ARICILIK VE KANOLA

[Arı Bakanı]

Arıcılıkta her geçen gün alternatif bitkiler oluşuyor. Bundan 10 sene öncesi kanola nedir ülekmizde bilinmiyordu.
2011 Yılı arıcılık açısından bayağı bir sıkıntılı başladı diyebiliriz.
Bir türlü bahar ve sıcaklar başlayamadı, bundan arılar arıcılar ve bitkiler etkilendiler.
Bu yıl çok koloni sönmesi var.

Normal şartlarda kanola bu tarih itibari ile kanola açmış olması gerekiyordu, biraz geçikme oldu.
Bana geçen sene seni kanolaya beklerim diyen Kani beyi ara sıra arıyordum abi ne oldu gelelim mi? filan.
Kani beyde devamlı ben seni çagıracam merak etme diyordu.

Tabi beni rahatsız eden ise bizim Saim abiydi. Bu gün Trakya'daydık. Kani bey artık gelebilirsiniz yeri bir görün dedi, hem beni hemde Saim abiyi mahçup etti. Bizimle arazide gezip nereyi begenirseniz oraya gelebilirsiniz diye seçenekler sununca abi bize sen nereyi uygun bulursan biz oraya geliriz dedim.
Bir yeri begenip, arıları götürdügümüzde nereden girilecek onun  keşifleri yapıldı.


Bu arada Trakyaya kanolaya arı götürecek olanlar arılarını bu bölgeye intikal ettirmeye başladılar.
Nimet abi bu gün 475 koloniyi Trakyaya getirdi.

Gene Nimet abilerin 500 kolonilik bir araç Muğladan, Rize'ye gidiyormuş, Rize'den çok arı talebi varmış.



Bir çok kişi kanola tek tük açtı desede henüz açan kanolaya biz raslayamadık, kanola içindeki sarı çiçekler ise yabani hardal.
Bizde ilk etapta yanıldık, Kani bey onlar hardal kanola degil dedi gene inanmadık gitti çiçek açanla açmayan kanolayı yan yana koyunca anladık.

Kanolaya gidecekler yavaş yavaş hazırlıklarını yapmalı.
İnşallah bizde bu sene kanolada olacagız.
Haftaya sıcaklar başladığında kanola açmak için hazır bekliyor.
O zaman hazırlık ve koşuşturma zamanı
Bakalım bu sene bu işlerin içinden nasıl çıkılacak.


Trakyadan son durum bunlar, o kadar blok var kanolayla ilgili bilgi aktarmıyorlar.
Kanola haftaya açmaya başlar.

[uğur]

   Ali abi, insallah kanola zamanı sıcaklıklar yüksek olurda kanolalar bol bol bal verirler.Hala havalar düzelmedi bir gün sıcak bir gün soğuk, arılarda şaşırdı nabıcağını.Havalar inşallah bir an önce düzelir.Sizlerin farkınızda bu abi, bizleri elinizden geldiğince seve seve bilginlendirmeye çalışmak.Sizler sayesinde arıcılıkta çok şeyler öğrendik.Allah Razı Olsun

[denizakvaryumu]

Küspesi hayvanları, çiçekleri arıları, yağı insanları zehirleyen bu GDO lu bitki malesef ülkemiz de de yeterince tahribat yapmış ve yapmaktadır.

http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=661704&postcount=29

==================

Kanola kolza bitkisinin genetiği değiştirilerek yağı zararsız hale getirilmiş versiyonudur. Kanola isimi de KANADA isminden gelir. Kanada yağı imajı vermek için sonradan verilmiş bir isim ve yeni üretilmiş genetiği değiştirilmiş bir canlıdır.
dolayısıyla çok uluslu sirketlerin ve tarım tekellerinin zeytin yağına karşı ürettiği bu ürünün üzerinde konuşulmaya bile değmeyen tehlikeli ve zararlı bir tür olduğuna inanıyorum.
Tbiki farklı fikirleriniz deolabilir ancakkanola hakkında ikig erçeği kimseinkar edemez sanırım

Kanola Genetiği Değiştirilmiş bir üründür.
Kanolayı dünya pazarında teşviklerle ayakta tutmaya çalışan kişiler Kanadalı gıda tekelleridir.

http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=661485&postcount=28

======================

Kanola hakkında değişik yorumlar var.

Kanola balı yararlı mı zararlı mı diye bir yazayım.

Neticede genetiği değiştirilmiş ve 1970 yılından önce olmayan bir bitkinin balını da incelemek gerek

[denizakvaryumu]

KANOLA KANSERE YOL AÇIYOR


Zahmeti az, kazancı büyük gibi gösterilen üretim yalanları ve zahmetsiz rahmetin olmayacağını, yine en iyi çiftçilerimiz bilir. Edirne Ziraat Odası Başkanı Cengiz Yorulmaz "yeniden ekilen kanola tohumunun kanserojen madde içermesine yol açtığını" belirttiği, susuz ve zahmetsiz olduğu iddia edilen kanserojen kanolanın Konya Ovası’na ekilmesi durumunda; Ovalar çöle dönüşecektir. Çiftçinin kazanacağı üç beş kuruş ise

http://www.gidahareketi.org/Gdo-lu-Kanola,-Buyuk-Bir-Endise-Kaynagi----409-haberi.aspx

[Arı Bakanı]

Denizakvaryumu;
Memleketimiz zaten kanserden geçilmiyor ve her türlü kanser mevcut.

Konola ülkemize yeni girdi.
Dün muhtara soruyorum diyorumki bu kanolalar, iki metre filan yükseliyormuş.
Aldıgım cevap yok bu fransız kanolası bunlar 1 metre filan yükselir dedi. Ayrıca üç degişik ülkenin kanolasından bahsetti biz hangisi daha iyi dedik, Kani bey daha hangisi iyi karar veremedik dedi.
Bu yüzden her sene degişik tohum ve ülke tohumu hala deneme aşamasında biz zaten bir çok konuda kobay ülkeyiz. En azından kanola konusunda kobay olmamışız, ya 1970 lerde burada bunu deneselerdi?

Şimdi ülke olarak bir çok konuda ipin ucu kaçmış.
Hangi bitki bizimki.
Ayçiçeklerdfe durum aynı.
Mısır da durum gene aynı.
Almanyada kanola ekimi var ve Almanlar kesinlikle gdo lu hiç bir şeye izin vermiyorlar, yazı biterken aklıma bu geldi.

Balın durumuna bakılacaksa ilk önce ayçiçek balı araştırılmalı.

[Mehmet Yüksel]

Evet kanola arılarımız için büyük nektar kaynağı oluşturuyor fakat genleri değişmiş
olan kanolalar benim bildiğime göre kendi kendisini aşılıyor ve çiceklerini açtığı halde
az veya hiç nektar ve polen vermiyor.
Almanyada ekilen kanolalar 00 kanalo olduğundan besin için yani sıvı yağ olarak kullanılıyor
ve büyük bir kısmı organik yakıt olarak mazotlu araçlarda kullanılıyor.
Kanolanın bir çok çeşiti olduğundan ülkemize ekilen kanolaların hangi cins olduğu çok önemli,
0-kanola  00-kanola  +0 kanola  çeşitleri kullanışlarına göre insan besininde veya hayvan yemlerinde veya
yakıt olarak kullanılabiliyor.
+0 Kanola ekilmiş bir tarlaya yanlız bir daha 00 kanola ekilmiyormuş,+0 kanola ekilen toprağa yani ömür boyu
insan besininde kullanılan 00 kanola ekilmiyor.

Bu genleri değişmiş ürünlerin ülkemizde kullanılmasına izin veren kuruluşa 20 adet GDO lu ürün masalarına konmuş
haberi bir kaç ay önce haberlerde izlemiştim şimdi sonuç ne oldu bilmiyorum neye karar verildi,bu konuda bilgisi olan
varsa bizim ile paylaşırsa sevinirim.İnşallah izin vermemişlerdir yoksa tohum için elimiz kolumuz onlara bağımlı oluruz.

[miriliburak]

Geçen yıl tanıdığım arılar için ekmişti 2,3 mt boy atmışlar görünce şaşırmıştım sonra slaj için ot makinası ile biçtiler slajını yaptılar fakat hayvanlar pek beğenmemiş olmalılarki yedirmekte zorlandıklarını söylediler. Mısır gibi kalın köklü olmuşlardı. almanyadakiler o kadar boylu değiller. Buralarda GDO kısmı ile ilgilenilmiyor her türlü ekim dikim işleri daha çok ürün elde etmek maksadı ile yapılıyor.

[Arı Bakanı]

Bu sene arıcılık açısından her şey tuaf.
Başta kış olmadı, şimdide kış gitmem diye tutturdu. Nisan ayının 20 si oldu her taraf çiçek arı dışarı çıkamıyor. Kolonilerde ise yavru durumları aldı başını gidiyor fakat burada bir sorun var, hep içerden götürüyor ve stoklar hızla bitiyor. Bir çok arıcı kek peşine düşmüş, bu böyle devam ederse yeni koloni sönmeleri kaçınılmaz olacak sebebide bu kadar çiçek varken açlık olacak.

Kolonilere acil şurup verilmeli, kekinde faydası olacaktır ama  giderleri kekle karşılamak çok zor.
Arıcılar bahara çıktık diye kolonilerin kontrolünü elden bırakmayın, aman dikkat, sıcaklara çok az kaldı.
Bu hafta sonu fazla koloni kontrolü yapamadım ama açtıgım kolonilerde stoklar hızla tükenmeye devam ediyor, poşetle şuruba devam ediyoruz.
Bu mevsimde bu soguklar, hayret etmemek elde degil.
Kocakarı soguklarıda bitti, hala sıcaklar gelmedi.

[Salih Yıldırım]

Ali abi kolonileri surup yerine,cita bal ile beslesek olmazmi?
Neden devamli arilarinizi surupla besleyin diyosun?

[hilmiunal077]

Arıları beslemekle ilgili Ali beyin son yazdıklarına kesinlikle katılıyorum.Havalar genelde arıların çalışmasına müsait değil,benim arılarımın olduğu yerde bol püren var buna  rağmen kovan kontrollerinde müthiş bir tüketim gözlemledim.Üstelik sık aralıklarla beslemek yağıştan dolayı mümkün değil.İlk fırsatta bol bol kısmadan besleme yapıyorum.hele 8-9 cıtalı arılar varki onlara daha bir dikkat etmek gerekiyor üstelik bu havalarda kat atabilmek de mesele.

[Arı Bakanı]

Ali abi kolonileri surup yerine,cita bal ile beslesek olmazmi?
Neden devamli arilarinizi surupla besleyin diyosun?

Salih Yıldırım;

Arıların bal stokları acayip harcanmaya başladı.
Kışın 1 ayda 500-600 gr bal harcayan koloni, yavru faliyeti ilerlediğinde aylık 5-6 kiloya kadar harcama yapabiliyor, tabi bu kolonilerin gücü ve yavru durumuna göre degişir. Ben arılarımı bu sene ilk defa 5 Mart 2011 de kontrol ettim. Hatta ilk kotröl ettiğimde iki kolonide filimlendi.
Zaten ne yapmış isek paylaşıyoruz.

5 Marttan sonra arılarımız sürekli içeri mahkum oldular diyebilirim, iki gün hava iyi oluyor 5 gün yagış ve soguk. İlk kontrolden bu güne yaklaşık 1,5 ay geçti hala havalar düzelmedi. Ben uyarılarımı ülkemizdeki arıcıların durumunu bilerek yapıyorum. Bir çok yerde yavru faliyeti başladı ve havaların dengesizliği ile bal stokları azaldı. Bahara çıkmış kolonileri bundan sonra söndürmeyin demek istiyorum. Her taraf çiçek fakat arı soguktan dışarı çıkamıyor.

Neden şurup bölümü ise ben defalaca denedim inanmayan kendisi deneyip görsün. Bir çıta arı 1 saatte bir su bardagı şurubu petek gözlerine depolayabiliyor. 5 saatte 5 bardak şurubu bir çıta arı alır ve depolar ve arıları en az yormuş oluruz.

Sogukta verilen kek ise alınması ve stoklanması çok zor ve arıyı yorup ömrünü kısaltmasıda ayrı bir konu, bu konuyu defalarda kek bölümlerinde yazdım zaten. Arlığınızda bunuda deneyebilirsiniz, diyelim 10 koloniniz var, 3 tanesine kek verin soğuk havada, 7 tanesine kek vermeyin. 3 koloni sürekli dışarı gidip gelmeye başlayacak, bir çogu kek sulandırmak için gerekli suyu getiriken yok olacaktır. Bunu defalarca gördüm ben yıllarca sogukta kek kullandım. Şimdi bir şeyi kullanmak ayrı konudur, oradan mana ve gözlem çıkarmak ayrı konulardır. Bunu anlamamızda çok uzun zaman aldı, hala anlamayanlar var, bu kadar bariz örneklerden sonra.

Birde şurup en ucuz stoklama ürünüdür su ve şekerden başka bir şeyede gerek yoktur.

Paranız çoksa çıta ballada stokları tamamlarsınız.
Sonbaharda benim aile doktorum,  İsmail Demir, ille benim kolonileri böl diye tutturdu.
Koloniyi bölüyorum, çıtalar kestane balı dolu, bunları alıp şurup verelim diye çok ısrar etmeme rağmen benim arımın balı içinde dursun ben zevk için bunları burada tutuyorum diyor. Yani bal derdi yok, imkanlarda iyi, çıta kestane ballarıda koloniye yiyecek olarak bırakıldı.

Bu seneki kadar ben geç ilk bahar yaşamadım.
Her şey 1 ay geç kadı diyoruz ama bir aydan da fazla bazı şeyler geri atıldı.

[faruk kayse]

Baharın soğuk geçmesi için başka bir açıdan bakarsak yağış bol, ürünler bereketli de diyebiliriz inşallah.

Allah hayırlısını versin.