ARICILIK VE AĞUSTOS AYI

Ekleyen, Ali Türk on 06 Ağustos 2012 – 16:02 -

Enginar çiçeği.

Bu sene enginar üretimim fiyaskoyla sonuçlandı::((

İki adet enginar yetişti, bi,z koparana kadar ikiside çiçek olmuş. bu mevsimde çok olsa acayip arılar istifade edecekler, bir sürü arı ve böcek tarafından bu çiçek ziyaret ediliyor.

Ağustos ayı zaten sıcak, birde ramazan ayı girince arılıkta gündüz adım atılacak gibi degil. Üretmiş olduğumuz ana arıları akşam üzeri toplayabiliyoruz, sonrasında koştura koştura iftara yetişiliyor. Sonuçta orucun 15 günü bitti, geriye az bir şey kaldı.

Bu yıl çok kurak geçti diyebilirim. Haziranda kestaneye gidildi damla düşmedi, peşinden trakyaya gidildi, temmuz ayı bitti damla düşmedi, şimdi ağustostayız, kış iyi olmasaydı her şey kururdu diye düşünüyorum. Bu kuraklığa rağmen pürenler hala canlı, bir yağmur çok şey demek, pazar günü 10 km yakınımıza acayip yağmur ve dolu yağdı, yolu görmek imkansızdı, arabayı kenara çekip yağışın hafiflemesini bekledim, arılığa gittim bizim ormana damla düşmemiş.

 

Ana arı üretimin olmazsa olmazı erkek arılar.

Bu yıl çok önceden davranıp ürettiğimiz 5 ana arı 3 gün arayla üç sefer beş dakika bayıltılıyor. Bu ana arılar daha sonra erkek yumurtası atıyor. Karbn gazı CO2 ana arıyı yaşlandırıp çiftleşme isteklerini yok ediyor. Literatür böyle, benim ana arılardan birisi literatürü deldi, üç bayılma kesmemiş, birisi çiftleşmeye çıkmış ve şu an işçi yumurtası atıyor. Üçer günlük bayılmalar esnasında ana arı hep kafeste duruyor, en son serbest bırakılıyor. Bundan sonra bu tür işlemlerden sonra ana arıların kanatlarını kesmeye başladım. Sonuçta erkek bu mevsimde mumla arasanız bulamazsınız. Bu yöntemle üretilen erkekler genelde larva veya pupa döneminde alınıp yerine başka kovandan kapalı işçi veriliyor yoksa nesil nasıl devam etsin bu kololine?

 

Uygulamada 32. sırada yer almış ana arı nedense  erkek atıyor, hiç işçi atmadı, kısa zamanda yumurtaya başlamıştı. Tohumlama notlarıma bakıyorum her şey olumlu geçmiş, verdiğimiz sperm neresine gitti anlayamadım. Bu ana arıda erkek üretimine alındı, saf ana arı beklerken saf erkekler üretiyor::((

Bu koloni ise Trakya dan geldi. 5/7/2012 tarihinde arılarımızı kontrol etmeye gitmiştik. Myhtarımız kani bey bu kovan gelişmiyor dedi, kovanı bir açtım, üç çıta kapalı erkek vardı. Dedim ben bu kovanı alıp sana başka kovan vereyim kabul etti. Temmuz başından beri bu arıda erkek üretimi yapıyor.

Bu ana arıya bu mevsimde paha biçilemez::))

Memlekette soyu ne olduğu belli olmayan analara paha biçemeyenler var, Aziz Nesin boşuna konuşmamış birden onu hatırladım::))

 

Sökülmeye başlamış erkek arılar. Genel olarak anasız kolonilere verilip orada doğup beslenmeleri sağlanır. Sıradan başka kolonilere bu çıtayı verirseniz doğan erkekleri anında kapı dışarı eder, mevsim erkek mevsimi degil. Bu tür koloniler sürekli kapalı yavru takviyesi ile ayakta tutulur ve verilen çıta ara sıra kontrol edilir, verdiğiniz çıtadan ana arı memesi yapılıp ana arının işine son verilebiliyor.

Trakya’dan gelen koloninin ana arısı, görüntü gencecik, fırıl fırıl kovanda dönüyor ama dölsüz yumurta atıyor. Ana arının tipine bakıp ondan manalar çıkartılsaydı, dünyada damızlık diye bir kavram olmazdı.

Erkek arılar doğmadan anasız kolonilere alınmalı, yoksa erkek arılar kaybedilebilir.

Zaim abinin site yöneticisi Raşit bey, kendisi Bulgaristan’daydı kendisi göçmen. Yurda döndü, maskesinide alıp daha önceden kararlaştırmıştık iki koloni istiyordu.

İçten bölmeli oğul kutusu getirmiş, dedim durup duruken başımıza iş çıkartma, götür ruşetleri aktar dedik.

Bulgaristandan getirdiği kovan modelinin altı. Altlık seyyar, katlar seyyar, kovan seyyar, her kattan ve kovanın ortasından çıkışlı, dedim git işine yeni şeyler görmek istemiyorum.

Kovanın sadece altlık sabit::))

Altlığa sadece katları diziyorsunuz.

Raşit bey sonnda arılarına kavuştu, site yavaş yavaş arılanmaya başladı::))

Eşek arıları bu sıra arılara musallat oluyorlar. İşçi arılarıanında parçalayıp yemeğe başlıyor.

Yıllar öncesi balık avına gitmiştim, gittiğimizde bir kaç gün kaldığımız olurdu, son yıllarda bir sefer bir günlüğüne bile gidemiyorum.

Balık tuttuğumuz yerde eşek naneleri vardı. Eşek nanelerinede bal arıları konuyor, eşek arısı sanki savaş uçagı gibi, nanelerin arasına bir dalıyor kaçmaya çalışan işçi arıyı yakalayıp yiyordu. Bende eşek arılarını yakalamaya çalışıyordum, yanımda bulunan balık kepçesi bu iş için acayip işe yaramıştı, birden taaa o günler aklıma geldi.

Balık malzemecisine gittim. Kepçe alacağız adam soruyor, teknedemi kullanacaksın::))

Yok bunu ormanda kullanacağım dedim adam acayip acayip baktı durumu anlattım şaşkınlığı geçti.

Eşek arı avı’mız bayağı bereketli geçiyor.

Av peşinde olan eşek arısını avlamak çok basit, sıcaklarda uçmuyolar, akşam üzeri arılıga geliyorlar, üç akşam eşek arı av partisi yaptım, yüzden fazla eşek arsı mevta, hem kepçe sallamasını unutmayalım, kışın büyük olasılıkla hep balı tutacağız, Zaim abi tekne aldı, devamlı davet ediyor nasıl gideyim bu iş güç arasında…

Bunların kolonilerini bulabilsek imha daha kolay olacak ama ormanın kim bilir neresindeler.

Eşek arıları, içiçi arının en az dört beş misli büyüklüğünde.

Eşek arı tuzağı. Eşek arılarına başka ikramlarımızda var. Ne hikmetse dün hiç teşrif etmediler.

Bir kaç ped şişede tavuk ürünleri deneyecegim, bu arılar etçil.

Yol kenarına dökülmüş harfiyat ve ürzerindeki bitki ilgimi çekti. Yaklaştım kendi kendine büyümüş br meyve, henüz olğunlaşmamış, yoldan görünmeyecek şekilde arka tarafa aldım, sabırla olğunlaşmasını bekliyorum::))

Kendi kendine yetişen bir karpuz. Birde bakım yapılsa kim bilir nasıl olurdu. Hani kuşun kurdun hakkı derlerya, bakalım olğunlaşana kadar yolun kenarında kalacakmı, kalırsa hasadı görüntülerim::))


Etiketler: , , , ,
Arıcılık Bilgi Merkezi, Arıcılık Eğitimi, arıcılık ve sonbahar | Yorum Yok »

ARICILIK İŞLERİ VE MAGAZİNE DEVAM

Ekleyen, Ali Türk on 25 Temmuz 2012 – 20:56 -


21/7/2012 Cumartesi, acayip sıcak var, arılıkta fazla iş yok, Enes Emin marangozda ben ise magazin peşindeyim::))

Bu yıl hasat ettiğimiz kestane balından bir kavanoz alıp, İstanbul da takasa gittik.

Tabiki Yusuf Şimşak bal hasadı yapamadığı için elimiz boş döndük.

Yusuf ekibi bir toparla ne zaman birlikte olunacak onun peşinde, bizde bu iştah varken daha çok toplanacağız. Sezon bir bitsin beya::))

Mübarek ramazan günü zaten aç aç etkinlik lafımı edilir.

Yusuf’un ofis balkonu ve minik arılık. Sakin arılarınız varsa arıcılık bu kadar zevkli oluyor. Ayrıca istediğiniz mekanda bunlarla bağınızı koparmadan yaşayıp gidiyorsunuz. Arılık ofis.

Şehrin göbeğinde manzara bu.

Vakit akıp gidiyor ve ayrılıp arılığa geçiyorum, bazı işlerimiz var.

Enes Emin arılığı ve ziyaretçimiz var. Zaim abi ailecek arılığımızı ilk defa ziyaret etti.

Zaim abide bu sıra bir acayip oldu, bir kaç kovan kesmiyormuş, eee benim ez az 8-10 kovanım olmalı, kışa girmeden bu işi ayarla dedi, sıkı bir pazarlıktan sonra kışa bol arılı gireceği sözünü alıp gitti.

Bazı arıları anlamak zor, katta ham petekler var, bunlar balı çok bulmuşlar petekleri gecekondu yapımında kullanıyorlar. Yan tarafta planlı projeli, çıtalar beklesin dursun.

Enginar çiçeği.

Bu yıl ilk defa enginar yetiştirmeye kalktım.

İki tanesi enginar verdi, bende koparamadım, bu gün yarın derken en son çiçeklen diler. Sanki deve dikenine benziyor, işin garip tarafı ise bir bal arısı çiçekte.

Geçen yıl ürettiğimiz 3 nolu safın erkek çıtası, yeni doğmaya başlayan saf erkekler. Üzerindeki arıları resim çekebilmek için silkeledim. Bu kadarcık alanda 200 erkek var, öbür yüzdede bu kadar erkek bulunmakta ve bu çıta erkek üretim kolonilerinden birisinde yetiştirilmeye alındı. Erkekleri sayabilmek için paint te tek tek işaretledim beya::))

Kapalı erkek yavrusu.

Şu an yeni bir çıtaya ful erkek basmış, hemen bende keki dayadım, yeni basılan saf erkeklere zeval gelmesin diye.

Bu yıl erkek üretimi konusunda geçen seneye göre çok ilerideyim, 4 tane ana arı  erkekler bitmeden bayıltılıp, dölsüz yumurta atmaları sağlandı, kışın bile erkek üretebilirim::))

Hemde istediğim kadar istediğim ırktan.

Ve 22 temmuz pazar günündeyiz. Uygulama var ve ilk defa bu kadar yalnızım. Ekip bu ramazan günü biraz zor toplanır ve ben tek başımayım zaman sorunumda yok. Suni tohumlama cihazımız.

Arı spermi.

Ülkemizde bu resimleri ilk ben yayınladım beya, bunlara yenisini eklemeye devam ediyorum. Ayfon’la çekilmiş bir resim. Aslında dünya resim çekiyorum ama sperm resminin tam rengi bu değil.

Bu resimde aynı tarihte foto makinesiyle çekildi. Suni tohumlamada en zor iş sperm toplamaktır.

Arıcılıkta biz acayip yol aldık.

Arıcılık ile futbol arasında acayip bağlar kuruyorum. Futbolu seyirci bilir, yorumcu bilir, hakemler bilir, oyuncular bilir, yani bilmeyen yok.

Futbolda ise en çok söz sahipleri ise sahada olanlardır. Türübün de olup, mahalle arasında oynayanlar, acayip arıcılık ahkamları keserler, hani padişaha görünmez elbise diken bir terzi vardı geçmişte. Görünmez elbiseyi giyip dalkavuklar karşısına çıkıyor, dalkavuklar acayip ayar veriyor aa ne kadar güzel elbise diye, orada bulunan bir çocuk bu padişah niye çıplak diye soruyor::))

Arıcılıkta böyle çıplaklar var ve etrafında ise dalkavuklar::))

Bizler yıllardır aynı tempoda ve her geçen gün daha iyiye gidiyoruz, bazıları geriye doğru gitmeye devam ediyor.

Bir uygulamanın daha sonuna geldim, ertesi gün ilk işim ana arılar yaşıyor mu? ilk kontrol yapılır, hepsi yaşıyor ve acayip mutlu oluyorsunuz. Son iki turda %100 başarıyı yakaladık, bundan sonrası ne denir bilemiyorum.

Pazartesi günü kalfaya baskın yapıyoruz. Haber Türk’teyiz. Ovacık Köyünden Nuri abimizin bazı raporlarını Muhteşem abimiz bir göreyim demişti, fırsatı kaçırırmıyım baa. Öyle bir zamana denk getirdim ki, iftara üstüne yıkıldık::))

Hazır gelmişken birde kendimizi kontrol ettirdik. Bana gidicisin diyoru, ama benim iştahımı kaçıramadı, yermiyim be::)))

İftara en yakın mekan, Tepeören deyiz. İftara yarım saat var ve masada beklemek ölüm yav.Resimdekiler Enes Emin ve Nuri abimiz.

Muhteşem abiye ne zaman yıkılsam acayip mutlu oluyorum, nedendir bilmiyorum?


Etiketler: , , , , ,
Ana arı tohumlama ve dölleme, anaarı suni tohumla, Arıcılık Bilgi Merkezi, Arıcılık gezileri | Yorum Yok »
Forum