Gönderen Konu: zayıf kovanlar  (Okunma sayısı 36970 defa)

musa zorlu

  • Acemi Üye
  • *
  • İleti: 28
zayıf kovanlar
« : 26 Şubat 2012, 18:37:11 »
 slm arkadaşlar;zayıf kovanlara şurupla birlikte vitamin desteğine ne zaman başlasam acaba 10 küsür yıldan beri arıcılık yapıyorum bu seneye kadar kovanlarımda bu kadar sönme olmamıştı 21 kovandan 9 tane sağlam var yavru yapmaya başlamış bugün baktım 26,02,2012pazar günü
                                                                                                         
« Son Düzenleme: 28 Şubat 2012, 18:06:36 Gönderen: Efraim Korkut »

laz arıcı

  • Ziyaretçi
Ynt: zayıf kovanlar
« Yanıtla #1 : 26 Şubat 2012, 21:23:48 »
  aleyküm selam musa kardeşim  zayıf kovanlara diye belirtiğin kovanlarda eğer yetesiye kadar yiyeceği varsa şimdilik takviyeye gerek yok çünkü ne kadar teşfik verirsen ver çünkü arının sardığı kadar yere yumurta atacaktır ana arı.  arının bal ve polenden başka bir şeye ihtiyacı yoktur.birde vitamin den bahsediyorsun bence vitamine gerek yok hasta olmayan insana ilaç vitamin verilmediğine göre arıyada ilaç ve vitamin verme alışkanlığını brakalım düşüncesindeyim.
« Son Düzenleme: 26 Şubat 2012, 22:32:44 Gönderen: laz arıcı »

Efraim Korkut

  • Genel Moderatör
  • Acemi Üye
  • *****
  • İleti: 36
  • Ballar balını buldum.Kovanım yağma olsun.
    • kırkbirçiçek bal
Ynt: zayıf kovanlar
« Yanıtla #2 : 28 Şubat 2012, 18:22:28 »
slm arkadaşlar;zayıf kovanlara şurupla birlikte vitamin desteğine ne zaman başlasam acaba 10 küsür yıldan beri arıcılık yapıyorum bu seneye kadar kovanlarımda bu kadar sönme olmamıştı 21 kovandan 9 tane sağlam var yavru yapmaya başlamış bugün baktım 26,02,2012pazar günü
                                                                                                         
                                                                                           BİR 28 ŞUBAT YAZISI
                    Sevgili Arkadaşlar 1996 yılı haziran ayı başında Rahmetli Necmettin Erbakan başbakan oldu. O yıl Türkiye’nin her yerinde bal rekorları kırıldı. Hatta ben o yılın ballarını diğer yıllarda zor satıp bitirebildim. 1997 de  ise  Erbakan  Hocamız 28 şubatçılar tarafından tam bal mevsiminde başbakanlıktan uzaklaştırıldı.
                    1997 yılında neredeyse hiç bal alamayan bazı arıcılarla aramızda Erbakan bolluk demekmiş diye şakalaştık. Ötekiler geldi kıtlık oldu dedik.Bu ne kadar doğrudur tartışılır.Benim şimdiki görüşüm Balın az olması çok olmasının bununla hiç alakası yoktur.
                    Almanyada bal çok ise Merkel iyi de ondan denilebilir mi?.Kominist Çin ve Rusyada bal çok oldu diye kominizm iyi denilebilir mi?.Bence  hükümetlerin adından ziyade hükümetlerin arıcılara desteğinin etkisi olabilir.Bulgaristanda arıcılara hükümetin çok destek verdiğini biliyoruz.olsa olsa rekolte böyle artar.Balın çok olmasının en baş sebebi Allah vergisi. Allah verdimi arıya bakmasanda çok bal alıyorsun. Zaten 97 yılında olmayan bal diğer yıllarda oldu bu tez de kendi kendine çürüdü .
                     Arkadaşlar esasen Cenab-ı Allah bizleri bazen bollukla bazen yoklukla (ayette mallardan ve canlardan eksiltmeyle buyruluyor) imtihan ediyor.Sadece bal değil balık sebze meyve bazı yıllarda az bazı yıllarda ise bol oluyor.İşte geçen yıl çok yerde bal az oldu.Bal az olunca insan moralmen bozuk oluyor ve bu arılara bakmamıza da yansıyor herhalde ki gerektiği kadar bakamadık.
                    Ayrıca son yıllarda fazla kış olmayışı da bizi aldattı.Bu yıl da öyle olacak zannettik.Mesela ben önceki yıl oğul verip kaçan bir kovanı analar boşa gitmesin diye 6 eşit parçaya böldüm hiç de takviye bakım yapmadım.Hepsi de bahara çıktığı gibi üstelik de bal yaptılar. Arılarımız az balla az bir mevcutla bahara çıkar baharda takviye yaparız gibi sözlere kandık.
                   Bu yıl yandık ki ne yandık.Çetin geçen kış şartlarından olsa gerek benim bile ciddi kayıbım var.Geçen sezon 250 kovanla bahara çıkıp sezon sonunda 350 kovan sayısına ulaşmıştım.Şu anda yine 250 küsür kovanım kaldı.Ölmeyen kovanlarımızın da mevcudu ve balı azalmış.Kalan arılarımızı adam etmek için baya bi uğraşacağız.Ben kovanlarımı 26 şubatta Antalyaya taşıdım.Taşıma öncesi iki defa invert yapıp besledim.Bir kısmı İspartada duruyor. Onları da en kısa zamanda ya götürecem ya besliyeceğim.
                  Havalar düzelir düzelmez kalan arılarınızı İnvert şurup yapıp beslemeye başlayın korkmayın diyorum.Muğlaya giden bir arkadaş şu anda dolu kovanlar gördüm diye telefon etti.Türkiye büyük bir ülke. Şu anda Eksi 25-30 dereceyi yaşayan arıcılarımız ise daha kaç arısı öldü bunu bile bilmiyor.
                  Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun.Kovanları sönen arkadaşlar üzülmeyin arı bulunur siz bulunmassınız diyorum.     
   
« Son Düzenleme: 29 Şubat 2012, 09:49:09 Gönderen: Efraim Korkut »
KIRKBİRÇİÇEK KESTANE BALLARI
              05325025241

erkanduzce

  • Ziyaretçi
Ynt: zayıf kovanlar
« Yanıtla #3 : 28 Şubat 2012, 20:42:04 »
efraim bey
geçmiş olsun
allah beterinden saklasın diyorum


Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.185
    • Ali Türk
Ynt: zayıf kovanlar
« Yanıtla #4 : 29 Şubat 2012, 10:21:09 »

Arıcılıkve zayıf koloniler veya kovanlar. Zayıf koloniler her ne kadar istenmese de sonuçta arı çoğaltabilmek için zayıf bölmeler veya devşirmeler yapılmadan güçlü koloniler oluşmuyor. Hem zayıf koloni istemiyoruz, hem de bu zayıf koloniler bizim arı çoğaltmada olmazsa olmazlarımız. Ben kaç yılı tam hatırlamıyorum. 15 yıl öncesi olması lazım, Gebze tapu binasına bitişik bir evde oturuyordum. O dönemlerde Ankara TKV den 10 adet, ana arılar almıştım, acayip sakin arılardı, benim dediğim dönemde TKV de Bulgar yabancı bilimciler filan çalışıyor diyorlardı tam bilemiyoruz. Mevzu ya dönecek olur isek, almış olduğum ana arılardan ikisini birer çıta arısıyla bölüp balkonuma getirdim. O dönem bende ortadan bölünmüş ruşetlerim vardı ve her bölmede 2 standart çıta alıyordu. Bala çalışan kolonilerimi ise Niğde Bor Balcı köyüne götürmüştüm.
Balkondaki arılar, biraz gelişiyor bir çıta bölüp bir arkadaşın bahçesine götürüp orada besleyip bölme ana arısını kendisi yapıp çiftleşip yoluna devam ediyordu. Sezon sonu çok iyi hatırlıyorum balkona getirdiğim iki çıta ayrı, ayrı bölmeden, yapılan bölmelerden 13 adet bölme oluşturmuşum ve kışa bunlar hiç takviyesiz girdiler ve ertesi seneye çıkıp çok iyi koloniler olmuştu. Yapmış olduğum bölmelerin hiç birisi kışın sönmedi. Ertesi seneye yatırım yapmış olduk.

Arıların ihtiyacı bal ve polendir. Eskiden bizde ne verirlerse yiyenlerdeniz. Şu ilaç arıyı çıldırtır, şu vitamin arıyı kudurtur, hemen atlıyorduk. Geçtiğimiz sene Sadri abiye bir mamul satmışlar biz bunu denedik arıyı çok geliştiriyor filan gibilerinden. Sadri abinin arılar o mamül ile gelişemedi, şimdi diyor ki en iyisi kendi yaptığım invert şurupmuş arı çok rahat alıp kullanıyor demekte.
Arıcılık büyük bir sektör, arıcılar kendilerini iyi eğitmezler ise sizi birileri anında kandırabiliyor. Siz kandırıldığınızı bir kaç yıl sonra anlıyorsunuz, tabi iş işten geçtikten sonra.Arıcılığı öğrenmediniz ise bu kandırılma devam edecektir.

Zayıf arıların bakımları iyi yapılmalı. Nasıl mı? koloni sıkışık olacak, sarabileceği dışındaki çıtaları alınız. Bizim arı sıkıştırmak ile bir kaç videomuz var, bunuarıcılık videoları
 içinden bulup izlemelisiniz. Zayıf arıyı sıkıştırmaz iseniz bir türlü gelişemez. Sıkışık tuttuğunuz zayıf arıya sadece şerbet verin, kolonideki işçi arılarda polen bulabiliyorsa çok iyi gelişme gösterecektir. Bunları yazarken, zayıf koloni, bulunduğunuz dönemde bal üreteceğiniz arılar konumuna çok zor gelir, onu da belirtelim.Yani çok zayıf kolonileri bal yaptırmaya yetiştiremezsiniz.

Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

YUSUF ŞİMŞAK

  • Genel Moderatör
  • Yeni Üye
  • *****
  • İleti: 80
  • KARŞINDAKİNİ NASIL İSTİYORSAN ; ÖYLE OL...
Ynt: zayıf kovanlar
« Yanıtla #5 : 29 Şubat 2012, 13:20:20 »
SLM...

Bakanım sen ne yaptın böyle ;D

Biz arıcılara her daim güçlü kolonilerle çalışmasını söylerken sen 2 çıta arıdan 13 koloni oluşturdum dedin işi bitirdin ;D

Şimdi bizim arıcı arkadaşlar bu sezon elindeki kolonileri parçalarda evdeki bulgurdan olurlarsa ,gelecek yıl bu zaman bu forum ağlama duvarına döner :(

Şakası bir tarafa ;

Koloni çoğaltmayı her arıcı ister.Fakat bir çoğu evdeki bulgurdan olur.

Nasıl mı  ???

Zayıf koloni bir bebek gibidir.Yiyemez,içemez ,hastalık migroplarıyla,güvelerle vesair sorunlarla mücadele edemez.Zayıf koloni ile çalışmayı seçen arıcı bir bebek ilgisi ile her daim koloni ile ilgilenirse ve de kış şartları ılıman geçerse senin yaptığın gibi 2 çıta arıyı 13 koloni yapabilirler.

Böyle bir riske girmektense ,güçlü koloni ile çalışmalı .Arısını çoğaltacaksa da bunu mevsimin çok iyi gittiği sezonda yapmalı.4. kata gelen arı senden 5.katı istiyorsa bu ben böl demektir ki arıcı da bunu yapmalıdır zaten.Hem bal alırsın hemde koloni çoğaltırsın ;)

Yok illaki çoğaltmak istiyorum dersen ; bal almaktan vazgeçersin ,koloniyi bölersin :D

SLM ve Muhabbetle...

:)

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.185
    • Ali Türk
Ynt: zayıf kovanlar
« Yanıtla #6 : 29 Şubat 2012, 16:01:38 »

SLM...

Bakanım sen ne yaptın böyle ;D

Biz arıcılara her daim güçlü kolonilerle çalışmasını söylerken sen 2 çıta arıdan 13 koloni oluşturdum dedin işi bitirdin ;D

Zayıf koloni bir bebek gibidir.Yiyemez,içemez ,hastalık migroplarıyla,güvelerle vesair sorunlarla mücadele edemez.Zayıf koloni ile çalışmayı seçen arıcı bir bebek ilgisi ile her daim koloni ile ilgilenirse ve de kış şartları ılıman geçerse senin yaptığın gibi 2 çıta arıyı 13 koloni yapabilirler.



Yok illaki çoğaltmak istiyorum dersen ; bal almaktan vazgeçersin ,koloniyi bölersin :D


Slm, Yusuf;
Sayın bakanım ne yaptın demişin. Bir şey yapmadım, daha önce uygulayıp ertesi seneye çıkarttığım kolonileri anlattım sadece.
Buna benzer bir örnek daha vereyim, benim 3 numaralı bir kolonim vardı. O koloninin oluşmasını daha önce bir yerlerde anlatmışımdır yeniden bir bahsedeyim. Bahsedeceğim koloni 4 sene yaşadı üç senesi hep şampiyondu.

Pelitlide eski hacı abinin bahçeye bizim arıcı ağabeylerimiz den Osman hoca, arı bölüp getirirdi. Onun ana arı üretme sistemi ise bir kovanı içeriden üç böler, bölmelere açık kapalı üçer çıtalık yavrulu devşirme bölmeler oluşturur. Bu Bunları arılıktan çıkartıp Pelitli köyüne bırakırdı. Bu işlemden 5 gün sonra gelir, kapanan memeleri bozar, çünkü günlük larvalardan yapılan memeler beşinci gün kapanmazlar. Ana arının kaliteli olabilmesi seçeneklerinden biriside günlük larvadan oluşmalı. Açık memelere dokunmaz, bölmeleri şurup ve kek ile beslerdi. Koloniler bölündükten 15 gün sonrası oğul vermeye başlar. Osman abide küçük, küçük oğulları toplayıp kolonilere alır, zaten yaz günüdür havalar sıcak, ana arılar çiftleşip yumurtaya başladığında, hazır ana arıları alır değişecek ana arıları böylece hazırlamış olduğu kraliçelerle değişirdi.
Böyle içeriden üçe bölünmüş kolonilerden en az 10 tane olurdu. Bir turda 30 oğul, ikinci turda 30 oğul daha alır, bir turda bölmelerde kalıyordu, 10 koloniden 90 ana arı üretiyor ve bunu oğul sistemiyle ;) Yani ana arıları arılar yapıyor, gene anaarıyı koloni oğulun içinden kendisi seçiyor gibi.

Bir sene Osman hoca nerden aldıysa İtalyan ana arı almış, onlardan bölmeler yapmıştı. Oğulların içinde sap sarı altın görümünde kraliçeler vardı. Osman hoca alacağı oğulları aldıktan sonra, sonradan çıkacak olanları bizim eski hacıya devretmiş, demiş ki oğul çıkarsa bundan sonrakiler senin.

Ben arılıkta çalışırken bir oğul çıktı, oğul küçük ama içinde bir suru ana arı var, bir tanede İtalyan asıllı vardı, hacı abiye dedim o sarı ana arıyı alabilir miyim? Dedi ki onu vermem. İçim gitti ama yapacak bir şey yok.:)
O zaman siyahlardan bir tane alabilir miyim? al dedi.
Ogulun içinden bir tane ana arı alıp avucumda arılarımın yanına getirdim.
O zamanlar elimizde ve civarımızda ana arı kafesi filanda yok. Kibrit kutusuna koydum ana arıyı. Bir kovan açtım, çıtayı inceledim ana arı üzerinde gözükmüyor. Bir boş kovana elimdeki çıtadaki arıları silkeledim. Bir tane ballı çıta verdim, sağına soluna boş kabarık çıtalar vermiştim.  Çıtayı silkeleyince zaten usta arılar uçup kovanlarına geri döndüler, geri kalanların içine bizim çiftleşmemiş ana arıyı bıraktım gitti.
Bu ana arıyı kabul ettiler ana arı çiftleşip geldi, yumurtaya başladı ve o sene kışı zor çıkardı, çok zayıf bir koloni idi.

Ertesi sene bu arıyı bir daha arılıkta hiç bir koloni geçemedi. Bu üç yıl devam etti, dördüncü sene oğul verdi, iki oğlu vardı hiç analarına çekmediler. Bu şampiyon dediğim koloniden yaşadığı dönemde birçok koloniye yavru alıp verirdim. Son zamanlarda ondan yavrulu çıta alırken utanmaya başladım, bu çalışsın başkaları mirasa konsun oluyordu.

Gelelim zayıf kolonilere :D
Bu forumu izleyenlerin hepsi profosyonel arıcılar değil, herkesin güçlü arısı olmayabilir. Bu yıl felaket sonuçlar var. Adamın 45 arısı var, hepsi sönmüş. Adamın 60 kovan arısı var, bir kaç tane kalmış, adamın 6 arısı var hepsi sönmüş. Bunlar benim sadece duyduklarım, bilmediğimiz kim bilir ne kayıplar var. Şimdi gel bu kişilere güçlü arıdan bahset, adamların elinde bir çıta arı kalmamış :(

Koloni çogaltam isteyenler zaten baldan vaz geçmeseler bile bal alamazlar, onu yazdım.

Bende hep güçlü arıdan yanayım, fakat işe yeni başlayanlar, güçlü arının yanına nasıl yanaşacaklar birde bu var 8)
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

vecdiküçükyılmaz

  • Ziyaretçi
Ynt: zayıf kovanlar
« Yanıtla #7 : 29 Şubat 2012, 23:26:35 »
Değerli arkadaşlar, iyi geçen sezonlarda ana arısı genç koloniler,ana arısı yaşlı kolonilerden fazla bal verebilir.
Bahar dönemi uzun sürmüştür,nektar akımı uzun sürmüştür.Bizler yanılmamamız için mukayese yaparsak,zaman, şartlar, bakım ,arıcının bilğisi,sermayesi,ana arının yaşı ve f1 olmalıki dogru çözümü bulalım.
Eşit şartlarda baharın 3 çerçeve arı ile 8 çerçeve arı aynı balı vermeyeceğini pratik hayat bize ispat edecektir.
Bizlerin hedefi güçlü koloni  ve sonunda doğru yönetimle en yüksek balı almak olmalıdır.
Yeni başlayan arıcı arkadaşlarımız genç ve  bakacağı kadar arı ile başlarsa  daha başarılı olacaklardır.
Nektarlar toprak olmasın, bizler en yüksek verimi alalım.
Arımız güçlü olursa bizlerde güçlü olacağız.Arı bizlere bir emanettir,bu emanete iyi bakmak arıcılara farzdır.Saglıcakla kalın
« Son Düzenleme: 01 Mart 2012, 00:02:24 Gönderen: vecdiküçükyılmaz »

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.185
    • Ali Türk
Ynt: zayıf kovanlar
« Yanıtla #8 : 01 Mart 2012, 10:47:15 »
Vecdi abi, benim yazdıklarımdan sanki zayıf koloni durumlarını savunup, böyle devam edin gibi bir izlenim oluştu. Ülke genelinde güçlü koloni zaten yazın bile tutamıyoruz. Zaten bazı ırklar gelişmiyor, bazı yoz gelişen arılarımız var, onlarda 10 çıta olmadan oğul vermeye başlıyorlar. Konuyu bir toparlamak gerekirse, güçlü koloni denilince ne anlaşılıyor burası önemli. Siz son baharda 5 koloniyi birleştirin 20 çıta kışa sokun bu bir işe yaramıyor. Bu kolonilerin arıları yaşlı ise belli bir süre sonra ömürler bitecek arılar ruşete kadar düşecektir. Güçlü koloniyi koloni kendi ana arısıyla oluşturmalı. Bala girecek koloniler yaklaşık 20 çıta ful arılı olmalı, 80 binlik koloni dediğimiz koloniler oluşturulmalı. Önümüz bahar ve genelde tüm koloniler zayıf, bu koloniler gelişip havalar ısınıp, sıkışana kadar alanlar genişletilmeli, kovan musluğu tamamen açılmamalı. Geçenlerde bir arkadaşımız, kovan musluğunu arılar propolist ile kapatmışlar minicik delikler var açabilir miyim diye sordu, dedim kesinlikle havalar ısınana kadar dokunma diye yazdım.
Önce biz zayıf koloni nedir, güçlü nedir bunda bir anlaşmamız lazım.

Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

YUSUF ŞİMŞAK

  • Genel Moderatör
  • Yeni Üye
  • *****
  • İleti: 80
  • KARŞINDAKİNİ NASIL İSTİYORSAN ; ÖYLE OL...
Ynt: zayıf kovanlar
« Yanıtla #9 : 01 Mart 2012, 16:51:27 »
SLM...

Sayın Bakanım...

'' Beni anlamadınya ,ben ona yanıyorum'' diyor Kayahan :)

Sen şimdi yazında 2 çıta arıyı 13 koloni yaptığını yazdınya ; bunu okuyan tüm yeni arıcıların hepsi deneyecektir.Hepsinin şuan ortak hedefi maksimum seviyede koloni çoğaltmaktır.

Sırrı verdin be Bakanım ;D

Şimdi durdur durdurabilirsen gençleri ;D

SLM ve Muhabbetle...
:)

ncetin16

  • Acemi Üye
  • *
  • İleti: 27
Ynt: zayıf kovanlar
« Yanıtla #10 : 01 Mart 2012, 17:33:55 »
Değerli arı dostları;
           Formumuza üye olan her arıcının bilgi ve beceri düzeyinin aynı olmadığı görüşündeyim...Bu anlamda yukarıda verilen bazı bilgilerin değerinin fazlaca olduğu kanısındayım. Özellikle hobi arıcılığı yapmaya çalışanlar için güzel uygulamalar olmuş...Aslında Hedefte Güçsüz koloni yönetimini başarıp, güçlü koloni yönetimine doğru gitmek değil mi? Ülkemizdeki her arıcının aynı anda hem güçlü kolonileri bulunduğu, hemde güçsüz kolonileri olduğu bir gerçek... Hedefimiz F1 ana arı üretip 80 binlik kolonilerle çalışmak. Kaç tane arıcının F0 damızlıkları var ki ? İşte bunun için arıcımız kendisini 1 çıtalık koloni yönetimini ve 20 çıtalık koloni yönetimini  bilmek zorunda hissetmektedir. Hele birde larva transfer edip ana arı üretmek zoruna gidiyorsa olayın kolayına kaçıp 2 çıtalık kolonilere ana arı ürettirerek  ana arılarını yenilemesi daha kolay olmaz mı?…

vecdiküçükyılmaz

  • Ziyaretçi
Ynt: zayıf kovanlar
« Yanıtla #11 : 01 Mart 2012, 19:52:26 »
             Çetin bey,bilği farklılıkları olacaktır.Arıcıların sorunlarının temelinde Damızlık ana arı sorunu vardır.Ülkemiz büyük bir ülkedir,Koloni bakımından Dünya ikincisiyiz.Bal üretimi açısından gerilerdeyiz.4.500.000. Koloni arımız olmasına ragmen,yeterli bal üretimi yapamıyorsak,bir tanesi bilğimizin yetersiz olduğunu ve Damızlık ana sorunu yaşadığımızı,üretilen kullanma melezi ana arıların yetersiz ve az olduğunu gösterir.Bütün arıcı dostlara soruyorum, 300.000 ana arı üretimi ile 4.500.000. Koloninin ana arı ihtiyacını karşılıyabilirmisiniz.
             Ülkemizde aynı gün dört mevsimi yaşadığımızı söyleyipde,Dag arısını ovaya indirirsek,arıcımıza dayatırsak nasıl verimliliği artıracağız.
             Arısını sıcak yöreye nakledmeyen arıcı,hantal bir ana arısı olan zayıf kolonilerinden bal alma şansı zayıfdır.Yaz günü badanaj yapar.Akdenizde ege bölgesinde kışlayan koloniler bölündüğünde bile yöreme getirildiğinde 45 gün daha baharı yaşamaktadır.Bilğisi ve becerisi ölçüsünde bal almaktadır.
             Asıl can alıcı nokta şudur,bilmediği kullanmadığı bir arı ırkı konusunda çıgırtkanlık yapanlar,ülkemiz arılarını melezleyerek yok edecek diyenlerin,Ülkemin yapısını bilmemesi,arıcılığı bilmemmesi,Arı ırklarını bilmemesi
birilerinin agzından konuşarak birilerinin ekmeğine yag sürmektedir.Arıcımız her ırkdan bir ana arı alıp denese bu şahıslar çoktan jübilelerini yapacaktı.Bu zihniyet 1100 günlük yumurta atan ana arının kolonisinin günlük 2000 yumurta atan ana arısı olan koloniden çok bal yapacağini hala iştahla anlatmaktalar.Her ilmin yanılma payı vardır ama matematikte yanılma payı yoktur.
              Arıcımızın bilğisi ve tebrübesi artmıştır,artmayada devam etmektedir.Giydiği gömlek dar gelmeye başlamıştır.Hurafe arıcılık bitmiştir.Translate gogle sayesinde biz dünya yı dünya da bizi izlemektedir.Maddi temeli olmayan arıcılık bilğileri TEYO Dayının hikayelerine benzemektedir.Saglıcakla kalın.

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.185
    • Ali Türk
Ynt: zayıf kovanlar
« Yanıtla #12 : 01 Mart 2012, 20:26:58 »
Hani hep dua ederken derimya, Allah ne verirse, hayırlısını versin, diye :D
Bu zayıf arı konusu acayip oldu. Ben geçmişte yaşamış olduğum maziden iki anımı anlattım. Vecdi abinin yazdıkları aklıma başka şeyler getirdi. Benim zayıf arılarım bu sene oluşturulup, ertesi senenin arıları olmuştu. İşin acayibi, bu pek işime gelen bir örnek değil birisi o zaman benim ustalık belğen nerde diyecektir.
Hatırlarsanız, Muhteşem abim, kışın oynamak için bir koloni getirmişti balkonuna. Adını balkon fakiri koymuştuk. Bu arıda bizim kütük gibi kışın invert şurupla beslenip, bahara 5 çıta olmuştu, hatırladınız dimi ;)

Arılıkta başından işler geçip, evin balkonuna gelmişti, ana arısı çiftleşemedi ve ben bir son bahar ana arısı vermiştim, hemde harman veresiyeli ;D

Bahara kadar kışın gelişip 5 çıtaya gelen, bu balkon fakiri, aynı yıl ayçiçek akımına 40 çıtada çalışmıştı. İlk ve son halinin resimleri Muhteşem abinin blokta var bir bakıverin. Gerçi Muhteşem abiye cevap hakkı doğdu, kendisi tarihleriyle, resimleri buraya sıralarsa hafızalarımızı bir yenileriz.

Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

ncetin16

  • Acemi Üye
  • *
  • İleti: 27
Ynt: zayıf kovanlar
« Yanıtla #13 : 01 Mart 2012, 22:44:01 »
Vecdi Bey;
             Takdir edersinizki hiç bir başarı tesadüf değildir. Bir çok başarılı çalışmanın ürünüdür. Karniyol ırkındada bir çok ıslah çalışması yapılmış iyi özellikler bir araya getirilebilmiş bir üründür. Sizde ülkemizde iyi özellikleri olan arı ırklarını bir araya getirip çeşitli ıslah çalışmaları yaparak Karniyola rakip ırklar meydana getirebilirsiniz...Mesela kafkas arısının dil uzunluğuyla italyan arısının üreme gücünü yeni bir ırkta toplayıp süper bir ırk damızlık  elde edebilirsiniz...Tabi bunlar sistemli ve titiz bir çalışma gerektirir... Eğer bunları yapmayıp da emek verilerek oluşturulmuş bir ürüne olumsuz  söz söylemek bizim için acizlik olur... Atalarımız ne demiş ''bakarsan bağ , bakmassan dağ olur demiş'' Maalesef biz bakmamışız ve arılarımız yoz özelliklerinden arınamamışlar... Bu anlamda Karniyola söylenecek fazla bir söz kalmıyor... Örnekte demişsiniz ki  ülkemizde  4 500 000  arı kolonisi var... Bildiğim kadarıyla Yıllık bal üretimimiz 60000 Ton = 60 000 000 kg. dır. Kovan başı verimi analiz edelim : 60 000 000 kg / 4 500 000 kovan = 13,33 kg/kovan dır. Tarım bakanlığı ise kovan başı verimin 16 kg olduğunu söylemektedir... Bu rakamlar aslında bizlere yakışmıyor... Bu durumdan rahatsız olan birileri mevcut durumumuzu inceliyor ve karniyol ırkıyla ülkemizde kovan başı verimi 50-60 kg seviyesine çıkarmak istiyor...Bunu başarmak içinde bir çok başarılı çalışma yapıyor, video alıyor... bloglar  kuruyorlar, Form oluşturuyor... yaptıkları çalışmaların gayesini her fırsatta dile getiriyor veya hissettiriyorlar... Bu mevcut kötü duruma (60 000 000 kg / 4 500 000 kovan = 13,33 kg/kovan)  çare arayan insanlara takoz olmamak  gerek diye düşünüyorum...Hatta elimizden geliyorsa yardımcı olup çalışmalarına katkı sağlamalıyız diye düşünüyorum... Ülkemizde Karniyol ırkının kullanımı ve verimi ile ilgili bilgileri Ali Türk ve ekibinin çalışmalarının öncesinde de duyuyorduk. Özellikle Bulgar göçmen yurttaşlarımız Bulgaristandan çok getirmiştir. Çevrem de de iki tane 200 kovan karniyol arısı olan tanıdıklarım var...onlarda Ali Türk beyi tanımıyor ama söyledikleri hep paralel çıkıyor... Şimdi ise ülkemizde Karniyolun F0 larını bulma imkanımız var...Kıymetini bilelim...


Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.185
    • Ali Türk
Ynt: zayıf kovanlar
« Yanıtla #14 : 01 Mart 2012, 23:23:55 »
Bizim konular bir acayip, konu zayıf koloniler ve biz gene nerelere daldık. Arıcılıkta ıslah basit bir şey olsaydı, hemen yapılırdı. Karniol arısı aslında ıslah edilmeyip selekte edilgin, yani adamlar yıllarca iyi olanları seçip kötü olanları yok ederek belli bir gen bankası ve bir ırk acayip soy kütükleri tutularak korunmuş.

Bizdeki durum ise ortada.
Alın bende bir şey daha bahsedeyim, katılmış oldugumuz en son İstanbul arı ürünleri ve arıcılık festivalinde, birisi bir kitapçık verdi. Kitapçıkta aynen şunlar yazıyordu. Ülkemizde damızlık sorunu var. Damızlık olmadığı için ülke bazında kovan başına düşen ortalama bal üretimi ise 15 kilo civarında. Asıl can alıcı nokta ise şudur, gene aynı kitapçıkta diyorki, petekli bal yaptırmak için verilen şekeri bu 15 kilo baldan çıkartır isek, kovan başı 5-6 kilo ortalamalı bir üretim var ???
hayırlı olsun.
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk