Gönderen Konu: 80 BİNLİK KOVAN OLUŞTURMAK  (Okunma sayısı 12232 defa)

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.185
    • Ali Türk
80 BİNLİK KOVAN OLUŞTURMAK
« : 09 Şubat 2010, 19:09:27 »

Bu filim 2007 yılı haziran ayında çekildi. Yer Şile Kızılca köy. 50 kovan arıyla kestane balına gitmiştim. Olaya birde şu açıdan bakalım, aylardan haziran ayının 10 u ve bizim kovanlarımız yeni 10 çıta üzerine çıkmış. Ben o dönemler kışın ve baharda arılara kek veriyordum, kek arılarımızı mafetti. Şimdilerde ise daha kestane balına girmeden bahar balı nasıl alınır onun planları ve hazırlıkları yapılmakta. Arılara iylik yaparken kırıyormuşuz bunu anlamamız çok uzun sürdü. Kıştan çıkan arınız ne kadar güçlü ise kovanın güçlenmeside o oranda hızlı olacak. Bunu başka konularda anaarının 3-4 gün yumurta yapıp, sonra  yatması bu hadiseyle alakalıdır. Önemli olan hatalardan ders çıkarabilmek. Eski filimlerimi artık aviye çevirebiliyorum bir çok filim dönüştürdüm. Bir çogu arıcılıga yeni başlayanlar için lazım olacak deneyimlerim var, bu filimlerde hem dünü hemde geldigimiz yeri hep birlikte görecegiz.

Filimde gördüğünüz gibi iki  kovanın arılarını bir kovana topluyoruz. Bu geçici bir takviyedir. 50-60 gün sonra bu nufus öyle geri gidecekki sizde ne oldugunu anlayamayacaksınız. Filimdede bahsediyorum madem süre kısa arının sadece tarlacıları alınabilir, yan yana duran kovanın birisi geriye çekilip, ballı çıtaları öndeki kovana verildigindede sadece iki kovanın tarlacısı bir kovanda çalışır.
 Ben bir şeyler söylerken hatalarımdan dönerek söylüyorum. Bu kovanlar kestane balı alındıktan sonra Trakyaya ayçiçek nektarına gitti ve sagım yapamadan geri geldik, kovanlardaki arı 3-4 çıtaya düştü.
En büyük sorun, güçlü kovanı güçlü tutamamak.
Almanyada arkadaşımız Mehmet Yüksel'i izliyoruz. Koloniler her dönem güçlü, bizde bir sagım yapıyorsun arı bitiyor.
Bu durumu aslında önce bilim adamlarımızın çözmesi gerekiyor, sonrada bu işi nasıl çözdüklerini arıcılarımıza anlatmalılar.
Ben olmayan bir şeyin peşinde değilim, önümüzde örnek var, herkeste güçlü kovan istiyor ama şu ana kadar doğal yollardan güçlü koloni tutamıyoruz.  Bu sorunları enine boyuna tartışıp çözüm arayacağız.


Yukardaki filim kovanlar birleştirildikten 15 gün sonra yapılan bal sağımından sonra çekilmiştir. Birleştirme yaptıktan sonra muazam güçlü koloniler oluştu. Bir çok arıcı yolun başında, bu arıcılık o kadar ilginçki, bir çok kişi tepeden aşağıya etki alltında kalıyor. Bilim adamlarımız yabancı ülkelerin bilim adamlarının etkisinde. Eski arıcılar geleneklerin etkisinde, yeni arıcılar eski arıcılrın etkisinde, bazısı çok arısı olanların etkisinde. Garip bir durum var. İşin en ilginci ise herkes halinden menmun. Ben ise bir çok arıcının daha gidemediği  yerden geri döneli çok oldu, farkım bu.
Bu güçlü kovanlar Trakya'ya ayçiçek balına bırakılıp gelindi. Tekrar kovanları kontrole gittigimizde bu güçlü kolonilerden eser kalmamıştı. Kovalardaki katları aldık, Trakya'dan sağım filan yapmadan o sene ilk sagımsız geri gelişim oldu.

« Son Düzenleme: 26 Şubat 2010, 09:46:44 Gönderen: Arı Bakanı »
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.185
    • Ali Türk
Ynt: 80 BİNLİK KOVAN OLUŞTURMAK
« Yanıtla #1 : 25 Şubat 2010, 18:41:21 »


2007 yılından filimlere devam ediyorum, aylardan haziran. Arılarmızı kestane balına götürmüşüz nektar akımı başladı ve bizim kovanlrımız çok zayıftı. Kestane bal akımına kadar  arılarımızı güçlediremiyorduk. Bizde yılda bir yada iki sefer bal alınır. Birincsi çok kıymetli olan kestane balı buda şansınıza kovan başı 5-10 kilo arası alınabiliyor, Peşineden ayçiçek bal akımına koşa koşa Trakya'ya giderdik.

Bakıyoruz Almanya'da şu an hala kar var, arılar açılıp kontrölleri bile yapılamadı.
Bizde de bazı ahkamcılar var, derlerki bizim burası Almanya'dan beter, görüyoruzki beter diyenlerin kolonilerde ikinci posta yavru çıkmaya başladı.
Düşüne biliyormusunuz bu mevsimde yavruya yatan arılardan bu tarihe kadar bahar balı alamadık.
Geçmişe göre çok iyi durumlara gelsekte durumlarımız iyi degil.
sanki bahardaki meyve çiçekleri nektar vermiyor, çiçegin envayi çeşidi var iken bizim arlarımız, o nektarları güçlü olamadıkları için toplaymıyorlar. Topladıklarıylada kendi geçimlerini yapmaktalar.

Bizden sonra bahar gelen yerlerde, kısa sürede üçüncü katlar atılıyor kolonilere. Bizde buralarda arı yarıştırıyoruz, o yerli, bu güzel ,bu çirkin diye. Kek verdim,şurup verdim, invert vedim diyerek hatalarımızı mı saklıyoruz acaba. Aslında bize göre doğru bir sürü şey yapıyoruz ama sonuç neden hüsran.?
Bu arılarmı namkör acaba bu kadar beslemye, demeki ters tepki veriyor.

Geçmişe göre gelinen yer fena degil fakat yetersiz.



Dün itibariyle film yüklediğim siteye yükleme yapmadım. Bende yedek sitelerden  yükleme yapmak zorunda kaldmı.vimeo com. dan da yayın yapmaktayız
.

2007 yılı haziran ayı sonu ve kestane bal hasadındayız. Filmleri mov dosyasından avi ye çevirirken ses kayıtları yok oluyor. Bir yerdende iyi oldu, dünü ve bu günü yeniden yorumlamak daha güzel.

Kestane balı alıyoruz, nektar kesildi. Arılar çok hırçın ve çok seri olmalıyız. Körükçüm ise Azerbeycan'lı Ehmet. Her şeyi bana söylettiriyor. Körük sık, kovanı aç, örtüyü kapa :D
Körükçü bunları ustasına söyletmemeli.


Sagım sonrası arıların çöktügü muhteşem görüntüler.Neden bunları yazıyorm, arıların ballarını aldık. Bu arılar robot değillerdi ki, bir canlıyla çalışıyorsun, bununda canı var, balları soyulmuş ve hemen toparlayıp Trakya ayçiçek balı toplasınlar istiyoruz. Bu canlının moralinin bozulacagı, strese girecegi o dönemlerde kimsenin aklına bile gelmiyordu. Yavhu arı işte gene çalışıp gene yapsın mantıgıyla çalışıyorduk.

Bu arılara sağım sonu bir iki litre şurup verseydik, birde Trakya ya kadar oyalanacakları bir kilo kek nelere bedeldi. :(

Şurup ve kek vermedik. Arılar üç dört gün içinde acayip mevcut kaybeti, geri kalanlarıda Trakya'nı  Lüleburgaz ilçesi Yeniçiftlik köyüne bırakıp geldik.O sene sağım yapmadan arıları 3-4 çıtalar halinde Gebze'ye getirmişim.

Arılar ballar alındıktan sonra strese girip, bir çogu intihar etti. Kalanlarda Trakya o yıl çok kuraktı boşa gelip giderken bittiler.
« Son Düzenleme: 26 Şubat 2010, 09:45:33 Gönderen: Arı Bakanı »
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

yusuf

  • Ziyaretçi
Ynt: 80 BİNLİK KOVAN OLUŞTURMAK
« Yanıtla #2 : 28 Şubat 2010, 03:12:54 »
eski filmlere yeni seslendirme hoş olmuş acıklı bir türk filmi gibi arıcılık mazisinden seçmeler
3 yılda gelinen nokta senin açından bayağı bir farketmiş geçmiş olsun bizler daha geriden geleceğiz anlaşılan ama biz senin kadar mücadele vermeyeceğiz hazıra konacağız :)

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.185
    • Ali Türk
Ynt: 80 BİNLİK KOVAN OLUŞTURMAK
« Yanıtla #3 : 29 Ocak 2011, 23:44:24 »
Yusuf;
Eski filimleri sonradan geldiğin yerden bakmak daha iyi oluyor.
Bu filimlerde geçmişimiz var ve hala bu geçmişle debelenen bir sürü arıcı bulunuyor. Önemli olan geçmişte çakılı kalmak degil, hatalar varsa bunları nasıl gideririz ona bakmalı. Filimleri seslendirirkende bahsediyorum, aylardan haziran 15 olmuş ve hala 15 çıta arımız nadir. Arılıkta 4-5-6 çıta arılar bile var, bala çalışan birisi bu arılardan ne bekliyor ki?
Arıcılıkta nufusun önemini çok geç öğrendik, elimizdeki arılarla bunu başarmak imkansız diyebilirim.
Kafkas arımız gelişemiyor, hızlı denilen ne oldugu belli olmayan her bölgenin çorbası Muğla arımızda 10 çıtaya basmaden oğul veriyor.
Geçmişte büyüklerimiz ne dediyse yaptık.
Arılıgınızdaki en iyilerden anaarı üretin dediler ürettik istediğimiz sonuçlar çıkmadı.

İki kovanı birleştiriyorsun, tek kovandan şu kadar bal aldım diyorsun.

Sonra geriye dönüp baktıgımda bize yol gösterenler, dünyadaki gelişmelerden habersiz, taş devri arıcılığı tavsiye etmeye hala bu gün bile devam ediyorlar.

Şu an geldiğim yer ise tek bir anaarıyla 80 bin nufuslu koloniler oluşuyor.
Daha fazla kuluçkalık ve daha fazla ballık gerekli. Aynı arıyala 20 çıtada ırsar et, 80 bin nufus olmuyor. Hadiseler çok basit gibi görünsede bizim için ufak tefek gibi duran püf noktalarıarıcılıkta çok önemli.
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk