Gönderen Konu: Eko tip arı nedir?  (Okunma sayısı 7895 defa)

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Eko tip arı nedir?
« : 11 Kasım 2011, 00:06:24 »


Eko tip arı bir bölgenin arısıdır.
Eko tip arı, adı üstünde bulunduğu bölgeye uyum sağlamış üzerinden çok uzun yıllar geçmiş ve eko tip denilen arıların bulunduğu yere dışarıdan ana arı ve başka arı kolonileri girmemesi gerekir.

Bir başka deyişle eko tip arı, o bölgenin saf arısıdır.

Yüzlerce binlerce koloni aynı karakterde olmalı.

Efendim bizim arımız eko tip diyenler etraflarına bir baksınlar, bu arılar gerçekten eko tip mi?

Bir örnek vermek istiyorum.
Benim memleketim Niğde.
2003 Yılında babam rahmetli oldu.
Babamdan bir kovan arı kalmıştı, bende onu yaşatmak için elimden geleni yaptım. Kesinlikle ırk neyse hiç müdahale etmedim.
Bir ara 5 kovan oldular. Doğru dürüş bakıp çeken yok. Aradan 9 sene geçti. En son 2 koloni kalmıştı, birisinin önünde oturup seyretmeniz imkânsız acayip saldırgan. Biriside acayip sakin ve bu iki kolonide tek koloniden olma.
Bu arıya eko tip demek imkânsız, tamamen zıt karakterler var.

Ben yazıp çizdiklerimi bir yerlerden okumayıp, yaşayıp gördüklerimi yazarım.
Ben geçmişte köyüme gezginci arıcı olarak gittim. O zaman kadar dışarıdan köyümüze arı geldiğini bilmezdim. Ben köyün en yakınına arı koydum, benim 2 km aşağıma da Muğla’dan arı getirenler arı koydular, Yani köyümüzün merkezine 4 km mesafedeler ve her yıl gelirlermiş.

Bizim Niğde Bor ilçesine bağlı olan köyümüzde arılar mayıs ayında ancak gelişmeye başlar. Gelişip bal toplayana kadar oğul verecekte bal alacağız. Köyün tamamında 100 kovan yok, dışarıdan gelen her Muğlalı arıcının 300 kovanı oluyor ve bizim 5 km civarımızda her sene 3 arıcı olur ve bunlar 5 km mesafede olanlar. Civar köy ve yaylalara gelenleri saymamıza hiç gerek yok. Tabi bunlar 1000 kovan ediyor, gel şimdi benim köyümün arısı eko tip de bakayım. Bizim arıların erkekleri gelişmeden dışardan 10 çıta üstü ve içinde hazır erkek arılarıyla binlerce koloni geliyor. Her gittikleri yerdeki yerel arıları melezliyor ve yerel veya yerli arı kalmadı. Siz bu arı eko tip dediğinizde bunun damızlığı elinizde olmalı. Bu arı saf dediğinizde bu arının anaçları elinizde olmalı. Bu hadise yurdumuzun her yerinde var, kimse kimseyi kandırmasın, eğri oturup doğru konuşalım.




Eko tip arıyla alakalı Dr. Muhteşem abinin bir yazısı vardı, onu bu başlık altına taşımak gerekiyor.
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

Dr. Muhteşem Turunç

  • Yönetici
  • Kıdemli Üye
  • *****
  • İleti: 274
  • Doktorun İyisi Burda
    • Arıcılık İlk Yardım
Ynt: Eko tip arı nedir?
« Yanıtla #1 : 11 Kasım 2011, 19:45:45 »

Resimdeki kişi benim tıp fakültesinde öğrencilik yıllarımda her öğrencide olması gereken bir sözlüğün yazarıdır. Kitapdaki tanıtımının daha gerçekci daha etkileyici olacağını düşünerek fotoğraflayıp yayınladım.


Bu bir tıp sözlüğüdür. Ancak sadece Tıp sözlüğü de değildir, kimya, botanik ve zooloji sözlüğünüde içinde barındırır.


Bu aralar olur olmadık yerlerde genotip ve ekotip konularında ahkam kesilir oldu. Bu kelimelerin ne anlama geldiği daha iyi anlaşılsın diye konuyu Pars Tuğlacı hocamızın sözlüğünden sizlere aktarmak istedim. Zatı muhteremin birisi evvelki senelerde kişiler kendi uzmanlık alanları dışında konuşmayı seviyolar demişti o nedenlede hocamızın ağzından konuşmayı tercih ettim. Ayrıca mesleğim gereğide hastalarıma genetik bilimi konularında bilgi verme yetkisine sahip olduğumu da belirteyim.

GENOTİP: bir bireyin genlerinin karekterleri bakımından gösterdiği yapı.

Açmak gerekirse canlı bireyin genlerinde bulunan karekterlerin görünüşüne davranışına yansımış hali demekdir. Genotip denilen bu yapıda cevre kosullarının etkisi yoktur.

EKOLOJİ: Biolojinin organizmaların kendi aralarında ve çevreleriyle olan karşılıklı münasebetlerini inceleyen bir dalı.

Şimdi bu tariflerin ardından belirli bir bölgede, belli bir zaman içinde, o çevrenin ve diğer canlıların karşılıklı etkileşmeleri sonucunda, ortaya çıkan özellikleri bünyelerinde taşıyan canlılara ekotip diyebiliriz. Bu özelliklerin kimi kısa sayılabilecek sürelerde kimi ise mılyonlarca yılda oluşabilecek özelliklerdir.

Yalnız bu işler böyle tarif edildiği kadarda basit değildir . Örnek olarak Afrikada doğmuş ve ataları milyonlarca yıldır orada yaşayan bir insanın cildi koyu renklidir. O bölgede milyonlarca yıl gibi bir süre sonucunda güneş ışınlarının yeryüzüne dik gelmesi sonucu oluştuğu düşünülen bu özellik ekotipik bir özellikmidir, evet. Ama bu insanı getirin cilt rengi beyaz olan insanların milyonlarca yıldır yaşadığı İsveçe orada yaşasın Afrikalı bir eşle yapacağı çocukları gene kendileri gibi koyu renkli cilde sahip olacakdır. Hatta İsveçli bir eşle yapacağı çocukları da koyu renkli olacakdır zira koyu renkli cilt geni baskın gendir. Bu konuyu örnek vererek anlatmaya çalıştığım şuki; çevre koşulları değişince bu özellikler değişmemektedir. Bazı özelliklerde belli sürelerin sonunda genlere işlenmektedir. Bu örnekte de göreceğiniz gibi bu konular karmaşık ve hala genetikciler tarafından tartışılan ve tam olarak izah edilememiş konulardır.

Bu bilgiler biz arıcılara gereklimidir belli bir yere kadar evet. Neden derseniz kullandığımız arının ne olduğunu kaçıncı kuşak olduğunu üreteceğimiz ana arı ve kolonilerde bazı olumlu ve olumsuz özelliklerin ortaya çıkma şansının ne kadar olduğunu bilmemiz gerekmektedir. Zira bu özellikler ürettiğimiz arılarda şansa kalırsa, bütün bir sezonun kaybı söz konusu olur ki bu çok önemli bir kayıptır. Özellikle geçimini arıcılıkdan sağlayan bir kişinin üreteceği ana arılardan oluşacak kolonilerde; verimlilik, koloni gücü oluşturma ve sakinlik gibi özelliklerin ne olacağını önceden tahmin edebilmesi gerekmektedir. Aksi halde neler olacağını söylemeye sanırım gerek yoktur.
Sıradan bir arıcı hatta mesleki eğitim almış bir arıcı için ben bulunduğum bölgede bir ana arı bulayım selekte edeyim bunun safını hatta f1 ini üreteyim demek gerçekleşmeyecek bir davranış olur. Bu işler bilimsel bir ekip tarafından ciddi bir çalışma sonucu yapılabilecek ve uzun sürecek girişimlerdir. Ciddi eğitim derken bu bir okul hatta üniversite işidir, bilgi, deneyim ve ekipman işidir. Her okul bitirenin evinde sağda solda yapacağı işler değildir. Bir arıcı en fazla kendisi için saf damızlık ana arı üretimini yapabilir. Bunu ama izole bölgede ama suni dölleme yöntemiyle yapabilir. Yalnız üretim yapacağı damızlık ana arıyı bu kuruluşlardan temin etmelidir. Pars Tuğlacı hocamızın biografisi de işte bu kuruluşların nasıl kişilerden oluşacağına dair iyi bir örnektir.

Şimdi biz arıcılara deniyorki genç analarla çalışın. Bunların hangi genç ana arı olduğu çok önemlidir. Irkı, çalışacağımız bölgeye uyumu bal verimi uysallığı vs. özellikleri önemlidir. Bunu da nasıl önceden tahmin edeceğiz derseniz işte bize bunu ülkemizdeki bilimsel kuruluşlar söyleyecekdir. Gelişmiş ülkelerde bu böyle olmaktadır. Bize şu saf anayı alın bundan bölgenizdeki f1 ana arı üretin bu üreteceğiniz anaların oluşturacağı koloniler yüzde bilmem ne kadar verimli olur denmelidir. Yada şu ana arıyı alın bunu bala çalıştırdığınız kolonide kullanın bu verimlidir ve verimliliği şudur denmelidir. Şimdi bunları bana bilimsel kuruluşlar söyleyecekse benim bilmeme ne gerek var diyebilirsiniz. Evet haklısınız bu güne kadar böyle yapıyorduk öğrenmiyorduk sorgulamıyorduk geldiğimiz noktada neredeyiz bir bakın. Bir bölgenin arısı tüm ülkeye dağıtıldı hepimiz kullandık. Bazıları bu işi bende yapıyorum dedi ve bizi kandırdılar. Sonuç bu seneki arı ölümlerinin %50 olacağını tahmin eden arıcılar bir tarafda, 300 arısından 80 tane arısı kalanlar diğer tarafda. Koloni başına bal almayı bırakın sıfır sağımla trakyadan dönen arıcılarımız öbür tarafda. Tabiki yurdum insanı akıllıdır bu gidişatın sonucunda daha karlı olduğu için bal üretmeyi bırakdık arı kolonisi üretir olduk. Geçen sene 100 tl ye kovanıyla koloni aldık Muğla bölgesinden. Ama artık böyle gitmeyecek bize kim ne derse düşüneceğiz, tartacağız sonra karar vereceğiz. Kuruluşun bilimselliğini, yaptıklarını araştırıp ikna olduktan sonra söylenenleri kabul edip uygulayacağız.

Tuzluğu alıp koşma devri kapandı artık:)


Bunlar benim doğru bildiklerim. Paylaşmak istedim.

mustafaguclu77

  • Ziyaretçi
Ynt: Eko tip arı nedir?
« Yanıtla #2 : 12 Kasım 2011, 21:13:58 »
türkiyenin her bölgesi aynı dertten muzdarip.. bizdede kestane zamanı 2000 kovanı geçio gezginci arıcılarla.. bunun için ne yapılabilirki mevcut şartlarda ekotip arı üretmek çok zor..

vecdiküçükyılmaz

  • Ziyaretçi
Ynt: Eko tip arı nedir?
« Yanıtla #3 : 12 Kasım 2011, 22:29:14 »
               Mustafa bey,onbinlerce aile geçimini arıdan saglıyor.Onbinlerce ailede arıcılıkdan aile bütcesine katkı saglıyor.Gezgincilik olmasın deme lüksümüz yok.Bu konuda atıp tutanlara bakın ,o bölgelere ne kadar koloni girmiş.Nedeni ne,ona bakmak lazım.Nedenleri koloni sönmüştür,arısına takviye lazımdır ve ihtiyacı olana arı satıp para kazanma isteği yatar.Eko tipden,Saf kafkasdan bahsedenlere sormak lazım,dışardan arı getirene ne işlem yapıyorsunuz.Cevap alamazsın.Eko tipi nasıl bir arı olduğunuda bilen yok.Bu kavram geniş elastiki nereye çeksen  oraya giden bir kavram.Kafkasın f1 den sonraki melezlerine eko diyorlar.Saglıcakla kalın.

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Ynt: Eko tip arı nedir?
« Yanıtla #4 : 06 Aralık 2011, 09:59:24 »
Arıcılık kavramlarını bilirseniz, karşınızdakiler sizi kolay kolay yanıltamazlar, bilmez iseniz zokayı yutarsınız.
Genel olarak piyasadaki yazılara baktığımda arıcıların, arıcılıkta saf nedir? eko tip nedir? hibrit nedir? bilmediğini görüyorum. Hiç aslı astarı olmayan arıya isim koyup bu arı eko tip, bu arı yerli, bu arı Anadolu, bu arı İtalyan diyebiliyor. İtalyan denilen arı acayip şekilde sarı olur, simsiyah arıya İtalyan melezi deniliyor, nasıl İtalyan ise?

Bir başka kelime ise geno tip. Muhteşem abinin eko tip yazısında geno tip nedir, açıklanmış. Genotip bir canlının genetik özellikleridir. Genotip üretim ise bu ne üretecekseniz, bu canlıların yavrularına geçen genetik özellikleri oluyor.
Bunu daha anlaşılır şekilde izah etmek gerekiyor. Zenci bir ana ve zenci bir babadan zenci çocuklar olur, bu canlıların genetik özelliklerini (geno tip) olarak yavrusuna aktarmasının adıdır.
Bir şeyler biliyorum ayaklarına yatıp, zenci ana ve zenci babadan genotip kızıl derili ürettiğini, iddia edenler var.

Bunu arıyla kıyasladığınızda, Kafkas genotipinden devamlı Kafkas arılar çıkacaktır. Kafkas arısının huyu suyu zaten belli. Dünyadaki en zor gelişen arılardan biri, efendim bu arı çok gelişiyor derseniz, bir çok kişi yer, işi bilenlere bunları yediremezsiniz. Kafkas arısının atacağı günlük yumurta sayısı 1100 ila 1500 arası. Yok efendim bendeki Kafkas çok gelişiyor günlük 2000 yumurta atıyor diyen var ise, o zaman sizin arınız Kafkas değil.

Bir başkası, efendim ben İtalyan arısı kullanıyorum, hiç gelişmiyor, ve günlük 1200 yumurta atıyor diyorsa, o kişinin elindeki arı İtalyan değildir.

Bizi yıllarca uyuttular, uyutanlar ise cahil kişiler değildi, artık bizi uyutanlar, biz bilinçlendikçe verdiklerini yemediğimiz için acayip rahatsız olmaktalar.

Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk