ARICILIK, ARICILIK, ARICILIK…
Ekleyen, Ali Türk on 16 Mayıs 2013 – 09:26 -Bu akşam mesai çıkışı arılığa gitmedim, Enes Emin ve İlhami abi arılıkta gerekli işleri yapıyorlar.
Arıcınıun yoğun günlüğü devam ediyor…
Kargoları mı yaptım, gezi zamanı başlıyor…
Bir bahçede damızlık erkek üretimi için bıraktığım kovanın yanına geçen sonbahardan beri gidemedim, bir bakayım ne oldu, içimden de sönmüştür diyorum. Kışa katlı girmişti, gittim sapa sağlam, körük ve maske yok dolayısı ile kovanın kapağını açıp bir baktım arı katta altta durum nedir bilmiyorum kapattım.
Hafta sonu yaşadıklarımız ve bu günü tersten bir paylaşayım.
Dr.İsmail Demir abimizin benden aldığı kolonilerine bazen bakıma giderim. Uzun bir zaman oldu ben Mersinde iken telefon etti birisi alt katı doldurdu, kat koyayım mı diye. Izgara koy, koyduğun kata çıtaları diz demiştim.
Bu arada İsmail abim bir yurt dışı yapıp geldi ben hala ziyaret edeceğim, kendisi aile doktorumuzdur.
Yazlığına gittim kendisi de orada ne güzel….
Abi nasılsın o bana hoş geldin diyor bende ona::))
Arılara daha gelip bakmadın mı dedi, dedim ki abi acayip bir iş yumağı var gelemedim.
Bir kovanda sorun yok alt kat dolmak üzere. Kat konulan kovanı kapağını açtım, örtüyü kaldırdım oda ne::))
Mis gibi bahar balı kokusu geliyor. Peteği kopartıyorum koparma dedi, dedim bunu almamız lazım, daha 3 çıta daha konulacak yer var.
İsmail abi balı aldı, acayip bir mutlu yüz….
Sonra diğer çıtaları merak etti, akşam akşam bende meraklandım körük yanıyor bir bakalım dedik.
Öyle güzel bahar balı gelmiş ki, kokusu hala burnumda, tabi laf aramızda kalsın, bu çıtalardan birisini kesin göçürmem lazım::))
İsmail abi korkuyor abi yaklaş korkma dedimse de uzaktan resim alıyor. Sim siyah giymişim sokacak olsa beni sokar::))
Abi yaklaş, her çıta bal ile kulübe kapısına mı geleyim….
Dünyada doktor arısı olmak varmış, kovanlar şato gibi kulübe içinde bizimkiler yerlerde sürünüyor, altına bir tahta bile atamadık….
Artık kendisi kapıya geldi, çıta ortasına arılar yavru yeri açmışlar ama kovanda ızgara var, bir taraftan bal sırlanmaya başlamış.
Kolonide 7 çıta vardı, sekizinciye dalak atılmış, bende petekleri tamamladım.
Yerim sizi 10-15 güne kadar kendim bu kovanlara özel bir bakım yapmalıyım….
Pazar akşamı Yusuf Şimşak kardeşime gecikmelide olsa biraz arı kolonisi götürdüm.
Arılıkta İlhami abiyle bir gece yarısı anısı oldu::))
Yusuf Şimşak arılığı.
Yusuf gündüz toplanan ana arı deposunu buldu arabanın içinde, yılan gibi bu analar diyoru::))
İlhami abi olumsuz vaka derler ya, yemedim yedirdim,tipe bakın, bu adam beni kahrımdan öldürecek::))
Yemek üstüne çay, İlhami abi sek su içiyor, bu arada gece yarısı olmuş hala eve döneceğiz.
Rahmetli amcamın bir sözü vardı, derdi ki “lafın harmanı olmaz” Bir kalkalım hele. Gece İlhami abiyi Darıca’ya bırakıp saat 2 de evime girdim….
Sabaha mesai var.
Hafta sonu toplanan ana arıların istifleri ve sulanmalı yapıldı, akşama her biri bir başka şehre doğru yolculuk edecekler.
Akşam üzeri bu ana arıları sahiplerine yolladım. Erkan ise ben bu haberi yaparken yoldaydı. Nisan içinde söz verdiğim çoz az bir şey kaldı, bundan sonrası artık inşallah kolay.
Bazen transferlere taban yetmiyor, tabanı eksik almıştım, başka sorunlarda var. Elimde 3-4 degişik janter ekipmanı var, Yurt dışından gelenler standart, bizimkiler işe bir el attı, her biri başka ölçüde. Bazıları girmiyor, bazıları düşüyor, bazıları da rahat.
Hepsini bir arada nasıl kullanırım diye bir düşündüm, kafada olay tamam, Cemil ustayı ziyaret ettim::))
Ustam böyle bir şey düşünüyorum, 3-4 mm kontra varmı, o olmaz agaç yapayım dedi, seni mi kırayım yap bakalım deyiverdim.
Sıfır malzemede memeler kayıyor ama ikinciye kullanılan memeler güzel oldu. Vida takar gibi, kısa yeri geçirip çeviriyorsun ahada olsu::))
Daha yakından bir görünüm, çıkartılırken gene çevirip dar taraf kendiliğinden çıkıyor zaten.Janter ekipmanları.
Tüm malzeme bu, nedense bu marangozlardan ve projelerden kopamıyorum…..
Arılıkta işlerimizin arasında saf erkeklerin üretimi de devam ediyor. Plastik erkek gözlü petek.
Çalışmalarımız her alanda devam etmekte, saf arı üretmek bizim için sıradanlaştı, sırada hibrit çalışmalarımız olacak…
Bir yarım çıtada en azdan 15×15 erkek var, iki yüzünde en az 300 den fazla erkek arı yapıyor, biz zaten hepsini bir seferde kullanamıyoruz, yarısını kullansak bize çok bile, nasılsa bu yıl çalışmalarımız bir noktada değil.
Aydıncıktaki ilk döllediğim Akdeniz arısı. Erkekleri ise İlhami abinin geçen yıl sabit arılıkta 60 kilo bal yapan koloniden.
Numarayı bu tip arılarda tersten başlattım.
İlk turda 5 uygulama yapıldı, 1 ve 98 yollarına devam ediyor.
Aydıncıkta ki ikinci uygulamada gene 5 tana arıya uygulama yapıldı. Gene ikisi sağ kaldı, 2 ve 3 yolarına devam ediyor.
Sadri abiyle yaptığımız uygulamaya 7 ana arı alındı, hepsi hayatta biri yumurtaya başladı.
Bu arada Aydıncıkta ikinci turda döllediğimiz ana arılardan birisini, Sadri abiye arısıyla verdim. Yolda ana arıya bir zarar gelmemesi için 2 numarayı kafese aldık.
Geçen hafta bir şey öğrendim benim açımdan olay önemli.
Bir arkadaşım ana arı almaya gelmişti, dedi ki bir yerden karniol anası aldım, anasınıda sen vermişin deyince işin şekli değişti.
Ben hiç bir ana arı üreticisine damızlık ana arı vermedim bu biline. Birileri benim arılarımdan ana arı üretiyorsa melezin melezini üretiyor buda bilinsin.
Bu güne kadar ekip dışına damızlık hiç kimseye verilmemiştir. Bir yerde pasta varsa, bazı insanlar yalanlar söyleyip o pastadan dilimler kapmaya çalışıyor.
Etiketler: bahar balı, çıta bal, dr.ismail demir, erkek arı çıtası, janter ekipmanları, maskesiz arıcılık, plastik petek, yusuf şimşak arılığı
Arıcılık Bilgi Merkezi, Arıcılık gezileri, arıcılıkta mayıs ayı, janter ekipmanları, Magazin, Pratik biğiler | Yorum Yok »
ARICILIKTA İŞ BİTMİYOR
Ekleyen, Ali Türk on 29 Nisan 2012 – 23:00 -
Evet, arıcılıkta işler gerçekten bitmek bilmiyor. İkinci parti ruşetlerin biçimi bitti, bölme kanalları açıldıktan sonra montaja geçiyoruz.
Bu sene ilk defa işlerin bitmediğini görüp, iki sefer izine çıkmama rağmen işleri henüz yoluna koyamadım.
Enes Emin’in arılığı bitmek üzere, işin büyük bölümü tamamlandı diyorum ama gene bitmedi tabiki::((.
İkinci etap bölümler az olacak, 20 tane montaja girecek bitecek, ikici 20 taneye geçilecek, yoksa acayip bıkkınlık veriyor.
Cemil usta ise dükkanda bana ait şeyleri toparla diyor,bir köşeye atılmış ana arı çiftleştirme kutuları, taa iki yıl öncesinden kalma. Vecdi abiye gidecekti, iki tanesi Emrah’a gitti, o projeyi iptal etmiştik. Dört yöne çalışacak sistemde çalışıyor. İlk ana arı çiftleştirme kutularını bunun gibi yapacaktım, o zamanlar o kadar karışan olmuştu ki sormayın, sonrasında üçlü sisteme geçilmişti. Bu sistemin zararı nedir bilemiyorum, yok olmaz diyen o kadar çoktu ki::))
Kutu dört bölmeli ve dört yöne çalışıyor. Cemil ustayı kırmadık ve kutuyu topladık. Menteşe miz olmadığı için arının girebileceği bir musluk oluşturduk, açıp kapatması süngerle oluyor::))
Pazartesi Muğla’dan gelen arıların hafta sonrası bölünmesi gerekiyordu.
Muğla’lılardan 26 bölme yaptım, devamı gelecek.
Yemlik altlarından bayağı bir sakatat topladık.
Zaim abinin bahçedeki katlı kovan acayip bal çekiyor. Güçlü koloni bal demek, tabi biz güçlü koloniye alışık değiliz, yazın ortasında biraz güçlenip, sonbahara ceset kolonilerle yıllarımızı tükettik, halada devam ediyoruz.
Bir başka çıta, ışıl ışıl bal. Bu soru herkes için geçerli, elinizdeki, arılarla nasıl bahar balı alacaksınız. Bir çok kişinin hala 4-5 çıta arısı var. Düzceye 5 çıta arı verdim, Erkan diyor ki arıları sormuyorsun, hayırdır dedim, 5 çıtalık arılar 16 çıtaya ulaştılar, hadi maşallah dedim.
Plastik erkek çıtası ise bir yüzünde erkekler kapanmaya başladılar.
Ormandaki arılara da zaman ayıramıyoruz. İşler arap saçına döndü. 10 Çıtayı doldurmuş bir arı, hemen kat verdik.
Direk dolu katı veriyoruz, elimizde örülü petek bol, arıların petek örme içgüdüsünü ise erkek çıtası vererek gideriyoruz, her katın iki kenarına boş çıta giriyoruz.
Bir 10 çıtalık kovan daha::((
10. Çıta yerine dalak asılmış. Hiç bozmadım, bir çıta çektim bal geliyor birazda yavru atılmış. Ballı çıta altta. Bu kovana hemen örülmüş peteklere dokunmadan kat verdim. Kara kovan balı filan isteyenler var::)) Kendimizi nasıl avutuyoruz ama..
Yukarıdaki kovanın dalaktan önceki çıtası.
Kovan kontrollerinde ana arı aramıyorum. Tesadüf çektiğim çıtada ana arıya denk geldim.
ormanda işimiz bitti, malzeme ikmali için yazlığa giriyoruz.
Birisi geldi elinde ajanda, Zaim bey merhaba dedi, hemde bana::))
Dedim ben Zaim bey değilim, fakat vekiliyim buyurun::))
O zaman siz burada ne arıyorsunuz, dedim burada arıcılık malzemelerimiz var onları taşıyoruz.
Bende eskiden arıcılık yaptım dedi, yani şimdi arıcı degilmisin bu işin eskisi olmaz dedim, aynen öyle dedi.
Gel o zaman Raşit bey sizi bir arılarla tanıştıralım.
Eskiden arıcıya bakın. Suratta ki gülümsemeye…
Ban ne dedi biliyormusunuz, bu gün Gebze de arıcılık malzemeleri satanları gezdim, arı filan nerden alabilirm diye sormuş. Artık yerim musait diyor, Raşit bey kim mi?
Bu sitenin yöneticisi, Zaim abide yardımcısı, ne gariptir ki birbirlerini tanımıyorlar::))
İyi olacak hastanın ayağına doktor böyle gelir demek ki.
Birde Zaim abinin bir projesi vardı. Sitede 18 villa var her villaya bir koloni, bakımlarını ben yapacakmışım o işime gelmemişti::))
Yönetici bu işten anlıyor, arılar benden, bakım size ait, anlaşabiliriz.
Yakında bir iki koloni vereceğim, şu ana arılar bir çiftleşmeye başlasınlar.
Raşit Adiloğlu yakında aramızda olacak, hatta oldu be::)))
Bu yılki ilk transferlerde sıfır çekmem çok kötü oldu. Bana bir kaç gün kaybettirdiler.
janter ekipmanları ve tutan ana arı memeleri.
Bazıları 3 Transfer yapıp birisini tutturup, başarı oranım %35 diye hava bile atanları biliyorum.
Aynı zat, bu gün haber yapmış. Ellide, sıfır::))
Allah her şeyin hayırlısını versin, birisi bu kadarda taklit edilmez ki, bırak peşimi dimi::))
29 da 25 tutmuş meme, taklit edecek olanlar başarısızlıkları değil başarıyı taklit etsinler::))
Nihayet ana arı doğumlar başladı.
Tek üzücü şey, dün arı kuşları bir kaç tane gurup geçiş yaptılar.
Her şeyin hayırlısı.
Arılıkta ana arı kutusu arılandırıyordum, bir taraftan da video çekiyoruz, surat maskesi vardı. 3 Çıtalık bir arı beni mafetti, gidip maske giyene kadar, omuzum dan göbeğimden, kollarım ellerim, ayaklarım hala yanıyor::((
Etiketler: ana arı, ana arı çiftleştirme kutusu dört yönlü, arıcılık, ballı çıta., bölme arı, plastik erkek çıtası, tutmuş ana arı memeleri
Anaarı üretme teknikleri, Arıcılık Bilgi Merkezi, bahar balı, janter ekipmanları | Yorum Yok »
ARICILIK VE YOĞUN TRAFİK
Ekleyen, Ali Türk on 21 Nisan 2012 – 21:42 -
Arıcılık ve bahar.
Bu iki kelime bir araya geldiğinde, tabir yerindeyse, yıllardır ben yardırıyor um::))
Enes Emin için yapacağımız ilk bölmelere hazırlayacağımız ana arı memeleri, ilk turda kaybedilmişti. İkinci raunt ise sonrası artık bana yazıyor. İkinci aşılamada her çıtada 5-6 fire var gayet normal.
19 Nisan günü gene Geze’de hava yağmurlu, marangoz dayız, ikinci etap ruşet biçimindeyim.
Öğleden sonra hava açar gibi oldu, hemen köye gidip yapmış olduğumuz transferlerin kolonilerini beslemeye gittik, devamında İstanbul var. Enes Emin’in arıcılık belgesi alınacak, bunu duyan Yusuf Şimşak, oraya kadar gelip bana gelmeden gidemezsin dedi.
Ana arı memelerini besleyen kolonileri kontrol edip, şuruplayıp arılıktan ayrıldık.
Bazı kovanlarda çift yemlik var, bunun nedeni ise yemlik altında doğmaya başlayan erkek arılar var, erkek arılarda en iyi şekilde anasız kolonilerde besleniyor.
İlk olarak Alemdağ’dayız, arı evinde, Ercan beyi ziyaret ediyoruz. Bazı ihtiyaçlarımız vardı onları temin ettik. Kerim Yener hocamıza gitmem gerekiyordu ben sizi götüreyim dedi. Ercan Bektaş çok değişik projeler peşinde Allah gönlüne göre versin. Böyle bir mekanın ülkenin her yerinde yakınınızda olması demek ne demektir bir düşünün.
Arıcının kalemliğindeki güzelliğe bakın. Bunlardan ben almıştım tam bizim arılara göre azıcık duman verse yetiyor.
Ercan Bektaş’tan aldığın çanaklar, orijinline nikot deniliyor. Öncekilerle bunlar arasında çok fark var, bir firma yenisini üretmiş, orijinal ayarında. İhtiyacım olmamasına rağmen dayanamadım gene iki paket aldım.
Kendi işimiz yetmiyor, bizim belediyeden bir mesai arkadaşımız var, bana çıta getir, mum getir, plastik altlık lazım.
Hemen çıtaya tel gerip, ham petekleri de taktılar, oh be kurtuldum.
Çalışan arkadaş ise sanki namahrem bir sefer yüzüme bakmamış, üç resim çekmişim en iyisi bu::((
Kerim Yener hocanın malikanesindeyiz. Burası Reşadiye köyü ve çok lüks bir yer. Yıllar öncesi buraların tapusunu almışlar, yer kendilerinin olunca yapılan villaların en iyi yerlerine konmuşlar tabi ki::))
Bu bahçe ise villaya bitişik,evine uzaklığı 50 metre yok, Allah herkese böyle villa ve arılık nasip etsin. Nasılsa Allah’ın hazinesi bol.
Arıcının hepsi aynı, dünya malzeme vardı, çıtalar, ana arı kutuları, kovan altlıkları, bir değişik polen tuzağı söyledi, bir arıcı yapmış, Kerim hocada kopyalatıyormuş, çok pratik bir polen tuzağı imiş demesine göre. Bu arıcıların hepsi aynı bir şeyi görmesinler, anında ya geliştirecekler, yada kopyalayacak::))
Arıcılık belgelerini kaptığımız gibi gözümüz yolda. Kerim hoca bir taraftan yemek çay kahve, yol işimiz var diyoruz, Yusuf bekliyor. Aynı teklifler Ercan Bektaş ta yaptı, dedim sende alacağımız olsun.
Yusuf beyin ofisteyim, hava kararmak üzere ve takas var.
Anadolu arısı üretiminde bir değişik hat daha elimizde olsun istiyorum. Bendeki Anadolu arısının bunlar uzak akrabası::))
Balkondaki arıya bile dalak yaptıran arıcılar var::))
Aman bunu çekme dedi ama bu kaçar mı be ya….
Dalaklar günlük yumurta doluydu, onlara da el konuldu.
Kapak çıtasını aldım, günlük yumurta ve larvalar mevcut. Bu çıta benim işimi fazlasıyla görecek inşallah. Arıların artık kopyalanması bizim için sorun olmaktan çıktı.
Yusuf Şimşak çok yoğun bir iş adamı. Dr.Muhteşem abiyi sen ara dedim, ben ararım yazık yemekler ziyan olmasın. Yusuf arayınca bir şey diyemedi.
Çok şükür ne bulursan ye diyen bir doktorum var, Allah herkese böyle doktor nasip etsin inşallah::))
Menü çok ağır geldi ve yiyecekleri ben bitiremedim, doktor izin verdi diyede kayış atacak halimiz yok, canın boğazdan çıktığını biliyoruz::))
20 Nisan cuma. Enes Emin in arı çiftliği yüzünden ormandaki arılarım biraz bakımsız kaldılar. Uzun bir süredir bu arılığa gidemedik. bazısı sıkışmaya başlamış bazısı yeni gelişiyor, fakat köy ile Gebze arasında acayip gelişim farkı var. Aradaki mesafe 20 km ama felaket fark oldu.
Bu kovanı 6 çıtaya sıkıştırmışım. Sanki sıkışmış gibime geldi. Benim bölme tahtası yerine kulladığım çuvaldır, çuvalı bir çektim ki, ne göreyim.
Çuvala kadar dayanmış bir yavru alanı, hemen bölmeyi kaldırıp şurup doldurup kapattık.
Gelişimde bu arılık ile Gebze deki arılık arasında çok bariz fark oldu. Burası ormanın içi daha üstlerde de arılarım var.
Cumadan sonra Enes Emin arı çiftliğindeyiz. Dünya ana arı memesi bozuyoruz. Memeler kapanmadan vakit olsaydı, dünya arı sütü toplanırdı.
Kapanmış ana arı memeleri. Sıradan boz babam boz.
Bu esnada daha memeler kapanmadan bölmeleri yapmaya başladık ve her bölmeye bir kapanmamış meme veriyoruz ve bölme yapmadan çıtada meme yapma olasılığı var mı? ona bakılıyor. Meme yapma şansı olan çıta bölmeye alınmıyor, yoksa başımıza iş açarız.
Cuma akşamı haşat bir şekilde arılıktan ayrıldık. Bu esnada arılığa hayırlısı ile yayılmaya başlanıldı.
Cumartesi bölme işine devam edilecekti, yağmur yağışı yüzünden marngozda ruşet ve kapak işine devam edildi. Öğleden sonra hava açtı, bu seferde İlhami abi bana mutlaka gelmen lazım dedi, boş kovanları hacının aoradaydı, onları arabaya yükleyip, İlhami abiyi ziyaret ettim, durum acayip, koloninin birisine üçüncü katı atmamış ve arı oğula yönelmiş, kovanı böldük, ve bu esnada bir ana arıya ebelik etmişim::))
Geniş ayrıntı bundan sonraki paylaşımda olacak.
Etiketler: ana arı çanağı, ana arı meme dağıtımı, ana arı memesi, ana arı üretimi, arı evi, arıcılık belgesi, larva transferi, nikot
ana arı üretimi ve teknikleri, Arıcılık Bilgi Merkezi, janter ekipmanları | Yorum Yok »
ARICILIK VE YOĞUN GÜNLER BANA GÖRE BAŞLADI
Ekleyen, Ali Türk on 15 Nisan 2012 – 22:13 -
Aydın Söke dönüşü getirmiş olduğumuz arıları istediğim yere indiremedim. Zaten hafta başı yağış vardı, biz İzmir’de iken yağdı, Aydında iken yağdı, aynı yağış Gebze’yede yağmış. Gece saat 2 gibi arıları Enes’in arılığa indirmek için gittim, tali yolu inip inceledim, girmek imkansız geri döndüm, geçen seneki püren yerine indirip, sonra taşıyayım diye karar verdim, bir yeri defalarca denememe rağmen geçemedik. Bereket genede batmadık. En son yola yakın bir boşluğa indirip arıları açıp sabaha karşı evime varabildim. Arıları indirdiğim yerin hemen dibinde evler ve seralar var, bir sıkıntı çıkmasın diye acayip tedirgin oldum. Muhtarı aradım durum böyle böyle diye, dedi akşama traktörle gelip alırım. Ben gündüz bir kolaçan ettim arılar hemen polen çekmeye başlamışlardı.
Sera ve evlerin yanına indirilmiş ruşet kovanlar.
Her taraf çamur ve su. Akşam sağ olsun muhtarımız traktörle alıp bizi yeni yerimize taşıdı.
Ertesi gün tüm ruşetleri açıp içlerinden birer devşirme koloni için çıta çekiyorum. Bir ruşette acayip arı kırılmış, nedenini anlayamadım, hemen diğer ruşetleri sıradan bir gezdim, bir ruşet önünde biraz arı ölüsü gördüm, sırayı bırakıp o ruşeti açtım. Bir avuç filanda içeride ölen olmuş, başka sorunlu ruşet yoktu. Her ruşete yemlik koyup, şurup verdim.
Devşirme koloniler oluştururken genelde tamamen kaplı yavruları seçtim, çünkü bu koloniler larva transferinde kullanılacaklar.
Böyle çıtalarla 9 çıtalık koloniler oluşturdum, yeni doğan arılar bu koloniye sığması imkansız, 9 kapalı yavrulu bir koloni, yavrular doğduğunda en az 30 çıta eder::)
Devşirme kolonilerde hemen beslenmeye alındı. Bu arada hava sürekli yağmakta. Bir hafta izin aldık, yağışlar sayesinde doğru dürüst iş yapamadım desem yeridir.
Janter ekipmanlarını taban parçasını zımba ile çıtaya tutturmak daha kolaydır.
Geçenlerde İzmir taraflarında birisinin janter ekipman çıtasını gördüm, ne tırmalamış be::))
Her köşeye bir çivi ve çiviyi katla, birde zorladın mı, memeler çividen çıkabiliyor::))
Havalar musade etmese de bu gün larva tarnsferi başlattım. Almış olduğumuz arıların her bir çıtası bir koloni olacak. Yaklaşık 200 parçaya bölünecekler. Enes Emin arı üretici olacak. Yani arı üretim çiftliği. Ben bundan sonra başka işlere bakacağım, işsiz kalanlara filan iş temini gibi::))
Özel işler yani…
Tecrübelerimizi herkesle paylaştığımız gibi, oğluma da öğretmeye başladım.
Ana arı üretimi yapılan meme çıtalarının yanakları 2 veya 2,5 cm indirilmeli. Bunu katılmış olduğumuz ana arı kursunda öğrendik. Bana göre daha az salkım olur, fakat bunu kesinlikle uygulayın dediklerine göre böylesi daha iyi demek ki.
Beş devşirme koloni oluşturulmuştu, soğuk ve yağmur olamasına rağmen işlem tamamlandı, bir memeyi yolda düşürmüşüz dönüşte buldum. Yağışlardan dolayı Enes Eminin arılığına araba ile çıkamıyoruz, en az 500 metre tabanvayla devam::))
Ana arı memelerinin tutturulduğu çıtaların yanak bölümleri inceltim.
Arılık şimdilik böyle sağa ve sola bu arılık dahada büyüyecek inşallah. Önümüzde bölmeleri yapabilmek için 10 gün var. Havalar yağmasa ve ısı yüksek olsa hemen parçalayacağım fakat yağış var, soğuk var, mecburen memelerin 10 günlük olmasını beklemekten başka çare gözükmüyor.
Arılıkta alan sorunumuz olmayacak, şu an sadece hava muhalefeti sorunu var::))
Etiketler: ana arı meme çıtası, ana arı memeleri, arılık, devşirme koloni, janter ekipmanları
ana arı üretimi ve teknikleri, Anaarı üretme teknikleri, Arıcılık Bilgi Merkezi, devşirme koloni, janter ekipmanları | Yorum Yok »