Gönderen Konu: Arı Sütü (Royal Jelly)  (Okunma sayısı 12182 defa)

yunus emre

  • Ziyaretçi
Arı Sütü (Royal Jelly)
« : 16 Ocak 2010, 23:03:50 »

ARI SÜTÜ
(Royal Jelly)

Arı sütü  (Kral jölesi), 6 -15 günlük genç işçi arıların yavru gıda bezleri tarafından salgılanan, genç larva dönemindeki yavruların ve ana arının beslenmesinde kullanılan özel bir gıda maddesidir.

Arı sütünün oluşması için, genç işçi arıların bol miktarda nektar ve polen ile beslenmesi gerekmektedir. Besinlerin sindirim sisteminde hazmedilmesinden sonra, salgı bezlerine kan yoluyla gerekli vitaminler, mineral maddeler taşınır ve süt sentezi başlar. Salgı bezlerinde üretilen süt, ağız boşluğuna sıvı halde akıtılır, petek gözlerine konulduktan bir süre sonra koyulaşarak krem rengini alır. Özel bir aroma ya sahip olan arı sütü; koyu kıvamda, beyaz renkte, keskin kokulu, yakıcı tat da ve asit karakterde bir maddedir. Kimyasal içeriği aşağıdaki tablolarda belirtilmiştir. Arı sütünün kimyasal yapısı, iklime, ekolojik koşullara, mevsimlere, arı kovanın güçlü olma durumuna göre değişiklik gösterir.

Arı Sütünün Kimyasal Bileşimi


Taze Arı Sütünün Kİmyasal Bileşimi


Arı sütü vitaminler bakımından da zengin bir yapıya sahiptir. Bir gram arı sütünde bulunan vitamin miktarları, aşağıda tabloda belirtilmiştir .

Arı sütünde bulunan vitaminler


Arı sütü, A ve E vitaminlerini, hormonları ve zindelik veren bazı mineral maddeleri de içerir. Yapılan araştırmalarda, arı sütünde ayrıca, yağ asitlerinden 10–hidroksi-2 dekenoik asit olarak tanımlanan ve birçok bakteri ve mantara karşı antibiyotik etkisi saptanan bir madde bulunduğu belirlenmiştir. Bu madde sayesinde arı sütünün koruyucu özellikte taşıdığı anlaşılmıştır. Bu bileşik, arı sütünün kalite ve kontrolünde belirleyici faktör olarak önem taşımaktadır.

Koloni bireylerine gelişmesi sırasında verilen besin içerikleri, aşağıdaki tablodadır. Ana arını besin içeriği, işçi ve erkek arılardan belirgin şekilde farklıdır. Arı sütü ile beslenme süresi ve miktarı, morfolojik ve fonksiyon bakımından birbirinden farklı olan işçi ve ana arının gelişmesine neden olmakta; ayrıca, ana arının üstün fonksiyonlarının devamını sağlamaktadır.

Arıların besin sıvılarının koloni fertlerine ve yaşlarına göre birleşimleri


Arı sütü üretimi

Arı sütünü elde edebilmek için suni olarak, ana arı yüzükleri hazırlanır ve bunlara, 1 -1,5 günlük larvalar nakledilir. Bu larvaları beslemek için, işçi arılar, arı sütü salgılarlar. Larvaların arı sütünü tüketmelerine imkan verilmeden,  24 -36 saat sonra, kovanlar açılarak çerçeveler alınır ve yüksüklerin içindeki larvalar, özel iğnelerle çıkarılıp gözlerdeki arı sütü toplanır. Arı sütü üretiminde suni gözlere aşılanacak larvalar, aşağıdaki resimdeki gibi olmalıdır. Büyük işletmelerde, arı sütünün gözlerden kaşıkla toplanması ekonomik olmadığı için. Özel vakum pompaları kullanılır.



Doğal bir ana gözünden veya suni bir gözden, bir günde yaklaşık 100 -150 mg arı sütü elde etmek mümkündür. Arı sütü hasadında, zamanlama çok önemlidir; çünkü, larvalar arı sütünü çok hızlı bir şekilde tüketir. İleri yaştaki larvalardan arta kalan sütlerin miktarı, çok az olduğu gibi, kalitesi de istenilen düzeyde değildir.

Etkisi ve kullanım alanı

Avrupa ve Amerika’da, son 30 yıldan beri arı sütü, içerdiği hayati maddeler nedeniyle, insan ömrünü uzatan, sağlıklı ve dinç kalınmasını sağlayan özel bir gıda olarak kabul edilmiştir. 1960’lı yılların ortalarında arı sütü, tedavi edici ve kuvvet verici özelliğinden dolayı, Fransa ve İngiltere’de diyetlerde ve kozmetik sektöründe geniş kullanım alanı bulmuştur. Araştırmalar, arı aşağıda belirtilen durumlarda, belirli doz ve aralıklarla kullanılabileceğini göstermiştir.

  • Dokulara fazla oksijen girmesinin sağlanmasında,
    Metabolizmanın düzene sokulmasında,
    Bedeni ve zihin yorgunluğuna karşı direncin artırılmasında,
    Sedatif özelliği nedeniyle sinirlerin sakinleştirilmesinde,
    Uyarı özelliğinden dolayı vücuda canlılık ve zindelik kazandırılmasında,
    Hücre onarıcı ve yapıcı özelliyle cilt bozuklarında,
    Erken yaşlanmaya ve yıpranmaya mani olmada,
    Soğuğa karşı direncin artırılmasında,
    Kan dolaşımın hızlandırılmasında,
    Kandaki kolesterol ve total lipit seviyelerinin düşürülmesinde,
    İnsülin benzeri peptitleri içermesi nedeniyle, hipoglisemim ( kan şekerini düşürücü) etki sağlamasında,
    Kalbin myocardium tabakasının kuvvetlendirilmesinde,
    Yüksek ve alçak tansiyonların ayarlanmasında,
    Karaciğer fonksiyonlarının düzeltilmesinde,
    Zayıflığı önlemede,
    Kansızlığın giderilmesinde,
    Bakteriyel ve viral hastalıklara karşı bağışıklık etki sağlanmasında,
    Kan kanserinde(anti tümör özellik taşıdığı için),
    Gastrit ve mide ülserinde oluşan yaraların tedavisinde,
    Sindirim sistemi bozuklarında,
    Çoçukların iştahlarının açılmasında,
    Çocukların diş ve kemiklerinin gelişmesinde,
    Çocukların dimağ ve zekaların gelişmesinde,
    Çocuk astımının tedavisinde,
    Sporcuların enerji ihtiyaçlarının karşılanmasında,
    Kadınların menopoz dönemindeki asabi hallerinin giderilmesinde,
    Yaşlı erkeklerde prostat vakalarının tedavisinde,
    Cinsi kuvvetin artırılmasında, iktidarsızlığın önlenmesinde,
    Kısırlık tedavisinde, sperm aktivitesin artırılmasında, doğal besin olarak kullanılabilir
Amerika ve Almanya’da yapılan araştırmalarda, arı sütünde, bakteri ve virüslerin gelişmesini önleyen, gamma globülin maddesi bulunduğu tespit edilmiştir. Görme yetersizliği olan insanlara arı sütü önerilmektedir. Elde edilen deneysel sonuçlara göre, günlük düzenli dozlar halinde alınan arı sütü, yağ metabolizmasını düzenlemektedir. Diğer taraftan, büyüme ve gelişmeye etkisi nedeniyle, arı sütünün çocukların gelişmelerinde önemli bir etkiye sahip olduğu bildirilmektedir. Ana arının üreme mevsiminde yumurtlama hızının aşırı olarak artması; döllü yumurtadan gelişen arı tipinin, arı sütü ile beslenme yoğunluk ve süresine bağlı oluşu, bu maddenin üreme sisteminin gelişmesini ve faaliyetlerini kamçılayan bazı maddeleri de içerdiğini göstermektedir.

Birçok ülkede gıda maddesi olarak tüketilen arı sütü, saf halde taze olarak, balla çeşitli oranlarda karıştırılarak, liyofilize edildikten (suyu alındıktan) sonra kapsül, draje ve benzeri şekillere getirilerek kullanılır.

Arı sütü, koyu renkli cam kaplarda, +4 ‘C sıcaklıkta buzdolabında muhafaza edilir; ayrıca, arı sütü kapları, soğuk depolardan çıkarılıp taşınacağı zaman da, özel buzluk içinde nakledilir. Dayanaklılığı artırabilmek için, granüle olmuş balla karıştırılır.



(Bal Arısı Zararlıları ve Hastalıkları Teşhis ve Tedavi Yöntemleri Kitabından.Dr.Ertaç TUTKUN/Prof.Dr.Ayşe BOŞGELMEZ)
(Tablolar kitapta olmakla beraber, tarafımdan çizilip konu ile beraber internet ortamına aktarılmıştır.)


« Son Düzenleme: 19 Ocak 2010, 08:59:24 Gönderen: Arı Bakanı »

halilgüneş

  • Acemi Üye
  • *
  • İleti: 22
    • Arı Sütü
Ynt: Arı Sütü (Royal Jelly)
« Yanıtla #1 : 02 Mayıs 2010, 20:38:55 »
Merhaba arkadaşlar
 Arı sütünün değerinin bilinmesine rağmen ülkemizde arı sütü üretimi yapan arıcıların sayısının bir elin parmaklarını geçmemesi çok üzücü bir durum.Hal böyle oluncada merdiven altı imalatçılarına gün doğuyor.Yurt dışından ithal edip satan bir firmadan aldığım arı sütünün nişastadan yapıldığını anlamam için tadına bakmam yetti gerisini siz düşünün artık selamlar.
Arı Sütü - http://www.arisutu.gen.tr
Güneş Arıcılık - http://www.gunesaricilik.com

Kadirkasalak

  • Acemi Üye
  • *
  • İleti: 26
Ynt: Arı Sütü (Royal Jelly)
« Yanıtla #2 : 02 Mayıs 2010, 21:35:17 »
Halil kardeş bu iş bu kadar basit.Arı sütü ithal ediliyor,siz tadına bakıp, bu nişasta diyorsunuz.Dediğiniz gibi ise vayki vay.Sayğılar...

halilgüneş

  • Acemi Üye
  • *
  • İleti: 22
    • Arı Sütü
Ynt: Arı Sütü (Royal Jelly)
« Yanıtla #3 : 05 Mayıs 2010, 20:07:16 »
Merhaba arkadaşlar
Benim Mehmet yüksel beye sorum olacaktı sizin blogunuzdan Karl jenter ile olan buluşmanızdan ve kendisinin arı sütü üretimi yaptığından bahsettiğinizi okudum Ali abi ile yaptığım konuşmadada almanyada iki kraliçeli kovanlarda arı sütü üretiminin yapıldığından bahsetti arı sütü üretimi hakkında bildiklerinizi burdan paylaşırmısınız lütfen eğerki benimde yaptığım yanlışlar varsa bunları görme ve düzeltme imkanım olur mesela biz 1 kovana yaklaşık olarak 40-50 arası ana gözü veriyoruz üretim için birde iki kraliçeli kovanlar nerdeyse kule gibi olacak tahminimce bu kovanların transfer edilecek larva ararken çok katlı olması dolayısıyla zorluk çıkartacağını düşünüyorum acaba bu kovanları üst üste katlar atarakmı kullanıyorlar yoksa 40 veya 50 peteklik yatay kovanlarmı kullanıyorlar şimdiden teşekkürler.
Arı Sütü - http://www.arisutu.gen.tr
Güneş Arıcılık - http://www.gunesaricilik.com

Mehmet Yüksel

  • Tam Üye
  • ***
  • İleti: 228
    • Arıcılık ile ilgili bilgi paylaşım sitesi.
Ynt: Arı Sütü (Royal Jelly)
« Yanıtla #4 : 05 Mayıs 2010, 23:15:33 »
Halil bey merhaba,
Sayın Jenter ile konuşmamızda bana ana üretimi ile ilgili bir kaç tavsiyede bulundu,
onun dediği gibi yapılır ise ana arı üretimi %40 daha fazla başarılı analar elde ediyormuş kendisi.
Arı sütü üretimi yapmamı bana teklif etti ama ben kabul etmedim,sadece iki analı kovanlarda
arı sütü ürettiğini anlattı bana ve arı sütünü kendi patenti olan bir gazla bozulmadan depoladığını anlatmıştı,arı sütünü yüksükten çekerken gazlı bir tüpün içine direk depoluyor ve orada hiç bozulmuyormuş arı sütü.
Jenterin Kovanları katlı kovanlar,birde benim önceki tek katlı kovanlarımdan var yani 40 çıtalık tek katlı kovanlar,bunlarda ana arı üretiyormuş ve arı sütü ama detaylı bilmiyorum,selamlar.



halilgüneş

  • Acemi Üye
  • *
  • İleti: 22
    • Arı Sütü
Ynt: Arı Sütü (Royal Jelly)
« Yanıtla #5 : 06 Mayıs 2010, 23:58:01 »
Teşekkür ederim Mehmet bey türkiyede kullanan varmı bilmiyorum ama yatay 40-50 peteklik kovanlarla çalışmayı en azından 1 kaç kovan dahi olsa denemeyi düşünüyorum selamlar
Arı Sütü - http://www.arisutu.gen.tr
Güneş Arıcılık - http://www.gunesaricilik.com

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.185
    • Ali Türk
Ynt: Arı Sütü (Royal Jelly)
« Yanıtla #6 : 25 Şubat 2013, 15:01:15 »
Arı sütü üretimiyle alakalı genelde az çok bilgimiz var. Sorun ari sütü üretiminde değil, arı sütünün saklanması ve sonrası aşamaları doğru dürüst bilmiyoruz. Herkesin yaptıkları doğru dedikleri acaba doğrumu, bunu bir türlü ben çözemedim. Aslında bu işin peşine de tam düşmüş değilim. En son elime geçen fırsat ise İstanbul arıcılık festivaline gelen papaz ile bu konuyu konuşmak oldu. Papaz suni tohumlama detayları hakkında sorular soruyordu ben ise arı sütü üretildikten sonraki aşamaları merak ediyordum. Yunanlı papaz arı sütü üreticisidir.

Duyduklarım ise ülkemizde yapılanlar arasında acayip çelişkileri ortaya çıkartıyordu.

Papaza bu işin koşullarını sorduğumda, arı sütü toplandığında 3 saat doğal ortamda bozulmadığını söyledi. Yani sütü topladık saklamak için önümüzdeki süre 3 saatmiş.

-18 (eksi) Derecede 2 yıl saklanabiliyor dedi. Taşınma ve kullanımı sorduğumda ise dolaptan çıkartıldıktan sonra 6 saat içinde tüketilmeli dedi, sıcağa çıkartılmış arı sütünü bir daha buzdolabında saklamaya kalkarsanız eski arı sütü olmaktan çıkıyormuş.
Ben özellikle bir başka soru sordum, dedim ki bala karıştırılıp 15-20 gün içinde tükete bilir mi? böyle duydum filan diye ayak yapmıştım. Çünkü ben bile bazen topladığım arı sütünü bala karıştırıp buzdolabında sakladığım olmuştu. Papaz dedi ki dolaptan arı sütü çıktı ve buzu çözüldüyse bu arı sütü 6 saat içinde tüketilmeli, tüketemiyorsa tam arı sütü olmaktan çıkıyor. Sorumu yanlış mı anladı diye yeniden sordum buzluktan çıkan arı sütü 6 saat içinde tüketilmeli diye gene aynısını yeniledi.

 Ülkemizde market raflarında bile arı sütü satılıyor, varın gerisini siz düşünün.

Bu bilgileri Mehmet Yüksel'e aktardım. Daha önce Jenter ile görüşmüştü, Jenterde arı sütü üreticisidir Almanya da. Bana jenterin arı sütünü bir gaz içinde sakladığını söylemişti, bahsedilen gaz sıvı azotmuş, sıvı azotu araştırdık -210 derece dondurma özelliği var ve oldukça tehlikeli bir şey, Jenter bunun patentini almış ve arı sütünü bu maddeyle saklıyormuş, birileri nerelerde biz nerelerdeyiz :(

Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk