PLASTİK ÇITA, PLASTİK BAL ÇERÇEVESİ
Ekleyen, Ali Türk on 30 Ocak 2013 – 22:55 -Ana arı üretim ruşetlerinde plastik çıta kullanımına geçen yıl başlamıştım. Plastik çıta büyük kolaylık ve işi fazla azaltıyor. Siz bir çıta çakana kadar en az 15-20 tanesini toplayabilirsiniz. Aynı zamanda standart derdi yok, çıtaya takılan parçalardan bir çift yedeklediğiniz de aynı parçalar numune olduğu müddetçe çıta ölçünüz hep yanı kalacaktır. Hele binlerce çıta gerektiğinde ahşapla uğraşılacak gibi değil, plastik çıta olmasa mecbur uğraşılacak.
Büyük boy çıtayı ilk olarak bizim arkadaşlarımızdan Trakyalı Şenol denedi ve çok memnun kalmıştı. Bende yeni çıta gerektiğinde plastik kullanmaya başladım.
http://trakyalisenol.blogspot.com/2011/08/blog-post.html
Sabahattin Güneş, geçenlerde beni ziyaret etmişti. İnşallah ziyaret ettiğine pişman etmemişimdir::))
İstanbul Bayrampaşa da bulunan Deha plastikten aldığım malzemelerin Gebze’ye aktarılması gerekmekteydi.
Sabahatin beyi aradım dedim benim filan yerde malzemem var, bunların otogara, oradan da bana ulaşması lazım. Kendisi izindeymiş, Trakya’da olmasına rağmen, 3-4 saat içinde malzemelerin elime geçmesini sağladı. Bizimle tanışmak nasılmış öğrensin be ya, kendisine ve yardımcı olan arkadaşlarına teşekür ediyorum.
Son tur ruşetlere gerekli olan plastik yanaklı çıtalarım, Cemil ustanın atölyede toparlanıp kutu gözlerine dizilmeyi beklerler…
Deha Plastik Bizim Sadri Demirci oğlu abimizin arkadaşlarından. Zaten plastik çıta yanaklarını Sadri abi vasıtası ile tanımıştık.
Behzat bey, kolilerin içine numune çıtalarda koymuş. 16 cm, 23 cm, 24 cm, ve 25 cm boyunda plastik çıta yanakları var.
Dün atölyeye uğrayamamıştım, bizim çalışanlar bisküvi ve çay ile öğünü geçirince bizi dünya aleme rezil ettiler.
Hemen imajımı düzeltmeliydim, bu gün Hışır dayıdan soğanlı hamsi isteyip sıcağı sıcağına resimledim.::))
İlhami abi işin farkında ve bıyık altından gülüyor.
Bir kez aç kalanlar anında kazan kaldırıyor, biz doyduk diye yayın yapan yok::(((
Deha plastik çıtalar için sürekli sorular almaktayız. Arıcıların bir çoğu İnternet kullanımını bilmiyor. Bir şeyi İnternet te aratmasını bilmiyor. Blokların sol üst köşesinde arama çubukları var, aradığınız şeyleri ilgili blok içinden arayacağınız gibi arama motorlarından da arabaya bilirsiniz.::))
Hele benim gibi birde arayacağınız şeyler yabancı dilse ne filimler çeviriyorum bir bilseniz. Türkçe yazdığım arama kelimelerini, yabancı dillere çevirip aramalar yaparken olmadık işlerle karşılaşmaktayım. En son suni tohumlama ilgili aramalarda tavukların suni tohumlamasını buldum, hayret edeceksiniz, horozdan süt çıkartıyorlar::))
Benim kullandığım plastik yanaklar 24 lik yani 24 cm boyunda.
Yemek faslından sonra iş başı yapılıyor, yatmak ve durmak yok, yola devam diyoruz….
İlhami abinin de ilgisini çekti, anında toplanan çıtalar burada.
Üçlü ana arı kutularım, her göz 4 çıtalı standart 2 çıta alacak kapasiteye sahipler.
İşleri planladığımız zamanda bitiremedik. Bir haftalık bir sapmayla inşallah 2013 Şubatının ilk haftasında marangozda iş kalmamış olacak. Kapakların montajı devam ediyor, çıtaların parçalarının büyük bölümü önceden hazırdı, sıra kapakların saç’lanmasına kaldı gibi. Hayret ilk defa bahara bu kadar hazır çıkmamıştım, bende kendime hayret ediyorum::))
Etiketler: ana arı çiftleştirme kutusu, plastik bal çerçevesi, plastik bal çıtası, plastik çerçeve, plastik çıta, ruşet kovan, üçlü ana arı kutusu
Arıcılık Bilgi Merkezi, Arıcılık Malzemeleri, ruşet kovan | Yorum Yok »
ARILARDA YAVRU DURUMU VE ŞURUPLA STOK
Ekleyen, Ali Türk on 27 Ocak 2013 – 09:50 -2013 Yılı ocak ayı beklenenden çok sıcak geçti. Benim için manevi değeri olan 3 numaralı kraliçenin kolonisi, elimizde olamayan nedenlerle kışa katlı girmişti. 20 Ocakta yapılan kontrolde 5 çıtalık arının 15 çıtada tutulmasına rağmen, 2 çıtada yavru faaliyeti vardı. 24 Aralık günü yolumuz köylere düştü tekrar bir kontrol ettim, yavru faaliyeti 3 çıtaya çıkmış, hemen katı alıp, tam sıkıştırma olmasa bile en az yarı yarıya alan daraltıldı. Üstten iki ballı çıtayı alta çektim. Koloni şimdi daha rahat yavru yapabilir ve yavrulara daha kolay bakabilir.
Uzun sürecek bir soğuk dalgasında yavru faaliyetine başlamış kolonilerde bal stokları yetmeye bilir. Aslında herkes tüm kolonilerindeki son durumları müsait bir zamanda gözden geçirmeli. 5 Çıtalık bir koloninin aylık gideri 500-600 gramken yavru başladığında bu gider acayip katlanıyor. Katlı bir kovanın ısıtılmasıyla sıkışık bir kovanın ısıtılmasını siz mukayese edin, yavru başladığında yavru alanı 35 derece olmalı. Havalar ilk açtığında bir kez daha son durumları hep birlikte göreceğiz.
Arılara kışın şurup verilme fikri genel olarak bana ait, bunu üç yıl yaptığım, kütük kovan, kara kovan, ve damacana kovan kışlatmalarının sonuçlarını hep birlikte gördük, hepsi aç kışa girip bahara çıkmışlardı.
Bu işlere karşı çıkan zevat da, şurup vermiş::))
Bunu foruma yazmıştım oradan kopyalıyorum.
İlginç durumlarda olmuyor değil
Geçenlerde arkadaşlardan biri abi arılara şurup veriyorlar dedi. Bu benim için önemli bir durum değil gayet normal dediğimde abi şurubu veren kişi filan deyince iş değişti. Ben onları okuyup takip etmem ama onlar bizi harfiyen takip ediyorlar etmeliler de, başka çareleri yok, bu kadar takip etmelerine rağmen 4-5 yıl gerimizden gelmelerine gönlüm genede razı değil
Şimdi imamın keçisi çalınınca haber değeri olmuyor, fakat imam keçi çalarsa bu çok önemli haberdir
Keçilerle hiç uğraşasım yok ama ne yapam, gelip zorla sürünüyorlar değnegimize, mutlu oluyorum tabiki
Arıcılara örnek olmaya çalışan bu kişiler tam çarşı, her şeye karşı durumundaydılar, bizi 3-4 yıl geriden takip etseler de sonuçta izimizden geliyorlar.
İnvert şuruba karşı çıktılar.
Tel altlıklı, diplikler yaptık, buna karşı çıktılar.
Kışın şurup verilmesine karşı çıktılar.(bana göre,koloni aç ise, kek yerine şurup daha sağlıklı)
Islah edilmiş arılara karşı çıktılar.
Hocalara yere göğe sığdıramayanlar vardı, nihayet benim 5 sene önce me yeni geldiler.
Suni tohumlamaya karşı çıkıyorlar.
İşin garip tarafı bunlar bilimsel çalışmayı hedefleyen kişiler.
Varroa dersleri verirken, baharda arılarım varroadan söndü diyen, kaç arıcı var bilmiyorum
Çapsızlara ne kadar çok şey, mundar gözüküyor dimi…
Zorda olsa çapsızları bayağı bir eğitip arıcı yapıyoruz::))
Karşı çıktıkları her şey başlarına bela oldu da diye bilirim.
Koloniye yaklaşık 3 litre şurup verdim, keşke vaktim olsaydı bir kaç saat sonrasını bir resimleseye bilseydi. Bu kolonide ez az 4 çıta ful arı var ve 3 saat bana gre sürmez bu şurubun alınıp gözlere depolanması. Kek verseydim bırakın üç kiloyu yarım kilo kek 15 gün arıyı uğraştırıp duracaktı.
Kolonideki açık ballardan birisini bir başka arıya verdim, açık ballar pürenden gelmişti, geçenlerde püren balı dediğimde bizim kabine hiç püren balı tadına bakmadık diye bana baskı yapmışlardı, çıtanın ortasına ben el demirini dokundurup, sizlerin adına püren balının tadına baktım, gayet güzel aynı püren gibi kokuyor.::))
Plastik çıtalar çok basit ve kullanışlı, iki tane çıtayla iki başlıgı birbirine taktığınızda çıta hazır, telini takın, sonra petek takılıyor. Çıta işinde işçilik felaket azalıyor. Düşünen kişi gerçekten güzel düşünmüş ve yetiştiremiyorlar bazı kişiler az çıta istiyor ve biz onlarla uğraşamıyoruz dedi firma yetkilileri, bende bazı yerlere bayilik vermesini teklif ettim, bir noktadan her yere yetişmek çok zor. Yapmış olduğum son ana arı ruşetlerine yaklaşık 1200 çıta gerekli ve çıtalarım şu an ayrıldı, bir kaç güne kadar birileri yardım ederse elimde olacak…
Plastik çıtaya verilen kavis, telin sürekli gergin kalmasına neden oluyor. Arıcıyı en çok uğraştıran işlerden biri çıta çakımı ve petek takımıydı, çıta çakma işi bitti, petek yakmakta elektrikli olunca orada da zaman sorunu çözüldü gibi.
Ruşetlerden artan parçalar vardı. 6 çıtalı kutular yaptım. Ruşetlerin kerestesi alındı Cemil ustaya biçtirmeyi hedefliyordum, bizim usta az işim var diye öğleden önce bir gitti gidiş o gidiş. Usta gelene kadar kutuları toparlayalım dedik. Parçaları bir saydım 26 tane kutu oldular, 15 tanesini topladık, 11 tanesini daha sonraki bir boşlukta halledeceğim. Bu kutuları suni tohumlamada kullanılacak. Zaman nasılda daha çok ileride.
Cemil ustayı öğlen yemeğe çağırdım benim az daha işim var siz yiyebilirsiniz dedi. Bir yerdende kıvranıyorum. Kalasları biçmemiz lazım, kapakların montajı bu ay bitmeli.
Kalasın boyu 3 metre, İlhami abiyle nihayet yatarın başına geçtik, önce kalaslar ikiye bölündü, sonra planya dan geçildi ve 6 cm biçilecek hala getirip günü kapattık. Bu iş acayip beni kastı, ağaç kalın testerenin boyu yetmiyor, bir tarafı keseceksin geri gel, ağacı çevir bir daha kes, çok şükür hallettik. Nereden icap etti bilmiyorum, bir ara İlhami abi sen eskiden marangozda çalıştın mı diye sordu. Kaç senedir marangozlardayız görmüyormusun::))
Kerestelerin biçilecek halleri. İyiki Cemil ustayı beklememişiz. Akşam oldu hava karardı, ortalığı toparladım hala Cemil yok. Tekrar telefon ettim neredesin, az iş daha var dedi, bu nasıl az iş anlamadım gün boyu bitmedi.
Etiketler: ana arı kutusu, arıcılık videosu., invert şurup, koloni düzenlemesi, ruşet kovan
Arıcılık Bilgi Merkezi | Yorum Yok »
OCAK AYI, ARICILIK İŞLERİNE DEVAM…
Ekleyen, Ali Türk on 21 Ocak 2013 – 11:48 -2013 Yılının ocak ayını geride bırakıyoruz, ocak aynın üçüncü haftasında yaptıklarımız. Ana arı üretiminde kullanacağım ruşetlerin montaj işi bitti muslukları takıldı, çıtaların parçaları çoktan biçilmiş bekliyor, plastiklere takılacak, şu an sadece kapak işi kaldı. Bu ay içerisinde, inşallah tüm işleri bitirmeyi hedefliyorum.
Bu işleri yaparken İlhami abi her konuda yardım ediyor, bu hafta sonu oğlunuda atölyeye getirdi, Gökan tatile geldiğine pişman olmamıştır::))
Şarjlı matkaba uç almaktan bıktım, nalburun en iyisi bu dedikleri hep kötü çıktı. Bu gibi işlerde yıldız tornavida ucu kullanmak gibisi yok. Tornavideuçları, hazır uçlardan çok sağlam ve uzun oluşu bana göre avantaj dı.
Cumartesi günü akşama doğru misafirimiz vardı. Engin Altın, kendisi kuyumcu. Hobi olarak arıcılık yapıyor tabiki şimdilik, geçenlerde arı kalmadı dediğimi duymuş olacak bana söz verdiğin arılar ne oldu diye hesap sormaya gelmiş::))
Abi söz verdiysek mesele yok, ben sözümdeyim dedim sakinledi::))
Sonrasında bizim kalfanın bal selesine gözü dikti dedik daha bitmedi, bir bitsin o zaman bakarsın.
Engin bey anladığım kadarıyla işleri çocuklara yıkıp, İstanbul’dan kaçmaya çalışıyor. Memleketi Düzce’ye gidip arıcılık yapmak için şu an alt yapı oluşturuyor, hedefi ise hobinin çok ötesinde 300 – 400 kovan düşündüğüne göre bu hobi olamaz::))
Biz çalışmaktan yorulmuştuk, iyiki geldi, işlere ara verip bayağı sohbet ettik. Arıcıların sohbeti zaten bitmez, bizimkide öyle oldu.
Bu sezon iki tane önemli ana arımı kaybettim, 7 numara köyde yağmalanmıştı gebzeye geldi, bir ay sonra arılar kesip kapı önüne atmışlar. 38 Nolu ana arının kolonisi, zayıflıktan karda yaptığı yavru üzerinde uyuşup kalmış ve ölmüşler, koloniyi kontrol için açtığımda bazı işçiler kıpırdıyordu ama ana arıyı ne kadar ısttıysam olmadı, ölmüş yani.
Eskiden olsaydı, anaç arıyı kabettikmi yas olurdu ve felaket zor gelirdi elinde bir kaç tane oldumu felaket kıymetli, şimdi üzülsekte öylesine nasılsa bol yedek var.
Bu sene enginar işine girdim, bizim kalfayla bu enginar işinde yarışmayı düşünüyorum. İlhami abiden enginar fidesi istedim sağ olsun bir kova fide gelmiş.
Fideler gelmişte bunları kim ekecek, kaliteli bir amele lazım….
Bir şeyi içimden geçirmeye göreyim, ertesi gün kalfa şıp diye damladı, aranan kan bu işte….
Ana arı ruşetlerinin kendi malzemesi zaten hurdacıdan alınmıştı, ara bölmelerini ve bölme küçük kapaklarını ise hurda laminat parkelerden yaptım. Kayınçolarda bozuk malzeme çok çöpe gidecek degerlendirdik.
Yıllardır planlayıp yapamadığım bal taşıma kabı acayip ilgi görmüş durumda.
Bu bal taşıma aletinin tahtalarıda hurdacıdan alınma, en az 3-4 sene öncesinin tahtaları, en son Oktay bey filan vardı aldığımızda. Kaç yıl geçti bilmiyorum.
Bizim kalfa yapılan yayınlarda bal selesinin kendisine kalmayacağını düşünüp, koşup gelmiş, yani zokayı yutmuş vaziyette::))
Mutlu olmak böyle bir şey, henüz başına geleceklerden habersiz….
Hafta içi anasız bir koloniyi zayıf bir koloni ile birleştirdim. Acayip rüzgar vardı, ana arıyı kafese alıyorum arı uçuşu yok denecek kadar az.
Hava serin olunca anasız arıları silkelemekte zor oluyor, ruşete yapıştılar gelmiyorlar. Gelin bakın ananız burada::))
Kalfmızı gezdirmemiz lazımdı, nereye gidelim Zaim abinin yazlığa. Öylebilerim varki,( bunlara doktor hariç) yazlıklarının anahtarı bende olur, kalfanın bahçenin anahtarı bile alamadık::((
Önce bir ziyafet çekiyoruz hafifinden, yoksa tok karına tarlada çalışılmaz.
Yemek bitiyor, bizim ilk göz arılarımızdan biri var bir bakalım ne yapıyor.
2011 yılında üretip yapay tohumladığımız ana arımız. 2012 Yılında sürekli bu ana yı degişmeye kalktılar izin vermedim. Defalarca arıyı böldüm, felakette yavru yapıyor, asıl merakıp verdiğimiz sperm kaç yıl yetecek derdim o…
2013 Yılına gene degiştirilmek istemiyle girmiş, koloniyi açtıgımızda içeride bir başka ana arı daha vardı, pargalıyı tabiki öldürdüm.
Arıcılıkta bazı şeyleri çokmu büyüttük, yoksa bazı şeyleri bazılarımı millete dev gibi gösterdi bilemiyorum. Bizim geldiğimiz aşamada örnegim bana bir çift saf italyan arısı verin ben bunların birinden erkek yetitirdiğimde birindende kraliçe ürettiğimde, sayısız saf italyan arısı üretebilirim. üç yıl amatörce yapılan çalışmada ekip olarak felaket boyutta bilgi beceri ve yetenek sahibi oldu, bunun karşılıkları zaten alınıyor.
Koloniyi kapattık ve iş zamanı. Ben en zor olanı seçtim, semaverin suyunu doldur, ataşini yak, bardakları hazırla çayı demle çekilir gibi degil.Yav şeker neredeee….kendime iş arıyorummmm::)))
Bizimkilerde işin kolayına kaçtılar, yazlıkta çukur açıyorlar niyetleri benimle enginar yarıştırmak::))
Çok şükür işleri bitirip Gebze’ye dönüyoruz.
Bu kadar çalışan biri mutlaka ödüllendirilmeli. O zaman gel şu bal taşıma kabını bitirelimde götür. Nasılda çalışırmış abim benim::)))
Nihayet bal taşıma selesini topladık. Dolu dolu bir hafta sonu yaşadık, işleriminde yoluna girmesi ayriyeten beni rahatlattı, belkide ilk defa bahara kenarda iş yokken çıkacağım.
Mutlu bir arıcı.
Allah herkese böyle arıcı kalfa nasip etsin.
Ben geçmişte boşunamı dua ettim, yarabbi bana herşeyin hayırlısını ver diiye::))
Etiketler: ana arı çiftleştirme kutusu, arıcılık malzemeleri, bal selesi, bal taşıma kabı, engin altın, enginar fidesi, ruşet kovan
ana arı kutusu, Arıcılık Bilgi Merkezi, Arıcılıkta bahar bakımı | Yorum Yok »
2013 YILININ OCAK AYI VE ARICILIK MALZEMELERİ
Ekleyen, Ali Türk on 13 Ocak 2013 – 23:32 -Geçen seneden kalan biçilmiş ana arı çiftleştirme kutularımı bu sene bahara çıkmadan hazır etmeyi hedefledim. Bahara çıktığımızda o kadar iş var ki içinden çıkamıyoruz. İşe nasıl başlarsanız sonuna kadar öyle gidiliyor. Son posta üç gözlü ruşetlerim 100 tane ve yarısı şu an bölmeleri takılıp istifleri yapıldı, geriye kalanların boyası bitti. İnşallah bu ay bitmeden hepsini bitirmeliyim.
Musluklara takılan parçaların hepsi yedekleriyle birlikte tamamlandı.
En çok uğraştıran bu küçük parçaların monte edilmesi, parçalar küçüldükçe iş zorlaşıyor.
Son kalan ruşetlerin boyasını İlhami abim yaptı, bu çalışmadan sonra herhalde nazar değdi, kaç gündür hastayım diye arazi oluyor::))
Bir daha ki seneye artık marangozda iş yapmayacağım diyorum, nedense marangozdan çıkmak nasip olmuyor, büyük konuşmamak lazım. Seneye kışın yaşarsak bakalım bizi neler bekliyor bilmiyoruz..
Bu arada bizim kalfa iyi ki sık gelmiyor, geçen Cemil ustaya ne dese beğenirsiniz, yav dükkanı her tarafı istila edilmiş::((
Biten ruşetleri gözden ırak arka tarafa kaldırıp duvara sıfır dizdim. Yoksa kış günü başımıza iş alacağız, belaya kaldık.
Bal taşımak için sürekli bir şeye ihtiyacım vardı, bir türlü yapamadım şekil var ama bir boşluk bulamadım. Bazen bal isteyenlere hemen vermek gerekiyor, yoksa müşteri gidiyor. Arabada kavanoz taşıdığınızda sorun oluyor, şimdi hem taşıması kolay hemde kavanozlar kırılmayacaklar. Cemil ustaya dün dedim böyle bir şey yapmam lazım, sen işine bak ben yapayım dedi. Ben sadece sap bölümünde müdahale ettim. Baktım fırça sapı takıyor, dolapta bir sürü keser sapı var::))
Dedim fırça sapı zayıf olur, keser sapı tak, gidip en dandik sapı taktı kıyamadı, sapın bir tarafı kabuk be::))
Bal selesi dedim ama Vecdi abi bu beşiğe benziyor dedi, Serdar da bal beşiğin güzel olmuş dedi, isim konusu karıştı yani. Nede olsa ilk bal pratik taşıma kabı::))
Mutlaka kopya edilecektir başka isimler altında önemli değil, hemen kalfa peşine düştü bile…
Zaim abi kara kovan istiyordu. Bende Bolu Mengen’e Mehmet Yüksel’i ziyaretimde Sadık amca tarafından bana verilen kütüğü, Zaim abiye verdim. Fakat kütük oyulmalı, oyma işi zor, biz kolayını bulduk ama şerit küçükmüş ve çok zorladı.
Kütüğü duruşmaya çıkardık, üçe bölüp öyle içini alabildik. Yaptığımız iş bayağı sakattı, kütük büyük makine küçük, dolayısı ile hızarın bir sürü güvenlik ekipmanını sökmek zorunda kaldık. Şükür kazasız belasız bitirdik.
Dıştan kütüğün çapı 186 geldi dedi usta.
Bundan sonrası biraz elle işlenir, bahara arı koyarız.
Bakalım seneye kütüğün başına neler gelecek hep birlikte göreceğiz. Hadi hayırlısı.
Etiketler: ana arı çiftleştirme kutusu, arıcılık, arıcılık malzemeleri, bal beşiği, bal selesi, bal taşıma kabı, kütük kovan, kütük kovan nasıl oyulur, kütük kovan yapımı, ruşet kovan
Arıcılık Bilgi Merkezi, Arıcılık Malzemeleri, Magazin | Yorum Yok »