Gezginci arıcılık ve tarlacı arılar

[Arı Bakanı]

Mustafa Akdağ= Bu gün gezginci arıcılık yapan bir arıcı abimizin ifadesi çok dikkatimi çekti. Yer değişimi sonrasında,yeni yere gelen tarlacıların öncelikle yağmacılık yaptıkları, o bölgede nektar çeken arıların orada tarlacı olanlar olduğudur.Ben şahsi olarak, arılarımın yerini üç defa değiştirdim ancak böyle bir tespit yapmadım diyince de ; Bu olayın nektar akım zamanı olduğunu ifade etti. Kovanları arabaya yerleştirirken, gündüz ve kapakları açık şekilde yerleştirip bütün tarlacıları orada bıraktığı ve analı zayıf kovanlara yönlendirdiğini ifade etti. Böylece orada bıraktığı kovanları da değerlendirmiş. Bence de mantıki olarak doğru bir hareket, tabi ki şartlara bağlı. Her gittigi yerde de yapılabilirliği yok. Benim merak ettiğim,tarlacı arılar yeni gittigi yerde gerçekten de öncelikle yağmacılığa meyilli mi oluyorlar ? (nektar sıkıntısı yokken)Okuyarak cevaplandıran arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.


Muhteşem Turunç=Sn Mustafa Akdağ o bırakılan tarlacılar girdikleri zayıf kovanlarda napıyorlar acaba. Arılarda kırma olmuyormu. Bu yöntem doğrumu yanlışmıyı anlamak için sizin o arıcı abinizi beş parasız bilmediği uzak bir şehirde terk edip bırakmak lazım. Sığınacak yer bulmak için napacak acaba ve anlayacak o hayvanlara nasıl bir kötülük yaptığını. Bu türden davranışlar aslında empati eksikliğimizden kaynaklanıyor. Sevgisiz yetişmemizden kaynaklanıyor. Kürkleri bozulmasın diye fok balıklarını sopalarla vura vura öldüren avcıların yaptıklarından hiç farklı değil. Bu arı denen canlılar aile koloni halinde yaşayabilen canlılar. Bu şekilde terk edilmeleri durumunda yaşamaları mümkün değil. Sizinde Bence de mantıki olarak doğru bir hareket, tabi ki şartlara bağlı şeklinde düşünmeniz oldukça enteresan. Allah yardımcınız olsun demekden başka bir şey elden gelmiyor malesef.


Mustafa Akdağ=
'Ynt: Gezginci arıcılıkta yer değiştirirken tarlacı arıların durumu',

Yani şunu tahmin edersiniz diye düşündüm. Giden kovanların yerine bırakılan kovanlar yeni bir arı ailesi üretmek amacı güdüyor.Bunu oluşturmada yardım için de önceki kovanın tarlacılarını orada bırakıyorlar.Buna benzer işlemleri zayıf kovanları birleştirirken yapıyoruz zaten. Arıcı bulunduğu yerde bahar balını alıyor, kestaneye veya çama giderken bu işlemi yapıyor.Bu işi yapan kişi arıların birbirini kırmaması için gereken önlemi de alıyordur diye kabul ediyorum. Yoksa benim için sizin söylediğiniz tarzda bir anlayış ASLA mümkün olamaz.Allah hepimize yardım etsin. Ben ağaç diken,doğayı ve yaşayanlarını çok seven bir insanım.Bu hususta da özenli davranmaya her zaman dikkat etmişimdir.Bana bu tarz bir cevap vermenizi çok garipsedim.Yeni bir arıcıyım ancak geçen yıl her günümü onlarla geçirdim diyebilirim.Verdiginiz yanıt hoşuma gitmese de vakit ayırmışsınız sağolun !...

Ali Türk=Forumda kimin ne niyetle yazıp çizdiğini kimse gerçek manada bilemiyor.

Yukardaki renkli yazılar forumdan silindi, bende forum yedeginde kopyalayıp, buraya yapıştırdım. Genelde forumun her gün yedegini alırım ve bu yedeklerin içinden silinmiş yazıları tamamen geride yükleyebiliyoruz, yada burada oldığu gibi o parçalarıda alıyoruz.

Mustafa Akdağ kendisini öğretmenim diye tanıttı, bizde buyur hocam dedik.

Yazılarda bir dengesizlik var, ben yeni arıcıyım, doğayı seviyorum, ülkemi severim, benden arıcı olur mu?
Mustafa Akdağ en son bu yazının başındaki konuyu açtı ve kendi ifadesiyle Muhteşem abinin verdiği cevabı beğenmemiş ve gene de teşekür etmişti.

Dün gece bana mail atarak Muhteşem abinin verdiği cevapta başka çagrışımlar algılamış. Bu durum beni üzdü diyordu.

Bende bu gün o konuyu bir yazı yazayım diye arıyorum, konu yok olmuş.

Benim anlamadığım niye insanlar yazdıklarının arkasında durmuyorlar, aynı durum Anadolu arısı için yapıldı, birisi bir şeyler yazdı, birçok kişide cevap verdi, cevap verenlerin cevapları duruyor, soru ortada yok. Bu nedenle alıntı yapılarak yazılara cevap verilirse daha iyi olacaktır.

Ben daha yazıya cevap vermemiştim. Muhteşem abi bu konularda çok duyarlı birisi. Yazlığına gittiğinde yazın çoluk çocuğun eğlenmesi için alınıp, son baharda bir sürü terk edilmiş evcil hayvana hafta sonrası yiyecek taşır. Bir arıcının kolonilerini gündüzün ortasında toparlayıp tarlacıları orda bırakmasına nasıl olumlu bakıla bilir ki. Ben bu konuya daha sonra tekrar cevap vereceğim.

Bende ülkesini seven, uzun boylu ve 46 numara ayakkabı giyen birisiyim, bilmem anlatabildim mi?
Bizi sevdiğini söyleyen arıcı arkadaşlarımız foruma iki satır yazmaktan çekinirken, forumu sulandırmaya gelenlerle, yolumuzu ayırsak ta teşekür edesim geliyor. Burayı sulandıracagız derken birazda onlar gündemde tutuyorlar, sağ olsunlar

[YUSUF ŞİMŞAK]

SLM...

Algılamakta zorlanıyorum.Birbirimizi anlamak bu kadar zor mu.

Vay efendim ben şu kelimenden alındım,beğenmedim vesair gibi çıkışları çok ama çokkk anlamsız buluyorum.Vee kendinize gelin demek istiyorum.Burada bir iyiniyet ile yola çıkılmış ve arıcı dostlarımıza yol göstermek için elinde avucunda en ufak bilgi ve deneyimi olan dostlarımız paylaşıma sunmuş.Şayet birileri bunu sabote etmek istiyorsa ondan ve akıl sağlığından şüphe ediyorum.

SLM ve Muhabbetle...

[Dr. Muhteşem Turunç]

Ali abi seni de duyan oradaki hayvanlara dünya masraf edıyom sanacak. Yaptığım en ucuzundan iki paket makarna alıp haşlamak ve vermek. En son paketini 50 kuruşdan almışdım.

[Adnan ELÇİ]

Değerli Arı Dostları

Ben Mustafa Beyi çok iyi tanırım. Mustafa Bey gerçekten dediği gibi müthiş bir  çevrecidir ve halen  onu hayranlıkla izlemekteyim. Bence bu yazılarınızla ona haksızlık ediyorsunuz. Onun bu güzel  ortamı sulandırma veya sabote etme gibi bir niyeti kesinlikle olamaz.

[Dr. Muhteşem Turunç]

Değerli Arı Dostları

Ben Mustafa Beyi çok iyi tanırım. Mustafa Bey gerçekten dediği gibi müthiş bir  çevrecidir ve halen  onu hayranlıkla izlemekteyim. Bence bu yazılarınızla ona haksızlık ediyorsunuz. Onun bu güzel  ortamı sulandırma veya sabote etme gibi bir niyeti kesinlikle olamaz.

Sn Adnan Elçi bu konuya yazmayacakdım sayenizde dayanamadım. Bu nasıl bir mantıkdır. Mustafa bey müthiş bir çevreci olabilir. Ben de zaten kendisini iyi tanıyan biri olarak eleştirmedim. Ben kendisini hiç tanımam. Ben yazdığı yazıyı eleştirdim. Oda cevap verdi haksızlık ettiğimizi söyledi. Buraya kadar sorun yok. Ama tuttu yazısını sildi. Buna hakkı yok. Ha bakın şunu anlarım buranın kendisine uygun bir yer olmadığını düşünüp bir daha yazmayabilir. Yazısını silerse bunlar yazılır. Merak edenler bilsin diye bunlar yapılır. Gelelim size forumdaki ilk yazınız Mustafa beyi savunmak....Sizide tanımıyorum ve aklıma fake atmak için gelmiş biri olduğunuz elimde olmadan geliyor. Ama size şunu söyleyim genede hoş geldiniz. Yaşınızı bilmiyorum ama girdiğiniz bir topulukda önce olan biteni bir izlemek, sonra oradakilerin sizi tanıyana kadar beklemeniz gerekmezmi? paldır küldür girer girmez Mustafa beye haksızlık ediyosunuz derseniz kusura bakmayın benim cevabım haksızlık eden bensem ve hasızlık edilen Mustafa beyse size ne ...... derim..

[Adnan ELÇİ]

Değerli Dr Muhteşem Bey  Ben Mustafa Beyin çalıştığı Okulda Okul Müdürüyüm. Mustafa Bey arıcılığa benim gayretimle başlamış  bir arkadaştır. Her arıcılığa yeni başlayan herkezden birşeyler öğrenmek ister. Ancak çevremizdeki arıcalara baktığımızda kendi bilgilerini anlatmıyorlar.Yanlış bilgiler veriyorlar ve onlara güvenemiyorsunuz. Onlardan aldığımız bilgilerin doğru yada yanlış uygulamalar olup olmadığını bu forumda sizlere sorarak öğrenmeye çalışıyoruz. Mustafa Beyin tarlacı arılarla ilgili sorusuda böyle bir sorudur ki bu tarz sorular genelde arıcılık kurslarında da kursiyerler tarafından sorulur. Mustafa Bey arıcılığa yeni başladığınıda forumda belirtmişti. Bizim gibi arıcılığı yeni öğrenmeye çalışan kişilerin soruları  bu şekilde eleştirilirse bizler nasıl soru soralım.  O zaman bu forumun Arıcılık Bilgi Paylaşım Formu olmasının ne  anlamı kalıyor. Mustafa Bey yazısını sildi çünkü Hiç kimse ilk sorduğu soruda sebebsiz yere eleştirilmek istemez. Arkadaşlar hemen forumu sabote etmekle  veya sulandırmakla niyeti olduğunu  düşünüyor. Onu  forumda atarak ona savunma şansı kimse tanımadı. Sizde  ben ona haksızlık  edildiğini  söylediğim için fake  atmakla için geldiğimi düşünüyorsunuz.

[Dr. Muhteşem Turunç]

Bakın Adnan bey anlatamadım galiba. Mustafa bey bir konu açtı, soru sordu. Farz edelim bende ama doğru, ama yanlış, ama sevimsiz ve dahide haksızlık içeren cevap verdim. Mustafa beyde bundan hoşnut olmadı. Buraya kadar bence problem yok. Neden derseniz insanlar hata yapabilirler. Mustafa bey darıldı kırıldı varsayalım; bunda da sorun yok zira insanlar kırılabilir. Yazısını silip gitti ise siz neden arkadaşı olarak devreye girme gereği duyuyorsunuz. Amacınız hatanın yanlışın düzeltilmesi ise geç kaldınız zira Mustafa bey yazısını silip gitmişti. Öyle her yanlış anladığımız her kırıcı cevap verdiğimiz böyle küsüp gidecekse gelmesinler aramıza yada kendi adıma konuşayım benimle muhatap olmasınlar. Benimle kırıcı konuşmaları olan arkadaşlarımız yada benim kırıcı konuştuğum arkadaşlarım daha önceleri de olmuştur. Bu çok doğaldır. Zira sadece insanlar birbirlerini kırarlar. Ama ne ben nede o bahse konu olan o arkadaşlar birbirimizi blog güncellemelerinden çıkarmadık. Zira tek bir amacımız var bilgi paylaşmak. Fakaaaat amacı bilgi paylaşmak olmayanlar da varki onlar önce bizi güncellemelerinden çıkardılar sonrada biz onları. Şimdi tekrar söylüyorum ben burada herkes gibi sıradan bir arıcıyım. Amacınız burada bilgi paylaşımına katkı sağlamaksa kırılmayı felan bir kenara bırakın arıcılıkla ilgili yazışmalara devam edin. Bu konuyu devam ettirmeyin.

[Arı Bakanı]

Bu konu çok başka yerlere gitti.
Ben iki gündür Belediyemizin bizlerin eğitimi için yapmış olduğu program gereği seminerlerdeydik. İlkyardım ve sivil savunmada gönüllü kişiyim, gönüllü olmasanız da elinizden bir şey geldiğinde birileri sizi mecbur bu işlerin içine çekip bırakıyor. Bende şimdiye kadar izinlerde çağırmadılar, fakat ne zaman bu tür çalışmalar varsa hiç birisini aksatmamışım, sivil savunma ve ilk yardım harici olan eğitimleri de kesinlikle asmamışımdır. Allah vermesin bir yerlerde afet olduğunda, belediyemizin afet bölgesine ilk toparlanarak götürülecek kişilerin başında gelirim.



Bu karan bolde bu hadise oluştu, şimdi forum öyle bir şey ki herkes kendi psikolojik durumuna göre yorumlar yapar.


İşlerin daha sarpa sarıp olayın yatışmasını istediğim için Mustafa Akdağ'ı engelledim. Bu engelleme kısıtlı bir engelleme değil tam engel koydum. Geçmişte bazı kişilere sadece ileti atamasınlar diye engel koydum, nasıl olup üye bu engeli kaldırıp yoruma devam ediyor anlamadım, bende bir sorun çıktığında engellemeyi tam yapıyorum. Kişi tam engellediğinde başta ip numarasıyla engellediği forumlara ve sitelere ulaşamaz, adıyla giremez, daha detayına girmek istemiyorum.



Geçmişte birçok kişiyle problemler yaşadık, üyemiz forumda bize meydan okumuştur, yasakladığımızda oldu, üyeyi sildiğimizde oldu. Burada önemli bir şey göz ardı ediliyor, üyenin yazmış olduğu yazıları silmedik, bunun içinde meydan okumalarda var.



Bizi buralara getiren şeye bakıyoruz, birileri tarlacıları ortalıkta bırakıyormuş, bu doğru veya yanlış.
Tarlacıları ortalıkta bırakan kim bilmediğimiz kişiler. Mustafa Akdağ’ı Bence de mantıki olarak doğru bir hareket, tabi ki şartlara bağlı. Cümlesi.



Benim bu konuya verilecek çok güzel cevaplarım vardı, genel olarak bir yazı yazıp birde film koyacaktım.
Mustafa Akdağ’ a Muhteşem abim cevap verdi.
Bundan Mustafa memnun olmamış, olabilir. Bana mail attı, bende maili okuyup ertesi gün yazımı yazayım dedim. Ben genelde yazı yazdığımda nokta koyarım, konu hakkında ne biliyorsam tamamını yazmaya çalışırım, böyle bir karakterim var. Normal şartlarda forum yönetenler olaylar sürüncemede kalsın ve devamlı tartışılsın ister, bense ne bilirsem yazar ve tüm soru işaretlerini yok etmeye çalışırım.


Şimdi konuyu aradım konu yok, öğlen yemeğe çıktığımda yedeklerden yazıları çıkarıp aldım.
İş başka yerlere yöneldi ve ben hala bu yazıya cevap veremedim. Olayı birde kendi açınızdan düşüneceksiniz, birisi size değer verip veya siz birisini önemseyip cevap verseniz bunu silin veya silsin siz ne anlarsınız.
Ayrıca Adnan Elçi 2 aydır üyemiz bu güne kadar neden iki satır yazmadı, anlattığına göre de Mustafa’dan daha usta arıcı.


Muhteşem ağabeymin son yazdıkları, bizim geçmişte en yakınlarımız ve arkadaşlarımız dediklerimizden yediğimiz kazıklarla doludur. Bize kazık atanlar ve arkamızdan vuranlara iyilikten başka bir şey yapmamışız. Bizle yıllarca birlikteyken ben çokmu yumuşak dilliydim. Bizden ayrıldıklarında bizim hakkımızda söyledikleri, sivri dilli ve sokak ağzıyla konuşup yazışıyormuşuz.



Biz daha doğrusu ben, çok kişiyi karşıma almışım. Bunu yaparken de tüm arıcıları kandıran bir kitle var, bunlara meydan okumuşum, bunun içinde malzemecisi var, bilim adamıyım diyenler var, kalitesiz anaarı üreticileri var, ortalıkta bir sürü ahkam kesen arıcılığı sadece okuyup yazmak sanan var, efsaneler anlatan yaşlı arıcılar varda var.


Bundan dolayı forumu da sulandırmak isteyenler çok.

Benimde geçmişte bir forumda yazım silindi, o gün bu gündür o forumu tıklayıp ta burada ne oluyor diye bir daha bakmadım, bakmayacağımda.
Forum yönetmek çok zor bir iş, kimin ne zaman ne yazacağı ne soracağı belli değil.

Bu arada ben hala tarlacı arılarla alakalı yazı yazamadım.

[Adnan ELÇİ]

Sayın Ali Bey
Öncellikle ben usta arıcıyım hiçbir zaman demedim ve hiç bir zaman usta arıcıyım diyemem çünkü arıcılık bir derya deniz her gün her saat bir şeyler öğreniyorsunuz. Ben burdan çok şeyler öğrendim. Foruma üye olalı evet 2 ay gibi bir süre oldu hiç mesaj yazmadım çünkü öncelikle Dr. Muhteşem Beyinde dediği gibi bir ortama girdiğinizde öncelikle neler oluyor diye ortamı izlemeniz gerekiyor ve bende şu an izliyorum. Ben sadece Mustafa Beye haksızlık edildiğini yazdım. Çünkü Mustafa Bey merak ettiği bir soru sordu , soruya cevap olarak doğrudur veya  yanlıştır denebilirdi. ancak Mustafa Beyin Bence de mantıki olarak doğru bir hareket, tabi ki şartlara bağlı. Cümlesine. takıldınız. Mustafa bey burada mantiki bir hareket derken kovandan bölme oğul oluştururken tarlacıları paylaştırmaktan bahsetmektedir. Bende halen bu sorunun cevabını merak etmekteyim.
          Çevremizdeki arıcılara bakıyoruz  kimse bilgisini paylaşmıyor, size yanlış olanları doğru gibi anlatıyor . Arıcı Birliği diyorsunuz buinsanlar bir şeyler öğretir  diye düşünüyorsunuz ,birde bakıyorsunuz adam size ilaç satmaya, kovan satmaya çalışıyor. Organik asitlerden bahsediyorsunuz şiddetle karşı çıkıyorlar. Telli kovan diyorsunuz, yok arı üşürmüş yok ölürmüş diyorlar. Kaliteli ana bulmaya çalışıyorsunuz binbir dereden su getiriyorlar. Bu arada halen Karniyol ana bulamadık ama bulacağız. Ben ve Mustafa Bey  bu insanlarla buradan öğrendiklerimizle ve yaptığımız uygulamalarla sürekli tartışıyoruz , yeterki onlara bir nebzede olsa bir bilgi  edindirelim düşüncesiyle. Zamanı geldiğine bizlerde sizler gibi güzel  paylaşımlar yapaçağız nasip olursa

[Şekerli]

Selamlar!

Konu nerden nereye gitti... Samimiyetle şunu söylemek isterim ki; Muhteşem abi olsun sevgili Ali kardeşim olsun kesinlikle art niyetli değiller!

Bir laf vardır "sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer" diye...

Siz ne kadar iyi niyetli olsanızda muhakkak sizi sabote edecek birileri çıkar hele, hele bu sanal ortamda...

Ali kardeşimin dediği gibi haksız yere çok üzerimize geldiler hemde arıcılığı bilmedikleri halde, halen de geliyorlar.

Şimdi konuya gelirsek; bal sağımından sonra göçerken tarlacıları bırakmak konusuna yani...

Bende Muhteşem abiye katılıyorum, bu şekilde yapılan bir uygulama hiç de etik değil ama yapılmıyormu tabiki yapıyorlar.

Bu işi ticaret için yapan bazı kendini bilmezler göçerken tarlacılar dışarda iken tası tarağı toplayıp, tarlacıları geride bırakıp gidiyorlar, niye biliyormusunuz? çünkü gittiği yerde bal akımı yok tarlacılar geride kalan o birkaç günde kovandaki baldan yiyecekler ya işte onun için bir kaç kg bal için bu işi yapıyorlar.

Şimdi bu konudaki tartışmaya konu olan soru, "tarlacılar göçerken geride bırakılırmı" diye sorulsa idi iş buraya varmazdı!

Ama;Bence de mantıki olarak doğru bir hareket, tabi ki şartlara bağlı. derseniz iş değişiyor...

Çünkü soru, soru olmaktan çıkıyor fikir beyan ediliyor veya yorum yapılıyor...

O zaman birileri kendi görüşünü bildirecektir bunda kızacak darılacak bir şey olduğunu da zannetmiyorum.

ancak Mustafa Beyin Bence de mantıki olarak doğru bir hareket, tabi ki şartlara bağlı. Cümlesine. takıldınız.

Eğitimci olduğunuza göre siz bizden daha iyi bilirsiniz, bir cümle, bir kelime , bir harf, bir nokta, virgül çok şey ifade eder, bence yukarıdaki cümle bir soru değilde bir yorum olarak algılanıyor.

Muhteşem abinin yazısından sonra serzenişte bulunulacağına; ben kendimi ifade edemedim galiba yanlış anlaşılma oldu denilebilirdi, denmediğine göre durum tespiti doğru diyebiliriz galiba?

[Adnan ELÇİ]

Sayın Ali ŞEKERLİ bey;
sorumuza verdiğiniz cevap için öncellikle teşekür ederiz. Bir soru sorduk konu nerelere geldi, uzadıda uzadı. Aslında uzamaması gerekiyordu.

Sadece "Bende Muhteşem abiye katılıyorum, bu şekilde yapılan bir uygulama hiç de etik değil ama yapılmıyormu tabiki yapıyorlar.

Bu işi ticaret için yapan bazı kendini bilmezler göçerken tarlacılar dışarda iken tası tarağı toplayıp, tarlacıları geride bırakıp gidiyorlar, niye biliyormusunuz? çünkü gittiği yerde bal akımı yok tarlacılar geride kalan o birkaç günde kovandaki baldan yiyecekler ya işte onun için bir kaç kg bal için bu işi yapıyorlar." böyle bir cevap yeterliydi.
   Dediğiniz gibi kelimeler ,virgüller, noktalar çok önemli. Ama unutmayalım ki insanlar  ilk duydukları tavsiye ve fikirleri öncelikle kendi  kafasında yargılar kendine göre mantıklı ve ya mantıksız bulur ,daha sonra çevresindeki insanlarla paylaşır ve kendi  doğrusunu bulur                                                                           

[Arı Bakanı]

Ali abi seni de duyan oradaki hayvanlara dünya masraf edıyom sanacak. Yaptığım en ucuzundan iki paket makarna alıp haşlamak ve vermek. En son paketini 50 kuruşdan almışdım.

Muhteşem abi bazı şeyler dünya masrafla yapılmıyor.
Birisini çobaylada doyurabilirsin, döner veya kuzu çeviripde doyurabilirsin. Sonuçta ortadaki açlık gitmiş olur. Bizede bu konuda sonuç lazım.