.
bir diğer hususta hiç havalandırması olmayan eski kovanlarla konyadan muğlaya birçok kez arı götürdük hiç durmadan mola vermeden..
Sevgili kardeşim bunu sen yazmadınmı ? Sen bir gün önce başka bi şey diyorsun , bir gün sonra farklı bi şey , ne dediğin belli değil ki...
Kimseye zoraki bir şeylere inandırmaya çalışmıyoruz. Konu bir yerden açıldı tecrübelerimiz gözlemlerimizi paylaşıyoruz o kadar. İsteyen inanır, isteyen inanmaz.
İnanılacak gibi değil ki..! Bizde
" Ayda "yaşamıyoruz herhalde...
Arılara her zaman fazlasıyla gereken bakımı yaparız ve sezonda arılarımız fazlasıyla gelişir...
Diyorsunuz...
Halbuki bir önceki yazında da ;
Bir diğerli önemli hususta şudur ki; arıcılığı hobi olarak yapan birinin 10-20 arıya,bir yılda verdiği toplam şekeri, gezginci bir arıcı 200-300 arıya vermekte..Gerisini siz düşünün artık..Saygılar.
demiştin.
Demek ki sen koloni başı 1-1,5 kg şeker veriyorsun ve arılarına gerekli bakımı yaptığını ve arılarının fazlasıyla geliştiğini söylüyorsun ,
Töbe.. Töbe.. sevgili kardeşim , söylediklerinle çelişiyorsun farkındamısın!
Yükleyip indirmedeki sıkıntılardan dolayı ilavesi indirilip sıkıştırılabilecek arıların hepsinin ilavesi indirilir. Gittiği yerde yeniden konur.
İlavedeki arı , en az 15 çerçeveye veya daha fazla çerçeveye basan arı demektir , ve bu en az 15 çerçevedeki arı tek kata sıkıştırılıp havalandırılması olmayan kovanlarda km lerce taşınıyor
Tamam çok güzel sorguluyosunuz ve bu konuya o kadar duyarlısınız. Madem Ülkemiz için arıcılık için bir şeyler yapmak istiyorsunuz. 100-200 kovan yapın gezginci arıcılığa bir başlayın, bir görelim bir örnek teşkil edin nasıl oluyormuş bizde bir görelim.
Benim Ülkemiz arıcılığı için yaptıklarım ortada
http://alisekerli.blogspot.com/ burayı ziyaret edenler bunu çok iyi bilirler...
Benim gezginci arıcılık yapmama gerek yok , o işi sizler
"gerektiği" gibi layıkı ile yapıyorsunuz.
"Haa şunu öğrenmek istiyorsanız ; gezginci arıcıların da diğer meslek erbaplarından farklı bir statüye konulamayacağını bilmelisiniz. Türkiye de gıda maddesi üreten herkes hijyen kurallarına uyup hilesiz mal üretmeye mecburdurlar , sizin öyle bir ayrıcalığınız olamaz... 'nokta"Evet konu baya netleşmeye başladı. Kovanların tek kat geldiğini söylüyorsunuz! Sonra buna yavru sağıldı gitti yiyici, arı gündüz yüklenip gitti tarlacılarda kaldı. Kovan 5-6 çıtaydı zaten. Km lerce yol kat edip gelen gezginci arıcı geriye boş kovanlarını yükledi gitti, işte bitti. Bu dediğiniz şeyleri çevremdeki gezginci arıcılara söylesem gülerler.
İyi ya işte , bende aynı şeyi söylüyorum "ağlanacak" halinize "gülseniz" de bir şeyleri yalnış yaptığınızın farkına varsanız...
Arının balı getirip kovana koyduğu gün dahi bal sağılsa %80 su içermez sayın şekerli lütfen abartmayalım örnek vericez diye. Zaten bu sağımlar 1 yada 1,5 haftalıktır ve çerçevelerin % 30-40 sırlanır. Buradaki su oranı da %20-30 arası değişir. Sağımdan sonra tenekelerin kapakları kapanmaz üzerine bez örtülür ve bu suyun tahminen %5-7 si daha buharlaşır. Daha sonra tenekeler tamamlanır.
Nektar bal olayına gelince. Siz şimdi ne kadar bal üretiyorsanız, bunu parekende olarak kg mını 20-25 tl gibi artık neyden satıyorsanız, keyfiniz hiç kaçmaz gayet iyi olur. Ama ürettiğiniz 27 kğ gerçek balı tüccara götürün bakalım; sizin tabirinizle bizim ürettiğimiz nektara 115 tl veren tüccar sizin gerçek balınıza kaç tl vericek!. Bizde tüccarın balamı nektaramı para verdiğini bir görelim.
Gezginci arıcı elinden geldigince özen göstererek ürettiği balı tüccara verir. Tüccar o bala şunu karıştırır bunu karıştırır arıcıyı bağlamaz.
Evet , tekrar ediyorum işinize gelir veya gelmez arını kovana getirdiği nektarda %75-%80 su vardır, 2-3 günde yapılan sağımlarda su oranı %10 düşmez.
Yapılan sağımlar nasıl 1,5 haftalık oluyor bitkinin nektar verme süresi zaten 15 gündür.
Hem sonra , su oranı %20 ye düşen tenekedeki nektarın üzerine niye bez koyuyorsunuz %20 zaten yeterlidir bir dediğiniz bir dediğinizi tutmuyor galiba...
Ben bir şeyi gözden kaçırmışım o tenekelerin üzerine koyduğunuz bez nasıl bir bez , sık dokunmuş bir bez mi , seyrek dokunmuş bir bez mi bir açıklık getirinde cahil kalmayalım , engin bilgilerinizden faydalanalım değilmi ... ne de olsa tecrübe konuşuyor
"Haa unutmadan Tüccar benim balıma da aynı parayı veriyor."İşini doğru yapanlara bir lafım yok diyorsunuz iyi güzel. Ama konuştuğunuz yazdığınız hiçte öyle göstermiyor. Sanki hepsi yok edilmesi gereken birer düşman. Ülkemizdeki arıcılıkla ilgili hiçbir sorun sizin tarzınızdaki yaklaşımlarla çözülemez.
Yazdığımı dikkatli okumamışsın ben şöyle demiştim ;
Bizim veya benim işini doğru yapan gezgincilere bir lafım yok ki ! Benim lafım işinin gereğini yapmayana , işine hile katana ... Tekrar edeyim işini doğru yapan arıcıya , ister gezginci ister sabit olsun bir lafımız olamaz ve elini öperim... İşini doğru yapmayan , malına hile katan arıcınında bence yok edilmesi gerekir ve zamanla bu da olacaktır , yarası olan gocunur...
Ben burda işini hakkıyla yapmayan hiç kimseyi savunmuyorum savunmamda. Ama nette bu konuyla ilgili yazı yazan arkadaşlara bakıyorum gezginci arıcılara bir alerjileri var gibi. Madem bu arkadaşlar balın üretilmesine hijyenine her şeyine bu kadar duyarlı. Ülkemizdeki gezginci arıcılığın yükünü üzerlerine alsınlar, söyledikleri gibi her şeyi yerli yerince yapsınlar söyledikleri sağlıklı kalıntısız balları üretsinler, herkeste görsün bakalım nasıl oluyormuş, arıcılık, sağlıklı bal üretimi.
Ben kovanı şudur budur, hobi yapar gerçek yapar, bilir bilmez gibi hiçbir yorumda yapmadım. Bur da üzerinde durmak istediğim mesele; herkesin konuştuğu bir ortamda gezginci arıcının da konuşmaya hakkı vardır. Ve konuştuğumuz tüm mevzuların çözümü de gezginci arıcıların elindedir.
Tabiki gezgincilere karşı bir allerji var ama bu tüm gezgincilere değil ki ...
Bana göre gezgincilerin içinde doğru çalışan arkadaşlar da var bunun yüzdesini bilemem , ama fazla olcağını da düşünmüyorum...
Sen şunu demek istiyorsun ; Gezgincidir , ne yapsa yeridir siz de buna hoş görü ile bakmak zorundasınız.
"Ben de diyorum ki gezginci arıcının yaşamış olduğu zorluklar onun hijyen kurallarını bırakıp hileli mal üretmesini gerektirmez"Hiç kimse , onu gezginci arıcılık yapmak için zorlamıyor , bu onun kendi tercihi olsa gerek.
Ve konuştuğumuz tüm mevzuların çözümü de gezginci arıcıların elindedir.
Ha şunu bileydin... Bunu baştan söylesene , demekki bir sorun var ve konuşuluyor...
Bizim buralarda gezgincinin bir adı da, iki günde bir sağım yaptığı için
"sirkeci" dir...
Devlet ne zaman ki bu işe el atar, bu
"sirkecileri" üretimden men eder , işte o zaman balın gerçek değeri ortaya çıkar... Ortada sorun falan da kalmaz..!