Gönderen Konu: ARI ISLAHINDA SELEKSİYON ÇALIŞMALARI  (Okunma sayısı 7569 defa)

ncetin16

  • Acemi Üye
  • *
  • İleti: 27
ARI ISLAHINDA SELEKSİYON ÇALIŞMALARI
« : 06 Aralık 2011, 20:05:32 »
Merhabalar Ali Bey:
             Sizin Blogların birinde blog linki verilen bir arkadaşın seleksiyon çalışmalarıyla çok verimli hatlar oluşturduğunu (yerli Arılardan  galiba ) , Kovan başına ortalama  60 kg bal aldığını iddia etmektedir. Ancak Yaptığı çalışmaları genel bilindik  ifadelerle açıklamaktadır. Doyurucu bilgi olmayıp reklama dayalı bir anlatım vardır. Yazılanlardan  Sizinde  geçmişte güzel ve verimli analardan ana arı üretip arılığınızda verimsiz anaları imha etmek suretiyle bir nevi seleksiyon çalışması yaptığınızı çıkarabiliriz. Diyelimki bir orman köyünde (izole bölgeye yakın veya  izole bölge diyelim) Seleksiyon çalışmalarıyla ne kadar bir başarı elde edilebilir? Bu seleksiyon işlemi titiz bir şekilde takip edilirse ne kadar süre alır? Seleksiyon Çalışmasında belli bir başarı elde edildiğinde bu arılar ıslah çalışmalarında kullanılmak üzere kaynak oluşturabilir mi? Arıcılar Kendi çaplarında bu işlere  nasıl bir katkı sağlayabilirler?
(NOT:
Bazı konularda söz hakkı vermemek için isim ve link istemiyorum.
Ali Türk.)
« Son Düzenleme: 07 Aralık 2011, 00:02:56 Gönderen: Arı Bakanı »

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Ynt: ARI ISLAHINDA SELEKSİYON ÇALIŞMALARI
« Yanıtla #1 : 07 Aralık 2011, 14:39:11 »
Merhabalar Ali Bey:
             Sizin Blogların birinde blog linki verilen bir arkadaşın seleksiyon çalışmalarıyla çok verimli hatlar oluşturduğunu (yerli Arılardan  galiba ) , Kovan başına ortalama  60 kg bal aldığını iddia etmektedir. Ancak Yaptığı çalışmaları genel bilindik  ifadelerle açıklamaktadır. Doyurucu bilgi olmayıp reklama dayalı bir anlatım vardır. Yazılanlardan  Sizinde  geçmişte güzel ve verimli analardan ana arı üretip arılığınızda verimsiz anaları imha etmek suretiyle bir nevi seleksiyon çalışması yaptığınızı çıkarabiliriz. Diyelimki bir orman köyünde (izole bölgeye yakın veya  izole bölge diyelim) Seleksiyon çalışmalarıyla ne kadar bir başarı elde edilebilir? Bu seleksiyon işlemi titiz bir şekilde takip edilirse ne kadar süre alır? Seleksiyon Çalışmasında belli bir başarı elde edildiğinde bu arılar ıslah çalışmalarında kullanılmak üzere kaynak oluşturabilir mi? Arıcılar Kendi çaplarında bu işlere  nasıl bir katkı sağlayabilirler?
(NOT:
Bazı konularda söz hakkı vermemek için isim ve link istemiyorum.
Ali Türk.)



Nçetin;
Sanal aleme ilk girdiğimiz zaman başımızdan bir hadise geçti. Msn sohbetindeyiz, arkadaşlardan birisi bu sene 400 kilo kestane balı aldım filan dedi, bu miktar bayağı bir para eder. Hala o yörede kestane balı 60 lira altına satılmaz.
Aradan 10-15 gün geçti, sohbet arasında arkadaşa birisi soru sordu dediki bu sene ne kadar kestane balı alabildin. Arkadaşımız dedi ki 2 ton bal çıktı.
Diğer arkadaşlarla kendi aramızda dedik ki yav bu geçenlerde 400 kilo demişti filan, biz mi yanlış anladık?
Tabi olay bu şekilde kapanıp gitmişti, aradan bayağı bir zaman geçti, olay gün yüzüne çıktı. Bir abimiz bal satıyor fatura çıkışı yapması gerekiyormuş, bu şahısta faturayı bana kes, ben silah alacağım ruhsat işinde lazım olur diyor.
Fatura bu kişiye kesilmiş ve 2 ton balın alt yapısını yapıyormuş, maksadı ise faturayı götürüp bal teşvikinde kullanmış.
Bunu öğrendiğimde acayip bozulmuştum, bu şahıs bizi acayip kerizleşmişti.

Durup dururken koskoca sezonda ortada olmayan birisinin, efsanevi bir şekilde geri dönüp ben geyik vurdum demesi, yukarda yazdıklarımla sanki aynı tezgah gibi geliyor.
Peşinden efendim biz tescillendik demesi de olayın tuzu biberi olmuştur.
Efendim gömlek alacaksınız, gömlek uymaz ise tezgahtarın size ayakkabı verelim demesine benzedi bu iş.
Onu hadi yemediniz bunu yiyin diyor adam.

Gelelim selekte işine bu iş o kadar basit değil. Efendim arılıktaki arılarınızdan en iyileri üretin diyenler suçlarını kamu fule etmek için buldukları yoldur.
Bahçenizde yabani bir erik var ise en iyi eriğinizden aşı yapıp verimsiz erikten kurtulursunuz.
Arı işinde bunu yapmanız imkansız, genetik bir kirlilik var. Sıradan arıcılar bu işin içinden çıkamazlar.
Bir başka örnek vermek istiyorum, meşhur bucfast arısını üreten papaz, ülkemizden Almanya’ya taşıdığı koloni sayısı 400 filan deniyor.
Bu sadece Türkiye’den götürdüğü koloni sayısı. Papazın arı götürdü ülke sadece Türkiye değil. Araştırın birçok ülkeden Almanya’ya arı götürmüş. Bunları zevk için mi yaptı derseniz, selekte ve damızlık oluşturmak için yaptı, papaz öldü gitti oluşturduğu damızlık hala yaşıyor ve yaşayacakta. Bu işi papaz tek başına mı yaptı, bu imkansız. Papaz bu işin başı ve geride bizim görmediğimiz bir ekibi vardı, birde bu ekip devlet tarafından desteklenmeden bu kadar kapsamlı işi yapamaz.

Ülkemizde selekte ve ıslah yapacağım diyenleri kimse tutmuyor buyurup yapsın.

Ben kendi şahsıma geçmişte şimdiki bilgilerim yokken, bize tavsiye edilenleri iyi bir şekilde yiyenlerdenim.
Hemen arılığımdaki en iyi 10 kovanı belirleyip, bunları anaç veya damızlık olarak ayırmışım.
O numaraları hala unutamadım.
3-6-10-36-42-47-48-49
Bu esnada gene bir anımız olacak, yani siz bir şeyler yapmış iseniz kesin bu sizde anı olarak kalır iyi veya kötü olarak.


Başladım üretime, bir yıl geçti, elimdeki en iyi koloniler yukarıdaki en iyilerdi, ertesi sene gene aynısı oldu, öbür seneye elimizdeki iyilerin kimisi ana arı değiştirdi kimisi de oğul verdi.  Üretmiş olduğum ana arılar anaçlarına çekmemişti.

Gelelim bu konudaki bir anıma.  İsmi önemli değil geçmişte kaldı, bir arkadaşımız Bilecik'ten bir kovan arı getirmişti, arı aşırı saldırgan, kapak açtırmıyormuş, bana söyledi, bende bir hafta sonu atlayıp İstanbul'a gittim. O saldırgan koloniyi parçalayıp, anasını da öldürdüm. O dönem elimde saf Kafkas ta vardı onlardan da üretim yaptım. İstanbul’a 3 anaarı götürdüm, birisini Murat Döner e verdim, diğer ikisini böldüğümüz kolonilere verdik. Murat Döner'deki anaarının akıbetini bilmiyorum o Kafkas tı. Diğer arkadaşa verdiğim anaların birisi Kafkas biriside 47 veya 49 nolu iyi kolonilerin birinin kızıydı.

47 Nolu anaarının kızı diyeyim, rakamdan kesin emin değilim.

O sene bu arkadaşa verdiğim Kafkas, 7 çıtaya çıkmış ve 7 çıta bal yapıp sönmüş.
47 Numara için kendisi aynen şunu söyledi, Ali Türk bana verdiğin 47, iki teneke bal yaptı ve o 47 den diğer kolonilere yavruda alıp verdim, Arı süper.

Bunu gören Mustafa Kabaoğlu hocamız o koloniden 50 civarında anaarı üretiyor. Mustafa hocayla bunu sonradan konuştuk, bana dedi ki, Ali, senin anaarıdan ürettiğimiz, anaların ne rengi, nede çalışması anasına çekmedi.

Damızlık konusu bu kadar önemli ve oyuncak değil.

Damızlık yoksa elimizdeki iyilerden üretmeye devam edeceğiz, yada damızlık bulacağız::))

Ben defalarca denedim, elimizdeki en iyi kolonilerden anaarı üretimi yaptım, 100 anaarı üretirseniz belki içinden 10 tane anasına çeken ancak çıkmak ta. Elimizdeki çok iyi koloni dediğimiz kovanın anaarısı hangi şartlar birleşip ortaya çıktı bilen var mı?

Gerçekten damızlıktan üretmiş olsanız, tüm arılar aynı karakter ve verimlilikte olur.

Ben selekte ve ıslah yaparım veya yapacağım diyenleri sahneye davet ediyorum, artık ben bu tür şeyleri yememve bu işlerle uğraşmam, uğraşacak olanların ise yolu açık oldun.

Burada bir şey daha not düşeyim, arıcılıkta başınızdan geçenleri paylaşırsanız, gerçek bilgilere ulaşırsınız. Yoksa kitaptan okuyup, bunu başkasına anlatırsanız o kadar çok şey havada kalıyor ki. Gelip bilimcim bana bir anlatsın bakayım, damızlığın yoksa dedimi, gerisini ben artık dinlemem, bana o zaman damızlık bul derim, bulmuyorsan bana masal anlatmayacaksın.

Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

ncetin16

  • Acemi Üye
  • *
  • İleti: 27
Ynt: ARI ISLAHINDA SELEKSİYON ÇALIŞMALARI
« Yanıtla #2 : 07 Aralık 2011, 20:14:29 »
Ali abi  Sayende suyun derinliğinin dibini tahmin edebiliyoruz. Ancak Anadolu Arısı ve Muğla arısı için '' Bereket Tv 'de Yayınlanan Arıcın Günlüğü Programında senin tesbit ettiğin eksiklikler  bir bir itiraf ediliyor. Bazı konuların üzeri dolaylı anlatılarak geçiliyor. Türkiyede Kafkas ırkının saflaştırma çalışmalarında yer alan ekibin başındaki Yük. Ziraat mühendisi Ahmet İnci  bunları söylüyor.  Aynı çalışmaları  Muğla arısı  için planladıklarını  ve bunun için kaynağın ve fiziki ortamın hazır olduğunu belirtiyor. Ancak mevzuatta bir engelleme varmış galiba... (Arıcının Günlüğü 8. Bölüm-Ana arı ırk ıslahı.Bana garip gelen taraf ise Böyle Önemli bir konudaki çalışmalarda neden bir veya birkaç üniversitenin ve proflarının imzası olmuyor. Bir maceracı ekip kafkas macerasından sonra muğla macerasına mı atılmak istiyor? Günümüzde insanların genetik haritası ortaya konuyor ve olası riskler hesap edilir hale geldi. Bu imkanların ülkemizde de olduğu belirtiliyor. Bu günün imkanları papazın ve ekibinin imkanlarından daha fazla  olduğu kesin. Galiba bu işleri çözüme kavuşturmak isteyen bir irade yok... Gerçi nasıl olsun aselsanda  erken öten horozların başı kesildi. Borda büyük projelere imza atmaya çalışan ekibin uçağı düşürüldü. Papazın ekibi musade etmezse bir sinek uğruna yok olmakta var işin ucunda... Yoksa kim istemez isminin yıllarca yaşamasını. Keşke böyle arıcılık  formları  üniversitelerimizin ilgili bölümleriyle ilintili olabilse  ve bilim insanımızın  çektiklerini paylaşabilsek ... Yoksa onlarda yan gelip yatıyorlar görüntüsünden hoşnut değillerdir.   
« Son Düzenleme: 11 Ocak 2012, 22:59:50 Gönderen: Arı Bakanı »