TORBA ÇÜRÜKLÜĞÜ (Tulumsu Yavru Çürüklüğü)
(Sacbrood)
Etmeni ;Türkiye’de torba hastalığı,Torba çürüklüğü, dünyada sacbrood hastalığı olarak bilinen bu yavru hastalığı, elektron mikroskopla görülebilen ve filtre edilebilen bir virüs tarafından meydana getirilmektedir. Bu virüsün böceklerde viral bir hastalık yaptığına ait ilk rapor, 1917 yılında White tarfından yayınlanmıştır.
Dünyadaki yayılışı;
Hastalık ilk defa 1913 yılında Amerika ve Kanada da görülmüş, 1917 yılında ise Avustralya ve Danimarka da bulunmuştur. Halen Avrupa, Asya, Güney Afrika ve Brezilya’da yaygındır.
Ülkemizde tulumsu yavru çürüklüğü’nün görüldüğüne ait herhangi bir rapor veya laboratuar teşhisi bulunmamaktadır. Ancak, komşularımızdan Yunanistan, İran, Ermenistan ve Gürcistan’ın bu hastalıkla bulaşık olması, dış karantina konusunda dikkatli olmamızı gerekli kılmaktadır.
Hastalığın bulaşma şekli;Hasta larvaları temizlerken, torba içindeki sıvıyı yiyen genç işçi arılar virüsü bünyelerine alırlar. Virüs, genç işçi arıların gıda bezlerinde (hipofaringel bezler) hızla çoğalır. Larvalar bu virüsü, işçi arıların yavru gıda bezlerinden gelen bulaşık salgılarla vücutlarına alırlar. Hastalığın kuluçka dönemi 6-7 gün kadardır. Hasta larvalar, yavru gözleri sırlandıktan kısa bir süre sonra, pupa haline geçmeden ölürler. Petek gözleri açılıp incelendiği zaman, larvanın baş kısmının yukarı-yana doğru kıvrılmış durumda olduğu görülür.
Virüs, hasta larvanın deri değiştirme düzenini bozduğu için, eski deri baş kısmından kopup ayrılmaz ve iki deri arasında bir miktar sıvı birikir. Bunu sonucunda, baş bölgesi şişkin hale gelerek kıvrılır, vücut adeta tuluma benzer bir görünüm kazanır.Hastalığın yayılmasında, kovanı şaşıran erkek arıların rolü büyüktür. Bulaşmalar, daha çok yavru döneminde yani mevsim başında görülür ve nektar zamanı kaybolur. Larvalar öldükten sonra kuruyarak pulcuklar haline dönüşür. Larva bu duruma geldikten sonra virüs, hastalık yapma aktivitesini kaybeder. Temizlikçi arılar, ölü larvaların kalıntılarını kolayca temizler.
Hastalık, arıcının hiçbir yardımı olmadan yaz aylarında tamamen ortadan kalkabilir. Bulaşık kolonilerde, kışın yavru bulunmadığı dönemlerde bile virüs, çoğalmasına devam edebilir.
Virüsü taşıyan ergin arılarda herhangi bir hastalık izine rastlanmaz; ancak, hasta koloniler zayıflar ve bal verimi azalır.
Hastalığın belirtileri; * Hasta larvalar, pupa dönemine geçmeden ölür.
* Ölü larvalar açık gözlerde az, sırlanmış gözlerde daha çoktur.
* Ölü larva petek gözünden kolayca çıkabilir.
* Larva gömleği ile vücut arası, berrak yeşilsi bir sıvı ile doludur.
* Larvanın rengi başlangıçta beyazdır. Hastalık ilerledikçe saman sarısı ve griye dönüşür. Ölü larvanın rengi gri-siyahtır. Daha sonra vücut kurur ve L harfi şeklinde gözün içinde sertleşir.
Hastalıktan korunma;
Hastalıktan korunmada ve tedavide kesin sonuç veren bir yöntem veya etkili bir kimyasal madde henüz bulunamamıştır; fakat, bazen bulaşık kolonilerdeki ana arının değiştirilmesi yöntemi, iyi sonuçlar verebilmektedir.
Ek olarak; rutubet, ve alttan alınan nem hastalıkta tetikleyici olarak görülür.
BAL ARISI ZARARLILARI VE HASTALIKLARI TEŞHİS TEDAVİ YÖNTEMLERİ KİTABINDAN.(Dr. Ertaç TUTKUN / Prof. Dr. Ayşe BOŞGELMEZ)