2013 YILI ŞUBAT AYINA GİRDİK ARILARIMIZ VE İŞLERİN DURUMU
Ekleyen, Ali Türk on 04 Şubat 2013 – 10:11 -
Bahar hızla yaklaşıyor, arıcılık malzemelerimizi bir an önce yapıp kenara koymak için bizde son gaz çalışmaya devam ediyoruz.
Hafta sonu cumartesi günü öğleden sonraya kadar cereyanların kesik olması çalışmaları aksattı. Bizde boş durmamak için plastik yanaklara çıta taktık. Yaklaşık 500 çıta ana arı gözlerine konuldu.
İlhami abi bu yıl çalışmalara acayip hız verdi. Aksaklıklar çok şükür sorun olmuyor ve çalışmaya devam ediyoruz, bu hafta sonuna gerekli işlerin hepsini bitirip kenara koymuş olacağız inşallah.
Kapakların sacı matbaga kalıbı. Önceki çalışmalardan bir kalıptan 2 kapak kaplıyorduk. Sacın üstüne nerden nasıl keseyim diye kapakları koydum üç tane çıktı. Geçmiş çalışmalarda bayağı fire vermişiz::((
Matbaa kalıbının bir yüzünde ise geçmiş haberler var. Kalıp Gebze Gazetesinden alındı ve haberlere de göz atıyoruz, Cemil soruyor ilginç haber var mı::))
Tam bir günümü sacların kesimi yedi, basit bir iş gibi duruyor ama acayip zaman yiyen bir iş, kollarım hamlamış, mastarı kaydırmadan saca çizik atmanız gerekiyor çiziği katladığınızda alüminyum levha boydan boya kırılıyor.
Pazar günü ise sacların kenarlarının katlanması yani U yapılacak. İlhami abi arazi öğlen oldu gelecek neredesin diyor ki bir arkadaşın arıları var onları kontrol ediyoruz, yav bu günümü buldun gel işler ortada::))
Bu esnada Düzce’li Engin Altın marangozda misafirimiz…
Mehmet beyin 10 koloniden 5 tanesi sönmüş, bal var arı yokmuş, bir tanesi çok zayıf ve geri kalan 4 tanede sorun yokmuş. Bahara kafadan %50 kayıpla başladı. Gelen haberlerde gene bu yönde, ülkemizin kaderi bu…
İlhami abi geldi, yanında bir Düzce’li daha::))
İki Düzce’li tanışıyor.
Bu yıl Düzce’li arıcılar tarafından yakın markaj dayız, Allahtan hayırlısı. Engin bey ile Mehmet bey tanıştılar, artık iş zamanı.
Ben sacların kenarını katlıyordum, katladığım sacları İlhami abiye verdim kapaklara bir monte edin diye. Önce bir numune yaptım bakın işin detayları bu.
İlhami abiyle Mehmet bey birlikte çalışmaya başladılar. Sac kapak kenarlarında 3 cm filan açık bırakıyordu, kapakların kasası boyansa iyi olur dediler, madem boyanacak buyurun boyayın dedim.
Mehmet bey sac kaplama işine devam etti. İşten anlıyor bu arıcılara bayılıyorum, leb dedin mi leblebiyi anlayanları tabiki. İsmi kuru arıcı olup, elinden iş gelmeyenler benim listemde zaten tutunamıyor::))
Arıcı dediğin zaman elinden her iş gelmeli…
Belki çok fazla şey istiyorum ama böyle…
Engin abiyi sac kenarı katlamaya verdim. Bir günümü bu sac kenarı katlama yedi, bunlar hesapta olmayan kayıplar. Şimdi sadece kapağa sacı koyup zımbalama işi kaldı. Ben iş uzun sürer diyordum en basiti oymuş, kaplama işi acayip yürüdü.
İlhami abi kapakların kasa kenarlarını boyadı. Abdullah amca bu sene bir kovan arı vermiştim söndürdü, seneye İlhami abiye körükçü olacak çekirdekten yetişmesi lazım ama Ustasının yaptığı boyayı beğenmiyor. Arıcı çırakları da bir garip bununda kafasına el demirini vurunca aklı başına gelir ama İlhami abide o huy yok…
Çalışmalara kısa süre ara veriyoruz yemek vakti. İşler yoğun Hışıra gitmiyoruz Hışır bize geliyor::))
Cemil usta kızına oyuncak beşik yaptı, evde beşik diye ağlamış, abisinin oyuncak kamyon kasasını söküp beşik diye onu süslüyormuş tu::)
Bu arada arıların yavru durumları Gebze’de artmaya başladı. Yavru kenarlarında sulandırılmış bal çoğalmış. Her kolonide bir iki çıta böyle yavru var ve bu kolonileri hiç beslemedim, şu an kendi istedikleri gibi gidiyorlar yiyecek sorunları yok.
Bir başka koloniden yavru görünümü ve yavru alanını açmaya devam eden bir koloni daha.
Bu ruşet çok zayıf ve kış boyu yavruyu hiç kesmedi bu ruşeti besliyorum saflarımdan birisidir.
Bir başka kolonide 2013 yılının ilk erkeklerini gördüm. Canlarım benim::))
Marangozda engin beyle konuşurken Düzce’de üç arıcıyı kek vermekten vaz geçirdim dedi. Arıcılara invert şurup tavsiye ediyormuş.
Yıllar öncesi yazdığım kek yazısı acayip ilgi görüyor ve statiklere baktığımda o sayfada gün içinde mutlaka ziyaretçi görmekteyim.
Birçok kişinin anlamadığı şey şu.
Kış arıları kovanı yada koloniyi bahara taşıyacak arılara deniyor ve bu arıların yedekleri yok. Havalar ısınmaya başladığında bu arılar bir posta yavru çıktıktan sonra ölüyorlar. Bahara çıkmış bı kış arılarına yardımcı olmamız gerekiyor. Bahara çıkan kış arıları normal şartlarda bir posta arı çıkartır, yani siz hiç dokunmayın bunu yapacaktır tabiki balı ve kış arısı varsa. Bahara çıkmış arıya invert şurup verirseniz çok yardım etmiş olursunuz hazır sıvı gıda ve soğuklarda bile yavruların ihtiyacı bu invert şuruptan karşılanır.
Arılara kek verdim arılar keki yedi diyenler var, arılar zaten keki yer kimse arı keki yemez demiyor. Sıvıyla 3 hafta yaşayan kış arıları kekte acayip zorlanır ve ömürleri 3 haftanın altına düşer bunu bazı kişilere anlatamadık. Kış arımız baharda3 hafta nasıl rahat yaşar onu çözemiyoruz, kek vererek arıyı yorup erken ölmesini saplıyoruz, iyilik yapılacaksa baharda koloniye şurup verilmeli, bu invert olursa çok süper olur, diğer şuruplar arıya bana göre dokunuyor ve ishal ediyor. Kek arılara yavru yaptırmak ve yavruyu kestirmemek için veriliyor, bahar gelmiş zaten arılar yavru yapabilmek için fırsat kolluyor. Kek verip daha uzun yaşayacak kış arılarının ömrünü neden azaltıyoruz, herkes bu soruyu kendisine sormalı. Ayrıca kimseye aman böyle yapın demiyoruz, eninde sonunda doğru bulunacaktır, biz ne karşıtlar gördük, yıllar sonrası dediğimiz çizgiye istemeseler de geldiler, yani arıcı olmaya başladılar…
Pazar günü misafirler gitti, İlhami abi gitti etrafı toparladım, kutu gözlerinin küçük kapakları için kayınçonun depodan laminat parke getirmiştik onların enlerini çıkarttık, biçimi ertesi gün mesai bitimi yapılacak. Atölyeyi toparlamaya çalıştım her taraf malzeme oldu, kapaklar bittiğinde her şey toparlanacak.
En zor iş kapak sacı kaplamak diyordum ben bir kaç tane kapladım, İlahami abiyle Mehmet bey 50 tane kapak kaplamış.
İşlerin sonuna geldik, yurt dışından bir arıcı misafir çalıştırıp malzemeleri kenara koymayı düşünüyorum, yurt içi yardımları kesmedi::)))
Etiketler: arıcılık, arıcılık malzemeleri, arıların bahar kontrolü, arıların yavru durumu, kovan kapak sacı, plastik çıta, yavrulu çıta
arı ruşeti, Arıcılık Bilgi Merkezi, Arıcılık Malzemeleri, Arıcılıkta bahar bakımı | Yorum Yok »
OCAK AYI, ARICILIK İŞLERİNE DEVAM…
Ekleyen, Ali Türk on 21 Ocak 2013 – 11:48 -2013 Yılının ocak ayını geride bırakıyoruz, ocak aynın üçüncü haftasında yaptıklarımız. Ana arı üretiminde kullanacağım ruşetlerin montaj işi bitti muslukları takıldı, çıtaların parçaları çoktan biçilmiş bekliyor, plastiklere takılacak, şu an sadece kapak işi kaldı. Bu ay içerisinde, inşallah tüm işleri bitirmeyi hedefliyorum.
Bu işleri yaparken İlhami abi her konuda yardım ediyor, bu hafta sonu oğlunuda atölyeye getirdi, Gökan tatile geldiğine pişman olmamıştır::))
Şarjlı matkaba uç almaktan bıktım, nalburun en iyisi bu dedikleri hep kötü çıktı. Bu gibi işlerde yıldız tornavida ucu kullanmak gibisi yok. Tornavideuçları, hazır uçlardan çok sağlam ve uzun oluşu bana göre avantaj dı.
Cumartesi günü akşama doğru misafirimiz vardı. Engin Altın, kendisi kuyumcu. Hobi olarak arıcılık yapıyor tabiki şimdilik, geçenlerde arı kalmadı dediğimi duymuş olacak bana söz verdiğin arılar ne oldu diye hesap sormaya gelmiş::))
Abi söz verdiysek mesele yok, ben sözümdeyim dedim sakinledi::))
Sonrasında bizim kalfanın bal selesine gözü dikti dedik daha bitmedi, bir bitsin o zaman bakarsın.
Engin bey anladığım kadarıyla işleri çocuklara yıkıp, İstanbul’dan kaçmaya çalışıyor. Memleketi Düzce’ye gidip arıcılık yapmak için şu an alt yapı oluşturuyor, hedefi ise hobinin çok ötesinde 300 – 400 kovan düşündüğüne göre bu hobi olamaz::))
Biz çalışmaktan yorulmuştuk, iyiki geldi, işlere ara verip bayağı sohbet ettik. Arıcıların sohbeti zaten bitmez, bizimkide öyle oldu.
Bu sezon iki tane önemli ana arımı kaybettim, 7 numara köyde yağmalanmıştı gebzeye geldi, bir ay sonra arılar kesip kapı önüne atmışlar. 38 Nolu ana arının kolonisi, zayıflıktan karda yaptığı yavru üzerinde uyuşup kalmış ve ölmüşler, koloniyi kontrol için açtığımda bazı işçiler kıpırdıyordu ama ana arıyı ne kadar ısttıysam olmadı, ölmüş yani.
Eskiden olsaydı, anaç arıyı kabettikmi yas olurdu ve felaket zor gelirdi elinde bir kaç tane oldumu felaket kıymetli, şimdi üzülsekte öylesine nasılsa bol yedek var.
Bu sene enginar işine girdim, bizim kalfayla bu enginar işinde yarışmayı düşünüyorum. İlhami abiden enginar fidesi istedim sağ olsun bir kova fide gelmiş.
Fideler gelmişte bunları kim ekecek, kaliteli bir amele lazım….
Bir şeyi içimden geçirmeye göreyim, ertesi gün kalfa şıp diye damladı, aranan kan bu işte….
Ana arı ruşetlerinin kendi malzemesi zaten hurdacıdan alınmıştı, ara bölmelerini ve bölme küçük kapaklarını ise hurda laminat parkelerden yaptım. Kayınçolarda bozuk malzeme çok çöpe gidecek degerlendirdik.
Yıllardır planlayıp yapamadığım bal taşıma kabı acayip ilgi görmüş durumda.
Bu bal taşıma aletinin tahtalarıda hurdacıdan alınma, en az 3-4 sene öncesinin tahtaları, en son Oktay bey filan vardı aldığımızda. Kaç yıl geçti bilmiyorum.
Bizim kalfa yapılan yayınlarda bal selesinin kendisine kalmayacağını düşünüp, koşup gelmiş, yani zokayı yutmuş vaziyette::))
Mutlu olmak böyle bir şey, henüz başına geleceklerden habersiz….
Hafta içi anasız bir koloniyi zayıf bir koloni ile birleştirdim. Acayip rüzgar vardı, ana arıyı kafese alıyorum arı uçuşu yok denecek kadar az.
Hava serin olunca anasız arıları silkelemekte zor oluyor, ruşete yapıştılar gelmiyorlar. Gelin bakın ananız burada::))
Kalfmızı gezdirmemiz lazımdı, nereye gidelim Zaim abinin yazlığa. Öylebilerim varki,( bunlara doktor hariç) yazlıklarının anahtarı bende olur, kalfanın bahçenin anahtarı bile alamadık::((
Önce bir ziyafet çekiyoruz hafifinden, yoksa tok karına tarlada çalışılmaz.
Yemek bitiyor, bizim ilk göz arılarımızdan biri var bir bakalım ne yapıyor.
2011 yılında üretip yapay tohumladığımız ana arımız. 2012 Yılında sürekli bu ana yı degişmeye kalktılar izin vermedim. Defalarca arıyı böldüm, felakette yavru yapıyor, asıl merakıp verdiğimiz sperm kaç yıl yetecek derdim o…
2013 Yılına gene degiştirilmek istemiyle girmiş, koloniyi açtıgımızda içeride bir başka ana arı daha vardı, pargalıyı tabiki öldürdüm.
Arıcılıkta bazı şeyleri çokmu büyüttük, yoksa bazı şeyleri bazılarımı millete dev gibi gösterdi bilemiyorum. Bizim geldiğimiz aşamada örnegim bana bir çift saf italyan arısı verin ben bunların birinden erkek yetitirdiğimde birindende kraliçe ürettiğimde, sayısız saf italyan arısı üretebilirim. üç yıl amatörce yapılan çalışmada ekip olarak felaket boyutta bilgi beceri ve yetenek sahibi oldu, bunun karşılıkları zaten alınıyor.
Koloniyi kapattık ve iş zamanı. Ben en zor olanı seçtim, semaverin suyunu doldur, ataşini yak, bardakları hazırla çayı demle çekilir gibi degil.Yav şeker neredeee….kendime iş arıyorummmm::)))
Bizimkilerde işin kolayına kaçtılar, yazlıkta çukur açıyorlar niyetleri benimle enginar yarıştırmak::))
Çok şükür işleri bitirip Gebze’ye dönüyoruz.
Bu kadar çalışan biri mutlaka ödüllendirilmeli. O zaman gel şu bal taşıma kabını bitirelimde götür. Nasılda çalışırmış abim benim::)))
Nihayet bal taşıma selesini topladık. Dolu dolu bir hafta sonu yaşadık, işleriminde yoluna girmesi ayriyeten beni rahatlattı, belkide ilk defa bahara kenarda iş yokken çıkacağım.
Mutlu bir arıcı.
Allah herkese böyle arıcı kalfa nasip etsin.
Ben geçmişte boşunamı dua ettim, yarabbi bana herşeyin hayırlısını ver diiye::))
Etiketler: ana arı çiftleştirme kutusu, arıcılık malzemeleri, bal selesi, bal taşıma kabı, engin altın, enginar fidesi, ruşet kovan
ana arı kutusu, Arıcılık Bilgi Merkezi, Arıcılıkta bahar bakımı | Yorum Yok »
ARICILIKTA MART AYLARI
Ekleyen, Ali Türk on 20 Mart 2012 – 01:34 -Son üç yılın mart 20 sinden görüntüler. 2012 Yılı son yılların en büyük kışını yaşadık ülke olarak. Haberlere ve sert kışa bakılır ise son 30 yılın en çetin kışı bitti ve mart ayının 18 den görüntü ilk resim. Yavru faaliyeti kuvvetli kovanlarda 4-5 çıtaya çıkmış durumda.
17 Mart tan bir resim tek tük erkekler doğmaya başladı, bir iki kovanda bu günler itibari ile yoğun erkek yumurtası başlamış durumda, tabiki gene güçlü ve beslenip bu işe zorlanan kolonilerde.
2011 Yılıda soğuk geçmişti, nart ayının 21 ri ve kolonileri besliyoruz. Ziyaretçimiz arı lamaya gelen Bursa Orhaneli den Mirili Fatih ve kayın babası.Haberin linki bir altta.
2011 yılının,ana arı çiftleştirme kutularına ilk arıları ben umrede iken Muhteşem abi doldurmuştu, yani mayıs ayının 10 dan sonra.
21 mart 2011
http://bengittim.blogspot.com/2011_03_01_archive.html
Bu haberde 2010 yılı mart 22 den. Link gene aşağıda. Mart ayında ana arı üretimine başlanılmış. Geçtiğimiz son 2 mart ayıyla, 2010 mart ayı arasındaki fark en az 30-40 gün civarında. Yani şimdilerde atılan yumurta en az 25 gün sonra doğacak, 15 gündede ergen erkek arılar oluşacak al sana 40 gün. Aradaki mevsim farkını bundan daha iyi nasıl hesap edelim ki.
http://bengittim.blogspot.com/2010/03/2010-mart-20-ve-21-den-izlenimler.html
22 Mart 2010
Etiketler: ana arı üretimi, erkek arılar, mart ayında arıcılık
Arıcılık Bilgi Merkezi, Arıcılıkta bahar bakımı | Yorum Yok »
ARILAR YAVAŞ, YAVAŞ YAVRU ALANINI GENİŞLETİYOR
Ekleyen, Ali Türk on 18 Mart 2012 – 21:31 -
Bu hafta sonu arı karıştırmaktan yorulduk, hatta haşat oldu diyebilirim. İlk defa havalar 15 derece üstüne çıktı, kolonileri detaylı inceleyip not alma fırsatı yakaladım. Bazı kovanların 2-3-4-5 çıta yavru vardı. Hacıya kızıyordum
şu resmi doğru dürüst çek diye, oğlanda bizim kafayı uçurmuş.
Bazı kovanların kat atılma zamanı geliyor, fakat ben erkek arı bulur isem hemen bölmeler yapacağım.
Bazı kolonilerde yavru alanına yakın bozuk çıta var, bozuk gözlerde ne kadar faydalı imiş, doğmuş erkekleri görünce acayip sevindim, bazıları sapık mısın filan der diye de düşünmeden edemiyorum.
Cumartesi orman dönüşü, en zor işlerden birisini bitirdik. Bu kalnalı açmak çok zaman alıyor, tek bıçakla açarsanız kanal civarı parçalanır, ilk defa üç bıçak takıp 9 kanal açtık. Başka türlü olur ise bir kaç kez ayar değiştirmeniz gerekir ve iş çok uzar. Birde bu işe giriştiniz mi aynı ayarda bitmesi gerekiyor. Yaklaşık ilk tur için yapılacak ruşletlerin kanal sayısı 600::((
Oturup saysanız bile bıkarsınız.
Daha önce 2 bıçak takıp yalpa veriyorduk yatar acayip ses yapıyordu. Şimdi ise birinci devirde sessiz bir şekilde bu işi bitirdik.
Hala ne yaptığımızı anlamayanlar var, taa Girit’ten Manos ölçü istiyor, hayret.
Bu tür işlerde önce siz kendiniz bir çıta yapacaksınız yada yaptıracaksınız. Çıta ortaya çıktıktan sonra gerisi kolay, çıtaya kutu yapılacak.
Bu hafta yaklaşık 150 tane ilk tur ruşet montaja geçiliyor. Erkekleri görür görmez
acayip bölmeler yapacağım. Bir çıta kapalı yavrulu arı, sağına soluna kabarmış petek, tak bir ana arı memesi, acayip koloni arayan var. Bu sene çok bal olacak bir çok kişi arısız kaldı.
Bu arada kıştan çıkan çiftleştirme kutularının beslemesi yapıldı. Bu hafta çok güzel olacak, buradaki her bir ana arı bir koloni demektir, zaten bu gün dört bölme yapıp ana arılarını kafesle verdim.
Yıllardır invert şurup kullanıyoruz, kutuları bile zehirleyip öldüremiyorum.
Bazılarının kovanında bile hala iki çıta kapalı yavru yok, çok şükür bizimkiler kar kış demeyip yollarına devam ediyorlar.
Bu gün en çok sevindiğim olaylardan birisi, 5 çıta yavrulu bir kolonide önlü arkalı erkek çıtasına yumurta atılmasıydı. Özel işlerde kullanılacak erkek üretimindeki damızlıklarımdan birisi, bundan sonra erkek attıkça, elinden alıp yeni boş çıta gireceğim ve elimizden geldiği kadar, beslemeyi artıracağım.
Çoktan beri hacıyı göremeyenler meraklanmış olacak ki bazı abilerimiz yav hacının mübarek yüzünü bir görelim dediler. Bu arı kışa bir çıtayla girip, bir çıtayla çıktı. Toplam 3 çıtası vardı ortadaki çıta yavru. Şurupluk bile bu gün konuldu, şurup şimdiye kadar poşetle verildi. O kadar zayıf arı bu karda kışta nasıl polen depolamış hayret etmemek imkansız.
Alın mübarek bir yüz görün, yüz görümlüğünü isterse şaşmayın.
Günün bombası ise bizim yetiştirmeye çalıştığımız yeni arıcıyı arıların hedef seçip iki kaş arasından sokmasıydı.
Arı sokması, başkasına olduğunda bayağı bir komik oluyor.
Bu arılar benim pişirmeye çalıştığım aşa, soğuk su katıyorlar.
O kadar dedim maske giy diye beni dinlemedi.
İki gün içinde yaklaşık 70 den fazla arı taradık, ikimizde maske kullanmadık. Oğlum iki iğne ben bir iğne yiyip, haftayı kapattık::))
Etiketler: ana arı çiftleştirme kutusu, arı sokması, arıcılık, arıcılık bahar kontrolü, erkek arı, ruşet kovan
Arıcılık Bilgi Merkezi, Arıcılıkta bahar bakımı | Yorum Yok »