ARICILIK VE MEVSİMİN KAYMASI

Ekleyen, Ali Türk on 10 Temmuz 2011 – 23:31 -

Arıcılıkta suni tohumlama.

Arıcılık

Bu konuda çok şükür sona geldik.

Nasılsa biz yapıyoruz başkaları konuşuyor, buyurun konuşun.

Biz laf yaparken işte yapıyoruz::))

Hep lafla nereye kadar beyler….

O kadar etiket ve ünvan sahiplerimiz var, neden onlara sesaplar sormayıp, bir şeyleri sıfırdan başlayıp, finişe gelenleri neden hazmedemiyorsunuz.

Bu aynı seçimlere döndü, herkes biz şu kadar alacağız dedi, alınanlar ortada, bu seferde, seçmenin kararını begenme, sonra kalk başka şeyler mırıldan.

Başkalarının tercihine niye sayğı gösteremiyoruz, laf degil başarı istiyorum, ameleler toplanıp, indir bindir işleriyle ekip olabiliyor, tamam burada toplu bir çalışma var ama bu işi amele pazarından 3-5 kişiylede yaparsınız.

Ekip bir şey yapacaksa bu sıra dışı şey olmalı. Nasıl bir ekibiz geçtiğimiz ay tam toplanamazsakta herkes gördü.

İki sene öncesi, bu işi yapacağım demiştim, yaptım. Tabi arkamda Muhteşem bir ekiple. Buyurun sizleride bir görelim.

Küçük tüpler hızımı kesmedi, daha stressiz çalışmak için bir CO2 tüpü aldım.

Minik tüpler işi ortada bırakıyordu, bundan sonrası artık kafam rahat.

 

Hafta içi suni tohumlamaların birisine Sadri abimde katıldı. Bir senedir, hacıya kablo getirecek, nihayet hacı muradına erdi::))

Hafta içi çarşamba gün olması lazım, Sizvaslı arıcılardan Şahin ana arı almaya geldilerdi.

Aynı güm Sadri abimde misafirimdi.

 

Hemen anaarıları toplayıp misafirleri yolcu edip, uygulama faslına geçmiştik.

Hafta içi belediyemizin bahçesindeki lavanta çiçeklerine bir göz attım sanki başka çiçek kalmamış gibi o kadar çok arı ziyaret ediyorduki.

 

Damacana kovan doldu, şimdi taşmasını bekliyoruz, bir koloniyi invertle söndüremedik.

Tamamen sona dayandı, gidecek yer artıkın yok.

Geçenlerde birisi arı sogana konarmı, bal aynı sogan gibi kokuyor diyordu, hacıya dedim sabah felaket arı konuyor, krem renk polende topluyorlar. O zaman görüntülemek lazım.

Arının soğana kondugunu da test etmiş olduk. Sogan çiçegi ve arı.

Bu arada hacı organik ürünleri yetiştirmeye başladı.

 

Vecdi abimin bir emaneti vardı, hafta içi onuda gönderdim, hayırlı olsun.

 

Muhteşem abiye burayı tarif ettim bir türlü bulamadı, burnunun dibindeki malzemeciyi.

Adresi şimdilik bende kalsın, sonra bana malzeme kalmıyor::))

 

Pazar günü Şiledeki arıların durumuna bir bakalım diye yollara düştük.

Yol yapımı varmış, 1 saatlik yok 3 saat sürdü. Haşat olduk, sıcak felaketti.

Körüğü çıkardım, bir arı galiba acayip iş yapmış. Daha öncebir yerde okumuştum eşek arıları, yavruları doğduklarında, taze et yemeleri gerekiyormuş. Eşek arısı bazı küçük böcekleri sokup bayıltıyor ama öldürmüyor, yavru doğana kadar taze et anestezide bekliyor, yeni doğan eşek arıları taze etlere yumuluyor.

Minicik arı neler düşünüp uyguluyor, ve bu baygın böcekleri taşıyıp ne kadar hazırlık yapıyor neslinin devamı için.

 

Tabi bu kadar işi birisi berbat edebiliyor, körük bana lazım::((

Yapılanları bozdugumda, örümceklerde hafiften hareket vardı, yani hala canlılar ama baygınlar.

Aslında bu eşek arısından çogaltmalı, ne kadar örümcek haşlamış.

Bu sene kestanede arılar nektarsız kalmadılar, ne hikmetse hızlı bir akım olmadı. Verilen erkek çıtalarının alayı, yavaş akımdan dolayı işçi gözü örülmüş durumda.

Akım var, bunu nerden anlıyorsunuz dediginizde, her taraf arılık, fakat koloni açtıgında, bindirme yok.
Büyük ihtimal kestane balı hasadı, haftaya yapılacak. Bu sene mevsimde acayip kayıklık var. Hala ayçiçekler açmadı. Temmuz ayının birinde eskiden Trakya’da olurduk. Ayçiçek açmadıgı için acelemiz yok ve kestane balıda ilk defa bende bu kadar olgunlaşıyor.

Hacıya dedim çalış çalış nereye kadar, hemen bizde piknik yapıyoruz. Bir seferde bir baş soganıda götürdük, yani felekten bir gün çaldık::))

Yolumuz üzerinde bir yerde mola verip, piknik yapıp Gebze’ye yetiştik.

Biz yemek yerken Şahin aradı, hafta içi gerekli olan anaarıları yetiştiremeyip, bir kısmını ertelemiştik.

Şahin ve marangoz arkadaşı, damacanayı incelediler. Damacanadan daha neler görecez dediler, dedim bu damacananın dibini çıkartıp dikin, alın size damacana karakovan::))

Suni tohumlamada kullanılan ana arı yumurta atırma sıralı sistemleri, buna isimde bulamadım::))


Etiketler: , , , , , ,
Arıcılık Bilgi Merkezi | Yorum Yok »

ARICILIK KIŞTAN ÇIKAMADI

Ekleyen, Ali Türk on 19 Nisan 2011 – 21:42 -

Vecdi abi bir kaç gündür arayıp durur kargo geldimi?

Bir Vecdi abi arasa iyi bizimkide kendi kendine gelin güvegimi ne ondan oluyor.

Sanki her gün larva transferi yapacak::))

Gelen malzemeyi bende çok merak ediyorum, acaba nasıl ve işe yarayacakmı?

Saim Gürel gelmişti birlikte kargoya gittik, malzeme gelmiş ama bir türlü bulamıyoruz.

Vecdi abiyi aradım abi gönderdiğin paket ne kadardı::))

Bir karışmış.

Biz zarf türü şeylere bakıyoruz.

Küçük bir karış paket, 35 ekran televizyon kadarcıkmış::))

 

Merakla açıyorum, Saim abide bak ben seni buraya getirdim nakliye için biri benim diyor::))

Merak hat safada, kutunun içinde bir poşet daha, sanki atom bombası::))

 

Paket içinden çıkan parçalar.

Bana gelen bilgi, larva transferi içindi.

Bir baktım kaşık büyük.

yanında cımbız var.

Dedimki bu anaarı sütü üretimi için.

Sonra anladıkki bu bir sağlık ürünü içinmiş.

Hastanelerde sağlık ocaklarında kulak muayenesi ve kulagın içindeki alınması gerekenler içinmiş::))

Zaten malzemeyi yurt dışından temin eden kişi Adem Mercimek, kendisi Erzincan da bir sağlık kuruluşunda çalışıyor.

Kendisine buradan teşekür ediyorum, sağ olsun insanların gönül dostlukları bir acayip işte.

Bu alete larva tranferi için kaşık takılacak.

 

Larva alırken bazen kafa lambası bazende bizim hacı el feneri tutardı, hele şükür kurtulacaz bu işlerden.

Lamba tam petek gözünü aydınlatacak.

Yeni bir larva transfer kalemimiz oldu.

Bu arada kalfanın kalemlere nasıl el koruz, planlar yapmıyor degilim.::))

 

Arı sütü toplamaktada çok işe yarayacak bir malzeme.

Vecdi abim, senin hakkını nasıl ödeyecegiz.

Bu sağlıkcılar nereden başıma musallat oldu bilemiyorum::))

 

Hafta arası köylerdeydim.

Köylerden, eski mahallemiz olan Çayırova şimdi ise ilçe oldu.

Çayırova’dan geçer iken kayboldum dersem yalan olmaz.

Kestirme bir yol var bir türlü bulup karşıya geçmek nasip olmadı.

Nereye gittiysem yol bitti.

Bir baktım, sanki gelinlik giyinmiş gibiydi doğa.

Püren, bu püren beyaz açar baharda. Bu sene ne kadar geç açsada üzerinde arı filan yoktu.

 

Bu pürene Gebze’nin yerlileri deli yılgın der.

Beyaz püren, deli yılgın, bahar püreni.

Bu bitkiyi hiç çiçekli görmemiştim.

sap sarı tamamen çiçek ama tek tük yaprak var.

 

Ülkemizde bir çok yerde yetişen bir bitki.

Halk arasındaki isimleri.

Karbaş otu, yaban lavantası, ana baba kokusu deniliyor.

http://www.50mucizebitki.com/karabasotu.html

 

Bitkiyle alakalı bazı bilgiler var.

 

Görüntüsü süperdi.

Karabaş otu sıgara bırakmak isteyenlerin yardımcı olarakta kullandıgı bir bitki.

Mütiş bir renk cümbüşü.

Hediye gelen anti varroa altlık ve onun polen tuzağı takılan parçası. Kovana monte edilmeden numunesini çıkartıyorum.

Bu parçayı düşünmek ve ayarlamak çok zor.

Kara kovan.

Bazıları hava durumlarını bahane etmeyin filan diyormuş::)

Adamın zekası geri vitese takılı kalırsa ne derse normal karşılamalı.

Havalar ısınınca arılar hemen genişleyip petek örmeye başlıyorlar.

Havalar soguyunca geri çekilip salkıma giriyorlar.

Şimdi ne yapmalıyız, dünyayı ateşe verip ortamı ısıtmalımıyız?

Arılar havalara göre bir ileri bir geri gidip duruyorlar.

İnşallah bu hafta havalar normalleşiyor.

Artık inşallah soguk derdimiz kalmıyor.

 

 

Damacana kovan ellerinizden öper.

İnvertle beslendi sürekli zehirlendi ve şu an nesil yenilendi.

Bundan sonrası bu koloniyi biraz zor durduracağız.

İşkembeden atanların kanıtleri nerde göremiyoruz.

İnvert şurup zararlı oldugunda ilk işçi arıları öldürüyor.

Kütük ölmedi. Bir çok kişiyide geçmişte öpmüştü hani::))

Karakovan ölmedi.

Damacanada bahara çıktı, buda daha ölmedi::))

Bir papagan fıkrası vardı anlarsınızya…..


Etiketler: , , , , , , , ,
Arıcılık Bilgi Merkezi | Yorum Yok »

ARICILIK PAYLAŞIMI 20 MART 2011

Ekleyen, Ali Türk on 20 Mart 2011 – 23:13 -

 

20 Mart 2011 Bursa’dan misafirimiz var.

Mirili Fatih, Muhteşem abi bendeki arılarını miriliye satmış, hiçte haberim yok::))

Dün Mirili aradı yarına arıları aktarmaya gelecegiz. Yav hava buz gibi ne arısı ne aktarması dedim, Muhteşem abinin arılar artık benim demezmi::((

Resimdeki sakallı Fatihin kayın babası.

 

 

Dün marangozda çalıştık, ruşetlerin altına malzeme yoktu onu temin edip, biçtim, büyük bir sorunu ortadan kaldırdık.

Bu gün arılıkta şurup verilecek arılara şurup verdim, arılarımız yavruya yatmış durumdalar, yiyecekleri var, polenleride var, şurupla bende su ihtiyaçlarını gideriyorum, hiç dışarıya şimdilik çıkmalarına gerek yok.

Bir gün öncesi verdiğim poşette inver şurup göçürülmüş durumda. Hiç delik delmeden atıyoruz poşetleri kendileri hallediyorlar, bu poşetler buzdolabı saklama poşeti. Resimdeki koloni 61 nolu safkarniol kızı, karniolf1.

 

Çiçek sorunumuz yok fakat bu sene bir türlü havalar ısınmadı. Kovanların önündeki ballıbaba çiçeklerine bakın.

Ne yazık ki sıcaklık olmayınca arıların alayı içerde işlerine devam etmek zorunda.

 

İrfan ve Cemil ustalar, bir kahvaltıcıya bal teknesi yapmışlar.

Süzme bal ve petekli balı bu tekneden satışa sunacaklarmış.

 

 

Bal teknesinin sadece dışına cila atıldı.

 

Mirili Fatih damacanada arı olmaz diye benle dalga geçenler vardı abi şunu bir aç görmek istiyorum dedi::))

Buyur,  oluyormu olmuyormu gör.

Bunu merak eden sayısı çok.

Aslında ben bu damacanayı yapmamın en büyük nedenlerinden birisi görüntüler alabilmekti.

Zaman çok olacak, birde eliyin altında olacakki  ne yapıyorlar kayıt etmek istiyordum ama olmadı.

Arılıga yolum düştükçe devamlı açar bakarım.

Mirili fatih arıların hepsini götüremedi, bu havada arı filan aktaramazdık.

Kendisini boşta yollamadık, gelmişken bagaja 2 kovan arı koyduk, paralarıda peşin almışım::))

Muhteşem abi bana arılarını verdiğinde benim sende 5 çıtalı 10 kolonim var demişti.

Bunların etinden sütünden faydalan ne yaptıysak arılar ne doğurdu nede öldü.

Arının etinden sütünden bıktım.

Şimdi parasıyla ilgileniyorum.

Bizimki tam pinti, içi gitti paralarının bende oldugunu duyunca.

 

Resim Saim Ahmet Gürel ve Oğlu Sinan, yeni kaptanımız.

Miriliyi yolcu ettim bir telefon geldi, abi hışıra balık yemege geliyoruz. Saim abi hayırdır ne çabuk dedim.

Ailecek gelmişler,  nasılsa ziyafet parasıda var::))

Hışırdan sonra benim eve geçip bol bol çay ve muhabbet vardı.

Doktoruda aramayı unutmadık, teşekür etmek lazım::))

İlgilenenlere duyurulur, ziyafet devam ediyor…

 

 


arıcılık videoları 20 mart 2011 Ali_Turk

 

 

Hava buz gibi biz arı açıp birde çıta çekip mahabbet ediyoruz::))


Etiketler: , , , , , ,
Arıcılıkta bahar bakımı | 3 Yorum »
Forum