Doğal Arı ürünleri > Arı sütü

ARI SÜTÜ ÜRETİMİ ADIM ADIM

(1/2) > >>

halilgüneş:
Herkese selamlar elimden geldiğince arı sütü üretimini ve püf noktalarını anlatmaya çalışacağım.
Arı sütü üretiminde analı ve anasız kovanlar kullanılır.  Anasız kovandaki amaç arı sütü üretimi değil aşıladığımız larvaları kabul etmesidir. Çünkü aşılanan larvalar direk olarak analı kovana verilirse kovandaki arılar tarafından bu larvalar beslenmez atılır. Öncelikle anasız kovanı ve özelliklerini anlatayım.

BAŞLATICI KOLONİ
A-Kata çıkmış 12-13 çerçeve güçlü bir kovanın ana arısı ya öldürülür yada 2 çerçeve bölme yapılarak kovandan uzaklaştırılır. Burda 2 çerçeve dememden kasıt kovanın bölme yapılırsa  zayıf kalmaması içindir. Bölme yaptığımız kovanın katı alınarak tabana sıkıştırılır.12-13 çerçeveli bir arıyı tabana sıkıştırdığınızda arı yoğunluğu fazla olacağından aşıladığınız larvaların kabul oranıda artar.
B-Tabana sıkıştırdığımız anası alınmış arıda 5 çerçeve bırakılır.İlk çerçeve ballı polenli diğer 4 çerçeve ise mümkünse kapalı yavru veya kapanmaya yakın artık arıların ana gözü için kullanamayacağı kadar büyük larvalı olan çerçeveler.Çerçeve sıralamasını şöyle özetleyeyim herkesin anlaması açısından.
1- Ballı polenli
2- Arı sütü çerçevesi
3- Kapalı yavru
4- Arı sütü çervesi
5- Kapalı yavru
6- Arı sütü çerçevesi
7- Kapalı yavru
8- Arı sütü çerçevesi
9- Kapalı yavru

  Şimdi bazı arkadaşlardan duyar gibiyim sondaki çerçevede ballı polenli olmayacakmıydı yada 5 nolu çerçevede ballı polenli olmayacakmıydı diye. Baştada belirttiğim üzere arı sütü üretiminde başlatıcı koloninin amacı süt üretimi değil larva kabulü. Eğerki konumuz ana arı üretimi olsaydı kaliteli ana arı üretebilmek için  başlatıcı kolonininde larvaları arı sütü ile beslemesini isterdik. Arı sütü üretiminin yaklaşık 2 ay kadar sürdüğünü göz önüne alırsak başlatıcı kolonimizi aynı yoğunlukta tutabilmek için yavrulu çerçevelerimizin fazla olması gerekir.

C- Başlatıcı koloninin 2-3 günde bir ana memesi kontrolünün yapılması şarttır.Peteklerde hiç açık larva bulunmasa bile yalancı ana dediğimiz olay olabilir. Anasız arı çaresiz kaldığı için işçi arının attığı yumurtadan dahi ana gözü yapar buda aşıladığınız larvanın kabul oranını düşürür.Arıcının rutin olarak başlatıcı anasız kovanlarda ana gözü kontrolü şarttır olmazsa olmazdır. Bu kontroller esnasında ,zaten haftada en az 2 kere yapacağımızı öngörürsek kovanın yavru durumunada bakılır.Yavrusu tamamem çıkmış yada 4/3 ü çıkmış olan çerçeveler hemen diğer kovanlardan alacağımız kapalı yavrulu çerçevelerle değiştirilir.Anasız bıraktığımız kovanın gücü bu şekilde korunur.

D- Başlatıcı kovana yavru takviyesi verirken bizim uyguladığımız bazı önemli püf noktalar vardır. Genellikle yukarıda yazdığım 5 nolu yavru çerçevesi değiştirilirken yeni verdiğim çerçevenin kapanmamış ama kovanında ana memesi yapmak için kullanamayacağı kadar büyük açık larvalarının olmasına dikkat ederim. Anasız kalan kolonilerde bir müddet sonra yalancı ana dediğimiz olay meydana gelebilir ve bu istemediğimiz bir durumdur. Açık ama büyük larvalı verdiğimiz bu çerçeve yalancı ana olma ihtimalini azaltır. Artı bir parantez açayım daha önce anasız yaptığım kovanlarda bu durumla sık karşılaşırdık. Karniyol arılar anasız kalsalar dahi kolay kolay yalancı ana olayının görülmediği ırktır.

E- Diğer bir püf noktada gerek başlatıcı koloni yalancı anaya döndüğü zaman yapılacak olandır. Çerçeve değişimi yapılırken yine 5 nolu çerçevede yaparım bunu tamamiyle açık yavrulu arının ana memesi yapabileceği larvalardan oluşan bir çerçeve bulurum ve bunu üzerindeki arılarla kovana koyarım.Bu sayede yalancı anaya gitmiş kovan kurtarılır.

F-  Larva kabul oranında bazı kovanlarda düşme olur. Burdada yaptığım uygulama E maddesinde anlattığımın aynısıdır tek bir farkla. Yine arısıyla birlikte bir çerçeve verilir fakat burda çerçevedeki yavrular kapalı olur.

 Başlatıcı koloninin üzerinde bu kadar durmamın sebebi arı sütü üretiminin en hassas noktası olduğu içindir. Eğerki güçlü baskın ve aşıladığınız larvaları büyük oranda kabul eden bir başlatıcı koloniniz varsa ve bunu aynı şekilde muhafaza etmeyi başarırsanır gerisi kolaydır. Şimdi gelelim başlatıcı koloniye aşılayıp koyacağımız larvalara ve miktarına. Ana arı üretiminde bir farkıda budur. Ana arı üretiminde yumurta evresinden çıkmış  1. günündeki larvalar kullanılır ana arının kalitesi yönünden. Arı sütü üretiminde ise arıların daha fazla süt koyması için 2-3 günlük larvalar kullanırız. Eğerki daha büyük larva koyarsanız siz hasat etmeden larva arı sütünü yemeye başlar. Başlatıcı koloniye yaklaşık 250 civarı aşılanmış larva konur kabul etmesi için. Yukarıda yazdığım çerçeve düzeninde arı sütü çerçevesi olarak belirttiğim her birine yaklaşık 60 larva tekabül eder. Larvalar aşılanıp başlatıcı koloniye verildikten sonra mutlaka kovana şerbet verilmelidir. Şerbetin miktarı ve koyuluğunu bulunduğunuz bölgedeki nektar akımına göre ayarlamak size düşüyor. Başlatıcı kolonide larvalar 1 gece tutulur. Bu şekilde arı sütü üretiminin ilk ve en önemli aşaması yapılır. Şimdi gelelim başlatıcı koloniden alacağımız larvaları koyacağımız besleme kovanlarına. 1 başlatıcı koloni için 8 adet besleme kovanı gerekir. Aşılanan larvalar 1 gece başlatıcı kolonide 2 gece besleme kovanında durur.
Arı sütü üretiminde besleyici kovanlar 2 gruba ayrılır. Başlatıcı koloniye aşıladığımız 4 çerçeve  aşılamanın ertesi günü 1. gruptaki 4 adet besleyici kovana birer adet olmak üzere dağıtılır. 2 Gecede besleyici kovanda kalır larvalara arı sütü koyması için. Ertesi günde aynı işlem yapılır larvalar aşılanır 1 gece başlatıcı kolonide bekletilir ertesi gün 2. gruptaki besleyici kovanlara dağıtılır.

Arı sütü üretiminin diğer bir noktasıda besleyici kovanlardır. Besleyici olarak seçeceğimiz koloninin kata çıkmış olması gerekir.Örnek vererek anlatacak olursam elimizde 15 çerçeve muvcutlu bir kolonimiz var ve bunu besleyici koloni olarak yapacaz. Kovanın anasını bulmakla işe başlayacaz. Kovann anasını bulduktan sonra ana arı ızgarasıyla ana arımızı tabana hapsedecez. Daha sonra ilave kısmına arı sütü için çerçeve ayarlaması yapmaya sıra geldi. Bu ayarlamayı yapmadan önce 15 çerçeve olan kolonimizden 1 çerçeve eksiltecez artık ballı çerçeve olur polenli olur yavrulu olur orası koloninin durumuna bağlıdır.Amaç burda kovandaki arıları sıkıştırarak hafiften oğula meyletmelerini sağlamak ve koyacağımız süt çervesine daha yoğun bir şekilde sarılmalarını sağlamak. Arımızı sıkıştırmazsak arı sütü üretimi için aşıladığımız çerçeveye arılar daha az ilgi gösterir.Tecrübeyle sabittir. İlave kısmında ilk çerçeveyi ballı polenli olarak ayarlıyoruz. Diğer önemli bir konu ise arı sütü çerçevesini koyduğumuzda mutlaka 1 tarafında açık yavru 1 tarafında çıkmaya yaklaşmış kapalı yavru çerçevesinin olmasıdır. Burdaki amaç arı sütü salgılayan genç işçi arıları arı sütü çerçevesine çekmektir. İlave kısmında çerçeve ayarlaması bu şekilde yapılmaktadır. Dikkat edilmesi gereken başka bir noktada son çerçeveden sonra mutlaka bölme tahtası konulması gerektiğidir. Arı sütü üretiminin ilkbahar aylarında yapıldığı düşünülürse arıların aynı zamanda petek örme isteğininde tavan yaptığı zamandır. Bölme tahtası ile arıya sınır koymazsak zaten sıkışık ve güçlü olan arımız kovan altındaki  bezden veya çuvaldan hemen petek örer, biz genç işçi arılarımızı petek örmede değil süt üretiminde kullanmayı amaçlıyoruz. Haftada bir defa arı sütü çerçevesinin sağında ve solunda bulunan açık ve kapalı yavrulu çerçeveleri kuluçkalık kısmından alacağımız yeni yavrulu çerçevelerle değiştirmemiz gerekir. Ar sütü çerçevesinin mutlaka bir tarafında kapalı yavru diğer tarafında açık yavru bulunmalıdır. Besleyici kolonilerinde ek olarak şerbetle beslenmesi gerekir. Bu beslemede şerbetin koyuluğunu ve miktarını bulunduğunuz bölgedeki nektar akımına göre sizin belirlemeniz gerekir. Eğerki nektar akımı iyiyse ve sizde fazla besleme yaparsanız kısa sürede yavru alanının daraldığını görürsünüz buda istenmeyen bir durumdur.   


 Arı sütünü hasad etmeyede kısaca değinecek olursak havanın daha ısınmadığı  sabahın erken saatlerinde yapılması uygundur. Arı sütü gözlerden toplanırken ağaç kaşıklar kullanılmalı kesinlikle metalle temas etmemelidir. Gözlerden toplanan arı sütü ince gözenekli bir bezden süzülür her ihtimale karşı . Arı sütünü toplarken kavanoz buz kalıplarının içinde olmalıdır. Üretim yaptığınız yerde mutlaka buzdolabınız olmalıdır ve topladığınız arı sütünü en kısa sürede buzdolabına  koymalısınız.

 Arı sütü üretiminde başarınızı etkileyen faktörlerden biride arınızın ırkıdır. Başlatıcı olarak yaptığımızda yalancı anaya gitmemeli besleyici olarak kullandığımızda ise yüksük başına koyduğu arı sütü miktarı fazla olmalı ve ana arının yumurtlama kapasitesinin yüksek olması gerekir.  Arınızın sakin olmasıda bir diğer avantajdır. Arılığınızın içerisinde anasız arılar bulunuyorsa ve hırçın bir arı ırkınız var ise büyük sıkıntıdır. Arılığınıza yaklaştığınız anda taaruz kaçınılmazdır. Besleyici olarak yaptığınız kovanlar zaten güçlü birde siz bu arıyı sıkıştırırsanız ve hergün açmak zorundaysanız hırçın olan arılar ile bir müddet sonra çekilmez bir hal alıyor. Tarsusta oranın yerli arılarıyla tacrübemiz vardır. :D  Arı sütü üretiminde kullandığım 2 arı ırkı vardır. İtalyan ve karniyol . Her iki ırkında üstün yumurta atma ve arı sütü salgılama özellikleri var. Özellikle başlatıcı olarak anasız yaptığım kovanların karniyol olmasına dikkat ederim. Çünkü anasız kovanlarda yalancı ana olayının en az görüldüğü ırk karniyoldur.  Geçen sene 11 anasız başlatıcı koloni ile çalıştığımız dikkate alınırsa yalancı ana olayının başıma açacağı dertleri siz tahmin edersiniz sanırım.

 Elimden geldiğince  ALİ TÜRK abimizin talebi doğrultusunda arı sütü üretimini ve üretimde kullanılacak analı ve anasız kovanların hazırlanılması ve kullanılmasını naçizane anlatmaya çalıştım. Herkese selamlar.

Arı Bakanı:
Halilgüneş, yapmış olduğum araştırmalarda en yüksek arı sütü verimi, İtalyan arı ırkına ait. Karniol arısı arı sütü veriminde ikinci sırada gelmekte. Bunun nedeni çok basit, arı sütü üretimi için genç işçi arılara ihtiyaç vardır ve dünyada en hızlı üreyen arı İtalyan ve karniol arısıdır.

Bu arıların bir başka özelliği kapalı yavru takviyesi yapıldığında aylarca aynı koloni anasız olarak yalancıya kaçmadan yoluna devam etmesi.

Sizin arı sütü üretiminde en büyük sorununuz çalıştığınız arıların kısa sürede yalancıya kaçması ve verilen larvaların beslenmemesi ve işin gümlemesi olduğunu konuşmuştuk.
Ben yazılarımda olsun, kaynaklarda olsun, anasız arıda kapalı veya açık yavru varsa yalancıya kaçmaz tanımları var.
Bunca yayın yanlış, bu tanımlar ıslah edilmiş arılar için geçerli. Örnek vereyim Akdeniz arısı denilen melez arıları bir hafta anasız bırakın anında yalancıya kaçıyor.
Karniol arısını ansız bırakın, kapalı yavrusunu dışarıdan takviye edin 2-3 ay yalancıya kaçmaz.

Benim talebimi boş verin, başka sorularda gelecektir. Ben sadece konu soru cevap şeklinde yazılırsa, daha anlaşılır olacağını düşündüm. Sahada yılardır çalışanlar sizlersiniz ve tecrübeleriniz çok önemli....

halilgüneş:
Herkese selamlar. Arı sütü üretimi esnasında gözlemlediğim bir diğer konuda aynı ırk ve aynı güçteki arılarda süt salgılama farklılığı olduğudur. Ana arının yumurtlama sayısı ne kadar fazlaysa o kadar çok genç arı ve aynı oranda süt üretimininde çok olacağı doğru bir tespittir. Fakat bazı kolonilerin kendisinden daha güçlü kovanlardan daha çok arı sütü ürettiğinide gördüm. Burdada arıların süt üretimi baz alınarak ıslah çalışmasına tabi tutulması gerektiğini düşünüyorum. Maalesef benim öyle bir imkanım yok inşallah arı sütü üretimi için ülkemizde bir ıslah ve seleksiyon çalışması yapılır. İNŞALLAH.

Dr. Muhteşem Turunç:
Halil bey bahsettiğiniz konu kesinlikle çok önemli. Keşke bu olay ülkemizde arıcılıkta olduğu gibi üreticilerin sayısı artsada insanlar arı sütü salgılama oranı yüksek kolonileri aramaya başlasa. Ama internette görebildiğimiz arı sütü üreticilerine (sizi ayırarak söylüyorum) bakıyorum da yaptık oldu bitti tarzı uygulamaları ve bölgenizin arısını kullanın mantığından öte gidemeyen arıcılıkları ile bu iş ne zaman olur bilmem. Öte yandan ıslah çalışması diyorsunuz bunun için suni tohumlama çok önemli bazı okumuş takımı ben bildiklerimi öğretmem  :( diyor bazıları ise bir kere suni tohumlama yapıp ders vermeye başlıyor  :-\ anlayacağınız bizim ülkede bahsettiğiniz konular ne olur nasıl olur buyrun siz karar verin ;D

halilgüneş:
Muhteşem bey size katılıyorum.Özellikle konu arı sütü olduğu zaman üretimde kullanılan arı ırkında konudada yazdığım gibi bazı özellikler aranır.Bu vasıflarında ancak ıslah çalışmaları yapılarak elde edileceğine inanıyorum.Konu bölge arısını kullanmaya gelince maalesef ülkemizde yapılan gezginci arıcılık ve kanuni dayatmayla bir arı ırkının bütün bölgelere sokulması neticesinde ülkemize has gen kaynaklarını kaybettik. Keşke bu arı ırkları korunabilseydi ve ıslah çalışmasına tabi tutulsaydı. Keşke ülkemizde gerek yerli ırklarımızın gerek dünyada kullanılan ırkların ıslah edilmiş damızlık mataryellerini bulabileceğimiz merkezler olsaydı.Devlete veya birliklere başvurduğumda arı sütü üretimi yapmak istiyorum dediğimde bana bu üretim için ıslah edilmiş arı sunabilseler.İNŞALLAH demekten başka şu anda elimden bişey gelmiyor.

Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

Tam sürüme git