KRALİÇE ARI TOHUMLAMA, ANA ARI YAPAY DÖLLEME,Artificial insemination of queen bees…

Ekleyen, Ali Türk on 14 Ağustos 2013 – 08:48 -

alitürk_insemination of queen bees

Suni tohumlama…
Yapay Dölleme…
Aletli tohumlama…
Kraliçe, ana arı aletli tohumlama…
Bir zamanlar bu konulara  ne kadar yabancıydık.
Şimdi ise bu iş bize çocuk oyuncağı gibi oldu, neler yaptığımızı bir özetlemek istiyorum, 3 yıldır bu işlerle ilgili çalışmalarımız oldu, sıfırdan %100 varan başarılar elde ettik.

Co2_kraliceler

Döllenecek ana arının daha doğmadan kayıtlarını yapıyoruz, kimin kızı ve kimin erkeğinin spermi verilecek kesinlikle kayıt ediyoruz, edilmeli de yoksa soylar karışır. Sıra numaraları daha ana arı doğar doğmaz not edilmeli ve kafeslerinde önceden gene numaralandırılması gerekir, kafesleri elinize alıp oradan ayrıldığınızda hangisi hangi bölmenin bilmeniz mümkün değildir. Bayıltılan ana arıları bazı arıcılar inkibilatör denilen içerisi istenilen sıcaklığa göre ayarlı kapta tutuyorlar. Suni tohumlamanın en büyük kurallarından birisi ortam sıcaklığı 25 derece altında olmayacak.

IMG_8814

Ana arı doğdu, bir kaç gün doğduğu bölmede gezinmesine izin veriyoruz, doğduğu gün kafeslediğimizde sonradan kabullenmiyorlar, ana arının  kokusuna bölme alışmalı ve yeni doğan anayı sahiplenmeli, sonra kafese alınmalı.
Ana arı doğduktan sonra 8-9-10. gün tohumlamaya alınıyor, makalelerimiz-de 6. gün ana arı cinsel olarak olgunlaşır ibaresi var bana göre bu yanlış. Bu  8-9-10. günü Almanya’da 25 yıldır suni tohumlama yapan, ana arı üreticisi Emmi’ye sorduk en ideal günün 8.9.10. gün olduğunu söyledi, bizde uygulamaları bu günlere aldık başarımız dahada arttı. 6. Gün döllediğimiz arının organında yeterli esneklik ve sululuk yok, bunu gözlemlerime dayanarak yazıyorum. yeterli esneklik olmadığında genelde yırtılma oluyor ve ertesi gün ana arı ölüyor.
Tohumlamaya girecek ana arı bir gün öncesinden 5 dakika karbon gazı ile (Co2) bayıltıyoruz. Bu bayıltma ana arıyı yaşlandırıp olgunlaştırdığı söyleniyor. Bayıltılıp döllenen ana arı 4 günde yumurtaya başlıyor, bayıltmadan yaptığınız döllemede ana arı en erken 8. gün yumurtaya başlıyor.

Ana arının üretiminden döllenecegi güne kadar geçen evrelerini Fransız arıcı,  Celine Gobin sitesinde paylaşmış, sizde göz atmak isterseniz linki tıklayınız.

IMG_1259

Dölleme yapılacağı zaman aletin kurulup hazırlanması ve steril hale getirilmesi gerekiyor. Dezenfektan olarak, fizyolojik serum, zefiran, alkol, kullanıyorum.
Zefiranlı su ile tüm görünür yerleri siliyorum,cımbız ve kancayı bu suya sokuyorum daha sonra serum ile duruluyoruz.
Cam iğne içini formik asit çekip bekletiyorum kurumları eritiyor. Gene iğne içine tuz ruhu çekip bekletiyorum, sonrasında alkol ile can iğnenin içini temizlemeye çalışıyoruz, en son olarak bol miktarda antibiyotik karışımlı serum ile durulayıp, sperm toplamaya geçmeden aleve tutuyoruz.
İğne içini temizleyip dezenfekte etmek zor, formik asit ve tuz ruhu kullanmak bizim fikrimizdir. Yakarak temizlemeye çalıştık içeride yanık kurumları oluştu ve en güzeli tuz ruhu ile iğne içini tuz ruhu ve formik asidi kullanıp, iğne içinde kurum oluşmasını engelleyip yok ettik.
Bu işin literatüründe iğne saf su ile düdüklü tencerede 10 dakika kaynatılması vardır, biz henüz iğneleri kaynatamadık çalışma ortamlarımız hiç bir zaman laboratuvar ortamı olmamıştır.

Bu işlemlerden sonra şırınganın hazırlanmasına geçiliyor, şırınga içi antibiyotik karışımlı serum ile dolduruluyor. İğneyi taktıktan sonra yeniden şırıngadaki serumu dışarı iğneden boşaltıp iğne içinin tam steril olmasını sağlıyoruz. Yeniden şırınganın yarısına kadar antibiyotikli serum çekip, şırıngayı alete monte ediyoruz. Şırınga içinde ve iğne içinde hava olmamalı. Artık sperm toplamaya geçilebilir.
Antibiyotiğin görevi nedir?
Ana arıya müdahale sırasında çizilme veya yaralanma olur ise enfeksiyon kapmaması içindir, Dr.Muhteşem abime sordum, böyle izah etmişti….

Tüm dezenfektan işlemleri bitti, şırınga hazırlandı ve sperm toplama işlemine geçiyoruz…

 

IMG_8387


Erkek arıların üretimi bilindik soyu belli olan bir hattan olmalı, git arılığa istediğin kovandan erkek topla bu ancak antrenman için olur.
Saf anaç veya f1 ana arının erkekleri saftır.
Erkek üretiminde istediğimiz koloni seçilir, erkek çıtaları verilir ve aşırı beslemeye tabi tutulur, aşırı besleme kek ve şurup ile yapılır, kenardaki boş çıtalarda genelde erkek gözlü petekler örülür, petek örülürken ana arı tarafından ziyaret edilir ve yumurta atılır. Besleme kesilir ise mevsim geçmiş ise bu yumurtaların erkek olmasına işçi arılar izin vermezler, onun için beslemeye devam edilir yada anasız koloniye bu yumurtalı çıta taşınır.
Erkek arıların doğmadan ve doğduktan sonraki aşamaları oldukça önemli. Varroa mücadelesi iyi yapılmalı, yoksa bir sürü kanatsız sakat erkek arı doğuyor. Damızlığa kullanılacak erkek arılar sağlıklı olmalı.

Erkeklerinde yumurtadan itibaren kayıtları tutulmalı ki, doğmaya başladıklarında özel istediklerinde çıkamayacakları altı ana arı ızgaralı kovan veya ruşetlere alınmalı ve beslemeye tabi tutulmalı.
 Erker arılar doğduktan 14 gün sonrası ergen olabiliyorlarmış. Erkek arı besleme işini ben yapamadım ama günlük taze polen ve bal şurubu ile yapılmakta, ben polen vermiyorum ama polenli çıta veriyorum, bal şurubu vermeyip normal şeker şurubu ile beslemekteyim. Bir yazıda okumuştum doğal yolda ergenleşen erkek arıların her birinde 1 mikro litre spermi oluyormuş, özel beslemeye tabi tutulan erkek arıların1.25 mikro litre spermi olduğu yazılmakta, bunu kendi tecrübelerimizle gördük, beslenen 10 erkek arıdan çok rahat bir doz, 10 mikro litre sperm alınabiliyor, beslemeye tabi tutulmayan 20 erkekten ancak 10 mikron sperm alınabiliyor, bunları yaşadık.
Erkek arı nasıl yetiştirilir ve beslenir Celine Gobin‘nin web sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Erkek arı nasıl yetiştirilir beslenir ve spermi alınır. Sperm nasıl saklanır gibi…
20 Günlükten yaşlı erkekleri kullanmayın deniyor ama henüz bu kurala uyamadık.

Yukarıdaki resimde önceden özel ruşet kovanda beslenip bir gün öncesi kafeslenmiş erkek arıların, anasız kovandan alıp sperm alma işlemine geçiyoruz.

Erkek yetiştirdiğiniz kolonide, olgun veya ergen erkek arıların bulundukları yer kovanın iki taraftan da en dış çıtalarındakiler.
Yani 10 çıtalık bir koloni düşünün, erkek toplamak için birinci ve onuncu çıtayı çekip üzerindeki erkekleri toplayacağız. Orta sıralardan aldığınız erkekler ergen değildir ve spermleri yoktur. Ergen olmayan erkeklerde çevreyi tanıma uçuşuna çıkarlar, dışarıdan gelip kovanlara giren erkeklerin hepside ergen erkekler değildir. Yani arıların sardığı çıtaların en sonunda bulunan erkekler ergen oluyor ve orta çıtalara bu erkekler nedendir bilmiyorum girmiyorlar.

 

IMG_1262

Alet ve şırınga ve mikroskop şırın ga ucuna göre ayarlanmış durumda. Kafeste erkek arılarımız geldi. Bu işlemler sırasında ortam sıcaklı 25 derece olmalı. Hatta laboratuvar ortamınız var ise erkek arıların içinde uçabileceği, içerisinin lambalarla 25 derece ısıtıldığı özel bir dolaba ihtiyacınız var demektir. Biz başlarda bu dolabı yaptık ama sonradan seri şekilde sperm toplayabiliyorsanız, dolaba gerek kalmıyor. Yani 50 erkek arı getirdik, sperm toplamaya başladık ve 50 erkek ölmeden işlem bitti ise dolaba gerek yok, işi uzattığınızda erkek arılar ölüyorlar, sıcak dolapta biraz daha uzun süre yaşayabiliyorlar.

IMG_1266

Ergen erkekleri anlamanın diğer bir yolu onu öldürmeye kalktığınızda veya kafasını kopardığınızda karnı taş gibi katılaşır. Ergen olmayan erkek arıların karnı ölseler de yumuşacık oluyor.

Ergen erkeğin önce spermini almak için organlarının dışarı çıkartılması gerekiyor buda iki aşamalıdır. Birinci aşamada arının belinden arka tarafa doğru iç organlarını kapsayan bir baskı yapılıyor, önce turuncu renkli kanca gibi parçaları çıkıyor, baskıya devam ettiğinizde sperm olan parça dışarıya fırlamakta.

Sperm mukus tabakasının üzerinde çok ince pembe renkli bir tabakadır. Mukus tabakası beyazdır ve iğneye temas ettiğinde iğneyi tıkar, ayrıca mukusu çekip ana arıya enjekte ederseniz ana arıyı öldürdüğü söyleniyor.

İğneye ilk spermi almak oldukça zordur, serum ile sperm arasında 2-3 mm lik bir hava boşluğu olmalı, serum ile sperm birbirine karımaması içindir bu hava boşluğu. Şırıngada sadece bu ara boşlukta az hava oluyor başka hava olmamalı.
Birinci erkekten spermi aldığınızda ikincisinden sperm almak daha kolaydır.
Her erkekten sperm alırken, iğne ucuna az sperm damlacığı itilir ve bu minik damlacık ile sperm kesesi temas ettiğinde hemen şırıngaya vakuma yani çekme veya emiş uygulanır kesinlikle mukus tabakasına  girilmemesi gerekir. Emiş sırasında keseyi teması kesmeden az uzak tutmaya çalışırsanız daha güzel vakumluyor ve etrafta hiç sperm kalmadan alıyorsunuz. Daha iyi olur diye keseye yaklaşırsanız, mukus denilen tabakaya girip iğneyi tıkarsınız, her tıkanma sperm kaybı ve işin uzamasına neden oluyor, çok seri değilseniz erkekten erkeğe geçişlerde iğne ucunun kuruyup tıkanmaması için az miktarda serum çekmek gerekiyor.Kendinizi geliştirdiğinizde yalnız başınıza bile kafesten erkeği çıkartıp, spermini alıp yeni erkek çıkartıp yeniden sperm çekebiliyorsunuz kuruma olmuyor. İlk başlarda birisi size yan taraftan erkek hazırlasa bile iğne ucu kuruyup tıkanıyordu. İlk başlarda bu iş acayip sizi sıkar ve zorunuza gider. Ben kimsesiz bir odaya aleti kurmuştum, akşam eve giderken götürdüğüm erkeklerden sperm alırdım. Yanınızda biri olsun ses veya gürül sizin işe odaklanmanızı etkiliyordu, şimdi artık hepsi geride kaldı, şükürler olsun, Yaradana…

IMG_1267

Sperm toplama işi suni tohumlamanın en zor ve uzun süren ayağıdır. İlk başlayanlar birer dozluk sperm toplayıp uygulamaya geçilse daha iyi olur, en ufak bir tıkanmada tıkanıklığı açayım derken tüm spermin dışarıya boşaldığı çok oldu. Sperm toplandı, artık uygulamaya geçebiliriz.

alitürk_insemination of queen bees_sperm

Tohumlanacak her bir ana arıya 10 mikron veya 10 mikro litre sperm verilmeli. Bu işleme geçilmeden şırınga sperm verecek konuma getirilir, iğnenin ince ucuna az serum çekip iğnede hava olmaması gerekiyor ve şu an iğne hazır. Bu esnada iğne üst bölümden ölçülür, her doz 10 mm olacak şekilde işaretlenir, bu iş için ince uçlu asetat kalemi iyi olur.

Bu resimde önemli bir detaya değinmek istiyorum. Resim 12/08/2013 Tarihinde ki uygulamada çekildi. Çok iyi beslenmiş 27 erkek arıdan 2 tanesinde sperm çıkmadı, 25 erkek arıdan alınan sperm bu kadardı (30 mm) üç doz.

Beslemediğimiz erkek kovanlarından 60 erkekten ancak bu kadar sperm zor çıkıyordu.

IMG_8391


Uygulama sırasında yazıp çizme zor oluyor, hemen hemen tüm cep telefonlarının ses kayıt sistemi var, örnek 1 numara uygulama girdi, tohumlama bitti, telefon yanınızda diyorsunuz ki 1 numara süper oldu. 2 Numaraya tohumladık, başımızdan  geçen olaylar var diyorsunuz ki 2 numarada sperm taştı, ikinciye girdim. Numara 3 çok kastı, yırtılmış olabilir gibi… 5 Numara çok güzel oldu….
Sonra bu ses kaydını elinizdeki kayıtlara yazıyorsunuz veya istediğiniz zaman bu sesli notları dinliyorsunuz, bu sistem bana ait, sesli kayıt şimdiye kadar tohumlama yapanlarda ben görmedim.

alitürk_insemination of queen bees_

Uygulamaya geçmeden karbon ayarını yapıyoruz, saniyede bir kabarcık çıkmalı ve karbon gazı sudan geçip gelirse biraz daha ısınıyor, karbon gazı çok soğuk bir gazdır, bir zemine püskürttüğünüzde eksi 70 derece üstünde dondurma özelliği vardır bu yüzden tazyikli bir şekilde canlılara tutarsanız öldürürsünüz.
Bizim şimdiye kadar yaptığımız uygulamalarda bazen sorunlar çıktığı oldu, hala elimizde bu işe uygun manometre yok, akvaryumcuların kullandığı kronometreyi kullanıyorum bayağı yüksek miktarda gaz vermek zorundayız bir türlü ince ayar yapılamıyor.
Aynı sorun mikroskoptada var, kullandığımız mikroskop 20 kat büyütüyor ama bu işin mikroskop’u değil, saatçilerin cep telefoncuların kullandığı metal mikroskop.
 Uygulama yaptığımız arılardan birisi, kırmızı noktaya gelindiğinde 10 mm veya 10 ul veya 10 mikro litre verilmiş olacak.

IMG_1285

Tohumlama bittikten sonra ana arı narkoz yatağından alınıp, hemen kanadı kesiliyor, üzerinde sıra numarası yazılı kafese konuluyor, kafese çok az kek koyuyorsunuz arılar az keki yeyip hemen ana arıyı çıkarsınlar diye az kek konuluyor, tohumlanmış ana arılar direk verildiğinde  işçiler ana arıyı hırpalayıp öldürebiliyorlar.

alitürk.insemination of queen bees

Bir başka uygulama daha, gene ana arı bayıldı kancalar kullanılarak iki taraftan V  olacak şekilde açı oluşturuldu, verilecek sperm ölçülüp işaretlendi. Görüldüğü gibi çok az iğne ucunda serum var, iğne ana arıya temas ettiğinde iğneden salğı başlıyor, sperm salgılanırsa görüntüyü bozabiliyor, serum salgılanırsa görüntüde bir sorun olmuyor.Verilecek sperm iki kırmızı nokta arası ölçüldü ve 10 mm olarak işaretlendi.

alitürk_insemination of_ queen bees

Ana arıya girdik, sperm vermeye başladık, dikkat ederseniz işaretten sperm aşağı doğru ilerliyor, taşmıyor ve ana arıya verilen sperm gidiyorsa doğru yerdesiniz,zaten taşarsa ve sperm gitmiyorsa tam kanalda degilsinizdir, sperm akımına yavaş yavaş enjekteye devam edip ölçüye gelindiğinde şırınga baskısı tersine çevrilip, iğne çıktığında iğnedeki spermin boşa gitmemesi sağlanır, ve hemen çıkartılmış iğneye az serum çekilir ki, ana arı kanadı kesilip kafesle nene kadar iğne ucu kuruyup tıkanmasın.

alitürk_insemination of queen bees...

Bu resimlerin hepsi olmasa bile bir ikisi hariç son yaptığım 12/08/2013 tarihli uygulamada çekildi. Yanlız çalıştım, 27 erkek arıdan 30 mm sperm topladım, 3 uygulama yaptım ve ilk defa bu kadar sorunsuz bir çalışma oldu..

IMG_1293

Bir döllenmiş ana arı daha, saf anaç adayı, yumurtaya başlayıp yavru kapatmasını beklemekteyiz.
Ana arı uygulamadan çıktı, kanadını kestik, kafese aldık, kek bölümüne çok az kek koyduk ve bölmesine veriyoruz.
Alman arıcı Emmi diyor ki ben 6 gün bu bölmeyi açmam, ilk kontrolü 6 gün sonrası yapıyormuş, sorduk böyle dedi.
Ben ne kadar o bölmelere bakmayayım desem de ertesi gün mutlaka kontrol etmeden duramıyorum.

Uygulama görmüş ana arı bölmesi en az 1 hafta kek eksik etmiyoruz. Tarlacı arılar iş bulamadıklarında olmadık işlerle uğraşıyorlar.

Gene başımdan geçmiş bir hadiseyi yazayım.
21 Numaralı ana arı uygulama çok güzel geçti hiç sorun olmaması lazım, akşam kafesiyle bölmesine verdim. Ertesi gün gittim, ana arı yumak, aynı gün uygulamaya girmiş diğer analar çıtalarda dolaşıyor. Yumağın içinden ana arıyı kafese aldım, keki bu sefer fazla koydum, ertesi gün baktım gene yumak, yumakların sonu iyi olmaz. Baktım bu bölme bu anaya kafayı takmış, hemen yeni bir bölme oluşturdum tamamen soluk yeni doğmakta olanlardan oluşan, nasılsa ana arı kesilecek varsın bunlar öldürsünler demiştim. Yeni bölmeye ana arıyı kafesle verip depoya kaldırdım, dört gün sonra kutuyu dışarıya aldığımda ana arı kapalı olduğu halde yumurtaya girmişti, demek ki kontrol etmenin bazen zarardan fazla karıda oluyor…

IMG_1297

Bir uygulamanın daha sonuna gelindi, şırınga içindeki tüm serumlu suyu cam iğneden dışarı boşaltıyorum, ne kadar yıkarsanız yıkayın cam iğne içinde sanki bir buğu tabakası var. Yukarıdaki şırınga ve iğnenin dezenfektesinde uyguladıklarımız sayesinde iğneyi pırıl pırıl hala getirebilirsiniz.
Malzemelerimizi toparlayıp çantamıza diziyoruz. Kullanılan iğneleri genelde bir başka kapta topluyorum temiz iğnelerle yan yana getirmiyoruz.

IMG_1302


Etiketler: , , , ,
Arıcılık Bilgi Merkezi | Yorum Yok »

BAL HASADI TRAKYA 2012

Ekleyen, Ali Türk on 30 Temmuz 2012 – 20:19 -


B al hasadı 2012, Tekirdağ Sultan köydeyiz.

Hiç hesapta olmayan bir hasat, benim niyetim bayramdan sonra arıları Gebze’ye getirip ballarını geçen sene olduğu ormanda almaktı.

Muhteşem abi bu sene çok bal var, arılar bloke olmuştur hafta sonu arıları rahatlatın, bende size yardımcı olurum yazlığımın alt katı sizin dedi, İlhami abiyi aradım olur dedi, Trakyalıyı aradım gelirim dedi, Şekerli abim işim var dedi, karar hafta sonuna bal hasadı var. İyiki gitmişiz katlardan çok kuluçkalıkta bal var bu sene, hayret edilecek bir iş, yavru alanları el kadar kalmış katlarda boşluk vardı. Fakat arı yavru alanlarını açmaya başlamış durumdaydı, püren açana kadar yiyecek ve polen sorunları yok yavru durumları ve mevcut düzelir.

Muhteşem abim ise nedendir bilmem körükçülüğe çok meraklı, baktım körüğü bırakmıyor el demirini bir dokunduk fazla kaçırmışız ba::))

Bu yıl çok az foto çekildi, sabah 07:15 gibi işe başladık, saat 10:00 gibi 20 kasa bal almışız araba doldu bırakalım dediler. Video çekimlerimiz var, resimdeki kovan, Gebze’de anasız olduğu tespit edilmiş ve kafesle ana arı verilip nakil yapılmıştı durum gayet güzel ana arı kafesten çıkartılıp, kabul edilmiş. Kafesi yerinden aldık, bu plastik kafeslerin güzelliği çıta arasını aralayıp dalak atılmasını önlüyor.

Bir yerden toparlanıyoruz bir yerden Trakyalı Şenol’u bekliyoruz, kendisi 30 km ötemizdeki Çorluya ulaştı.Biz gidersek işte aksama olur diyen muhtarımız Kani abi, hem Şenol’u alacak hemde bize Çorlu’dan bal tenekesi ayarlayacak.

Bu esnada ana arı isteyen biri var demişti, kendisi Düzce’li arıcı Beşir, ana arılarını almaya geldi.

Kani beyin bir arısını bu yıl kanoladan sonra, Akçakoca’ya kestane balına götürmüşler, arı bir teneke kestane balı yapmış ve o çevrede bulunanların ilgisini çekmiş durumda hem gelişmesi hızlı hemde bol bal toplayınca, bu arıyı kimden aldın, dolayısı ile bana ulaşılıyor. Aynı arıyı gören bazı Düzce’li arıcılara denemeleri için ana arı verdim. Kişi arıcı ise zaten farkı görüyor, farkı göremeyenler ileride arıcı olduklarında bazı şeyleri göreceklerdir, yapılacak bir şey yok.Bu arı çok arıcıyım geçineni madara edip onlara derin çizikler attı.

Biz anaları teslim ederken ortadan kaybolan İlhami abiyi gene nöbette körüğü yanık yakaladık.::)) Kafasını yere koysun anında uyuyan birisi, ben uyumak için dakikalarca uykuyla maç yapıyorum.

Arılıktan ayrıldık, yolun başındaki çeşmenin yanına vardık, arıcı Beşir ana arılara kafeste su veriyor.Bunlar ailecek arıcı, eşide yanında. Ben geçmişte iki kafeste deneme yaptım, 10 işçi arı ve bir kraliçe evdeki dolapta birisi 19 gün yaşadı, birisi 21 gün yaşadı. bir iki günde bir iki damla su verip ölene kadar bekletmiştim. Kafesteki analar için en tehlikeli, yer arabaların ön camı ve araç içinde kapalı kalması anında ölümlerine neden olur. Kafesteki analar araç içinde koltuğun altına yada ayaklarınızın dibine konulmalı en serin yer tabandır.

Trakyalı Şenol, bayağı zorlandı, neredeyse sırların büyük bölümü onun elinden geçti. Arı balı yaptıktan sonra uzun süre işsiz beklerse buna arı yatmış yada arıyı yatırmışın diyorlar, sırlı balların sırları kararıyor, kovandaki ağarma yok oluyor.  Bizim arılarda bayağı bir yatmış, zannedersem alt katta kemer oluşunca bal gelsede kata çıkmayıp yavru alanlarını daraltmışlar.

İlhami abiyi sürekli zinde tutmak için hareketli işe verdik yoksa, çalışırken  uyuyor::))

Nizami ise fazla arıcılık tecrübesi olmayan, aynı İlhami abi gibi çalışkan bir hat::))

Bu yıl bal tenekelerini büyük kapaklı aldım, iyimi oldu kötümü oldu balları boşaltırken göreceğiz olumsuzlukları, dolum kolay oluyor.

 

 

Ben sır bıçağımı götürmeyi unuttum, bir kaç deneme yaptım, döner bıçağı sır bıçağı gibi kıvrak değil.

Hiç sır bıçağı kullanmasanız belki bu işin kuralı böyle diye kendinizi zorlarsınız, ama sır bıçağıyla çalışmasını bilene döner bıçağı çok kaba ve yorucu.

http://www.dailymotion.com/video/xsi7ze_bal-hasady-videosu-2012_animals

Bu video sıra başı idi, başka bir ırk olsaydı, iki kat bal yapardı, karniol arısı kovan şaşırması kolay kolay yapmaz.

Videoda göreceksiniz, bal sırlanmış fakat daha sonra bir acayiplik olmuş sırsız alandaki açık ballar alt kata taşınmış, bal kemeri artmış ve yavru alanı çok azalmış yeniden genişliyordu.

İkinci gün benim kalan arılarla İlhami abinin balları aldık, önceki güne göre birazda işe geç başladık, bir gün önceden balları alınan arılarmı bilemiyorum arabaya hucum ettiler.

Arılıktan 200 metre ileride durup içerideki işçileri boşalttık, gittiğimiz yer Muhteşem abinin yazlık, işçileri orada bıraksak çevredekiler rahatsız olacak kovanını bulamayan arı serseri gibi dolaşıp duracaktı.

Bir bal hasadının daha sonuna geldik, Muhteşem abim,

http://www.aribakani.com/forum/index.php?topic=667.msg4014#msg4014

Bu sitede bişiler yazmış, heralde kafasına yediği el demirinden diyecem olmayacak, güle oynaya bizi yolcu etti, sanki arkamızdan konuşmuş gibi::((

İfadeler aynen kopyalıyorum=Cumartesi sabahı ekip olarak 08 00 gibi bal sağımına başladık. İlk iş Ali Türk beyin balları alındı ve sağıldı. İkinci olarak İlhami Uyar beyin balları ki pazar gününe kalmıştı onlarda sağıldı. Bu işler bittiğinde pazar günü saat 20 00 olmuştu benim ballar kaldı  >:( Bu nasıl ekip işi anlamadım  ???

Allah her şeyin hayırlısını versin, ne diyem::))

Sonuçta bereketli bir sezon yaşamaya devam ediyopruz, Allah bereket versin ballarımız evimizde.



Etiketler: , , , , , ,
Arıcılık Bilgi Merkezi, Bal hasadı | Yorum Yok »

ARICILIK VE SOĞUKLAR

Ekleyen, Ali Türk on 15 Ekim 2011 – 22:39 -

Bu resimler 2 ekim günü çekilmişti. 2 Ekim günü Yusuf Şimşak ı ziyaret etmiştik. Ziyarete gitmeden bazı yerleri ziyaret etmem gerekiyordu. Bahçede  altın çilek varmış.

Büyük saksıda yetişebiliyor ve bir insan boyu yükselip bir sürüde meyvesi vardı, tohum alıp seneye balkonda bende yetiştirmek istiyorum.

Bir yerde çiçek açarken bir yerde olmuş altın çileklere rastlamak mümkün. Yaz boyu sürekli meyveli kalıyor ve haberlerde okuduğuma göre Mersin civarında seralarda deneme ekimleri yapılmaya başlamış. Diğer sera ürünlerine göre daha karlı olduğunu söylüyordu üretici.

Olgun altın çilekler.

Bu bahçede her şey var. tavuklar horozlar, ördekler kazlar, tabi bir kaç tanede kangal var. Yeni doğmuş civ civler ve annesi::))

Uzaklardan gelen taze fıstıkların nasıl yenileceğini çözdük. Dış kabuklarıyla haşladık ve içini çıkartık biraz daha tuzlayıp kavurduk.

Arıcılık sezonu bitiyor. Her ne kadar işler azaldı desek te faaliyetlere zaman yetmemekte. Hafta içi İlhami abinin ormandaki arıları bir araya topladık. Taşıma işini ikimiz yaptık.

Ormanda havalar hele geceleri çok soğudu. Darıcadaki arılarla, ormandaki arılar arasında acayip yavru farkı var. ormandaki arılar yavruyu iyice azalttılar. Bu yıl İlhami abiye teknik ve lojistik  destek veriyorum. Yani işlerinin planlaması bana ait. Teknik adam olmak ise çok zor.

Varroa mücadelesi yapıldıktan sonra düşen varroaları dökmedik, arıları taşırken polen çekmecelerini çıkardık ve sonuçlar bunlar.

Bazıları bizde varroa yok demekte, bu kesinlikle yanlış yada başka işler vardır işin içinde.

Biz yaz boyu bu kolonilerde varroa mücadelesi yapmadık.

Aklına estikçe mücadele yapıp, benim kolonilerimde varroa yok diyenleri de bilirim. Birde varroa varken yaptığı mücadele yetersiz gelip, varroa yok diyenler var.

Sonuçlar süper ve polen tuzağından aşağıya dökülen varroa bu, birde kovan içine döküleni düşünün.

10 Koloni benim minibüsün dişinin kovuğuna yetmedi. Desteklemeler için görevliler gerekli tespitleri yaptılar, bende tespitlerimi yaptırdım.

Ormandaki durum hala pürenler açamadı ve üzerilerine kar yağacak.

Hafta içi Zaim abim balık tutup bana gel balık vereyim dedi. Hemen bir koşu gidip balıkları alıp geldim, akşam yemeğini yememe rağmen, bir postada balık yiyip sonra, doktorumu aradım abi beyaz etten zarar gelmez ye dedi, önceki yemekten haberi yok.

Meşhur invert şurup, bir çok kişiyi şapa oturttu, şimdilerde gıkları çıkmıyor. Benim kızdığım ise, bu işe karşıyım diyen bilimci niye başkalarını satışa getiriyor. Hocamız böyle dedi diye öne çıkanları neden bu hocaları sattı, bunun başka izahı yok. Normal şartlarda benim invert şurupla pek işim olmaz. Bu şurupları ana arı çiftleştirme kutuların yüklemesine kullanıyorum. Geçmişte, kütük, kara kovan ve damacana kovanı da invert şurupla besledim. Hayret bu kadar zararlı şurup, arıları niye öldürmüyor::))

Kullanamadığımız zaman kenarda dursun bozulmuyor. Çalışanlar için ideal bir şurup. Aynı zamanda bilimsel.

Ana arı kutularının beslemesine genelde bardak kullanıyorum.

Facedeki arı bakanı sayfamızı, resimde görüldüğü gibi sayfamızın sağ tarafına getirdim.

Bu işi de ilk ben yapıyorum ha::))

Yarası olan gocunsun.

Yogun bir haftayı geride bırakıyoruz. Bakalım kısmette neler var göreceğiz.


Etiketler: , , ,
Arıcılık Bilgi Merkezi | Yorum Yok »

KESTANE BALI HASADI, ŞİLE 2011

Ekleyen, Ali Türk on 19 Temmuz 2011 – 08:14 -

16 Temmuz dan itibaren izine ayrıldım,ağustosun başında iş başı, ee o zaman yatma zamanı::))

Cumartesi günü tası taragı toplayıp, Şile Kızılca köye vardık.

Sagım çadırını kurduk.

Ben fazlalık katları boş dururken indirdim akşam oldu.

Pazar sabahı 5:30 da bir kalktım. Kavaltıyı hazırladım hacıyı kaldırıp ormanda kavaltıya yumulduk.

İlhami abileri bekliyoruz.

Hava acayip sıcak ve bunaltıyor.

İlhami abi geldi, Gebze adliyesinde görev yapan hakim,  Zaim abide misafirlerimiz arasında.

Birde Yağcılar köyünden yılların arıcısı Kamil yardıma gelmiş.

Hacı ormandan dal keserken yakalandı, şimdi karpuzla teşvik işleri yapıyor, Zaim abi ise her şeyi kayıt ettim boşuna kendini yorma diyor::))

Bu sırada hazırlıklar yapıldı ve kovanlara dalıyoruz.

Bizim hemen arkamızda bulunan üç kişiye ait yaklaşık 100 kovan cumartesi akşamı yüklenip Trakya ya gitti, onların demesine göre kovanlarda gram bal yokmuş, hatta şurup veriyoruz diyorlardı.

Bende onlar gittikten sonra oraları bir kolaçan ettim, bir yeni körük ve 5 litrelik invert şurup unutmuşlar.

Hacıda diyor yav onların arılardan hiç ses çıkmıyor, bizimkiler niye inliyor::))

Kaldırılan arılar gittikleri yerde iş yapamayacaklar, kovanlarda kat var arı yoktu.

 

Bu sene geçen senenin kopyası gibi gene bal yok.

Köydeki Eskişehir’li Halil amca 30 kovan açtım, 33 kilo bal çıktı durum berbat dedi.

Hacı abi  ve Zaim abiyi çadıra aldık, bu sene ne kadar kapalı yavru varsa alıp balını süzdüm. Bal iki gurupta çadıra istiflendi, ballılar ve yavrulular olarak. Öncelik yavrulu çıtalardaydı, balı alınan yavrulu çıtaları hemen geri vermeye çalıştım.

Arılarımız genelde çok sakindi, bitişikte başka arılar olmasına rağmen rahat çalıştım.

Kestane balı hasadı.

İlhami abiye ilk olarak eldivenlerini bir çıkart dedim, yav arı saldırmıyorki, eldivenle tutulmuyor, tutamadınmı arı ezersin ve arı seni sokar.

Bir anaarı, çekmiş oldugumuz çıtada.

Kamil ise şaşkın yav bu arı niye patır patır maskeye vurmuyor demekte::))

Sakinlik nedir hiç duymamış ki.

Ballar çadırda yemek zamanı.

Balları çadıra attınızmı işin en büyük bölümü bitmiştir, istersen bir haftada sağ, tabi yavrulara acımıyorsan. Yavru varsa acilen yavrulu çıtalara zarar vermeden balını alıp, kolonilere vermek gerekiyor.

Yemek ve çay faslı bitti, balı alınan koloniler dışarda gardını aldılar ama içerden çökertildiklerini anlayamadılar.

Zaim abi kovanların bu durumunu soruyor ve anlamaya çalışıyor. Dedimki yağma olmasın diye arılar dışarda savunma hattı oluşturdular. Balı hasat edilmiş koloniler.

Sen gel adliyeden birde arıları sorgula, başka işin kalmadımı::))

Başka arılar olsaydı böyle karşısında duracaktın, hemde kestane balı alındıktan sonra…

Bu sırada Kadir Gürkan da arılıga geldi, dün akşam köyüne gitmişti, sağımda yardım edecem demişti.

Arıların karşısında muhabbete ve görüntüye bakın.

Bu kolonilerin balları yaklaşık bir kaç saat önce alındı ve durum bu. Arıların sakinliği.

Bu arada Kadir abide iş elbisesini giyinip geldi, birazdan çadırda çalışmaya başlıyacak.

Zaim abinin babası rahatsız, ona kendi elleriyle süzdügü, kestane balından pet şişeye doldurup ikramda bulunduk. Misafirlerimizin gitme vakti geldi, Zaim abi akşam 18:00 bir yerde olması gerekiyormuştu, İlhami abi ve Kamil  üçü birlikte ayrıldlar, ellerinize sağlık, çok teşekürler. Ömrümüz olursa seneye de bekliyorum::))

Ben sağılmış yavrulu çıtaları dagıtırken kovan içinde verilen erkek çıtalarına işlem yapmak için ölçüp biçen işçi arılar vardı.

Bu sene verdiğim erkek çıtalarını hep işçi gözü ördüler, nedenide hızlı bir bal akımı olmaması.

Bir başka  kolonide hesap yapan arılar.

Ballı çıtalar başkanımın::)

Zaten yavrulu çıtaları gündüzden ilk etapta halletmiştik.

Hadi kadir abi az kaldı.

Kadir Gürkan, Gebze bal üreticileri birlik başkanı.

Aynı zamanda AKP, Kocaeli il genel meclis üyemiz.

Böyle güzel sırlı bal bulmak bir kaç senedir Şile de çok zor.

Ben doğal bal üreticisiyim, kolonileri nektar olan yere atıp geliyoruz, bir daha anaarı üretiminden dolayı kolonilere gidemiyorum.

Kestane balına gelmeden arıyı besleyip, kestanede bir şey vermedik diyenleride biliyoruz::))

Arıcılar yaptıkları işin arka planını kimseye göstermiyor, bir balıyorsun bardagın dolu tarafıyla karşınıza gelmişler::))

Ben buraya arıları getirmeden sağıp getirmiştim.

Sırcı iş başında.

Sabah 5:30 kalkmıştım.

Gece üç oldu, çok şükür bitti.

Ben gece petekleri dagıtırken, elimden bayagı bir iğne yedim, çıtayı verirken arı gece sokuyor. Kendi kendime bende saydırıyorum, gece gece derdin ne, dimi::))

Tabi bende bittim.

Olanına bereket versin. Kestane balı bizim bölgemizde çok kıymetli bir baldır.

Tekekesi bin liradan aşagı etmez.

10 teneke kestane balı hasadı yapmışız, bunada şükür.

Ertesi gün sabah 8 gibi kalktım, yatsan yatılmıyor, kalsan salak gibisin, ortalıgı toparlamak için 2 saat yeterli olmasına rağmen bir türlü o iki saatlik çalışmayı yapamadık ve öğleden sonrası ancak arılıktan ayrıldık.

Hemen yanı başımız deniz ve bu senede denize giremedik, hatta hacıyada şort almışken bile::((

 

Madem denize giremedik, şortu giydik diyelim::))

2011 Yılı kestane bal hasadı, hatırası. Ben ve Kadir Gürkan. Yer Şile Kızılca köy.

Başkanıma ayrıca yardımlarından dolayı teşekür ediyorum, inşallah bizde ona yardıma gideriz.

Gebze yaklaşık bir haftadır ana arı toplayamadık ve hazır ana arılar birikti, arıcıların gözleri yollarda, bunları halledip, en kısa sürede arılarımızı Trakya ya atmam gerekiyor, bu nasıl izin bu nasıl tatil anlamadım ki:)))

Arıcılık bu işte, sürünmeye devam….


Etiketler: , , , , , , , , , ,
Arıcılık Bilgi Merkezi, kestane balı | Yorum Yok »
Forum