ANADOLU ARISI
Ekleyen, Ali Türk on 08 Şubat 2012 – 22:27 -
Bundan önceki paylaşımda Anadolu arılarım’dan bir nebze bahsetmiştim. Zaten olayın başında dedim ki ister inanın ister inanmayın, bazıları kıyameti koparmış tabi ki, gelen haberler böyle::))). Bazı şeyler vardır üzerinde yıllarca uğraşırsınız sonuç hüsranla biter. Bende Anadolu arısı üzerinde yıllarca çalıştım, hatta bazılarına zarf bile attım varsa ilk ben alacağım veya bir göreyim gibi kimseden ses çıkmıyordu bende araştırma ve çalışmalarımı devam ettirdim.
Anadolu arısı var, hemde bende safları mevcut size ne oluyor ki. İstediğim kadar istediğim sayıda saf üretme gen kaynağım ve bilgim, becerim var. Siz yırtın bir yerlerinizi, ayrıca birilerini inandırmak zorunda da değilim, bu benim meselem.
Gelelim 5 şubat 2012 günü yaptığımız işlere. Bazı işleri yavaş yavaş geriden gelenlere devretmeye başlıyorum. Ben daha başka konulara daha çok zaman ayırmak istiyorum.
Hafta sonu hava güzel olunca bazı kolonilerde daha detaylı inceleme yaptım. Yavru durumu başladı, zaten şubat’tanda bir haftayı yedik bile.
Bal durumlarını uzun zamandır merak ettiğim kovaların tespitleri yapıldı.
Yerlerde kar var, arılar yavruya yatmış durumda.
Karı geçip çayıra iniş yapan polen derlemiş bir arı dinleniyor. Yaşamla hayat arasındaki 10 santim mesafe, 10 cm geri konsa kardan bir daha kalkamazdı.
Bu karda bu arılar nerelerden polen topluyor bilemiyorum. Uzunca bir aradan sonra, en az 10 gün hiç uçmamışlardı, hava açar açmaz anında işe girişiyorlar. O karda kışta yavru faaliyetini dışarı çıkmadan devam ettirenler vardı, çünkü yeni kapanmış ve kapanmaya yakın yavrulu çıtalar vardı.
Benim yeni ekip, iyi bir ikili oluşturacaklar inşallah. Bu sene ikisi birlikte koşuşturacak.
Bir çok kişinin hayal bile edemediği tablo. İş bitmiş son kovan şuruplanmış ve kapanış fotosu arılıktan…
Arılıktan çıkıp Zaim abinin bahçeye enginar ektik. Enginar fidesi veren abi, bu enginarlar çok cinstir, bir tane ocaktan 28 tane kafa alan biliyorum dedi. Rekor denildi mi ben dayanamam hedef ilk etapta 29 olacak.
En çok zevk aldığım konulardan biriside hayvanlarla uğraşmak. Eğlenip deşarj olmak hayvanlarında hakkı. Kimisi ahırda anırır, kimisinin kulübesi bile yok, sokaklarda her gelen geçene havlar durur.
Ben bu tür hayvanlara iş veririm. İşi gücü olmayan bu hayvanlar verdiğim işle uğraşırken bende kenara çıkar onları izlerim. Bu hayvanların bazıları kendisini dev aynasında görür ama işleri olmadıklarından ne verirsem onunla idare ederler. Hayvan deyip geçmeyin onlarında akılları vardır, kendilerine öğretilenleri ezberler, bazı hayvanlar beni harfiyen takip eder, sonuçta hayvanda akıl olur ama fikir olmaz işte.
Evet hayvanları boş bırakmamak lazım. Onlara iyi davranmak lazım, dünyada her mahlukatın mutlaka bir işi vardır diye düşünürüm hep, yoksa Allah niye yaratsın ki. Tezek böceklerinin bile görevi var.
Ben işime bakıyorum, çene değil iş yapmak için çalışıyorum. Kevan yürüyor, kervan kendisini yalnız hissetmemesi için itlerin sesine ihtiyaç var. Atalar it ürür kervan yürür diye boşuna dememişler.
En son horoz pes edip bahçeye kaçtı, tutamadım, bir tutsaydım neler yapardım neler.
Etiketler: anadolu arısı, yerli arı.
Anadolu arısı, Arıcılık Bilgi Merkezi | Yorum Yok »
ANADOLU ARISI, SAF
Ekleyen, Ali Türk on 04 Şubat 2012 – 20:42 -
Genelde ne yapsam bir çok kişi kabullenemiyor. Şimdi size desem ki uzun zamandır üzerinde çalıştığım Anadolu arısı, tüm testleri başarıyla geçiyor. Hemen itiraz seslerini duyar gibi oluyorum. İtiraz etseniz de etmeseniz de durum böyle işinize gelirse.
Bu çalışma uzun yıllarımızı aldı ama değdi. Memleketimizde ne adar köşe bucak varsa gezip, nerede ne kadar ana arı ve baba arı varsa görüşüp, nihayet bunları bir araya getirip mutlu sona ulaşmış bulunuyorum. Bir çok kişi benim gezmelerimi yanlış anlamıştı ama olsun. Bence mahsuru yok istediğiniz kadar yanlış anlama özgürlüğünüz zaten var.
Bu gün hava sanki yaz gibiydi, arlar sanki yavru uçuruyor gibi uzun süre dolaştılar. Bende fırsattan istifade edip, hemen balkonda kışlayan benim için çok özel olan Anadolu arımızı açıp kontrol ettim.
Bunların yaşaması bana acayip mutluluk veriyor. Eee nede olsa saf, ana ve basını siz belirliyorsunuz, az uğraştırmadılar beni.
Çıtaları balkona bir serdim mi diyem, yaydım mı diyem. Buradan bile gözüküyor bizim saf kız::))
Kutudaki arılar salkım dayken biraz arısı ölüp tabana dökülmüş.
Onlara kıyamam, hemen ben temizledim.
Son bir poz daha alıp, çıtaları toparlayıp, şurubunu doldurup kapatmışım. Evet memleketimize Anadolu arısı var, hemde safı bende::))
İstediğiniz kadar itiraz edebilirsiniz….
Bende saf var.
Etiketler: anadolu arısı, yerli arı.
Anadolu arısı | Yorum Yok »























