Gönderen Konu: Kovan Değiştirmek & Aktarmak Nasıl olmalı ?  (Okunma sayısı 9340 defa)

miriliburak

  • Ziyaretçi
Kovan Değiştirmek & Aktarmak Nasıl olmalı ?
« : 15 Nisan 2010, 09:07:10 »
Forumda olmayan bir konu ustalarımızın kullandıkları teknikler nelerdir yazar iseler bilmeyenlerimiz öğrenmiş olur...
Değişim hangi vakitlerde olmalı ?...
Değişim esnasında dikkat edilecekler ?...
Dışarıda olan tarlacıların yeni kovana girmesini sağlamak eski kovanın yerinden uzaklaştırılması bunlar da önemlimidir ?...

emrah

  • Genel Moderatör
  • Tam Üye
  • *****
  • İleti: 242
Ynt: Kovan Değiştirmek & Aktarmak Nasıl olmalı ?
« Yanıtla #1 : 15 Nisan 2010, 19:50:29 »
Güzel bir soru.En büyük sorun kovan içinde kalan arıları diğer kovana aktarmakta,sirkelesen eski kovandaki pisliklerde dökülüyor.

YUSUF ŞİMŞAK

  • Genel Moderatör
  • Yeni Üye
  • *****
  • İleti: 80
  • KARŞINDAKİNİ NASIL İSTİYORSAN ; ÖYLE OL...
Ynt: Kovan Değiştirmek & Aktarmak Nasıl olmalı ?
« Yanıtla #2 : 20 Nisan 2010, 00:44:15 »
SLM...

Kovan aktarma da bahsettiğiniz problemi hepimiz yaşıyoruz.Olabildiğince silkelemeden arıları kaz tüyü veya fırça yardımıyla süpürmeye çalışıyorum.Fakat bu da bayağı bir zaman alıyor.Şayet acele ediyorsam ki çoğunlukla böyle oluyor,mecburen silkelemek zorunda.kalıyorum.Özel bir yöntemi olan varsa ve bizlerle paylaşırsa sevinirim.

SLM ve Muhabbetle...
:)

Dr. Muhteşem Turunç

  • Yönetici
  • Kıdemli Üye
  • *****
  • İleti: 274
  • Doktorun İyisi Burda
    • Arıcılık İlk Yardım
Ynt: Kovan Değiştirmek & Aktarmak Nasıl olmalı ?
« Yanıtla #3 : 20 Nisan 2010, 21:47:45 »
http://www.dailymotion.com/swf/video/xd0ra1">
Film_0002
Yükleyen mturunc. - hayvan videolarını izleyin.
Ben kovanı yavaşca ters çeviriyor içindeki pislikleri döküyorum sonrada kovanın uzerine sılkelıyorum. Hatta kovanı yeni kovanın üzerine vurarak yapıyorum bu işi. Ancak burada arılarınızın uysal olması önem kazanıyor.Yukardaki filmde dalağı çıtaların üzerine silkeliyorum dumana felan gerek olmadan arı içeri giriyor havalanan saldıran felan yok
« Son Düzenleme: 20 Nisan 2010, 22:34:05 Gönderen: Dr. Muhteşem Turunç »