Arıcılık (http://www.aribakani.com/forum/)ta bazen yapılması gerekenleri zaman nedeniyle yapamıyorsunuz sadece beklemek gerekebilir.
Yıllar öncesi, Niğde Bor Balcı köyüme arılarımı götürmekte idim.
Mayıs ayında gidip, agustos sonunda geliyorduk.
Kolonileri köy dışına koydugumuzda başında bekleyecek olmadıgı için bir kaç sene evin önündeki bahçeye koyduk.
Evin bahçeside olsada her taraf ev.
Ne akla hikmetse eskiden böyleArıcılık (http://www.aribakani.com/) bilgiler yok, üç kovandan oğul beklemekteyiz. Anaarı memeleri kapanmış, ha bu gün çıkar ha yarın diye bekliyoruz.
Köyde tabi çiftçilikte yapılıyor, bir tarla kuru fasülye ekmişiz.
Kuru fasülyeye bizim memlekette haftada bir su verilmesi gerekir.
Su sıraya konmuş, haftada bir geliyor, suyu bir kaçırdınızmı öbür sıra gelene kadar fasülye yapılan emekler gümler.
Biz oğul beklerken, su sırası bizim tarlaya geldi ve ben ertesi gün tarlaya gidecegim.
Rahmetli babam rahatsız fasülye suyuna ben gidecegim.
İşin garibide köyde bir komşuyla problem var, aramız açık.
Çıkan oğulda sanki öğretmişin gibi gidip komşunun agacına konuyor. Agaca kükürt attım oğul konmasın diye gidip gene konuyordu.
Ben yokken oğul çıkmasın istiyorum.
Ne yapmalıyım diye düşündüm.
Aklıma bir fikir geldi.
Anaarı ızgarasından anaarılar geçemiyor.
Eski birde anaarı ızgaramız vardı, dedim keseyim ızgarayı, boydan boya kovan çıkışına takayım.
Nasılsa oğul çıkışı başlayacak, işçiler çıkacak, anaarı çıkamayacak ve geri dönecekler.
Anaarı ızgarasınıda, annemden un istedim, hamur yaptım, ve ızgarayı çıkışlara hamurla tutturmuşum.
İçim rahat fasülye suyuna gittim.
İkindi vakti ovadan köye geldim ve arılıga girdim.
:(
Anaarı ızgarası taktıgım kovanlara bir göz attım bal akıyor.
Hiç hesapta olmayan bir şey gözden kaçmış.
Sadece ızgaradan anaarılar degil erkek arılarda geçemiyor :(
İçerden çıkmak isteyen arkekler kafayı ızgaraya sokmuşlar, dışarıya çıkamıyor.
Dışardan gelen işçilerde içeri giremiyor.
Kovana hava giriş ve çıkışı kesilmiş.
Yaz günü bizim memlekette her taraf yanar.
hemen el demiriyle katı araladım.
tüm petekler içerdeki ısıdan eriyip dökülmüş, içerdeki arılar ölmüş, her şey yıgın olmuş.
Yıgın olmuş arı, petek ve balı tutuyorsun elini yakıyor.
Sonuçta üç koloniyi kendi elimle söndürdüm.
Bazen derlerya evdeki hesap çarşıya uymadı diye.
Bizim hesaplarda erkek arılara uymadı ve üç kovanın sönmesiyle acı bir tecrübe yaşamışım.
Şimdi olsa niye ogul bekleyeceksinki?
Bilmemek çok zor bir şey......
Yusuf Şimşak kardeşim;
Gerçekten acemilik başa bela.
Bahsettiğim hadise, 1995 li yıllarda filan olmalı.
Nerde böyle bilgi ve bir şeyler sorabilecegin yerler, sadece çok bilenler vardı, o yaşlılar hala çok biliyor...
Şimdi olsaydım, bala çalışan arıdan oğul beklermiydim.
Tecrübe kolay oluşmuyor, başımızdan geçmeyen kalmadı.
Halada öğrenmeye devam ediyoruz bu işin sonu yok.
Arıcılık (http://www.aribakani.com/forum/) merdiven çıkmaya benziyor, çıkıyorsun, bir merdiven daha var, çıkıyorsun gene var....
Ozamanki kayıp çok kötüydü, arıcılıktan bir şeyler kazanmaya çalışırken sağlam üç koloni yok oluyor. :'(