GEZGİNCİ ARICILIK VE SEZON SONU ARI NAKLİ
Ekleyen, Ali Türk on 24 Ağustos 2012 – 08:29 -
Ramazan bayramının birinci günü, Yusuf Şimşak ile bir yerde buluşacağız. Dinlenme tesislerini geç, dinlenme tesisini fark etmez isen sağ tarafında vericilerin olduğu tepe ve rüzgar gülünden sonrakmezi ikinci köprüde bekle aman bu sefer bari tespit ettiğimiz noktada buluşalım,aman yanlış olmasın::))
Sonuçmu gene hüsran. Sen tüm noktaları atla ve Gebze girişindeyim diye telefon et::((
Benim kayın peder tarafı Trabzonlu ve buna benze durumlar gayet normal ne yapalım. Yusuf Şimşak’la buluşabilmek için arabayla otobana girmem gerekiyor nasılsa otobanlar beleşya, bu bayramda girip, önce bayramlaştık, emanetlerimizi verdik, hediyelerimizi aldık ve Dilovası’nı tavaf edip evimize döndük. Dediğimiz noktada buluşsaydık toplam gidiş geliş 2 km yol yapacaktık, böyle 25 km yol yapıyoruz::))
Allahım yarabbim sen her şeyin hayırlısını ver….
Arıcılık sabit ve gezer olarak yapılır, bazı arıcılarda kendilerini gezdiriyor. Bunlardan biriside Yusuf Şimşak arılar sabit ama arıcı gezecek yer arıyor, memleket hasreti, ve Karadeniz turuna çıkmışlar hemde bayramda.
Gittikleri yerde bir arıcı kardeşimizde demiş ki bana kutuyla ana arı getire bilirmisin, bizde olur dedik ve bu maceraları yaşadık. Evin büyügü olmaz zor, bayramın ikinci günü öğlen evden çıkabildim, üçüncü gün arılarla bayramlartık ve çarşamba günü mesai başladı.
Birden Trakya’daki arıları getirelim nasılsa geleceğiz. Ani bir kararla Tekirdağ Sultan köye gittik.
Muhtarımız kani bey varroa mücadelesi yapacak bunuda organik asitle yapmak istiyordu. Bir yanlışlık olmasın istemedim, elimde asit var diyor, elindeki asit ile bu iş olmazdı. Laktik asit götürdüm, orada çözeltiyi hazırladık, uygulama yapılacak körük yok, nasıl kovan açılacak, 5 kişiyiz kimse sıgarada içmiyor, bazen sıgara içenleri körük olarak kullanırım::))
Kani bey bu senin arı aç, dedi bizde iki kovana laktik asit uyguladık, ve nasıl yapması gerektiğini uyğulamalı gösterdik. Uygulamalarımızın videoları var, bir kaç güne kadar toparlayıp yayınlayacağım bu sıra tam zamanı. Resimdeki ana arı karniol F1.
Kolonilerde çok bal var, daha sonbahara çok var, elinde esmer çıta varsa yavru bitimlerine gir yavru faliyetleri azalmış, gerçi yavru atacak yerde yok, son baharda bir çok arıcı bu konuda hata yapıyor, yavru arasına kesinlikle beyaz petek atmayın, nedendir bilmiyorum temmuz ayından sonra ana arı beyaz peteklere yumurta bırakmıyor, analarda esmerlere hasta demekki::))
Arıların içeri girmesini bekliyoruz hava kararmak üzere. Körük götürmemiştik, Kani beyde buradaki körüğünü götürmüş, kovanr körüksüz çakılmaz, en azından bir duman verip biz geldik demek lazımdı olmadı.
Nakliyeci Nazım Çavuş.
Aslında nakil işini öne almamızı sağladı. Bir kaç gün içinde memleketine gidecekmiş. Arı nakilleri aynı araçla olur ise resmi işlemlerde daha kolay oluyor. Nazmi abide iğne yememek için arabada bekiyor, gel bir şey olmaz desekte arıların içine girmedi, bir önceki nakilde bir sefer aşı olmuştu.
Arı soksa böyle kovan önünde oturulurmu.
Kani abi körük getirdi ama bayagı hava kararmıştı, arıları çakmadan yükledik, hiçde sorun olmamıştı, en son İlhami abinin bir kovanda kaçak oldu zaten işte bitmişti, arabaya atıp, ipleri çekip yola çıkıldı.
Asıl süpriz Gebze de arıları indirirken çıktı, arıları indirecegiz her taraf arı, nereyi tutsak sokuluyoruz, maskeler çuvaldaydı, hemen maskeleri giyindik bu seferde eldiven yok. Bu yılda yeteri kadar iğne yemiş olduk, ellerim şişti, maskenin içine gece nasıl girdiyse burnumun kemiği hala sızlıyor::((
Alt havalandırmalar filan takmak ne mümkün ertesi gün takarız deyip arıların yanından kaçtık.
Masai bitimi yeni arılığa gitmek lazımdı, düştük yollara. Oda ne Mutlu ördeklerr……
Sitemiz yöneticisi Raşit beyin yazlıktayım. Oğlu Metin beyin hobileri arasında tavuk ve ördek ayrıca akvaryum işi var, akvaryum minicik 800 litre su alıyor, geçenlerde az taşmış ev berbat::((
Bu bizim konumuz değil onu geçelim.
İnsanların üretici olmaları çevrelerinede faydalı olmaları demek oluyor, yada ben öyle anlıyorum, bilmem yanlışmı düşünüyorum.
Burada piliç horoz üretimi var, henüz onların tadına bakmadımda bir kaç sefer organik yumurtaları götürdük, Allah bakıp çekenden ve ikramda bulunanlardan ve ikramları yiyenlerden razı olsun İnşallahMutlu tavuklar ver horuzlar. Bu mutluluğu bulamayan dünyada o kadar insan varki. Düşünün ormanın içinde bir köy, köyün bir köşesinde villa içinde mutlumu mutlu tavuklar, bu mutluluğu seyretmek bile acayip mutluluk veriyor insanlara.
Raşit beyin yaramaz köpegi acayip şarlatan bir şey, kendisini sevdirmek için neler yapıyor.
Rit abimize daha önce iki koloni arı vermiştik, bu kesmemiş olacakki bana iki koloni daha verin, bir gittikki yerleri filan hazırlanmış. Bu esnada bir makina aldım, henüz tam çözemedim, ilk resimleri çekiyorum salakça bişeyler yapıyordu, diyorum bu ne yapıyor, meger panoroma modundaymış, ben makinaya böyle diyorum o bana neler söylendi içnden bilmem::((
Çay kahve faslı bitti geçtik yeni arılıga, alt havandırmaları taktık, daha doğrusu Enes takmıştı::))
Bir tanesi farklıydı onu takamamış diyorki kanal daralmış, dedim onun malzemesi farklı bak bunu tak bakayım, biraz bozuldu tabi::))
Pürenler bu yıl çok geç kaldılar, heralde uzun süren kuraklık bunun nedeni, bazı pürenlerde tek tük tomurcuklar çiçekleniyor ama hemen kuruyor, yağış olmaz ise bu yıl pürenlerin çogu yanıp çiçeklenmeyecek gibi duruyor.
Hayırlısı bakalım, şu an pürene iniş yaptık, bir sezonun daha son çeyregine girmiş buluyoruz.
Enes Emin ise arılarıma sulanıyor, bir çok ruşete destek gerekiyor muş, buradan arı alma planları peşinde ama yedirmezler arılarına iyi baksaydın ne yapalım::)))
Etiketler: arı nakili, gezginci arıcılık, karniol f1, mutlu ördekler, mutlu tavuklar
Arıcılık Bilgi Merkezi, gezginci arıcılık, Magazin | Yorum Yok »
ARICILIK VE YOĞUN TEMPO DEVAM EDİYOR,TRAKYA’DAYIZ
Ekleyen, Ali Türk on 02 Temmuz 2012 – 12:15 -
Sultan köy Muhtarımız Kani Başoğlu.
2012 Yılı Ay çiçek sezonu için Trakya’dayız.
Arıları koyacağımız yere bizi götürüp, arıların ağızları açılma aşamasına kadar yanımızda kaldı sağ olsun, Allah kendisinden razı olsun.
Trakya sezonuna bir miktar arıyla gitmeye karar verince, iki gün öncesi aracımla iki tur atıp, Şile deki arılarımı Gebze ye aktarmıştım, Gece 4 gibi evimize geldik tabiki haşat vaziyette::)) İlhami abide aynı noktaya arıları getirdi. Tanıdık nakliyeci olunca
nakliyeciye uyduk, pazar akşamı arıların kaldırılması planlandı.
Yükleme bitti, kovanlarda arı kaçağı olmaması işlerin hızlı yapılması demektir.
Şimdi magazin zamanı, Allah ne verirse hayırlısını versin::))
Resimdekiler soldan sağa, nakliyeci Nazım Çavuş, İlhami Uyar, Enes Emin Türk ve Nizami Uyar. Hayatım boyunca böyle bir arı yükleme taşıma ve indirme yaşamadım diyebilirim.
Gebze’den 22:10 gibi çıktık, Marmara Ereğli’sine 01:00 gibi vardık. Arıların indirilip açılması ve geri dönüşün başlaması 1 saat bile sürmedi.
İşi bitirdik bir kaç foto alalım diyoruz, Nizami dur üstümdeki kirli gömleği çıkartayım diye çabalamakta sanki düğünde poz verecek::))
Gece gece güldürdüler beni, verin bakalım güzel bir poz::))
Arıları Kani bey kendi arılarının yanına koydurdu,gece yarısı bizimle uğraştı, belkide kendisinin arıcı olması bunlara sebepdir. Yoksa gece yarısı arıcı bekle, git tarlada yer göster, kendisine ne kadar teşekür etsem azdır.Benim acayip zaman sorunum var, yer filan bakmaya gidemedim, hala diyor ki yeri beğendin mi? hemen arkamız 500 dönüm ay çiçek yeni açmaya başlamış, arıların arkası dere, Kani abi Allah’tan belamı isteyeyim diyeceğim olmayacak. Kani abi böyle birisi, o kadar bizimle uğraşır hala acaba bir eksiklik yaptım mı diye endişe eder. Keşke tüm insanlar sizler gibi olsaydı demekten başka bir şey gelmiyor aklıma. Bir şeyler defalarca tekrar ediyorsa bu samimi bir davranıştır.
Ay çiçekler yeni açmaya başlamış, bu tarla 500 dönüm ve arılarımıza 5 metre mesafede. Arada dere vardı çiçeklerin yanına geçemedim.
Gece gece ancak bu kadar resim alabildim, Şile’yede tam zamanında gitmiştim, ay çiçek sezonunada tam zamanında gitmek nasip oldu, derim ya her şeyin hayırlısı diye::))
Bu esnada gece diyorum ama sabah 05:30 gibi gelebildim::))
Yakında 24 saat nasıl çalışılır formülünü bulacağım::))
Bir ara baktım telefon çalıyor saat 09:00 iş yerinden şef ve arkadaşlar telefonda neredesin diyorlar, dedim yataktayım bana bir gün izin yazdırın.
Bu arada 49 yaşına dün girmişim evdekiler ayrı telden çalıyor, bir daha ki seneye gene arılarla yaş günü kutlarsan……
Vay be 50 yaşına merdiven dayadık, yıllar nasılda geçiyor…………..
Dün gece bazıları Trakya’ya gireceğimi duyduğu için geceyi teyakkuzda geçirmiş.
Bahçesindeki kayısı ve diger meyveleri kurtarmak için kırma tüfekle bahçede nöbette sızıp kalmış sevgili kalfamız.
Birde o aradı abi neredesin evdeyim dedim, nöbete son vermiş::))
Dedim gece 05:30da eve gelebildim, 4 saattir yatıyorsun bu uyku sana yeter kal işine bak demez mi::(((
Bu tempo nereye kadar sürecek ben sizden daha çok merak ediyorum bilesiniz……….
Mezardan ötesi nasıl acep::)))
Etiketler: arı nakili, ay çiçeği, gezginci arıcılık, i, kani başoğlu, nakliyeci nazım çavuş
Arıcılık Bilgi Merkezi, gezginci arıcılık, Magazin | Yorum Yok »
ARICILIK VE KANOLADAN AYRILIŞ
Ekleyen, Ali Türk on 30 Mayıs 2011 – 16:39 -Bu sene ilk defa Trakyaya kanolaya gittik. Kanola sezonu bitti ve kolonilerin alınması gerekiyor. Bu seneki arkadaşım Saim Ahmet Gürel. Yolda ise yeni almış oldugum cihazın ayarlarını yapıyor. Hayatımda kullanmak için almış oldugum en pahalı el kadar alet, iphone 4. Mobil iletişimde şu an eniyisi bu. Bata telefon, fotograf, internet ve gps, gibi bir çok özelligi üzerinde barındırıyor, tabi şu ana kadar tam kullanamadım. saim abide ipnone 3 vardı oda yeni ipone 4 de geçti. Yolumuz üzerinde Saimin kurdugu tuzaklara bakıyoruz.
Kovan veya ruşet koydugunuzda bazı kişiler bunları yürütebiliyormuş. Saim de karton kutular hazırlamış, çalınırsa bir kaç eski petekli çıtam gider diyordu. Bu tuzaga arı girmiş.
Hemen tuzak kapatılıp arabaya atılıyor.
Gene bir başka tuzaga arı girmiş ama birileri tarafından kutu parçalanmış, çok az arı vardı içerde, demekki terk etmiş.
Kutulara havalandırma filan hazırlanmış, Saim bu sene oğul konusunda çok şanslı.
Arılıktayız ve tuzaktan ruşete oğulu aktarıyoruz. Arılıktaki Saimin tuzaklarından birisine gene oğul girmişti.
Oğulun anası, yumurta atılmıştı.
Ben kendi kolonilerimi kapartırken Saim Ali abi gel bak arı ne yapmış dedi. Gittiğimde çuvala bakıp, bu karniol arısı, 5 çıta olarak gelmişti, şu an 16. çıtayı bitirip, 17. çıtayı örmekle mesgul diyordu.
Görüntüler süper. Kanola bitip gitti, nedense gene kanoladan menmun olan olmadı. Ben ise kovanlarımı zor arabaya yükledim, acilen sağım yapmalıyım. Memleketimizin, yerlisini, okotipini ve kafkasını destanlar yazar iken görmek ne güzel::))
Saim’in bir kolonisi, 3 çıta gelmiş, şu an koloni 7 çıta olarak buradan gidiyor.
Bir başka koloni, 4 çıta gelmiş 7 çıta geri gidiyor. Tüm kolonilerde bu kayıt var.
Ben kolonileri hazırlarken civarı bir gezdim. Bazı kanolalar hala sarı duruyordu. Bir baktımki kanola degiller. Biz memlekette bu ota turp otu deriz, buralarda yabani hardal diyorlar. Kanola tamamen bitmiş vaziyette.
Gelincik ve yabani hardal dolu bir kanola tarlası.
Tohuma durmuş kanola.
Çocuklugumdaki gibi gelinciklerin kapsüllerini toplayıp yedim. tazesi çok lezettli olur.
Akşam oldu kolonileri yüklemeye başladık, aman Allahım bu ne leş gibi kalmıyorlar dediğimde Saim abi maşallah de dedi::)) Evet maşallah.
Özkan abi ve hacı ikiside süper çalıştılar. Hele Özkan abiye hasta oldum. Zevkine bizimle gece yarılarına sürünülürmü yav::))
Özkan abi çok enterasan biri. Kendisi asıl işi oto döşemeciligi. Lüks otoların döşemecisiymiş, iyi usta yani.Bir ara saim abi dediki senin benim gibilerin arabasına bakmaz, çok lüks arabalar gelir dedi. Biz yoldayken benim arabanın bazı yerlerinde döşeme sorunu var, bir gün arabanı bana bırak ::))
Bu sıralar olmazda inşallah bırakırız.
Özkan abimiz hobi olarakta, mandırası var, koyun, keçi, ördek tavuk, kangal köpekleri var, hatta Denizliden horoz getirtmiş, şimdide arıları var ve sokmayan arı istiyor::))
İş bitti, etrafta bir mıntıka temizliği yaptık, çöpleri yakıp yok ettik.
Gündüz muhtarım Kani bey gelip yol evraklarımızı getirdi, inşallah tüm arıcılar böyle muhtarlarla çalışır diye dua ettim.
Yola çıktık, Özkan söferleydi, abi söfer açmış. Yav bizde açız iyi oldu bir yemek yiyelim. Yamyam gibi iki kova ekmek bitirmişiz::))
Benim arıları indirmek çok sıkıntı verdi. Koloniler kalkmıyor, hadi iki kişi taşırken sorun çıkmıyor. Yere koyarken bitiyorsunuz, genelde üç veya dört kişi indirdik. Bir ara 3 koloni kalmıştı, söfore 9 kovanmı kaldı dedim, hacı hemen el fenerini yakıp kasaya öyle bir baktıki.
Son 5 koloniyi hep 3-4 kişi arabadan yere kadar taşıdık.
En son arılar indi resim çekecem hacı beni çekme diyor, töbe töbe.
Saim abi benim kovanların çekmesini taktı, oda herkes gibi bitti. Saim kardeş ise sitemli. Sana kim dedi karniolla çalış diye, hem bizi hem kendini mafettin::))
Ben kolonileri açtım, arı o kadar havalandırma olmasına rağmen, arılar fışkırmaya başladılar.
En berbatı ise, kamyon indiği yerden çıkamadı. Ellen ne yapılabilirki. Tahtayla toprak kazıp biraz teker altına avuçla toprak attık, olacak gibi degil. Ben biraz kestirecem dedim. Münübüse yatmaya gittim. Gece 4 çeker bir jip getirmişler, arabayı 15 metre filan yukarıya çekmiş, halatı koparmış ama işi bitirememişler.
Bir telefon geldi, Ali hocam ben gebzedeyim::((
Hasan Alperen, Akşam biz arılarla çıkarken oda İzmir’den gebzeye yola çıkmıştı.
Abi 1 saat sonra filan gelirim dedim, çünkü Bilecik’tende yolda olanlar vardı.
Hemen arılıgı bir gezdim olumsuzluk yok.
Nerden nereye, Oktay’ın arılığındayım. Bu sene ise Oktay çoştu, koloni sayısı yakaladıgı oğullar sayesinde 30 filan olmuş. Ne kat nede kovan kaldı, her gün kovan siparişi vermekle nereye kadar hobi arıcılık yapılırki.
Kamyon resmin başladıgı yerdeydi, çekilebildigi yer bu kadardı, kepçe bekliyoruz, ama bu gün pazar ve herkes nazlanıyor. Yukarda Saim abşiye ben gidiyorum deyip hacıyla ayrıldık.
Kestanenin son hali, bakalım ne zaman açıp nektar verecek.
Kestane püskülü.
Benim en sevdiğim karelerden biri::))
İzmir den Hasan abimiz kestane şekeri getirmiş.
Bilecikten gelenlerde sen seversin diye köy yumurtasıyla, Osmaneli lokumu getirmişler. Hemde ayvalı::))
Bilmeyenlerde beni pis bogaz sanacak.
Hasan alperan ve Bilecik’li arıcıları bir sonraki paylaşımda bulacaksınız.
Etiketler: arı nakili, arıcılık, gelincik, kestane püskülü, sırlanmış bal
arıcılıkta mayıs ayı | Yorum Yok »