Gönderen Konu: BABAMIN KARA KOVANI ve KARA ARILARIM  (Okunma sayısı 32017 defa)

şeref KORKMAZ

  • Yeni Üye
  • **
  • İleti: 55
BABAMIN KARA KOVANI ve KARA ARILARIM
« : 14 Şubat 2011, 14:01:52 »
Bu  kara  kovan  enaz   30  senelik  var.

 Geçen  seneler  tabanı  çürüdüğünden  değiştirdim. Komşununda  otuz  kırk  senedir  arıları  vardır , oğul  verir

 dururlar , hiç  bal  almamışlar  gel  bunları  al  dedikleri  arılardan  koydum. Yani  kovan   otuz , arılar  enaz  otuz  seneden  beri  var  olan  arılar , her  ikiside  tarihi  yaşasınlar.

 Dışardan  hiç  besin  takviyesi  yok , kılavuz  petek  yok , varroa  mücadelesi  ; portakal  , defne , kekik  vede  ceviz  yaprakları  ile  mücadele  , bu  yıl   oksalik  asit   yaptım.

 Kara  arılarım  demem  , arıların  hepsi  kara  kara  olduğundan  ırkı  nedir  bilemem.  Bulundukları  yer de  elli  yaşındaki  çınar  ağacının  tepesi  , arığın  en  baş  köşesi.

şeref KORKMAZ

  • Yeni Üye
  • **
  • İleti: 55
Ynt: BABAMIN KARA KOVANI ve KARA ARILARIM
« Yanıtla #1 : 15 Şubat 2011, 12:31:23 »
  Arılığımızdan  su  kaynakları  uzakta  ise ,

 hele  hele  şu  günlerde  fazla  uzağa  gidemiyen  arılarımız  için  , basit  bir  su  düzeneği  yapmamız  faydalı  olacaktır.


şeref KORKMAZ

  • Yeni Üye
  • **
  • İleti: 55
Ynt: BABAMIN KARA KOVANI ve KARA ARILARIM
« Yanıtla #2 : 17 Şubat 2011, 12:47:30 »
  Eşek  arısı  vede  sarıca  arıları  Ağustos  ayında  arıcının  mücadele  ettiği   bal  arısı  zararlıları.

 Basitce  böyle  bir  pet  şişesinden  tuzak   yapılabilir.  Arılığınızda   bundan   on  onbeş  tane  yapıp  içine   tavuk  çiğeri  veya  golden  elması  koyabilirsiniz.

 Pet  şişenin  içine  giren  eşek  arıları  geri  çıkamazlar ,  isterseniz   bu  arıları   yuvalarından   uzak  noktada   geri   bırakırsınız.

 

emrah

  • Genel Moderatör
  • Tam Üye
  • *****
  • İleti: 242
Ynt: BABAMIN KARA KOVANI ve KARA ARILARIM
« Yanıtla #3 : 17 Şubat 2011, 22:08:32 »
Şeref bey anladığım kadar sizde kara arılara meraklısınız.Benim çevremde var öyle kara arı hastaları.İlk sordukları kara arımı diye başlarlar. ;D ;D

şeref KORKMAZ

  • Yeni Üye
  • **
  • İleti: 55
Ynt: BABAMIN KARA KOVANI ve KARA ARILARIM
« Yanıtla #4 : 18 Şubat 2011, 11:34:38 »
Şeref bey anladığım kadar sizde kara arılara meraklısınız.Benim çevremde var öyle kara arı hastaları.İlk sordukları kara arımı diye başlarlar. ;D ;D
Emrah  Kardeşim  öyle  bir  takıntım  yok. Kara  demem  olmaları , diğer  arılarımdan  farklı  oldukları için   olsa  gerek.
 
Diğerlerine  göre ; ince ,  biraz  uzun  ve  kara olmalarından.  Onların  balları  sanki  biraz  farklı  gibi  geliyor .

Fotoğraflarını  bir  ara  çekersem  yayınlarım.



   

şeref KORKMAZ

  • Yeni Üye
  • **
  • İleti: 55
Ynt: BABAMIN KARA KOVANI ve KARA ARILARIM
« Yanıtla #5 : 09 Nisan 2011, 12:25:19 »
 Koloniler   bu  sene   kışdan   çok  zayıf   çıktılar. Sadece  üç  dört   koloniyi  10  çerceveye   tamamladım.

 Diğer  kolniler  6 , 7  ve  8  çercevede   olup sıkıştırılmış   durumdalar.  Erikler  çicek  açmasıyla  beraber   sıvı  beslemeyi   azar  azar  yapıyorum.

 Zayıf   kolonilerin   bir  kaçını   hiç  uğraşmadan   birleştirdim  Ve  varroa  mücadelesine   başladım .

 Bu  sene  amitraz  la   mücadele  yapmıyorum.   Fulumithrin  şeritlerini   kolonilere   astım. 

 Kara  kovanımın  durumu  gayet  iyi , kara  kovanımın  varroa  mücadelesini kurutulmuş  portakal  kabuğu  ve  kav  ile  yapıyorum.

 

denizakvaryumu

  • Acemi Üye
  • *
  • İleti: 25
Ynt: BABAMIN KARA KOVANI ve KARA ARILARIM
« Yanıtla #6 : 10 Nisan 2011, 22:42:03 »
Kurutulmuş portakal kabuğu ve kav (kav nedir) ile

varroa mücadelesi nasıl yapılıyor?
Hakan

şeref KORKMAZ

  • Yeni Üye
  • **
  • İleti: 55
Ynt: BABAMIN KARA KOVANI ve KARA ARILARIM
« Yanıtla #7 : 11 Nisan 2011, 11:19:31 »
Kurutulmuş portakal kabuğu ve kav (kav nedir) ile
varroa mücadelesi nasıl yapılıyor?


   Sayın  Denizakvaryumu  kav  ağaçların  gövdesinde  oluşan  bir  mantar  türü , onu  alıp  biraz  kurutmak  lazım  ve  daha  sonra  körükte  çok  güzel   yanar.  Körüğe  hiç  hava  basmasanızda  akşama  kadar  kendiliğinden  yanar  durur .

   Portakal  kabuğunu  soba  veya  kalorifer  altında  kurutup  tel  ile  bağlıyoruz.  Daha  sonra  küçük  tüpün  üstünde  ateşlemeyi   yapıp  körüğümüze  koyuyoruz , portakal  kabuğunu  yakmak  biraz  daha  zor  olur.

   Bunların  dumanını   kovanın  uçuş  deliğinden  koloniye  veriyoruz.  Bir  tür  doğal  varroa  ile  mücadele  oluyor.

 

denizakvaryumu

  • Acemi Üye
  • *
  • İleti: 25
Ynt: BABAMIN KARA KOVANI ve KARA ARILARIM
« Yanıtla #8 : 11 Nisan 2011, 12:57:20 »
Teşekkürler.
Bizim buralarda kav bulamasak bile portakal kabuklarını artık atmayayım.
Hakan

emrah

  • Genel Moderatör
  • Tam Üye
  • *****
  • İleti: 242
Ynt: BABAMIN KARA KOVANI ve KARA ARILARIM
« Yanıtla #9 : 11 Nisan 2011, 13:09:26 »
Portakal kabuğunu bilmemde yanlız kavdan varrao karşı bir fayda geliceğini pek sanmam.Geçen sene körüklerimizde bir sürü kav kullandık varrao bir önceki yıldan daha çoktu.

şeref KORKMAZ

  • Yeni Üye
  • **
  • İleti: 55
Ynt: BABAMIN KARA KOVANI ve KARA ARILARIM
« Yanıtla #10 : 16 Nisan 2011, 12:54:33 »

   Benim  gibi  sabit  bir  yerde  arıcılık   yapanlara  küçük  bir  tavsiyem ; Resimdede  görüldüğü  gibi  ilk   başladığım  zaman  arılığın  üstünü  eternit  ile  kapatmıştım.

   Olumlu  yanı  çok  az   kışın  yağmurlarda   korumalı  ,  fakat   zararlı  yanları   bir  çok , erken  ilkbahar da  güneş  çok  az  alır.

   Hele  hele   yaz  sıcaklarında   altında   durmak  imkansız  olur , koloniler  çok  sıkıntı  çeker. Eternitin  gündüz  aldığı  sıcaklık  kolay  kolay  kaybolmaz.

   Yanda  ve  üstde bir  arığım  daha  var  onlarda  eternit   kesinlikle  kullanmadım . Haziran   ayında   yapraklı  çalı  koyarım  , yazın  arılık  püfür  püfür  olur ,  kolonilerin  bal   verimlerinde   bile  farkı  gözledim.

   Yan daki  ve  üsdeki   arılığın  resmi  yok  ,   kendime  yeni  resim  arşivi   oluşturuyorum .

   Bu  gözlemim   küçük  bir  ayrıntı  olsada , kolonilerin   gelişimi  ve  bal  veriminde  önemli  olduğunu  düşünüyorum.

 

emrah

  • Genel Moderatör
  • Tam Üye
  • *****
  • İleti: 242
Ynt: BABAMIN KARA KOVANI ve KARA ARILARIM
« Yanıtla #11 : 17 Nisan 2011, 19:03:02 »
Bizim burada siyah ve iri arı moda ama bulmak zor.Her yer devlet eliyle muğla arısı dolmuştu bu da arılarda melezleşmiye sebep oldu şimdi aramaya devam ediyorlar zor bulurlar.Arıcılarımız arayış içindeler.Mevcut önemli değil arıcılar için yeterki bal yapsın kışın söndürürler bahara bir daha alırlar.

şeref KORKMAZ

  • Yeni Üye
  • **
  • İleti: 55
Ynt: BABAMIN KARA KOVANI ve KARA ARILARIM
« Yanıtla #12 : 18 Nisan 2011, 12:15:55 »
Bizim burada siyah ve iri arı moda ama bulmak zor.Her yer devlet eliyle muğla arısı dolmuştu bu da arılarda melezleşmiye sebep oldu şimdi aramaya devam ediyorlar zor bulurlar.Arıcılarımız arayış içindeler.Mevcut önemli değil arıcılar için yeterki bal yapsın kışın söndürürler bahara bir daha alırlar.
     Emrah  kardeşim  haklısın  ;  On   gündür   arılık   tarafında  değilim ,  iş  sebeplerinden   dolayı.

 Bir  ara  köyden   arkadaşım  aradı  ilçe  tarım   istatistik  evraklar   bıraktı   falan  dedi  geldiğinde  benden  alırsın . Herhal   arılarla  ilğili  istatiksel  bilğiler   tutacaklarmış   galiba .

 Bu  seneye   biraz  zayıf  başlangıç   oldu  , arıları  daha  harmanlıyamadık ,  ne  olur  ne  olmaz  hala önümüzü   göremiyoruz.
 Herkese   bol  verimli  seneler  olsun  inşallah.
 

 

şeref KORKMAZ

  • Yeni Üye
  • **
  • İleti: 55
Ynt: BABAMIN KARA KOVANI ve KARA ARILARIM
« Yanıtla #13 : 13 Mayıs 2011, 12:47:41 »
Bu  altıyüz yıllık meşe  ağacı  bunun  yakınında  yeni  bir  arılık  kuruyorum.
  On gün  önce  müthiş  bir  arı  ugultusu  araziye  bir  bakarım  bu  meşe  ağacının  gövdesine  giren  oğul ,

Nerden  geldi  ise  iyi  bir  oğul  , hemen  acil işe  koyuldu  dört gün sonra   polen  getirmeye  başladı. 

şeref KORKMAZ

  • Yeni Üye
  • **
  • İleti: 55
Ynt: BABAMIN KARA KOVANI ve KARA ARILARIM
« Yanıtla #14 : 13 Mayıs 2011, 12:57:58 »


  Meşe  ağacına  giren  oğulun  polenle  gelen  arıları . Bu  ağaç  kovuğunda  altı  yedi  sene  önceleri  eşek  arılarının  yaşadığını  biliyorum. Demek  eşek  arıları  ölmüş  şimdi  bal  arıların  yaşam  yeri  oldu.

İstesekde  istemesekte ara  sıra  doğaya  böyle oğul  kaçırdığımız  oluyordur. Buda  bence  güzel  kendi  hallarinede  yaşayabiliyorlar  ilaçsız  doğal  vede ballarını  kimsenin  alma  dertleride  olmadan.