Arıcılık yapanların bir sürü sorunu var. Bu sorunlardan en büyüğü arı zararlısı varroadır. Bu konunun kovan yapımı veya sorunlu arıcılık ekipmanları ile ne alakası varda burada bunu yazıyorsunuz diyenler olabilir.
Yapmış olduğum araştırmalarda en dikkat çekici şeylerden birisi kovan altlığı ve öneminde bazı sorunlarımızın olduğu...
Özellikle Almanya'daki arıların hepsinin tel altlıklı olduğunu biliyoruz. Bize inanmayanlar vardı gittiklerinde onlarda gördüklerine inandılar mı bilmiyoruz.
Tel altlık denildiğinde kışın bile açık kalıyor anlamında değiller, bazı dönemler koloniyi yönetmek için, yavruyu kestirmek için alttaki saç kapağı açıyorlar ama kış boyu böyle kalmıyor.
Benim asıl arıcılara anlatmak istediğim şey buda değil.
Varroa ile bu kadar mücadele ediyoruz, sıfırlayamıyoruz ama çok az varroa kalıyor,bu çok az varroa bir sezonda çoğalıp nasıl koloniyi istila ediyor. Bunca mücadeleye rağmen kovanda kalan çok az varroa kovandaki arılardan daha çok gelişiyor...
Varroa ergeni, aynı kraliçe arı gibidir. Kendisi hem dişi, hemde erkeğini ve dişisini yumurtlayarak doğurmakta.
Bir varroa yılda ne gibi bir popilasyon veya herkesin anlayacağı dilde yazarsak, bir varroa baharda üremeye geçtiğinde bunun çocukları, kardeşleri,akrabayı talukatı, sonuçta bir varroa yıl sonu aşireti ne olmuştur...
Kovanın altı tel olsaydı, bir iki varroa kaza ile alt tavaya düşseydi neler kazanırdık...
Bununla ilgili yazı yazacakları bekliyorum...