Hazır keklere nasıl güveneceğiz veya kek yapımı nasıl olmalı ?

[Gultepeku]

     Geçen gün Bereket TV de  nişasta şurubu ve kekle ilgili Ahmet İnci beyin Konuşmasını dinledim. Sizlerle Paylaşmak istedim.  Piyasada satılan hazır kekler ve kek yapımı konusunda bilgisi olan arkadaşların görüşlerinden faydalanmak isterim. Amacım Kişi veya kurumların reklemını yapmak değildir , açıklamaları duyunca dehşete kapıldım. Amarikada bu kekler yüzünden arı kolonileri sönmüş, dışardan arı ithal ediyormuş...


 ANG Vakfı Arıcılık Danışmanı Ziraat Yüksek Mühendisi Ahmet İnci, ilginç bir bilgi yolladı. Fruktoz denilen ve genetik değişime uğratılmış mısırdan üretilen sözde şekerin nerelere kadar sirayet edip sağlığımız üzerinde nasıl bir “görünmez tehlike” oluşturduğunu görmemiz açısından önemli bir bilgi.
 Bakın ne diyor İnci: “2000’li yıllardan önce ağırlıkla çam balı olmak üzere yıllık bal ihracatımız 6-7 bin tonlar civarında iken, 2002 yılında ihracat aniden patladı ve 18 bin ton oldu; 2003 yılında ise 22 bin ton. Herkes bal ihracatı patladı diye sevinirken, biz arıcılar bu kadar balın nereden çıktığına akıl erdiremedik. Avrupa’ya ihraç edilen balların mısır şurubu olduğunun anlaşılmasıyla bu ürünler 2003 ve 2004’te iade edildiler. Bu şuruplar iç piyasaya verildi ve Türk halkı bu şurupları bal diye yedi. 2005 yılında skandalın medyaya yansımasıyla Tarım Bakanlığı iç piyasadan aldığı 80 bal örneğini analiz ettirdi ve 70 bal örneğinde nişasta şurubu buldu. Ne yazık ki Türkiye artık bal ihraç edemiyor. Şurup firmaları bu kez arıcılara yöneldiler. Üniversitelerden aldıkları ‘arı beslemede kullanılır’ raporlarıyla yılda 10 binlerce ton, F-85 ve F-45 nişasta bazlı fruktoz şuruplarını, arı yemi adıyla arıcılara servis ettiler. Ancak bu şuruplarla beslenen arılar ölmekteler. Halen yıllık 5 bin ton mısır şurubundan yapılan arı kekleri arıcıya servis edilmekte ve arılar ölmekteler. Diğer yandan iç piyasada mısır şurubunun bal diye pazarlanması o kadar kârlı ki, şurup erbapları her türlü yolu denemekteler. Şurubun kilosu bir lira mertebesinde, balın kilosu en az 8-10 lira. Yani şurubu bal diye satabiliyorsanız veya bala karıştırıp satabiliyorsanız kârınız 8-10 kat.” Hatırlayacaksınız, birkaç yıl önce İngiltere’de arılar ölmeye başlayınca “Arılar ölürse insanlık biter” denmişti. Bizde galiba zaten bitmiş. "

[Arı Bakanı]

Kadir bey, ülkemizde hayvanların yiyeceklerini bırakın insanların yedikleri bile tam incelemeden geçmiyor. Bunu nerden anlıyoruz dersen, bir sürü gıda bazı ülkelerden geri dönüyor. Bunların hiç birisini imha edilirken görmüyoruz, aynı malzeme, iç piyasada tüketime sunuluyor. Bazı kişler sera ürünleri acayip hormonlu veya ilaçlı demekte, benim seracı arkadaşım var, hep numune veriyoruz ve yapmış olduklarımız inceleniyor demekte. Ayrıca doz aşımı ilaç çıktıgında büyük ceza alıyorlarmış. Öbür tarafa bakıyorum, köylü kafasına göre, ne ölçü nede doz biliyor, ilçata hormonda kullanıyor.Köylere piknige gidenlerde köyden diye yumuluyor.

Kek konusunda hiç bir firmayı bilmeden karalamak yanlış olur, bu işlere çok hassas olanlar, baldan degilde, sırf şekerden üretim yapan bir yer var, adına fondon şekeri deniyor, gönül rahatlığı ile bu ürünü kullanılabilir, diger keklerdende ucuzdur.
Gıda konusundaki denetimsizlikte sizle hem fikiriz.

[vecdiküçükyılmaz]

         Arkadaşlar arı kekinin standartı,TKVnin yayın organında yıllar önce yayınlanmıştı.100kg kek yapmak için 65kg kuru karışım,35kg baldan bahsetmektedir.65kg kuru karım ya hepsi pudra şeker  olacak yada63kg pudra şeker 1kg yagsız süt tozu,1kg soya unu.Bu standartlarda kek yapan ve 5tlden veren varsa bizede haber verin. Arının anatomisi incelendiğinde çiçekden nektarı emmek içinhortumu olduğunu göreceksiniz.Kekide sulandırıp kullanmak için arıyı baharda suya yollayıp ömrünü azaltmanın ne manası var.Saglıcakla kalın.