Gönderen Konu: KOVAN YAPIMI, OLUMSUZ VEYA SORUNLU ARICILIK EKİPMANLARI  (Okunma sayısı 34653 defa)

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Ynt: KOVAN YAPIMI, OLUMSUZ VEYA SORUNLU ARICILIK EKİPMANLARI
« Yanıtla #15 : 27 Aralık 2013, 00:05:08 »
Arıcılık yapanların bir sürü sorunu var. Bu sorunlardan en büyüğü arı zararlısı varroadır. Bu konunun kovan yapımı veya sorunlu arıcılık ekipmanları ile ne alakası varda burada bunu yazıyorsunuz diyenler olabilir.

Yapmış olduğum araştırmalarda en dikkat çekici şeylerden birisi kovan altlığı ve öneminde bazı sorunlarımızın olduğu...

Özellikle Almanya'daki arıların hepsinin tel altlıklı olduğunu biliyoruz. Bize inanmayanlar vardı gittiklerinde onlarda gördüklerine inandılar mı bilmiyoruz.

Tel altlık denildiğinde kışın bile açık kalıyor anlamında değiller, bazı dönemler koloniyi yönetmek için, yavruyu kestirmek için alttaki saç kapağı açıyorlar ama kış boyu böyle kalmıyor.

Benim asıl arıcılara anlatmak istediğim şey buda değil.

Varroa ile bu kadar mücadele ediyoruz, sıfırlayamıyoruz ama çok az varroa kalıyor,bu çok az varroa bir sezonda çoğalıp nasıl koloniyi istila ediyor. Bunca mücadeleye rağmen kovanda kalan çok az varroa kovandaki arılardan daha çok gelişiyor...

Varroa ergeni, aynı kraliçe arı gibidir. Kendisi hem dişi, hemde erkeğini ve dişisini yumurtlayarak doğurmakta.

Bir varroa yılda ne gibi bir popilasyon veya herkesin anlayacağı dilde yazarsak, bir varroa baharda üremeye geçtiğinde bunun çocukları, kardeşleri,akrabayı talukatı, sonuçta bir varroa yıl sonu aşireti ne olmuştur...

Kovanın altı tel olsaydı, bir iki varroa kaza ile alt tavaya düşseydi neler kazanırdık...

Bununla ilgili yazı yazacakları bekliyorum...
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Ynt: KOVAN YAPIMI, OLUMSUZ VEYA SORUNLU ARICILIK EKİPMANLARI
« Yanıtla #16 : 11 Ocak 2014, 21:45:13 »

Ülkemizde bulunan kovanlar ile yabancı ülkelerdeki kovanlar arasındaki en önemli konulardan biriside, kovan içindeki çıta ile taban arasındaki mesafelerdir. Ülkemizde bazı kovanlarda boşluk yok, bazı çıtalar tabana çarpar, bazılarında yarım santim boşluk var, bazılarında ise bir santim boşluk oluyor. Ben tel altlıklı kovan yaparken 4,5 san tim boşluk bırakmıştım, orijinal ise 6 santim boşluk olmalı.

Bu adam kolonileri kışın kontrol ediyor ve ne yaptığını tam anlamıyorum ama, herkesin görüp anlayacağı alt çıta ile tabanlıkta ki tel arasındaki 6 cm boşluğu görün istiyorum.
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

Ethem Batmazoğlu

  • Yeni Üye
  • **
  • İleti: 92
Ynt: KOVAN YAPIMI, OLUMSUZ VEYA SORUNLU ARICILIK EKİPMANLARI
« Yanıtla #17 : 12 Ocak 2014, 21:22:29 »
Arı işiyle uğraşacak olan önce kendisine standart bir kovan edinmeli ki daha sonra da alacağı kovanlarda aynı standartta devam etsin.Uğraşmasın kıyısıyla köşesiyle.
 Kerestesi fırınlanmış olanını tercih ederse daha iyi olur.Güneşte kurutulmuş mu ? Ne bileyim ben ne kadar kurutulduğunu.Olması gerektiği kadar kurutuldu mu? Riske girmemek için fırınlanmış olanını tercih edin.
 Polen tuzaklı olanını tercih edin.Hem ilerde polen almak isterseniz elinizde hazır bulunmuş olur.Hem de alttan havalandırma imkanı olur.Hem de havalandırma imkanı olduğu için organik asitlerle varroa mücadelesinde polen tuzaklı olması işimize yarar.Öyle kovan tabanında çift elek telli olanı değilde tek telli olanından olmalı.Yani polen alacağın zaman girişteki tahtayı çekersin plastik aparatı var onu yerleştirirsin.






Kovan tabanı  ile çerçeve altı  arasındaki mesafe birbuçuk santim kadar olmalı.Bir santim veya yarım santim olduğunda arı ezilebilir.
On adet çerçeveyi kovana yerleştirdiğinde iki kenardan da yaklaşık birer santimlik boşluk kalmalı(arıların çerçeve aralarını propolisle doldurduğunu düşünürsek belkide birbuçuk santim).Yani içi rahat olmalı.


« Son Düzenleme: 27 Mayıs 2014, 21:57:45 Gönderen: Ethem Batmazoğlu »