Arıcının Takvimi > ARICILIK VE KASIM AYI

Arıların Çalışması Ve Son Durum, Aydıncık Mersin

(1/3) > >>

Arı Bakanı:

Arılarımızı bahara daha erken girmek için sıcak bölgelere götürmemiz gerekiyordu, uzun süren araştırma sonunda, Mersin Aydıncıkta bulunan arkadaşımın bahçesine götürdük. Ülkemizdeki en sıcak iki yer vardır, bunlardan birisi Mersin Anamur, ikincisi ise Aydıncık ilçesi. Ülkemizde bu iki ilçede doğal muz muz yetişir, seralarda başka yerlerde yetiştirilebiliyor.
Kasım ayındayız kış iyice kendisini hissettirmeye başladı. Ben Gebze'den gittiğimde sıcaklıklar geceleri 11-12 derecelere düşmüştü. Yolumuz üzerinde Kütahya,Eskişehir, Afyon, Konya ve Mersinin yüksek ilçelerinde acayip soğuklar vardı. Aydıncıktan Gebze'ye dönüşte bile acayip ısı farkları vardı, Gece Aydıncık 17 dereceydi, Gülnar'a hareket ettik, 10 km filan sonra ısı 12 dereceye düştü, Gülnar'a geldiğimizde aradan 2 saat geçmedi Aydıncık Gülnar arası 30 km, Gülnar'da gece sıcaklığı 7 dereceye düşmüştü.

Aydıncık acayip bir yer, Gebze'ye yaklaşık 1000 km ve ulaşım acayip zor, hiç bir hava alanı işinize yaramıyor, mersinde hava limanı yok, komşu illere indiğinizde en az 350 km otobüs yolculuğu yapmak gerekiyor, yollar eski ve acayip virajlı, Mersin merkezden bile Aydıncık'a 3 saatte gidilemiyor, 180 km.

Çok zorluklar çekip Mersin Aydıncık'tayız. Gittiğimize inşallah değecek, bu kış günü bile bir kaç gün içinde peteklerde ağarma başlamıştı, iyi nektar akımı var, keşke 1 ay öncesi gitseymişim, bir şeyi görmeden inanması çok zor.
Mehmet Yüksel görüntüleri görüp, gene keşke ülkemde arıcılık yapabilseydim diyecek, çünkü Almanya'da arıcılık sezonu son hasat Temmuz sonu yapılıyor ve sezon bitiyor, bizde öylemi, ama bizde arıcılığı gereği gibi yapamıyoruz.Videodaki görüntüler, 20-21 kasım 2012 tarihlerine ait.

emrah:
Ali abi görüntüler süper.Ülkemiz arıcılık için çok elverişli bizler istediğimiz gibi faydalanamıyoruz.Çoğumuz,da bundan şikayetci.

engin altin:
Ülkemizdeki flora zenginliğinin en büyük kanıtı kestane ayçiçeği püren keçibonuzu belki benim bilmediğim kestane öncesi başka bir nektar veya nektarlarda vardır.Böyle bir ÜLKENİN arıcılığının nerelerde olması gerekirdi bir düşünün.Her işte olduğu gibi bizleri senelerce uyutmuşlar.Yapılan bu işlerle ÜLKEMİZ arıcılarının ufkunu açıp genişleterek çıyayı daima yukarı taşıyan abilerimizden ALLAH razı oolsun

Arı Bakanı:
Engin bey, ülkemiz gerçekten flora yönünden çok zengin.

Arıcılıkta geçmişte bana göre büyük hata yapılmış ve hatada hala devam edilmeye devam ediliyor. Arıcılıkta yüksek verimler alabilmek için 80 bin nufuslu kolonilere ihtiyaç var.

Kullandığımız Kafkas arısı hiç bir zaman 80 bin nufusa ulaşamıyor, balı bulduğunda direk yavru alanına depo ettiği için yavrudan vaz geçiyor, bu durumda hiç bir zaman gezginci arıcılık için uygun bir arı değil, bir çok bölgede başarısız olunuyor bunu bilim adamlarımız söylesede henüz alternatif ırklar sunmaları şimdilik zor gözüküyor, sonuçta bu hataların verimsizlik faturaları arıcılara çıkıyor.
Yeni arı ırklarına geçildiğinde sorun gene bitmeyecek, başta babadan görme usullerle arıcılığı bırakmak gerekiyor, kafalar degişmeli, sonrasında malzemelerde değişiklik gerekiyor, siz minicik bir girişi olan kovanda 20-30 çıta arıyı tutamazsınız.

 Şu an itibari ile sanal arıcı dediğimiz internet kullanan arıcılar, bilimcilerimizin çok ilerisinde. Bilgi olarak bilimciler makale çevirileri ile işi götürselerde sahada çalışanlar bilimciler değil, arıcılar ve eksikliklerin görüldüğü yerde sahada oluyor. Sonuçta elimizdeki arılarla nektardan nektara geçiş mümkün değil, bunu geçtiğimiz yıllarda ben çok yaşadım, 2009 yılına kadar Kafkas arısı kullanan birisiyim, hazıran ayına geldiğimizde arıyı kestane balına 15 çıta sokamıyordum, şimdi aynı arılarla çalışanların olduğu yere hiç desteksiz 20-30 çıta arıyla girip balımı alıp çıkıyorum, arkadaşlarım hala bal alacagız diye beklerken ben ikinci hasatı yapıyorum. Geçmişte kestane balına giren arı bitiyordu, bitik kovanları ayçiçeği balına sokuyorduk, seszon sonu bitik kovanlarla kışa giriliyordu, bunlar benim için sorun olmaktan çıktı. Benimde hala eksiklerim var gidermeye çalışıyorum, bu eksiklikler bir sürü alanda yaptığımız çalışmalardan dolayı oluyor, yani sadece bala çalışan biri degilim, bir işte çalışırken bunları yapmak genede zor, bunada şükür.

engin altin:
Bu internet ortamına ulaşamıyan veya bu nimetden faydalanmasını yapamıyan arıcılarımıza nasıl yardımcı olabiliriz bunları nasıl aydınlatabiliriz bu konular hakkında proje üretmek lazım.Arıcılık seminerleri kongrelerde festivallerde bu yenilikleri sunarak kafalarında soru işaretleri bırakmamız lazım.Tabii bu bizim uzun yıllar boyu babadan atadan görerek doğru bildikleri yanlışları kabullenip düzeltmeleri uzun zaman alır.Bu tip insanlar senin,yaptığını görerek aldığın ürünartışını gözlemleyerek ancak bu güne kadar doğru bildiği yanlışları düzeltirler inşaallah ben aynı zamanda fındık üreticisiyim,arıcılıkta olduğu gibi fındıkçılıktada gelenekçilik oldukça yoğun.Giresun fındık araştırma enstitüsünden aldığım kitaplardaki doğru bildiğimiz yanlışları düzeltirken ilk karşı çıkan rahmetli babam oldu.Daha sonra budama ve gübrelemedeki teknikleri yavaş yavaş uyguladığımda o dallardan alınan ürün miktarı ile onun bakımını yaptığı dallar arasındaki farkı göstermemize rağmen 3 yıl sonra yavaş yavaş uygulamaya geçti ve her önüne gelene anlatmaya başladı.Arıcılıkişindede bu böyle köyümüzde yaklaşık 30 senesini arıcılık işine vermiş amcalar var bunlara arılarının F kaç olduğunu sorduğumda cevap bile veremediler çünkü F in ne olduğunu bilmiyorlar,havalandırma işinin bu sene aldığım ergonomik kovanları gösterdiğim halde arıcılar birliğine gelen altlıklardan ucuz olarak almayı bile istemediler.Bu sene görddülerki bu alttan hava alan kovanlarda rıtubet olmuyor yazın arı sıcaklık artışlarında kovan önüne çıkıpta çalişmamazlık yapmıyor ancak inandılar.Hep deneme yanılmayla birşeyleri bulmaya uğraşıyorlar.Birlikler bu tarz insanları daha sık seminerler düzenleyerek uygulamalı gösterek arıcılık işinde üstad olan camiada isim ve bu işe hizmet vermiş ve vermeye devam eden abilerimizden faydalanmalılar.Ülkemiz cennet ama bu cennetin imkanlarını hem şahısların ekonomik durumunun iyileşmesinde hemde ülke ekonomisinin kalkınmasında kullanalım.bu işe gönül verenlerden bilgisini ve tecrübelerini paylaşanlardan ALLAH RAZI OLSUN.

Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

Tam sürüme git