Bu tespit kişisel yorum olmayıp bu konuyla ilgili kaynaklarda yer almaktadır. (Tarım Bakanlığı sitesi, İnci Arıcılık vb...)
Bende aynı şeyi söylüyorum zaten, bahsettiğiniz şirket kafkasın pazarlamacısı...
Kafkası Ege,Akdeniz de dahil olmak üzere her tarafa pazarladılar sizce mantıklı mı?
Hangi kaynaktan geldiği belli olmayan, hiç bir özelliğini bilemediğimiz onlarca ekotip'in daha iyi bir üreme değeri ortaya koyabileceğini zannetmiyorum.
İşte burada müthiş bir şekilde yanılıyorsunuz her bölgenin kendi ekotipi, o bölgeye uyum sağladığı için hangi mevsimde ne yapması gerektiğini çok iyi bilir, arılıktaki koloniler arasından bilinçli olarak yapılacak olan elemeden sonra yüksek verim alınacağı kesindir!
Dışarıdan yani yabancı arıcılardan bir çok mail aldım,benden "ANATOLİAN" (anadolu arısı) istiyorlar,anatolian'ı ne yapacaklarını sorduğumda da "BUCKFAST" üretiminde kullanacaklarını söylüyorlar ama nedense kafkasın adını bile anmıyorlar...
Yabancı arıcılar bizim arılarımızı,gen kaynaklarımızı bizden çok daha iyi biliyorlar ama maalesef bizim bilim adamlarımız uyuyor.
O kafkası pazarlayanlar arasında bu işi çok iyi bilenler var niye ıslah çalışması yapmıyorlar bizde takdir edelim...
Gelelim 80 000 lik koloniye; eğer işin doğrusunu söylemek gerekirse bu 80 000 lik koloni işi bizim şu anki mevcut yerli arılarımız ile olmaz sadece fantazi olarak kalır.
Çünkü büyük gayretlerle 50 000 -60 000 nüfusa çıkardığınız koloni hemen oğul eğilimi gösteriyor,bu koloniyi, bu nüfusta tutmak maharet ister.
Arılarımız ıslah edilmediği sürece de bu konu fantazi olarak kalmaya devam edecektir.
Gerek Muhsin Doğaroğlu ve gerekse Ali Türk beyefendilerin bal üretim sezonunda 80.000'lik kovanlarla en yüksek bal üretiminin gerçekleştirilebileceği yönündeki bize aktardıkları temel bilgi üzerinden hareketle, şu soruyu sormamız gerekiyor. Öyleyse bir arıcı hangi yöntemlerle böyle bir arı kolonisi oluşturabilir?
80 000 lik koloni oluşturmanın çok farklı metodları var; Muhsin hocanı kitabını okuduğunuz anlaşılıyor Hocanın dediği gibi destek koloni sistemi ile bu sonuca ulaşılabilir fakat buradaki sistemde, hasattan sonra zincirin kopacağı kesin, koloninin kendini toparlaması için arıcının çok tecrübeli olması gerekiyor.
Bir başka yöntemde bal üretecek kovana,yanındaki kovanın tarlacılarını alma yöntemidir.
Diğer bir yöntemde iki kraliçe metodudur.
Amerikalı arıcılar iki kraliçe metodunu kullanarak, kısa fakat kuvvetli bir nektar akımında bir sağımda,bir koloniden 150 kg bal aldığını söylüyorlar.
80 000 lik koloniyi oluşturmuş olsak bile elimizdeki mevcut kovanlarla bu iş olmaz , arıyı çalıştıramayız bile...
Burada yazılanları okuyan arı dostlarına naçizane bir dost tavsiyem olacak; arıcılığa yeni başlamış arkadaşlar, arıyı iyice tanımadan, bazı arı davranışlarını öğrenmeden,hızlı fakat sessiz çalışmayı öğrenmeden çok kuvvetli koloniler ile çalışmayın!
Mevcut koloni 8- 10 çerçeve iken sakin olabilir ama 20-25 çerçeveye basan aynı koloni çok daha farklı davranabilir sonuç çok kötü olabilir çünkü ıslah edilmemiş kuvvetli arılarımızın ne yapacağı belli olmuyor çok vahim durumlar oluşabiliyor.
Konuyu kısaca özetlersek masa başında yapılan arıcılık ile sahada yapılan arıcılık çok farklıdır...
http://alisekerli.blogspot.com/