusuf Şimşak pazar günü saat öğleden sonra 3 gibi sizde olurum demişti. Gece oldu hala geliyorum diyor. hacıyla bir sarmaş dolaş oldular o sahne kaçtı çekemedim. Çay demlemiştik arılıktan eve geçildi evde çayları yudumladık ve yolcu yolunda gerek diyerekten kalkıldı.
Kutumuz hazır ve balkona gidiyor. Hazır nakliyatçıda bulunmuşken çok iyi oldu.
Nakliyatçı arkadaş biraz bu işlere yeni::))
Arı çıkarmı diyor, çıksa ne olurki bunlar karnil arısı beyaw.
Fakirin kardaşları::)))
Arılıktan gelen anasız 4 çıta arı, balkonumdaki 62 nolu saf karniyolun alt katına verildi. Arada elek teli var, bir hafta sonra aradaki elek telini alacagım. Haberi yaparkende hava durumuna bir göz attım önümüzdeki günler yeniden halar 17-18 derecelere çıkacakmış. Bu durum hiçte iyi degil. Arılar uçtuklarında stoklarını bitirdigi gibi nufuslarınada zarar vermekte.
Hele bazı ırk arılar çoktan yavruyu kestiler ve bu hava onlara daha da düşman oluyor.
Salı günü ise Saim abi bana bal kavanozu getirecekti. Tam paydos zamanı Gebze’ye yetişti.
Direek hışırın oraya gidip yemnek işini çözdük, bu arada bana bir şey olursa sebebim hışır ve hamsileridir haberiniz ola::)))
Saim abiyle hışıra gider iken acayip espiriler vardı.
Abi bazı yerlerde karniol demek yasak,
Mehmet Yüksel’ in adını anmak yasak, tartarik demek yasak, invert yasak::)))
Bunları andıgında peş peşine bir sürü zincir oluşuyor. Dr.Muhteşem Turunç, Ali Şekerli gibi::))
Bu arada site ve forum çok kısa sürede yayında olacak inşallah fazla bir zaman kalmadı artık.
En iyisini yapmaya çalışıyoruz, hatta forumun yedegini istedim, günlük yazılıp çizilenler olur ise yedege kopyalayım diye::)))
Yemeklerden sonra konu suni döllemedeydi.Suni döllemeyi ise kendi ülkemizde yapılan aletle yapacagım. inşallah seneye belki çok telef verecem ama saf karniyol üretilecek.
Suni döllemede beni hüsrana ugratan filimi sizlerle paylaşayım dedim.
Bir olayı basit görmek başımıza ne işler açtı.
Bu filimi izlediğinizde sizde bu iş ne kadar basitmiş diyeceksiniz ama ortaya geldigimizde ne kadar basit oldugunu görmüşüm::((
Daha sonra kavanozları eve çıkardık, hadi çay olana kadarda bir arı karıştıralım diye balkona çıktık. Canı sıkılan gelip arı karıştırabilir, yaz kış farketmez.
Saim abiyle balkondaki anaarı kutusunu açtık, az kapalı yavru vardı. Hava soguk oldugundan arılar biraz sıkışıktı anaarıyı göremedim. Fakat kafamada takıldı.
Bu gün 23 aralık 2009 ve hava güzel balkona baktım arılar uçuyor. Hemen kutuyu açıp anaarıyı aradım yok ve bir baktımki anaarı memesi var.Memeyi koparıp arı sütünü götürmüşüm.
Bu kutudaki anaarıya ne oldu anlamadım. Gerçi çok karıştırıyorum, ondanmı bilemiyoprum birde yavrulama alanı çok azdı. Anaarı beslendimi yumurta saydırıyor. Alan az olunca bir göze çok yumurta atılıyor. Buda işçiler tarafından yanlış algılanabiliyor.
Sonuçta aralık ayının son haftasında arı sütü yemek varmış.
Arıcılık Bilgi Merkezi |
7 Yorum »