BAHARDA BESLEME

Ekleyen, admin on 27 Şubat 2009 – 23:28 -

İlkbaharda kekin arılara zararı nedir yada ne gibi faydaları olur. Bu konuyu zamanı gelmişken işlemek lazım. Çok önceleri bu konulara değinmiştik ama yeniden bir bu olaylara göz atmak lazım. Bu konu arıların bahardaki güçlerini direk etkileyen bir olaydır. Olayı da herkesin anlayacağı dilde anlatmaya çalışacağım. Bahar gelmiş ve arılara teşvik verecekseniz bu kesinlikle kek olmamalı, ben bundan iki sene önce hep kekle teşvik yapmış acayip arıların ölümlerine şahit olmuştum. Kek verildikten sonrası ilerleyen günlerde işçi arıların ölümlerinde acayip hızlanma oluyordu. Hatta çoğu ölmeyip musluk tahtasında kıvranıp hareket etmeye çalışıyordu. Yani arının ömrü ve gücünü son noktaya getirmişim ölmede ölemiyorlar. Tabi şimdi bunu anlamış bulunuyorum.

Teşvik beslemesine dönersek kıştan çıkmış ve belli bir ömüre sahip işçi arıları en az yoracak besleme seçilmeli. Yapabilenler invert şurup, yapamayanlarda normal şurup vererek ve ilk yavrular çıkıp kendi başlarının çaresine bakana kadar bu işe devam edilecek. Böyle bir besleme yaptığımızda kış arılarını mümkün mertebe uzun yaşatmış olacağız. Bir kovanda ne kadar kalabalık ve her işi yapabilen arı sayısı fazla olursa arılarınızın hızlı gelişmesi de kaçınılmaz olacak.

Yok efendim biz eski geleneğimizdeki gibi ilk baharda kek vereceğim diyenlerde olacaktır. Herkes istediği beslemeyi de yapmakta serbesttir. Kekle beslemeye başlarsak kıştan çıkmış ve ömürleri sınırlı olan işçilerimizin ipini nasıl çektiğimizi zamanla anlayacağız. Bahara çıkan arının nüfus kayıpları ve bunun bahar gelişmesine nasıl darbe vurduğumuzu henüz tam anlayan yok gibi. Şimdi arılarımız bahara çıktı, diyelim ki 100 işçimiz var, arıya keki verdik çok kısa sürede bu işçilerin büyük bölümü ölecektir. bu örnekteki 100 arı bir çıtayı çok iyi sarabiliyordu, anaarıda bu çıtaya döşendi yavruyu, kekten keklenip ölen işçilerin sayısı 25 bile olsa, elimizdeki çıtanın üçte biri sarılamayacak ve sarılamayan yavrular sökülecek, ölen sayısı da öyle 25 te falan kalmıyor. Arılarımızın yarısını yanlış beslemeden kaybettiğimizde bu arının nasıl gelişeceğini bir düşünün. 100 kişinin çalışmasıyla 75 veya 50 kişinin çalışmasını bir kıyaslayın. Yada maç 11 x 11 başlamış daha oyunun başında 3 kırmızı kart yediniz karşı taraf acımasız sonuç ne olur. Herhalde anlatmak istediklerimi anlayanlar çıkar. Şurupla bu işçilerin ölümlerini geciktirebilirsiniz. Kış arılarımız bize ne kadar çok hizmet edebilirlerse o kadar arılarımız hızlı gelişecektir. Kış arılarını ne kadar hızlı öldürür sekte kovanın gelişmesi gecikecektir. Biz hazır bahara çıkan arılarımızın gücünü yani mevcudunu kekle kendimiz azaltıyoruz.

Kısa sürede o kadar değişim oluyor ki, eskiden arılar zayıf kışa sokuluyordu, birde zayıf arı zaten fazla bal tüketiyor, bu yetmezmiş gibi aç kışa sokuyorduk. Fazla değil iki sene geriye gittiğimizde bunları çok rahat göreceğiz. Şu an geldiğimiz nokta fena sayılmaz. Artık arılarımızı güçlü kışa sokmaya başladık balları da istenilen seviyede olmasa şimdilik geçmişten çok iyi. Bunları niçin anlatıyorum aslında kışa arılarımızı tam ballı sokabilsek baharda da beslemeye gerek kalmayacak. Kovanımızdaki balların istenilen düzeyde olmaması baharda bizleri telaşlandırmaktadır. Dedim ya gelinen nokta iyi, gene iki sene geriye gittiğimizde asitler yeni gündeme gelmişti ve o kadar karşı çıkan vardı ki. Tabi o karşı çıkılmalarda o kadar şiddetliydi ki, şimdi asid kullanmayan bile ben asid kullanıyorum ben organikçiyim diyenler o kadar çok ki.

Asitlerin ilk çıktığı zamanları ben iyi hatırlıyorum, eylülde arılara oksalik yapılmıştı, yavru varken hiç bir ilaç ve asid etkili değildi. O zaman karşı çıkanlar ve kullananlar bunun o zaman yanlış olduğunu anlayamadılar, şimdi gelinen nokta ise oksalik asit ne zaman verilirmiş arılarımız salkımdayken dimi? Bazı arıcılar ve ben oksalikle arılara banyo bile yaptırmıştık. Hani bazıları ben hiç yanılmam ben çok bilirim diyenler varya geriye birde siz gidin bakalım. Neler var orada.

Formik asid içinde hemen formüller bulunup pedlerin içine koyup uyguladık, bunların dogru olup olmadığını şimdi anlıyoruz pedin içinde hiç bir zaman istenilen miktarda formik asidi ne koyabildik nede buharlaştırabildik. Ama bunlar o zaman arıcıların kendilerini zorlayarak buldukları kolaylıklardı. Ama bir günde buharlaşacak mikrarı bile o bir hafta arıların üstünde duran pedlere enjekte edememiştik. Durum şimdi bazı konular da aynı. Olumlu şeylere karşı çıkanlarda var inat olsun diye karşı çıkanlarda var, çıkarlarından dolayı karşı çıkanlar var, karşı çıkmak için karşı çıkanlarda var. Ben bu sene arılarıma havalar ısındığında invert şurup vereceğim. Daha önceki senelerdeki kek olayını bitirdim, artık kek yazın kullanacağım.

Bakın Linda ablada şurubu kilitli poşette arılarına ikram ediyor. Bari uyarın kadıncağızıda kek versin::))

http://beekeeperlinda.blogspot.com/

Daha önceden kekle alakalı yazdığım bir yazım.

http://bengittim.blogspot.com/2009/01/aricilikta-dorular-ve-yanlilarimiz.html

Ayrıca bu tür yazılarımı bir blokta topluyorum. Lazım olduğunda ben bile kendi sitemde yazılarımı bulamıyorum. Aşağıdaki link, yazılarımı topladıgım siteye ait. Önemli buldugum yazılarımı oraya atıyorum. Ayrıca yazının ana başlıgı degilde bir alttaki başlıgı tıklarsanız bu sitede ne zaman yazıldıgı görülür. Yazıların oraya alınış tarihleri degişik diyenler olabilir diye bu bilgiyi aktardım.

http://organikaricilik.blogspot.com/


Arıcılık Bilgi Merkezi | 9 Yorum »

HAVALAR ISINMAYI UNUTTU, BU NE BİÇİM CEMRE ::))

Ekleyen, admin on 25 Şubat 2009 – 23:21 -

Geçen hafta bizim birlik başkanımız Kadir Gürkan bey aradı. Dediki buluşalım destek paraları yatmış, bankadan alabilmek içinde birlik adına hesap açılacakmış. O gün İzmit’teydim zaten bu sıralar acayip bir iş yogunlugu var. Yarış atı gibi her tarafa koşturup duruyorum. O gün kaldı, pazartesi öğleden önce Kadir beyle buluşup ayarladığımız evraklarla bankaya gittik. Tabiki ilk defa bu tür hesap açıldıgından herkes birbirine sordu ve karara bağladılar şunları şunları getireceksiniz diye. Birlik karar defteri, noterden imza sürküleri, vergi levhası birlik kaşe ve mühürü, ikamet. Öğleden öncesi yetmedi öğlen sonu bu işleri bitirebildik. Hesap açabilmek için 60 lirada masraf oldu. Gelen paranın %10 nu İzmit arı yetiştiricileri birliğimizce kesilmiş, bizim başkan dediki biz ne kesecez::)) Dedimki abi birde biz kesersek süper olur acayip gülüp ayrıldık yarım günümüz gitti. paralar 7 gün bloke olup ondan sonra verilecekmiş. Hayırlı olsun.::))

Bu oyuncak çıtalar acayip canımı sıkıyor. Yav hacıyı arayıp sormuyorum oda aramıyor ne iş anlamadımki. Birde iş üremiyor, kaç gündür çalışıyorum bir türlü düzen kuramadım.

Birde yaptığım iş içime sinmiyor çıtalarda çarpıklık oluyor fakat bir türlü çözemiyorum. Düşün düşün en sonunda çaresini buldum.

Çıta yanakları yerine geçen küçük parçayı yapmış oldugum kalıpta yok ettim.

Üst eşek dedigimiz çıtayıda aparata yanaştırınca, yana gelen parçada dümdüz yerde tutturuldumu sorun kalmadı.Oh be dedim. Daire içindeki yer kalıbın üzerindeki sabit yere dayanıyor ve tabancayla basıyorum zımbayı. Hem bundan sonra iş de rahat olacak. Burada havalar bir sogudu ve ısınmayda unuttu sanki. Kaç gündür kütügüde açamıyorum. Ortalık buz yahu. Havalar bir açsaydı bu sene hiç bir kovanımın kontrölünü yapamadım, anaarıları varmı, kaçı sağ, fire varmı bir sürü soru işaretiyle bekliyorum. Bir sürüde invert şurup yapmışım ilk fırsatta şurupları dagıtacagım. Bu arada arılarını beslemek isteyenler, havalar düzelir düzelmez iki üç posta şurup versinler, kek kıştan çıkan arıları mafediyor. Bazıları arım kek verdim sönmedi diye bilir ama hazır bahara çıkmış arılarımızı kek vererek güçlerini yarıya düşürüyoruz haberiniz olsun. Gerçi ben vermeyin deyince millet inadına kek veriyor::)) Hani bir ata sözü vardı takke düştü kel göründü diye, şimdi kapak düşünce kek görünüyor::))
Herhalde pazartesiden sonra havalar ısınacak, rüzgar pazartesi güneyden esecek ve lodos hep ısıyı yükseltmiştir. Ben hava durumuna bakmaktan gına getirdim, sanki işyerindeki arkadaşlarda arıcılık yapıyor, hepsi hava durumu hastası oldular.

Arıcılık Bilgi Merkezi | 8 Yorum »

ÇOK ŞÜKÜR SEZONU AÇTIM

Ekleyen, admin on 22 Şubat 2009 – 23:24 -

Nedense benim mesayiler bittikten sonra hafta sonlarına kış geldi. Bu gün yapacakta iş yoktu, İsmail geçenlerde Almanyadaydı biraz sipariş vermiştim hem onları alayım, hemde bir gezilerimize bir başlayalım dedik.
Sezonu Görele pidesiyle açmış bulunuyorum, hayırlı olsun::))
Vaktimiz vardı İsmailin arılıga gidip bir tur attık. Geçen sene sonu İsmaili nasıl bıraktıysam öyle duruyor. Demiştimki şu kovanları az az arala. Hala yapacam diyoru inşallah yapar::)))
Havalar iyiyken bazı arılara şeker damlası denilen hazır invert şeker almış, hani şu baklavalara konulan hazır şuruptan vermiş bir posta. Daha tenekeninde yarısı duruyor havalar musade etmemiş. Birde İsmail yanlız birisi tek başıma iş yapmak içimden gelmiyor dedi, tabiki gelmez bul bir hacı::)))

Bir kaç kovanda böyle çok arı ölüsü vardı. Bende böyle bir kovanda olmuştu açıp baktıgımda yalancıya kaçmıştı. İnşallah burada sorun olmaz. Sonrasında Almanya’dan gelen karniyolun öldügünü haber yapmıştı. Çıtalarını göreyim dedim. Ben son baharda bu arıya iki çıta bal verdim ve arıda iki çıta yavru vardı. Dedimki bu kovanı buradan götür ve aşırı yükleme yap ve çıtaları bloke olsun. Karniyol denilen arı, bazılarına göre dünyanın en hızlı gelişen arısıdır ve boş bir yer bulursa bu arıyı durduramazsınız. Bir yazı yazmıştım ya arınıza hakim olacaksınız yada arınızın mahkumu diye, arıya hakim degilseniz başına her türlü iş gelebilir. Yazık oldu ne zorluklarla gelmişti. İsmail beni güldürdü, diyorki iki çıtayla kışa girdi, dört çıta ölüsü vardı.

Arı ölmüş bitmiş hala yavruya devam ediyor.::((

Baktık arılıkta durulmuyor, o sogukta gidip gelen tek tük arılar vardı. Dogru bir şeyler atıştırmaya. Meşur Görele pidesinin tadına bakmaya gittik.

İsmail’ e sen fazla yeme dediysemde benden fazla götürdü.

Pidelerin yanında ayriyeten terayağı var küçük küçük. Sıcak pideye sürüyorsunuz. Birde buradaki tüm malzemeler Görele’den geliyormuş. Pide harika, birde hamuru ince her tarafı sanki lahmacun hamuru gibi işte. Yani gezilerimizde gereken yapıldı.

İsmail bir arı kaçıran birde çıtaların altına takılan saç parçalarından hediye etti. Kovana taktıgınızda çıtalar çok rahat kayıyor.

Anaarı üretiminde bu parçalar rahat kullanım sağlıyor. Sadece bizim gibi magazincilerde vardır, ticari anaarı yetiştiricileri hala kendi döktükleri memelerde anaarı üretmeye devam ediyorlar.

Bu ise janter denilen kutu. İlerde doktor gibi göremediğim zaman lazım olur diye alıp kenara koydum.

Cumartesi ise marangozda çalıştım, tabiki saat birde gidip akşama kadar 400 çıtayı biraz yola getirdim sayılır. İnşallah bu hafta sonuna kadar metro kovan ve kutularımın çıtalarını kenara koyup, yeni kat ve çıtalarına başlayacam. Bu arada cumartesi Cemil ustayı bıktırana kadar hamsiyle besledim, balıkları bitiremedi pes etti::))

Acayip sinir bir şey, uğraş uğraş hepsi bu kadar.

Kendi kendime dedimki hafta sonu soğukta olsa arıları açıp invert şurup verecegim diye naylon poşette almıştım. Bu seferde hafta sonu kar yagdı. Korkum şuruplarım bozulurmu diyeydi ama rahatladım. Tam olmasada şu çevirici çok iyi oldu. Amerikadaki arıcının siteyi bir çevirip baktım, gerçi oada gıcıklık olsun diyemi gooledemi bir acayiplik var, inverte ters şurup diyor. Benim asıl ögrenmek istediğim süresiydi, adam altı ayda kullanın diyor ne güzel. Yani birinin dedigi gibi invert sirke olmayacak.
Bu Amerikalının invert tarif eden yazısıydı.
İki akşamda yaptıgım invert şurup, iki tenekeden 32 litre, kiloya vurursak ta 40 kg invert şurup. Bunlarda arılığa aktarılıp kovanlara verilmeyi beklemekteler. İnşallah havalar kısa sürede açar. Ayrıca bu yazılarımızı arı yemi üretenler dikkate alıyorlardır, hesaplı olmadıgında arıcı kendi yemini kendisi yapar.
İki sene önce aynı şeyler asidler için yapılmıştı. Daha düne kadar yırtınanların hepsi şimdi asitci oldular. Hemde organikci be::))))


Arıcılık Bilgi Merkezi | 9 Yorum »

METRO KOVAN VE KUTU ÇITALARI

Ekleyen, admin on 19 Şubat 2009 – 11:45 -

Bu sıralar ne kadar işten kaçsamda bu işi başkalrı yapmayacak. Bende ufaktan başladım.
Önceden çıtaları hazırlamıştım. Sanki oyuncak yapıyorum biraz ince işçilik gerekiyor.
Poşetteki parçalar ise çıta yanagı dediğimiz parça yerine kullanmaktayım. Hemde ince parçaları birbirine sabitliyorum. O gürgen parçalar olmasa bu ince çıta parçalarını birbirine sağlamca tutturmak çok zor olurdu.

Bu tür işleri yaparken bir kalıba ihtiyaç duyarsınız, kalıp şablonu bu. Daha önceki kalıpta ufak tefek degişiklikler yaptım.

Bundan sonraki iş kolay.

Yanakların çıta eşegi dedigimiz üst taşıcıya monte edilmiş hali.

Birde bu tür işler yaparken bir sorunla karşılaşmamak için ne yapmak istiyorsanız onun tamamından bir kaç tane bitirinki, iş bitip çıtaları monte etmeye kalktıgınızda hata varsa iş işten çoktan geçmiş olur. Bende böyle bir hatam varmı diye 15-20 çıtayı bir toplayıp kutularda ve metro kovanda durumlarına baktım.

Çıtalarımın görünüşü bu, iç ölçüleri 13,5 cm x 16 cm.

Artık kalıp hazır hacıyıda işe başlatmalıyım. Bu metro kovanları yaparken ufak bir hata yapmışım. Demekki onun için yapmış oldugum hesaplar tutmayıp habire kereste lazım olmakta. Ben 20 çıta olarak tasarlamıştım dün akşam kovan 21 çıta aldı hayret bu nasıl olur.

Metro kovan hızlı çıta üretiminde kullanılacak, bakalım ismi gibi hızlı olacakmı hep birlikte görecegiz.

Bu resimdede çıtaları kutuda denedim, şimdilik sorun yok.


Arıcılık Bilgi Merkezi | 10 Yorum »
Forum