Gönderen Konu: Arıcılık ve yağma  (Okunma sayısı 14909 defa)

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Arıcılık ve yağma
« : 01 Şubat 2012, 13:07:27 »
Arıcılıkta yağma genelde son baharda gözüksede koloniler aç oldugunda ve  arı uçuşu varsa her zaman olabilir.
Arılıkta yağma genelde bir kovan tarafından yapılır, yani bütün kovanlar bir kovana ağma yapmazlar. Bir kovana tüm kovanların yağmaya gelmesine genelde arı bindirmesi deniliyor ve bu olumsuz zamanlarda olur. Nektar yok, kurak bir zamanda koloniyi açıp incelemeye kalkarsanız bu bindirme tüm kovanlar tarafından yapılır ve çok kısa sürede koloni söner, her taraf savaş alana döner ve yağma arılıkta yayılır ve Allah korusun tüm arılar birbirine girer.
Yağmaya ile ilgili ben bu girişi yaptım.
Efraim hocamızın bir yazısını görmüştüm, yağma ile ilgili, kopyalayıp yayınlamakta içime sinmemişti. Kendisine ait bu yöntemi buradan paylaşırsa daha iyi olur.
« Son Düzenleme: 01 Şubat 2012, 13:12:59 Gönderen: Arı Bakanı »
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

Efraim Korkut

  • Genel Moderatör
  • Acemi Üye
  • *****
  • İleti: 36
  • Ballar balını buldum.Kovanım yağma olsun.
    • kırkbirçiçek bal
Ynt: Arıcılık ve yağma
« Yanıtla #1 : 01 Şubat 2012, 17:27:29 »
                                                                                                ÖYLE YAĞMA YOK
                                                                        YAĞMACILIK VE YALANCI ANA İLGİLİ BAZI BİLGİLER
             Çocukluğumdan beri arılarla uğraşıyorum.Şu an 250-300 kovan arıya bakıyorum.Eskiden 50 kovanda zorlanıyordum .Nedense şimdi bana hiç zor gelmiyor.Galiba bunda, bunca yıllık tecrübenin yanısıra modern kovanlarla çalışmanın ve her çeşit ilaç ,alet ve edevatın kolaylıkla bulunabilmesinin de rolü büyük.

              Arıların yanına gittiğimde önce bir etrafı gözetlerim.Sonra sırasıyla önlerinden yürür Kovan girişlerinini kontrol ederim.Arının çalışmasından ve dışarı attığı döküntülerden bir problem varsa anlarım.Kovan önü tıpkı kan tahlili ve idrar tahlili gibidir.(Çok az hastaya röntgen gerekebilir).Hepsini gezdikten sonra işleri sıraya koyarım.

              Yağmacılıkla ilgili birkaç bilgi paylaşmak istiyorum.Yağmacılık olmaması için ortada bal bırakmamak,şerbet vs.dökmemek arıları uzun müddet açık bırakmamak,Anasız kovan bırakmamak, riskli kovanların girişlerini daraltmak gibi tedbirleri almamıza rağmen yine bazan küçük bir ihmal sonucu yağmalama olabiliyor.Ben bunun da çaresini buldum.Bunu sizinle paylaşmak istiyorum.

              Yağma olduğu zaman bütün arılar ayağa kalkmış gelen giden iğneyi çakıyor.Yağma var diyorum .Küçük bir kontrolden sonra yağmalanan kovanı buluyorum.

               Ben eskiden bütün kovanlar yağmalıyor sanıyordum.Meğer bir tanesi yağmalıyormuş.Yağmalanan kovanın kapağını birkaç dakikalığına kapatıyoruz.Kapağı açtığımızda çıkan yağmacı arılar hep bir yöne gidiyor.Bunu daha iyi görmek için kovandan kaçan arılar üzerine un serpilebilir.Hangi kovana girdikleri özellikle akşama doğru ise çok kolay anlaşılıyor.Kesin karar vermek için tahmin ettiğimiz kovanı açıp bakıyoruz.petekler bal dolu hatta beyazlatmış.İşte yağmacı arı.

              Bulduğum çözüm sizin dediğiniz gibi Başka yere uzak bir yere taşımak değil tam aksine bozan ve bozulan kovanları yer değiştirmek.Yanlış duymadınız iki kovanı yer değiştirince bozgun saniyede bitiyor.Kavga filan da etmiyorlar.Kovanların düzenini değiştirmek istemiyorsanız.Birkaç gün sonra tekrar yer değiştirebilirsiniz.Artık O kovanın yağması sona ermiştir.Bir daha kesinlikle olmaz.Çünkü kuvetli kovanın epey bir arısı ona katıldı ve savunmayı devralmıştır.Nasıl ?Uzak bir yere taşımaktan daha kolay ve zevkli değil mi?Bu metodu 20 yıldır uyguluyorum herkese de tavsiye ediyorum.Sizinle de paylaşmış oldum.Umarım beğenir ve siz de paylaşırsınız.

               Uzun müddet anasız kalmış ,erkek yavru yapmış arılarla ilgili de bir güzel çözümüm var ama onu kulakları çınlasın Yalovalı Arıcı Güngör Korkut Abimizden öğrendim.Böyle bir kovanı iyice muayene eder içinde gerçek ana var ve dölsüz yumurta atıyorsa önce onu bulup atarız.Sonra güzel ve kuvvetli bir kovandan anasıyla ve arıları silkelenmeden bir-iki yavrulu çerçeve alıp problemli kovanın çerçeveleri arasına tam orta yerine konulur.Kapatılır.Tamamdır anasız kalan ve bir türlü ana kabul etmeyen kovanın işi halloldu.E öteki güzel kovan bozuldu anasız kaldı nolucak diyenlere şunu söylüyoruz. Anasını aldığınız kovan yeni bir ana üretip düzene girer.Halbulki uzun müddet anasız kalan diğer kovana yumurtalı çerçeve verseniz bile Ana üretemez. genç arı yok ki süt koysun. Hazır ana verseniz öldürür.,sakatlar, kabul etse bile ana arıyı besleyen olmadığı için yumurta yapamıyor. Yumurta yapsa besleyemiyor.Bu yöntem ile hiç bir problem kalmıyor.Dikkat edilecek husus Anasız zannettiğimiz kovanda yaşlı veya genç fakat döl alamamış bir ana bulunabiliyor.Böyle olduğunda verdiğimiz anayı öldürürler.Aman dikkat diyorum
                  Paylaşmak güzeldir.Nice güzel günler dilerim.  6 Eylül 2011

                                                                  EFRAİM KORKUT KOCAELİ / GÖLCÜK tel:0532 5025241



KIRKBİRÇİÇEK KESTANE BALLARI
              05325025241

YUSUF ŞİMŞAK

  • Genel Moderatör
  • Yeni Üye
  • *****
  • İleti: 80
  • KARŞINDAKİNİ NASIL İSTİYORSAN ; ÖYLE OL...
Ynt: Arıcılık ve yağma
« Yanıtla #2 : 02 Şubat 2012, 16:20:12 »
SLM...

Efrahim Hocam.

Bizimle paylaştığınız bilgiler pratik ve güzel.

Teşekkür ediyorum.

Yağmalayan koloni kendi kolonimiz içinde ise güzel bir çözüm yolu bulmuşsunuz.Fakat yağmalayan bizim koloni değilse yine çaresiz kalıyoruz gibi.

Bir de çekincem var.

Kolonilere yer değiştirdiğimiz zaman mesela ; 20 çıtalık koloni 2 çıtalık koloniyi yağmalıyorsa , bu durumda 2 çıtalık koloniye 4-5 çıta tarlacı girecektir.Buna mukabil az da olsa tarlacı 20 çıtalık koloniye girmeye çalışanların hali nice olur.ballı ve polenli gelenler içeri giriş yapacaktır ama ya diğerleri .Veya 2 çıtalık kolonideki ananın hali nice olacaktır ?

Hocam bu konuda bizi aydınlatırsan memnun olacağım.

SLM ve Muhabbetle...
:)

Efraim Korkut

  • Genel Moderatör
  • Acemi Üye
  • *****
  • İleti: 36
  • Ballar balını buldum.Kovanım yağma olsun.
    • kırkbirçiçek bal
Ynt: Arıcılık ve yağma
« Yanıtla #3 : 02 Şubat 2012, 20:12:03 »
                                         
                                                                                   ÖYLE YAĞMA YOK DEDİK
             Sevgili yusuf bey    Bu yazıyı gönderi yaptıktan sonra kendi kendime dedim ki yağma yapan kendi kovanımız ise iyi başkasının kovanları ise ne olacak?Bakalım bu kim soracak derken şimşek hızıyla soru sizden geldi.Bunun için sizi tebrik ederim.
             Benim arılarımın böyle bir derdi yok. Çünkü korkudan kimse yanıma yaklaşamıyor.Yaklaştırmam da.Babamla aynı yere arı koydum.Sabah gidiyoruz.Dalda bir oğul var ben diyorum benimdir arım çok.Babam diyor benim anaları öten bir kovan vardı ondandır.Gidip açıyorum gösteriyorum arı azalmamış analar ötmeye devam ediyor.yine de kalpler rahat değil.Babayla oğulun hali buysa yabancılar ne olur düşünemiyorum bile.Yağma durumunda ise durum daha feci tabiki.Onun için Arıcılar yakın konmamalı kondurulmamalı diyorum.Eğer bir de yağmacı cins bir arıları olan bir arıcının yanına konarsanız kendi elinizle intihar ettiniz demektir.Bir taneyle yetinmezler sırayla hepsini yağmalarlar.Böyle bir durumda bizim oralarda aklın varsa göle kaç derler.Kaçıramıyorsanız siz kaçacaksınız ya da arılarınızın bitişini seyredersiniz malesef.
             Benim çözümüm kendi arılarım arasında bir yağma varsa onu bertaraf etmeye yöneliktir.Kullananlardan hep teşekkür gelmiştir.Adam kaç kovanını bilmem kaç km uzağa kaçırmış bu sefer yandakini bozmuşlar.benim dediğimi yaptı.dakikada bozgun bitti.Bilmem anlatabildim mi?
             Analar zarar görür mü sorusuna gelince :  Genelde analar hiç zarar görmüyor.Çünkü birbirinin kokusuna alışmış oluyor biraz.Esasen yaşlı ana dediğimiz eski analı kovanlar arasındaysa %100 garanti verebilirim.Biri eski ana biri yeni yumurta atmayan bir anaysa kesinlikle yer değiştirme yapmasın kardeşim.Uyarıyorum ASLA ASLA ASLA.Bu arıcılık değil ahmaklık olur.
              20 çerçeve arı 2 çerçeve arıyı bozarsa ben ona aç gözlü derim.Bende  böyle bozguncu cins yok.Birkaç italyan kalmıştı onları da sepetledim.Bu işin geçici çözümünü herkes kendi bulabilir.ister 2 yi 20 ye ilave eder ister 20 den 2 çerçeveye yardım eder.ben karışmam.Kesin Çözüm arılarımızın cinsini Karniyol yapmaktır.Karniyol kuvvetli olur kendini savunur.Karniyol yağmacı değildir kimseyi bozmaya gitmez.Kesin Çözüm işte bu.
              Şimdi bir önerim de Ali Türk Beye.Ali Bey bilmiyorum Böyle bir konu başlığı varsa beni uyarın.Arıcıların birbirine yakın konma meselesi veya mesafesi .Bu konuda Hayati İnal Bey dediki:Geçtiğimiz yıllarda kendisi Çam balına gitmiş.Arılar balı yapmış hayati Bey süzmeden Yakınına yeni kovanlar gelmiş hem kuvvetli hemde balsız.Ne mi olmuş Hayati beyin bütün balları yağmalanmış.arıları tükenmiş.Yeni gelen komşu bırakıp gittiği için ortada yok .Hayati bey kalanlarını kurtarıp gelmiş.Bu herkesin başına gelebilir ama gelmememeli işte.Bunu da tartışmalıyız.Sağlıcakla kalın.
KIRKBİRÇİÇEK KESTANE BALLARI
              05325025241

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Ynt: Arıcılık ve yağma
« Yanıtla #4 : 02 Şubat 2012, 21:34:31 »
Efraim abi kovanların yağmalanmasa bile, arılıklar yakın oldugunda
mutlaka arılarda birbirini kırma azda olsa oluyor. Bunu ben pürende gözlemliyorum, benim arıları yağmaya gelenleri öldürüp atıyorlar. Gidip başka arılıklardaki kovanların önünü geziyorum orada arı ölüleri göremedim. Arılıkların yakın olması nedeni ile yağma olmasa bile yapılacak işleri yapamıyorsunuz. Her taraf arı olunca koloni açmak nerdeyse imkansız.

Güçlü arılar her zaman gerkli olduğunu zaman içinde anlayacağız, hocalarımız gerekli ıslah çalışmalarını bir başlatsınlar. Bize Anadolumuzun arısını, eko tip arıları bir ıslah etsinler nasıl kuvetli kovanlarımız olacak sen o zaman gör. Tabi bu konuda aceleye hiç gerek yok, hatta bir hocamız arıcılık için önümüzdeki 50 yıl içinde çok ilerleme olacağını övünerek anlatmıştı.

Arılıkların yakın olmasının nedeni ise arılalrın suçu degil arıcıların blinçsizliği.

Bir başka konu ise benim arım yağmacı diye ben övünen arıcılar tanıyorum.

Çamda arı yağma olmadanda bitiyor, çama giden arıların kaç çıta olduğunu ben biliyorum. En fazla 5 çıta arıyla gidenler 1 teneke bal garanti diye hesap yapılıyor, sende 20 çıta arıdan bahsediyorsun :D
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

mustafa hak

  • Acemi Üye
  • *
  • İleti: 17
Ynt: Arıcılık ve yağma
« Yanıtla #5 : 26 Aralık 2012, 19:57:55 »
efrahim abi verdigin  çok güzel teknik için allah razı olsun  peki yagmacı arılardan başka kurtulma teknikleri yokmu ki var ?benim arım kafkas diye böbürlenenler yagmacı arı degil kendisi
« Son Düzenleme: 26 Aralık 2012, 20:05:40 Gönderen: mustafa hak »

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Ynt: Arıcılık ve yağma
« Yanıtla #6 : 11 Eylül 2014, 09:45:01 »

Sonbahar kendisini iyice hissettirmeye başladı.Geceleri serin, gündüzler ne kadar sıcak olsa da Marmara bölgesinde eski sıcaklıklar kalmadı.Arıcılıkta sonbaharda en büyük tehlikelerden birisi yağmadır. Yağma nasıl olur diye soracak olursak, tüm sezon boyu yağma olabilir ama sonbaharda daha fazla arılar yağmaya meylederler. Kışın gelmekte olduğunu bildikleri için bal depolamak isterler ve tüm kovanlar birbirini yoklar. Arılıkta ilk önce anasız ve zayıf koloniler yağmalanır.

Yağmaya arıcının yapmış olduğu hatalarda neden olabilir. Sonbaharda gündüz arıya şurup vermek kovanları uzun süre açık bırakmak, etrafa bal damlatmak şurup damlatmak gibi nedenler arıları etrafta yiyecek var hissi verir ve arılar arılıkta hızla bir şeyler aramaya başlarlar.


Videodaki olay, bir kutu terki oldu, gidip bu ruşete girmeye çalıştı. Peşinden ortalıkta bir şeyler arayan arılarda bu fırsatı kaçırmak istemediler hemen onlarda ruşete yöneldiler. Arılıkta olduğum için hemen ruşeti açıp ana arıyı kafese aldım ve cebime koydum. Ruşetin kapağını kapadım, daha sonra girşi kapadım, ruşetlerimin altında havalandırma var. Daha sonra terk eden arının anasını buldum başka anasız bir bölmeye verdim. Akşama doğru ruşetin girişinde çok az arı kaldı, muhtemelen kendi arısıydı, diğerleri kovan veya kutusuna dönmüşler. Ruşetin musluğunu yeniden açtım az bir ölü arısı attılar dışarıya, daha sonra ana arısını koloniye bıraktım ve bu ruşeti arılıktan çıkardım.

Son baharda zayıf koloniler yağmalanabilir, buna biz neden olmamalıyız.

Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

Yasin EFE

  • Acemi Üye
  • *
  • İleti: 11
  • Çerkezköy/ Tekirdağ
Ynt: Arıcılık ve yağma
« Yanıtla #7 : 11 Eylül 2014, 11:56:05 »
İyi günler. Ali bey ve değerli form üyeleri, Aranızda olmaktan mutluluk duymaktayız. Sayfanızı sürekli takip ediyoruz. Oğlum arılarımızı neden çiçekli yerlere götürmüyoruz, Onları çiçekli yerlere götürelim daha çok bal alalım diyor. İnşallah ilerleyen zamanda o da olacak diyorum.
Ben birazda arıcılığa nasıl başladığımı ve neler yaptığımdan bahsetmek istiyorum.
24.01.2014 günü yani kışın eski arıcı abimizin birinden 1 kovan arı alarak ormanlık alana bıraktım. Arıcılık kursu aldığım bilgiler sizin yaptıklarınızı ve internet üzerindeki bilgilerle uygulama yaparak arıcı olma yolunda ilerliyoruz.
Ocak ayında aldığım kovanımın Varroa ilaçlamalarını iyi yaparak kanatlı arı olmasını engelledim. İlaçlama ve sıkıştırma yaptığım için arılarım hızlı gelişti. Ana arıyı aynı kovan içerisinde 2 çerçeve içerisine kafese alarak her çerçeveye yumurta atmasını engelledim. 2 çerçeveye yumurta atıp yavrular kapanınca çerçeveyi kafesin dışına çıkartıp yerine yeni çerçeve verdim. Böleceğim zaman geldiğimde kafes içindeki çerçevenin dışınca yumurtalı çerçeve yoktu. hepsi pupa devresinde. Bir çerçeveyi w şeklinde altını keserek Günlük yumurtalardan ana memesi yapması için anasını aldığım kovanıma vererek ana arı ürettim. Ana arılar 16. gün çıkacaklarından 13. gün kovanımı 7 ye bölerek 14. günü ana memelerini keserek kovanlara paylaştırdım. 8 kovanım oldu. İyi besleme ve ilaçlama yaparak. arılarım iyi gelişti. şimdi bölme yöntemiyle 20 kovan arımız oldu. Arılarım şuan PÜREN balı ve gelişmeleri için polen topluyorlar.

İlkbahar bakımları arıların kolay geçmişti. Ancak sonbaharda zor oluyor. Yağma olayı beni çok rahatsız ediyor. girişleri iyice daralttım. Arılığımın 100 metre ilerisine bir kap içerisine şerbet dökünce bütün yağma yapmak isteyen arılar buraya gelince kovanlara saldırmıyorlar. Bu sayede yağmalar kesildi.
Değerli bilgilerinizi takip etmeye devam.
Hoşçakalın.   

Forum üyeleri ve ben forumda ticari konuları paylaşmıyoruz. Dolayısı ile yazınızın bir kısmını kaldırdım... Ali Türk.
« Son Düzenleme: 03 Ocak 2016, 10:39:20 Gönderen: Yasin EFE »
Arıcılığı seviyorum. Isırmadıkları zaman
0 505 543 43 18
Öğrenilecek çok şey var daha