BAL HASADI, İSAKLI KÖYÜ YUSUF ŞİMŞAK ARILIĞI

Ekleyen, Ali Türk on 11 Eylül 2012 – 18:52 -


8 Eylül 2012 tarihinde, Yusuf Şimşak’gın arılığında bal hasadındayız. Arılar ve arıcı gerekeni yapmış, sonuç resime yansıyor. Bir çok arıcı gerekeni yapıyor arılarda iş olmayabiliyor, paylaşımın içinde onuda bahsedeceğim.

Cumartesi bana göre biraz geç kaldım diye, kavaltıdan sonra acele etmeme rağmen Yusufun yazlığa vardım. Bahçede araba yok ortalıkta kimse yok, zili çaldım cevap yok, dedim bunlar heralde arılıkta işe başladı, arılığa çıkıyorum gene kimse yok. Biraz sonra Yusuf gözlerinin ovuşturarak arılıga gelip hoş geldiniz dedi::))

Demek ki erken geldik.

Bu esnada yolun kenarında kavunlar bitmiş, şimdilik daha kelek.

Sonra kavaltı işleri başladı, biz tokuzda hanedekiler kavaltı yapacaklar. Beklerken Yusufun eniştesi Namık geldi, hoş beş ettik, bana sordu, sen ne yapıyorsun niye geldin filan, dedim bir kaç kovan arım var hobicilik yapıyoruz, Gebze belediyesinde çalışıyorum filan. Bir ara Namık Yusuf’a sordu hani usta gelecek diyordun bu hobiciymiş acayip gülüştük. Namık hala arıcı olduğuma inanmıyor, işe girişildi Namık maske, eldiven çizmesini giyindi, biz normal kıyafetle bal hasadına başladık, yav bu nasıl hobicilik?

İyiki şortumu götürmemişim, Namık hepten sinir kirizleri geçirecekti::))

Bizi çekemeyen bazı arıcılar var, hani çift kat pantolon, eldiven çizme, birde maske altına fes giyenleri kastediyorum, bizlere acayip baskı yapılıyor, dayanacak gücümüz kalmadı ama, bizi baskıların yıldıramayacağını bir türlü öğrenemediler tabiki::)))

Bu bal hasadı en az bir ay gecikmiş. Bir çok kovanda sırlanmayan açık ballar alt katlara çekilmiş. Hasat gecikince çıtaları çekmek beni çok zorladı. Çıtaların bir kaç tanesi bozuldu, bir tanesi dagıldı. İlk çıtayı çıkarabilsek gerisi biraz kolaylaşıyor, ilk çıta çok zor çıkıyor. Aldığım balları ilk olarak Namık boş kovana koymaya başladı ve çıtalar elimde askıda kalmaya başladım bu böyle olmaz. Hemen kadroda revizyon yapıldı, Yusuf balları istiflemeye,enişte Namık resim çekmeye geçti, benim Enes ise video çekiyor. Elimizde 5-6 ayrı kovandan bal hasadı videosu var, resim işi biraz zayıf kaldı. Asıl rsimler Yusufun makinada. Bende iki makina vardı ve video çeken makinanın hafıza kartı dolunca Enes resim almaya başladı.

Arılar balı sırlamış, nektar kesilince açık balları alt katlara indirmişler, biraz erken hasat yapılsaydı, daha çok bal alınabilirdi. Hemde çıtalar daha kolay çıkardı.

Bir ara baktım bir yerde arılarda hareket var, bir gittim, iki kovanın altı arı dolmuş. Dedikki bir yerden terk edip gelmiş burada bekliyor. Biraz araştırma sonunda bunların başka yerden gelmediği, yağmalanıp aç kaldıkları için dışarıya çıkmışlar, yani bu kovanın arısı. Anası var, içeride gıram bal yoktu. Bir kovana silkeledik, bir yavrulu birde ballı çıta verip ilk etabı tamamladık, hala bala ihtiyacı var ve bu koloninin anası bana göre en kısa sürede degişmeli, bu anadan doğan işçiler sonuçta bu kovanı savunamazlar, gene yağmalanır. Ben bu tür kovanım olursa ana arıyıda degiştiremiyorsam, başka kovanlardan yavru degişimi yaparımki, kolonide başka karekterde işçiler olsun ve koloniyi savunsun.

Bu salkımdaki arıları kovana aktarırken video çekmişiz, Yusuf Enes Emine çek çek, tırsık arıcılar nasıl arı aktarılırmış görsün demiş::))

Tırsık arıcılar, nasıl bişi acaba::))

 

Bal hasadı devam ederken bal nakilleri oluyordu, ben dolayısı ile bazen boşa çıkıyordum, zaman kıymetli değerlendirmek lazım::))

Böyle bir şeftali agacı olamaz, sanki yıkılıyor, bir ara biri bana yorum yazmıştı, eleştiriliyordum, birisi meyveli agacı taşlayan çok olur demişti, bir başka yorum vardı orada acayip hoşuma gitmişti, bana demiştiki, meyveli ağacın sahibi çok olur.

Bende o ata sözüne istinaden bu meyveli ağaca sahip çıktım, meyvesi çok zarar görmesin diye yükünü hafifletiyorum.

Bu mevsimde böyle bir manzara. Allah ekip dikene, meyvesinden istifade edenlere zeval vermesin.

Arılıkta Yusuf’un babasının kardeşinin ve eniştesinin kolonileri var. Bu ballar Yusuf”un arılarına ait.

Yusuf kardeşimiz, zevk ile balları istif ediyor. Görüntüler süper.

 

İş yarı oldu, fakat bir taraftan yoruluyoruz, bir taraftan acıkmaya başladık ama yemek molası verirsek bu iş bitmezdi, çok az bir ara öğün yapıp Yusuf’un kardesinin arılarına geçtik, hala arıların sahibi piyasada yok.

Aldığımız balları kasalayıp ayırdık, son demlerde yusuf’un kardesi Selim arılığa geldi. Eniştesine akıl veriyor, arıcılık yapacaksan benim gibi yap, bak hangi kovanlar benim bilmiyorum bile, ballarım ayrılmış, işi yusufa bırak gerisine karışma diyor::))

Boşluklarda gözümüz bir şeylere takılıyor, balıklardan acayip ızgara olur filan diye içimden geçiriyorum::)

Bir tanesi bir kişiyi tam doyurur be.

İlerleyen zaman içinde Yusuf’un babası Ahmet amca geldi. Ahmet amca şekersiz çay içiyormuş, kendisine bunun aslı varmı dedi, hayatımda bir şekersiz çay içmeyi beceremedim dedi. Şakersiz çay içiyormuşun dedim, bal varken niye şeker koyayım dedi::))

Yazlık tam doğa çiftliği, tavuklar horozlar, hindiler, ördekler, sadece  at eksik sanki. Birkaç çeşit köpek vardı.

Pekin ördekleri.

Hasadın en üzücü bölümü ise enişte Namık arılarında yaşandı. Baharın 5 kovan arı almışlar, alındıklarında zaten 10 çıta ful arıydılar. Arılar 3 kata çıkmış, bal hasadına başladık, kovanı açıyorum çıtalar sırlı gözüküyor. Çıtayı çektim incecik bir sırlı bal kemeri var altı boş. Hemen öbür çıtayı çektim gene aynısı, derken öbür kovanlardada durum aynı, üç kasa bal alındı tolamda 15 kilo bal ancak çıkar. Namık o gün yıkıldı, aldığımız bal kasalarını  depoya taşımadı arılıkta kalmışlar, bu gün Yusuf ile görüştüm, ballar orada kalmış, iki kasayı arılar yagmalamış, kalan diğer kasada 5 kilo bal ancak var diyordu Yusuf  Şimşak. Aynı arılık genelde aynı güçteki arıların topladığı bal acayip farklı, 5 kovan arılıktaki diğer kovanlardan birisininki kadar bal toplayamış. Arılar saldırgan ve çok geç kldığımız için en altlara giremedim, girsen ne olacak en fazla 4 ballı çıta ancak alınır genede rekolte çok düşük. Selim ise felaket kafa yapıyor, eniştesi Namık’ı tam çökertti.

Birde demezmi iyiki eniştenin balları sona kalmış, yoksa bunu akşama kadar nasıl çalıştıracaktınız?

Geçmişte Namık ağaçlardan oğul topluyordu. Namık ise bahardan bu tarafa arılara yaptıklarını anlatıyor, Selim arka taraftan bu örgüt itirafçısı gibi diye dalga geçiyor. Namık daha çok yol katetmesi lazım. İki ayda arıcı oldum sanyordu.

http://ysimsak.blogspot.com/2012/05/50-kzlar-ataga-kalkms-bir-koloni-beni.html

Ne oldugu belli olmayan ırk arıyla çalışan arıcının feryadı, hepimizi üzdü. Arka planda yYusuf çalışmayana bal yok ……..

http://www.dailymotion.com/video/xtgwkr_yrky-belli-olmayan-arylar-ve-husran_animals

İzleyin::))

Namık üzgün ve teselli etmemiz uzun zaman aldı, bu arada ızgara faslı başladı ve sofranın kurulmasını bekliyoruz. Yusuf, ızgara konusundada 10 numara.

Yemege geçildi, ızgara tabaklarını en çok çalışanlar olarak ben ve oğlum Enes Emin  önümüze aldık. Kimse elini uzatamadı::))

Güzel bir gün ve bal hasadı oldu. İşlerin tamamını bitiremedik, Ahmet amcanın balların bir kısmı ertesi güne kaldı. Yemeklerimizi yedik, yapılacak bizlik iş yok, siz hoşçakalın dedik.Birde sır almaya kalırsak burada sabahlarız diye, kirişi kırdık::))

Selim eniştesine hala takılıyor, üzülme bensana iki çıta bal verecem diye::))

Gerçekten çok enterasan oldu, 5 kovan arıdan şu resimdeki gibi bir tane çıta çıkmamasına ben bile acayip üzüldüm. Bir ara Namık balları kasaya koyarken diyorki, bu çıtada 100 gr bal yok, bu çıtaları niye alıyorsun, ne yapayım dedim arıların bunu yapmış.

Yusuf ne bulursa bize ikram etmeye başladı. Bizim pinti bir hocamız var, inşallah bu resimleri görüp utanır, her neyse. Görgüsüzlük olmasın diye elmaların ve aldığımız fındıkların resimlerini çekmedim.

Evimize geldik bir ara burnuma kestane balı kokusu gelmeye başladı, bir gittimki ne göreyim. Enes Çıta balı doğramış. Buna benze bir çıta vardı, geçenlerde müdürümüzde petekli bal istedi, bende evdekini vermek zorunda kalmıştım. Balın başına bir şey gelmesin diye, Enes Emin bala dask sigortası yapmış::))

Bal görünüşü benbeyaz gibiydi tadına baktım gayet acı, bu sene kestaneden güçlü arılar güzel bal çekmişler.

Bu hafta sonunun hasadı, bal hadadı gibi güzel geçti, bal, fındık, elma, karpuz ve gelecek senenin tohumluk salatalığı bile yılın envanterine girdi::))

Yusuf Şimşak ve ailesine sonsuz teşekür ediyoruz, nice böyle bereketli bal hasatlarına.

 

Allah bereket versin, kısa günün getirisi, oldukça iyiydi::))


Etiketler: , , , ,
Arıcılık Bilgi Merkezi, Bal hasadı | Yorum Yok »

BAL HASADI TRAKYA 2012

Ekleyen, Ali Türk on 30 Temmuz 2012 – 20:19 -


B al hasadı 2012, Tekirdağ Sultan köydeyiz.

Hiç hesapta olmayan bir hasat, benim niyetim bayramdan sonra arıları Gebze’ye getirip ballarını geçen sene olduğu ormanda almaktı.

Muhteşem abi bu sene çok bal var, arılar bloke olmuştur hafta sonu arıları rahatlatın, bende size yardımcı olurum yazlığımın alt katı sizin dedi, İlhami abiyi aradım olur dedi, Trakyalıyı aradım gelirim dedi, Şekerli abim işim var dedi, karar hafta sonuna bal hasadı var. İyiki gitmişiz katlardan çok kuluçkalıkta bal var bu sene, hayret edilecek bir iş, yavru alanları el kadar kalmış katlarda boşluk vardı. Fakat arı yavru alanlarını açmaya başlamış durumdaydı, püren açana kadar yiyecek ve polen sorunları yok yavru durumları ve mevcut düzelir.

Muhteşem abim ise nedendir bilmem körükçülüğe çok meraklı, baktım körüğü bırakmıyor el demirini bir dokunduk fazla kaçırmışız ba::))

Bu yıl çok az foto çekildi, sabah 07:15 gibi işe başladık, saat 10:00 gibi 20 kasa bal almışız araba doldu bırakalım dediler. Video çekimlerimiz var, resimdeki kovan, Gebze’de anasız olduğu tespit edilmiş ve kafesle ana arı verilip nakil yapılmıştı durum gayet güzel ana arı kafesten çıkartılıp, kabul edilmiş. Kafesi yerinden aldık, bu plastik kafeslerin güzelliği çıta arasını aralayıp dalak atılmasını önlüyor.

Bir yerden toparlanıyoruz bir yerden Trakyalı Şenol’u bekliyoruz, kendisi 30 km ötemizdeki Çorluya ulaştı.Biz gidersek işte aksama olur diyen muhtarımız Kani abi, hem Şenol’u alacak hemde bize Çorlu’dan bal tenekesi ayarlayacak.

Bu esnada ana arı isteyen biri var demişti, kendisi Düzce’li arıcı Beşir, ana arılarını almaya geldi.

Kani beyin bir arısını bu yıl kanoladan sonra, Akçakoca’ya kestane balına götürmüşler, arı bir teneke kestane balı yapmış ve o çevrede bulunanların ilgisini çekmiş durumda hem gelişmesi hızlı hemde bol bal toplayınca, bu arıyı kimden aldın, dolayısı ile bana ulaşılıyor. Aynı arıyı gören bazı Düzce’li arıcılara denemeleri için ana arı verdim. Kişi arıcı ise zaten farkı görüyor, farkı göremeyenler ileride arıcı olduklarında bazı şeyleri göreceklerdir, yapılacak bir şey yok.Bu arı çok arıcıyım geçineni madara edip onlara derin çizikler attı.

Biz anaları teslim ederken ortadan kaybolan İlhami abiyi gene nöbette körüğü yanık yakaladık.::)) Kafasını yere koysun anında uyuyan birisi, ben uyumak için dakikalarca uykuyla maç yapıyorum.

Arılıktan ayrıldık, yolun başındaki çeşmenin yanına vardık, arıcı Beşir ana arılara kafeste su veriyor.Bunlar ailecek arıcı, eşide yanında. Ben geçmişte iki kafeste deneme yaptım, 10 işçi arı ve bir kraliçe evdeki dolapta birisi 19 gün yaşadı, birisi 21 gün yaşadı. bir iki günde bir iki damla su verip ölene kadar bekletmiştim. Kafesteki analar için en tehlikeli, yer arabaların ön camı ve araç içinde kapalı kalması anında ölümlerine neden olur. Kafesteki analar araç içinde koltuğun altına yada ayaklarınızın dibine konulmalı en serin yer tabandır.

Trakyalı Şenol, bayağı zorlandı, neredeyse sırların büyük bölümü onun elinden geçti. Arı balı yaptıktan sonra uzun süre işsiz beklerse buna arı yatmış yada arıyı yatırmışın diyorlar, sırlı balların sırları kararıyor, kovandaki ağarma yok oluyor.  Bizim arılarda bayağı bir yatmış, zannedersem alt katta kemer oluşunca bal gelsede kata çıkmayıp yavru alanlarını daraltmışlar.

İlhami abiyi sürekli zinde tutmak için hareketli işe verdik yoksa, çalışırken  uyuyor::))

Nizami ise fazla arıcılık tecrübesi olmayan, aynı İlhami abi gibi çalışkan bir hat::))

Bu yıl bal tenekelerini büyük kapaklı aldım, iyimi oldu kötümü oldu balları boşaltırken göreceğiz olumsuzlukları, dolum kolay oluyor.

 

 

Ben sır bıçağımı götürmeyi unuttum, bir kaç deneme yaptım, döner bıçağı sır bıçağı gibi kıvrak değil.

Hiç sır bıçağı kullanmasanız belki bu işin kuralı böyle diye kendinizi zorlarsınız, ama sır bıçağıyla çalışmasını bilene döner bıçağı çok kaba ve yorucu.

http://www.dailymotion.com/video/xsi7ze_bal-hasady-videosu-2012_animals

Bu video sıra başı idi, başka bir ırk olsaydı, iki kat bal yapardı, karniol arısı kovan şaşırması kolay kolay yapmaz.

Videoda göreceksiniz, bal sırlanmış fakat daha sonra bir acayiplik olmuş sırsız alandaki açık ballar alt kata taşınmış, bal kemeri artmış ve yavru alanı çok azalmış yeniden genişliyordu.

İkinci gün benim kalan arılarla İlhami abinin balları aldık, önceki güne göre birazda işe geç başladık, bir gün önceden balları alınan arılarmı bilemiyorum arabaya hucum ettiler.

Arılıktan 200 metre ileride durup içerideki işçileri boşalttık, gittiğimiz yer Muhteşem abinin yazlık, işçileri orada bıraksak çevredekiler rahatsız olacak kovanını bulamayan arı serseri gibi dolaşıp duracaktı.

Bir bal hasadının daha sonuna geldik, Muhteşem abim,

http://www.aribakani.com/forum/index.php?topic=667.msg4014#msg4014

Bu sitede bişiler yazmış, heralde kafasına yediği el demirinden diyecem olmayacak, güle oynaya bizi yolcu etti, sanki arkamızdan konuşmuş gibi::((

İfadeler aynen kopyalıyorum=Cumartesi sabahı ekip olarak 08 00 gibi bal sağımına başladık. İlk iş Ali Türk beyin balları alındı ve sağıldı. İkinci olarak İlhami Uyar beyin balları ki pazar gününe kalmıştı onlarda sağıldı. Bu işler bittiğinde pazar günü saat 20 00 olmuştu benim ballar kaldı  >:( Bu nasıl ekip işi anlamadım  ???

Allah her şeyin hayırlısını versin, ne diyem::))

Sonuçta bereketli bir sezon yaşamaya devam ediyopruz, Allah bereket versin ballarımız evimizde.



Etiketler: , , , , , ,
Arıcılık Bilgi Merkezi, Bal hasadı | Yorum Yok »

KESTANE BAL HASADI 2012

Ekleyen, Ali Türk on 26 Haziran 2012 – 09:30 -


23 Haziran 2012 günü ani bir kararla Şiledeki arıların ballarını almaya karar verdim. Güzndüz Enes ile ana arı ruşet ve kutularının işleri yapıldı. Memelr dagıtıldı larva transferleri yapıldı. İkindi üzeri, Enese arabaya boş kovan ve kat  Şile’ye gidiyoruz::))

Kızılca köydeki arılığa vardık, arılar kolonileri yokluyordu, bu nektarın kesildiğinin göstergesi demektir.

Kovanlara bir daldık 13 kasa bal çıktı, bir kısmını ertesi güne bıraktık, yanımızda bu kadar malzeme vardı. Her açtıgımız kovana acayip bindirme oluyordu. İki kişiyleçalışınca görüntü işi olmuyor, acayip seri olmama rağmen bu serilik civarınızda yüzlerce koloni var ise pek işe yaramıyor, bir sürü işçi arı kokuyu aldımı anında her taraf arı oluyor.

Saat 17 gibi Ovacık köyünden çıkmıştık, Şileden dönüşümüz 20:30 da oldu, tekrar Ovacık köyündeyiz. Bu seferde balı süzdüğümüzde tenekemiz yoktu, bas Gebze’ye, sonuçta 21:30 da Zaim abinin yazlıkta baş süzmeye geçebildik, en son saat 24:00 da pilim bitti ayakta duramıyorum, Enes’e yatalım diyorum o çalışalım demekte oğlum yat beni hasta etme, bu iş bitmez dedim yattık.

Ertesi gün kavaltıdan sonra tekrar bal süzme işine başlandı.

Sırlı balların sırlarını sır bıçağı ile almak çok kolay ve zaman açısındn kısa.

Bal süzme işi önceden planlanmadığı için, bıçak filanda bileyleyemedim, sır bıçagı çok keskin olmalı, bunu nasıl anlasınız diye soran olur ise, gazeteyi balın sırı olarak düşünüp kesmeye çalışın ve bıçak kesiyorsa bileylidir. Bıçaktaki çapaklar bile gazeteyi kesmez ve yırtar. Geçen seneki bilyle işi bitirdik, bıçak keskin olmadıgında sırın altındaki petek gözlerini paçalar ve yatırır. Bozulmuş petek gözlerindende kazanda balı çıkartamazsınız, bu olumsuzluk sır tarağını kullanırkende olur, sır taragının arkası sır alırkenpetege dokunmamalı, dokunursa petek gözlerini ezer ve yatırır bal gene makinada çıkmaz.

Sır bıağı kullanımı çok önemli, işi bildinizmi bir uçtan öbür uca bir kaç saniyede varrırsınız. Petekli balın en nefisi şu an bıçaktaki petekli baldır.

Biz bal süzün işine devam ederken Zaim abi ve aileside yazlıga geldiler, İlhami abide gelenler arasında.

Zaim abinin kızı balın nasıl süzüldüğünü merak ediyormuştu, bizede meraklı kişiler lazım. Nasıl süzüyorsunuz görebilirmiyim, tabi çalışmak kaydıyla görmek serbest::))

Balın nasıl süzüldüğü görülmez yaşanır dedik, İlhami abi de güzel tarifler yaptı, bir kaç tur bal süzdüler.

Bir çok kişi balın nasıl süzüldüğünü bilmiyor, herkesin nasıl süzüldüğü yönünde tezleri var tabiki.

İlhami abide bal sağımının her bölümünde yer aldı, şimdi bal süzme kazanına geçti.

Balın sırınınsır taragı ile alınması en zor işlerden birisidir. Bir yüzü yapana kadar bıçakla kesin 5 çıta balın sırını açarsınız.

 

İlhami abiye sır nasıl alınır tarif ettim, bıçak alt çıta ve üst çıtaya yapışık olmalı, tabi bu duruş bu işe uygun degil, balın agırlıgı bıçagın üstüne olmalı, şu an bal bıçaktan tabir yerindeyse kaçıp uzaklaşır.

Sonuç güzel, hiç balın sırını koparmadan ve petek gözlerini bozmadan baştan sona gidildi.

Enes ve İlhami abi sırları aldılar, ben makinada çalıştım.

Sır taragı tarafından, sırı alınmış bal çıtası. Elimizdeki ballar bitti, boş çıtaları katlara doldurup tekrar öğlen üzeri Şileye kalan balları lamyaya gittik. Aynı anda hem balları alacağız, hemde süzülmüş çıtaları alınan balaların yerine vereceğiz…

Yolumuz üzerinde ormanın kenarında bir çeşme vardı orada mola verdik, bir şeyler atıştırıp biraz uzandık, ortalık yanıyor, insanın ormandan çıkası gelmiyor ama bu gün bu işi bitirmemiz gerekiyor.

İlhami abide sözde yardım ediyor uyan be::))

Balı alınmamış 8 kovan kalmıştı, iki tanesinde video çektik. Acayip sıcak var ve felaket arı bindirmesi vardı. Belkide bal almada rekor kırmışımdır, videonun birisinde 10 çıta balın alınması ve kata 10 boş çıtanın verilmesi 80 saniye sürmüş::)

İşe maskesiz daldım fakat devam edemedik, maskeyle çalışmak ne zormuş::))

Her tarafımızdan su çıktı, toplam yarım saat sürmemiştir ama mafolduk ve balları alıp, arılıktan uzaklaştık, kapıyı açıp içeri dalan tarlacıları bıraktım ve Gebze Ovacık köyüne döndük.

Hasat ettiğimiz balların hepsi sırlı degildi, uzun zamandır bal gelmemiş ve bal olğunlaşmaya başlamış durumda silkelediğinizde bal akmıyor, kestane balı genel olarak sırlamasını ben beklemiyorum, bir çok arıcıda beklemez zaten, sabit arıcılar kestaneden sonra olacak basra balı, yada meşe balınında bu bala karışmasını beklerler.

Hasat edilen bal 2007 yılında ki bal gibi acvı keskin bir kokusu var.

İnsanların beklentileri fazla gözü doymuyor, bunu niçin diyorum, daha fazlasını beklediğimden, yan tarafımızda bir sürü arı bizim arılarımız kadar güçlü degil, biz güçlü kovanlardan istediğimiz balı alamadık, ya zayıf koloniden bal bekleseydim halim nice olurdu, şükürler olsun, geçmişte 40 kovanla alamadğımız balı 20 kovandan fazlasıyla aldık.

Durup duruken benim ayarımı bozup, abi Trakyaya gidelim diye teklifte bulup, aklımı çelen ortalıkta şimdilik yok, halada kestane ballarını hasat etmemiş::))


Etiketler: , , , , ,
Arıcılık Bilgi Merkezi, Bal hasadı | Yorum Yok »

ARICILIK VE BAL HASADINA DEVAM

Ekleyen, Ali Türk on 10 Eylül 2011 – 21:33 -

Bal Hasadı.

2011 Yılı Trakya bal hasadı na devam edildi. Geçen hafta benim balları hasat etmiştik, bu hafta İlhami abimin kovanlarının balları hasat edildi. Geçtiğimiz haftaya göre arıların çalışması rahatlamış ve ekip olarakta 4 kişiydik, Hakim abimiz bu gün kameremanlık yaptı. Güzel resim ve filim çekmiş. Bal hasadında az kişi oldugunda bazı işler aksıyordu, işin magazin ve eğitim bölümüne görsellere zaman ayıramaıyorduk, bu sene ilk defa vizyona bir çıkayım dedim::))

Haberin sonunda bal hadı videosu gelecek.

Kolonilerdeki yavru durumları, hiç bir teşvik yapılmamasına rağmen çok güzel. Arıcılık ta kolonideki yavru durumu, koloninin geleceginizi gösterir.

Püren, Yılgın, Funda, hepside aynı şeyi ifade ediyor sadece yöresel isimler farklı.

Arılarımız açan pürenlerde cirit atmaya devam ediyorlar, polen geliyordu, artık nektarda başlamış.

Balın geldiğini katlardaki açık ballardan anlıyorum, geçen hafta katlarda açık bal bulunmuyordu.

Bal alımı bitti, ve Zaim abinin yazlıga geçiliyor.

Bu sıra doktor kontrolünden çıkmış durumdayım, beyaz et filanda almayayım lütfen. Dolapta balık vardı ama ben oyumu sucuktan yana kullandım, kırmızıya devam yani::))

Zaim abimiz güzelce sucukları pişirdi ve masaya dizildik.

Yemekten sonra semaver çayı süper gidiyor. Ben çay isteyenlere çay dolduruverdim. Bu arada çay ne zaman bitti anlamadım başkasınada vermediğim halde.

Zaim abi kestiriyor, kalktıgında çay bulamazsa ayıp olur diye bir çay daha demlersin.

Süper bir gün süper bir bal hasadı oldu diyebilirim.

Keşke her bal hasadında böyle rahat ve geniş zamanımız olabilseydi.

Bu imkanı bize sunan Zaim abiye sonsuz teşekür ediyorum. Bal hasadımız sanki bir gezi veya piknik havasına dönüştü, bol sohbet ve espirilerle doluydu.

Trakya ay çiçek balı hasadı 2011 yılı, arıcılık… Ali_Turk

Bu sene vizyona hiç çıkmadık gibi bir şey oldu, ayıp olmasın diye bir bal hasadı yapalım dedik maskesiz olarak….::))))


Etiketler: , , , , , ,
Bal hasadı | Yorum Yok »
Forum