ARICILIK, ARICILIK, ARICILIK DEVAM
Ekleyen, Ali Türk on 21 Ekim 2012 – 10:59 -
Arıcılık ve merak. Mevsim hızla bitiyor, bu yıl böyle gitmeye devam ederse seneye ayvayı yeriz gibime geliyor. Arıcılık adına değil, su ve tarım adına, kışa gireceğiz hala yağmur yok.
Havalar soğumaya nihayet bölgemizde başlıyor. Dün fazla balları olan kovanların ballarını alayım dedim, hava bana göre güzeldi ama arı uçmuyordu sanki.
Ormanda bulunan arılardan önce Zaim abinin balları alıp ruşetle kendisine teslim edeceğim.
Körüğü yaktım, villadaki komşular ormana tur atmaya çıkmışlar, ve dönüşte kraliçe arı görmek istediklerini ilettiler. Bayan arı meraklıları, içlerinden birisi göz doktor abimizin hanımı, zaten sitenin yarısı doktor, bir eczacı, birde prof var, yönetici Raşit beyler ise sanayici.
Kraliçe görmek isteyenler vardı, birden bal konusu açıldı, kaça satıyorsun bal var mı, karakovan ne demek, Allah Allah şimdi nereden nereye gittik.
Dilimizin döndüğü kadar arıcılık hakkında bilgi vermeye çalışıyorum, içlerinden birisi bizi sokmasın filan diyor, bir komşumuz ise bunlar farklı arı sokmaz diye onlara akıl veriyor,içimden de diyorum birini bir arı sokarsa sen bak neler olacak burada::)
Bir başkası ise peteklerdeki boş bir kaç gözü gösterip bunlar olmamış ballar değil mi dedi, al başına iş. Doğal ballarda mutlaka boş gözler olduğunu anlattım, tüm petekler silme kapalı olamaz, olursa arıcının hile yaptığı filan, sohbette bir çay kahve eksikti.
Bir kaç çıta çektim kraliçeyi bulamadım. O esnada arı havalanmaya başladı, Enes Emin hemen körüğü alıp arıyı sakinleştirdi, peşinden bu kovanın en dışında boydan boya dalak, yani kara kovan balı var, nasılsa Zaim abinin, balları, ikramı bol yaptım. Zaim abinin arıcılık ile bir başka önemli ayrıntısı var onu ayrı paylaşacağım.
Arı meraklısı bayanlar taze bal, kovandan yeni çıkmış deyip, kara kovan ballarını yiye, yiye bizden ayrılıp siteye gittiler.
Misafirlerimiz ayrıldı bir başka kovan açtım. Merkezden ilk çektiğim çıtanın ortasında kraliçe geziyordu. Ah be az önce ne kadar kraliçe aramıştık….
Arılar yavruyu kesmiş, hayret edilecek iş bazı kovanlarda yumurta bile göremedim. B u kovanda onlardan birisi, acaba anasız mı diyeceğim ama ana arı bu çıtada.
2010 Yılına ait, karniol f1 ana arı. Bunların benim için yeri daha ayrı, bu arılar 3 yıl öncesinin anaları ve biliyorsunuz, f1 anaların erkekleri saftır, 2013 te bunlar özellikle bu işte kullanılacak.
Dün arıların içinde benim bilmediğim, arıların bir bildiğimi var diye çok düşündüm. Kocayemiş’ler açmış, açık püren var, hava iyi ve arı çalışmıyordu.
Hava gittikçe soğumaya başladı, akşama doğru hissedilir bir soğuk vardı. Demek ki arılar bunun için işe gitmiyormuş. Bir ağacı panorama olarak çektim, tek çekiktiğimde bu görüntü olmuyor.
Koca yemiş çiçeği.
Kuş burnu, artık onlarda kızardı, çalılarda ki yapraklar solmaya başladı. Yakında ulaşabildiklerimizi toplayıp çayını içeriz.
Kocayemiş çiçeklerinde tek tük arı vardı.
Bir arı daha koca yemiş çiçeğinden nektar alıyor.
Salkım salkım çiçekler.
Koca yemiş meyvesi ve çiçeği aynı anda yan yana. Böyle meyvesiyle çiçegi yan yana olan meyve var mı bilmiyorum, limon ve turunçgillerde sanki yediveren cinsinde rastladım gibi.
Meyvesi oldukça tatlı bir yabani meyve. Koca yemiş meyvesi.
Bir sürü güzel koca yemiş çiçeği var, imreniyorsunuz, onun resmini çek bunun resmini çek, yüklerken bir sürü eleme yapıyorsun.
Açamayan ve açarken yanan bir püren kümesi, bunun gibi bu yıl çok püren açamadı.
Yanılmıyorsam yazın hiç yağmur yağmadı,en son yağan yağmur ise ağustosun 10 gibi yağmıştı, ekim bitiyor kuraklık devam ediyor.
Gene açamayan bir püren, açabilmek için kıvranıyor. Ne yazık ki artık yağmur yağsa da havalar soğumaya geçti bile.
21 Ekim sabahı Gebze’de yerler ıslaktı,biraz yağmur yağmış görünüyor.
Bunlarda açıp, geçen pürenler. Püren çiçekleri söndüğünde böyle bir ernk alıyor.
Aslında dün en önemli gündem 7 kişilik ortaklarımızla kurban işini çözmekti. Kurban her geçen yıl bizleri zorlamaya başladı, herhalde modelimiz düşmeye devam ediyor ki, kurban için uzun araştırmalardan sonra bir tesiste kesilip, isterseniz 4 parça, isterseniz biraz daha para vererek küçük parçalara ayrılmış bir şekilde, hissenizi beklerken, yan tarafta ızgara yiyerek bekleyebiliyorsunuz. Bu yıl bizim kurban hissedarları bu seçeneği seçtik. Çocukların ise keyfine diyecek yoktu, en son gidip anlaştığımız mekanda iki tane buzağı vardı. Çocuklarda gidip onlarla uğraşıyordu, bir kaç resimlerini aldım, çocukken biz bu işlerden bıkmıştık ama çocuk olmak ne güzel…….
Kurban işi böyle uzayınca arılara az zaman ayırabildik. Arılara yapılacak dünya iş var, bir ucundan başlayabilseydik.
Sanki son bahar bizimde üzerimize çöktü yav……..
Etiketler: arı meraklısı bayanlar, arıcılık, buzağı, karniol f1, koca yemiş çiçeği, kocayemiş, kraliçe arı, kuşburnu
Arıcılık Bilgi Merkezi | Yorum Yok »
GEZGİNCİ ARICILIK VE SEZON SONU ARI NAKLİ
Ekleyen, Ali Türk on 24 Ağustos 2012 – 08:29 -
Ramazan bayramının birinci günü, Yusuf Şimşak ile bir yerde buluşacağız. Dinlenme tesislerini geç, dinlenme tesisini fark etmez isen sağ tarafında vericilerin olduğu tepe ve rüzgar gülünden sonrakmezi ikinci köprüde bekle aman bu sefer bari tespit ettiğimiz noktada buluşalım,aman yanlış olmasın::))
Sonuçmu gene hüsran. Sen tüm noktaları atla ve Gebze girişindeyim diye telefon et::((
Benim kayın peder tarafı Trabzonlu ve buna benze durumlar gayet normal ne yapalım. Yusuf Şimşak’la buluşabilmek için arabayla otobana girmem gerekiyor nasılsa otobanlar beleşya, bu bayramda girip, önce bayramlaştık, emanetlerimizi verdik, hediyelerimizi aldık ve Dilovası’nı tavaf edip evimize döndük. Dediğimiz noktada buluşsaydık toplam gidiş geliş 2 km yol yapacaktık, böyle 25 km yol yapıyoruz::))
Allahım yarabbim sen her şeyin hayırlısını ver….
Arıcılık sabit ve gezer olarak yapılır, bazı arıcılarda kendilerini gezdiriyor. Bunlardan biriside Yusuf Şimşak arılar sabit ama arıcı gezecek yer arıyor, memleket hasreti, ve Karadeniz turuna çıkmışlar hemde bayramda.
Gittikleri yerde bir arıcı kardeşimizde demiş ki bana kutuyla ana arı getire bilirmisin, bizde olur dedik ve bu maceraları yaşadık. Evin büyügü olmaz zor, bayramın ikinci günü öğlen evden çıkabildim, üçüncü gün arılarla bayramlartık ve çarşamba günü mesai başladı.
Birden Trakya’daki arıları getirelim nasılsa geleceğiz. Ani bir kararla Tekirdağ Sultan köye gittik.
Muhtarımız kani bey varroa mücadelesi yapacak bunuda organik asitle yapmak istiyordu. Bir yanlışlık olmasın istemedim, elimde asit var diyor, elindeki asit ile bu iş olmazdı. Laktik asit götürdüm, orada çözeltiyi hazırladık, uygulama yapılacak körük yok, nasıl kovan açılacak, 5 kişiyiz kimse sıgarada içmiyor, bazen sıgara içenleri körük olarak kullanırım::))
Kani bey bu senin arı aç, dedi bizde iki kovana laktik asit uyguladık, ve nasıl yapması gerektiğini uyğulamalı gösterdik. Uygulamalarımızın videoları var, bir kaç güne kadar toparlayıp yayınlayacağım bu sıra tam zamanı. Resimdeki ana arı karniol F1.
Kolonilerde çok bal var, daha sonbahara çok var, elinde esmer çıta varsa yavru bitimlerine gir yavru faliyetleri azalmış, gerçi yavru atacak yerde yok, son baharda bir çok arıcı bu konuda hata yapıyor, yavru arasına kesinlikle beyaz petek atmayın, nedendir bilmiyorum temmuz ayından sonra ana arı beyaz peteklere yumurta bırakmıyor, analarda esmerlere hasta demekki::))
Arıların içeri girmesini bekliyoruz hava kararmak üzere. Körük götürmemiştik, Kani beyde buradaki körüğünü götürmüş, kovanr körüksüz çakılmaz, en azından bir duman verip biz geldik demek lazımdı olmadı.
Nakliyeci Nazım Çavuş.
Aslında nakil işini öne almamızı sağladı. Bir kaç gün içinde memleketine gidecekmiş. Arı nakilleri aynı araçla olur ise resmi işlemlerde daha kolay oluyor. Nazmi abide iğne yememek için arabada bekiyor, gel bir şey olmaz desekte arıların içine girmedi, bir önceki nakilde bir sefer aşı olmuştu.
Arı soksa böyle kovan önünde oturulurmu.
Kani abi körük getirdi ama bayagı hava kararmıştı, arıları çakmadan yükledik, hiçde sorun olmamıştı, en son İlhami abinin bir kovanda kaçak oldu zaten işte bitmişti, arabaya atıp, ipleri çekip yola çıkıldı.
Asıl süpriz Gebze de arıları indirirken çıktı, arıları indirecegiz her taraf arı, nereyi tutsak sokuluyoruz, maskeler çuvaldaydı, hemen maskeleri giyindik bu seferde eldiven yok. Bu yılda yeteri kadar iğne yemiş olduk, ellerim şişti, maskenin içine gece nasıl girdiyse burnumun kemiği hala sızlıyor::((
Alt havalandırmalar filan takmak ne mümkün ertesi gün takarız deyip arıların yanından kaçtık.
Masai bitimi yeni arılığa gitmek lazımdı, düştük yollara. Oda ne Mutlu ördeklerr……
Sitemiz yöneticisi Raşit beyin yazlıktayım. Oğlu Metin beyin hobileri arasında tavuk ve ördek ayrıca akvaryum işi var, akvaryum minicik 800 litre su alıyor, geçenlerde az taşmış ev berbat::((
Bu bizim konumuz değil onu geçelim.
İnsanların üretici olmaları çevrelerinede faydalı olmaları demek oluyor, yada ben öyle anlıyorum, bilmem yanlışmı düşünüyorum.
Burada piliç horoz üretimi var, henüz onların tadına bakmadımda bir kaç sefer organik yumurtaları götürdük, Allah bakıp çekenden ve ikramda bulunanlardan ve ikramları yiyenlerden razı olsun İnşallahMutlu tavuklar ver horuzlar. Bu mutluluğu bulamayan dünyada o kadar insan varki. Düşünün ormanın içinde bir köy, köyün bir köşesinde villa içinde mutlumu mutlu tavuklar, bu mutluluğu seyretmek bile acayip mutluluk veriyor insanlara.
Raşit beyin yaramaz köpegi acayip şarlatan bir şey, kendisini sevdirmek için neler yapıyor.
Rit abimize daha önce iki koloni arı vermiştik, bu kesmemiş olacakki bana iki koloni daha verin, bir gittikki yerleri filan hazırlanmış. Bu esnada bir makina aldım, henüz tam çözemedim, ilk resimleri çekiyorum salakça bişeyler yapıyordu, diyorum bu ne yapıyor, meger panoroma modundaymış, ben makinaya böyle diyorum o bana neler söylendi içnden bilmem::((
Çay kahve faslı bitti geçtik yeni arılıga, alt havandırmaları taktık, daha doğrusu Enes takmıştı::))
Bir tanesi farklıydı onu takamamış diyorki kanal daralmış, dedim onun malzemesi farklı bak bunu tak bakayım, biraz bozuldu tabi::))
Pürenler bu yıl çok geç kaldılar, heralde uzun süren kuraklık bunun nedeni, bazı pürenlerde tek tük tomurcuklar çiçekleniyor ama hemen kuruyor, yağış olmaz ise bu yıl pürenlerin çogu yanıp çiçeklenmeyecek gibi duruyor.
Hayırlısı bakalım, şu an pürene iniş yaptık, bir sezonun daha son çeyregine girmiş buluyoruz.
Enes Emin ise arılarıma sulanıyor, bir çok ruşete destek gerekiyor muş, buradan arı alma planları peşinde ama yedirmezler arılarına iyi baksaydın ne yapalım::)))
Etiketler: arı nakili, gezginci arıcılık, karniol f1, mutlu ördekler, mutlu tavuklar
Arıcılık Bilgi Merkezi, gezginci arıcılık, Magazin | Yorum Yok »
BU NE BİÇİM HAYAT, HER TARAF ARI VE ARICILIK::))
Ekleyen, Ali Türk on 22 Temmuz 2011 – 00:07 -Konu arıcılık, peki kiraz ne alaka?
Siz arıcıysanız başka bir arıcı dostunuz size taa uzaklardan kiraz yollayabiliyor.
Meşhur Konya Akşehir kirazı’ymış.
Bu kiraz tescilli olup, pek yurt içine verilmiyormuş.
Nedense bize verildi::))
Kirazları Mustafa Doğan yollamış.
Şileye gidiyoruz bir telefon, kargonuz var lütfen alın, ben bir kaç gün sonra alayım dedim, yiyecek bozulabilir acil alınmalı.
Eşimi aradım git paket varmış al.
Ne oldugunuda bilmiyoruz.
Şile kestane bal hasadı yapılıp evimize döndüğümde sordum ne paketiymiş diye, kiraz var ama bozulmaya başladı dediler::((
Bir baktım sevgili kalfama birde hacıya aynı paketten.
Hemen Muhteşem abiyi aradım paketin var, gel al, belki alır, nasılsa yazlıkta, kirazları götürecem kafama koymuşum bir kere, fırsatın kazası olmazmış. Zaten bir peynir davamız vardı, onuda bunla fitleriz olur biter, kinim kalmasın be ya::))
Tabi Muhteşem abi gıkı çıkmadı, aman ziyan olmasın ye dedi sanki içinden yada ben öyle anladım.
Yemek için izin alınca alıcı gözüyle kirazlara bir baktım, hiçte çürük yok gibiydi be::))
Ertesi gün hacının paketi teslim ettim, içim gitti ona el koymadık be::((
Şile dönüşü arılıga bir girersin, aman Allahım, hazır ana arı memeleri dagılacak, yeni aşılamalar yapılacak, of aman of……
Sıradan kutuları baştan sona taradım. Gelin gidecekler belirlenip, hemen düğünleri yapıldı.
Yeni yumurtaya başlamış bir karniol f1.
Mevsim itibari ile kestane ve peşinden Ayçiçegine giden arılardan dolayı, Gebze’de arılık kalmadı diyebilirim, tek tük hobi arıcıların kolonileri olabilir.
Yabancı arı olmayıncada benim üretmiş oldugum karniol erkekleri hava sahasına hakim. Bu mevsimde retilen karniol F1 lerin büyük oranda doğal saf oldugunu düşünmekteyim.
Geçen haftadan araya kaynaklar yapılmasından dolayı, bu haftaya sarkan Kastamonu, Cide’ye gidecek anaarıları ilk olarak postaladım ve kurtuldum.
Boya çıkıyor diyenler vardı, bende artık anaarıları pullamaya başladım.
İlk başlarda biraz zaman alıyor gibi duruyordu, biraz yapınca hiçte uzun sürmüyormuş::))
Arıcılık ve ana arı çok önemli.
Ana arıların iç işlerine el attık::((
Bu resimler herkesin anlayacagı resimler degil::))
Son iki günümü tamamen suni tohumlamaya ayırdım.
Yarına Trakya yolculuğumuz var, bu ne biçim iş her tarafım, arı ve arıcılık oldu::))
Etiketler: akşehir kiraz, ana arı memesi, arıcılık, kafeslenmiş ana arı, karniol, karniol f1
anaarı, anaarı suni tohumla, Arıcılık Bilgi Merkezi | Yorum Yok »