Son İletiler

Sayfa: [1] 2 3 ... 10
1
Kitaplar ve Dergiler / Arıcı birlikleri imparatorluğu
« Son İleti Gönderen: Arı Bakanı 20 Kasım 2024, 09:18:15 »
Ülkemizde en düşük ücret alanlar asgari ücretliler…
Bu kişiler bazısı tam gün bazısı üç vardiya gecesi gündüzü belli olmayan en düşük maaşla çalışmakta. Maaş düşük olduğu için cumartesi pazarları da genelde mesaiye kalmaktalar…
Bu şartlarda ömür sürmekteler…

Bir apartmana başkan seçilecek kimse bunu istemiyor neden insanlarla uğraşmak zor. Bazı apartmanlarda bu iş sıraya konulmuş kaçarları yok. Başkanlar yani apartman yöneticisi dört gözle sürenin sonunu beklemekte. Herhangi bir gelirleri olmadığı gibi toplanan aidatları ne yaptın kimlerle iş birliği yapıp apartmanı zarara uğratın paramızı çarçur ettin diye de iftiralara maruz kalırlar… Hiç kimse bunu ömür boyu yapmak istemez.

Ülkemizde bazı yerlerde yönetici olanlar ise ne hikmetse ömür boyu fırsat bulsa başkanlıktan ayrılmıyor. Cebinden para harcasa sürekli zarar etse adam durur mu orada durmaz tabiki…

Yıllardır arı yetiştirici birliğine aidatımızı öderiz bu yılda ödedim. Destek için mesaj gelip duruyordu bir arkadaşıma dedim ki birliğe gittin mi? Yok aidat borcun yoksa ayarlıyorlar benimki halloldu dedi. Benimde aidat borcum yok o zaman hallolur diye düşündüm. Bu sırada ilçe tarım görevlileri tespite geldi 142 adet koloni tespiti yapıp gittiler. Bu yıl koloni başına destek 100 liraymış, bu yıl 14200 lira destek alacaksın dediler. Birkaç gün sonra ilçe tarımdaki görevli aradı abi üzgünüm sen listede yoksun dedi. Birlik başkanımızı aradım işte buraya gelmen lazımdı süre bitti yapacak bir şey yok dedi. Artık birliğimizi sorgulamaya başladım kafamda bunlar ne yapıyor gibi sorular.

Sonra başvuruyu kaçıranlar için süre uzatıldı tekrar mesaj geldi başkan ilçe tarımdaki kişiyi arıyor aliye haber ver ilçe tarım beni arıyor. İlçe tarıma dedim ki ben bu yıl destekten vaz geçtim almayacağım. Sonra başkanımız aradı Cuma günü süre bitiyor dilekçeni al, başkana da dedim destek almıyorum ve birlikten istifa edeceğim. İlçe tarımdan gene aradılar abi bak her şey hazır sadece dilekçeyi getir sisteme girelim gene istifanı et, dedim kararım kesin bu yıl destek alamayacağım dilekçe almaya da gitmeyeceğim. Tekrar bir başka arıcı için, bak adam başka ilde onun bile dilekçesi geldi dediler ben ise birliğe gitmemeye ve istifa etmeye karar verdim dedim. Sonuçta süre bitti ve ben dilekçe almadım dolayısı ile bu yıl destek almayacağım. Birlikler İnsanları istedikleri gibi istedikleri yere çağırıyorlar yoksa para alamazsın, almıyorum hadi buyur bakalım. Bu sistemi kuranda kendileri efendim prosedür böyle prosedürü kim koyuyor gene birlikler.

Bir apartmana başkan seçildiğinde bir daha olmamak için sürenin bitmesini dört gözle beklerken bir birliğe başkan olduğunuzda ömür boyu bırakmak istemiyorsunuz… Birini zorla bir yerde tutabilir misiniz maalesef hayır. Ülkemizde birlikler tüzükteki işlerini yapmamakta arı ve damızlık yetiştirip ıslah işleri için kurulan birlikler maalesef arı malzemesi bayisi olmuştur buradan da ayrı bir gelir elde ediliyor. Birliklerimizde arıcılıkla alakalı ne arasanız bulabilirsiniz aslında görevleri bu değil. 2010 lu yıllarda Avrupa uyum yasası kapsamında üretici birlikleri kuruldu o birliklerde işini yapmadı. Bir yerde üretim yapılıyorsa tarım ürünleri arıcılık ürünleri bunlara yetiştirici birlikleri binde iki komisyonla müşteri bulmak için kurulmuştu. Üretici birlikleri görevini yapsaydı hal ve komisyoncular devreden çıkacaktı. Ürettiğiniz domates biber patlıcan her neyse buna birlik minik bir komisyon karşılığında müşteri bulacaktı sistem işlemedi. Aynı durum bal üretici birlikleri içinde geçerliydi. Ürettiğiniz bala minik bir oranla müşteri bulup üretici ile tüketici arasındaki aracıları ortadan kaldıracaktık ama bizde birliklerin başına gelenler görevlerini yapmayıp başka şeylerin peşine düşüyor. Biri bir kez seçildiğinde birliğin başından ayrılmıyorlar. Demek ki pasta büyük ye ye bitmiyor pasta bitse ne işi var başkanlıkta. Bu pasta işi üye sayısı ile alakalı. Az üyeniz varsa orada kimse başkan olmaz zaten o birlikler genel kurulunu zor yapıyor genel kurul için yapılacak masrafları başkan cebinden karşılar bazı yasal süreçleri yapmadığınız zaman suçlu duruma düşüyorsunuz.

Genele baktığımızda içlerinde hizmet için yırtınan mutlaka vardır ama başkan olduğunuzda belli şeylerin dışına çıkamazsınız onları tenzih ediyorum. Başkanlarımızın işi çok zor, üç vardiya çalışırlar, cumartesi pazarları yoktur bizler için uyku uymazlar dimi... Birliğe kapağı attıktan sonra arada bazı protokoller olur oralara katılmak gerekir acayip zor iştir. Yılda bir sefer dilekçeye ihtiyacınız vardır özellikle size defalarca mesaj atarlar acayip zor işler bunlar. Geçimlerini arıcılar sayesinde yapıp hizmete geldiğinde sizin için ölürler. Bu zor işleri yılmadan 10-15-20 yıl devam ettirirler. Birlik ne yapar yaptığı işleri sıralamak oldukça zor düşünsenize… Bazı birlikler üyelerine değer verip saygı duyarken, destek dilekçesi için genelde içlere gidip arıcıya yardımcı olurken çok daha iyi hizmet vermek için bazı birlikler sizi birliğe çağırır. Sırtından geçindiği üyelere saygı duymayan onlara değer vermeyen biz ne dersek doğrudur siz bilmezsiniz diyen başkanlarımız çok yaşayın…
Sayın başkanlarım, Sizleri daha fazla yormamak için birlikten istifa ediyorum…
2
Varroa Mücadelesi ve Oksalik Asit / Oksalik asit püskürtme %3 lük solüsyon
« Son İleti Gönderen: Arı Bakanı 07 Kasım 2024, 21:03:40 »
Varroa mücadelesinde artık kimyasal ilaçlar ile yüksek sayıda varroa öldüremiyoruz. Nedeni zamanla varroalar direnç geliştirdi. Kimyasal ilaçların dozunun artırılması ise arıya varroadan daha çok zarar vermesi. Geçmişte çok kullandığımız flumeril ile bir doz varroayı ölmüyor, yapılan testlerde on doz varroayı öldürür hale gelmiş. Bu oran arı için çok zararlı olur. Bir başka kimyasal ise amitraz buda zamanla varroalara tesirsiz kalmaya başladı.
Siz kimyasallar ile varroa mücadelesini bitirdiniz işlem tamam arıyı kışa sokabilirim içim rahat dediğinizde yanılıyorsunuz.

   Bu yıl içim rahat etmedi bildiğim ama yazın bir kaç kez oğul için kullandığım oksalik asit püskürtmeyi denemek geldi sonbaharda.
Oksalik asit püskürtme bir litre suya 30 gr oksalik ekleyip arılı çıta başı 3 veya 4 ml püskürtülür.
 Denemeler hiç bir zaman arılığın tamamına yarısına yapılmaz. 140 Civarında arım var içlerinden 10 tane seçip uygulama yaptım.
İlk gün genelde az döküldü bazı kovanlarda düşmedi ikici gün dökülmede artış oldu ilk üç günde önemsiz dediğim dökülmeler arttı. İlerleyen günlerde on kovan içinde üç kovan öne çıktı. Döküm 7 ve 8. gün iyice doruk yaptı 10 gün düşen varroaları not alıp videosunu yayınladım. Hem uygulanışını hemde sonuçlarını.
Uzun zamandır forumda yazmıyorum. Bu forum bana ait ama başkaları gibi konu açıp yalandan soru cevaplar ile forumu gündemde tutma diye bir gayem olmadı. Zaten konulara baktığınızda en kısa sürede en kestirmeden sorunları çözen cevaplar verilmiştir...
Yayın altına videoları atmayı düşünüyorum tabi ekleyebilirsem eski bildiklerimin çoğunu hatırlamıyorum. Her yıl alan adı ve hostinklerin parasını öderim forum açık ve tüm engeller üye olmayana bile açıktır. Zaten isimle üye olmayanları geçmişte aldığımız kararla kabul etmemiştik yabancı kullanıcıları da kalbul etmiyorum yabancılardan acayip üye olmak isteyen oluyor silmekten bıktım.

Geçtiğimiz hafta Muğla'daydık.
Milastatada ikiş gün kaldım.
Ali Sorucu hocamız bu uygulamayı dozunu %5 şe çıkartıp veriyordu, bir litre yede 100 gr şeker koyuyorum dedi.
Ben ise bunu doğru bulmuyorum %3 gayet etkili, şeker ise ortalığın temizlenmesi demektir. Yani şeker karıştırdığımızda solüsyona arı bunu yiyecek ortamda asit daha kısa süre kalacak yeni doğan varroalar asit ike temaz edemeyecek tabi bu benim görüşüm.

Benim birinci turda üç kovn-anda ortalama 10 günde 100 adet varroa düştü. Bu biz varroa mücadelesi bitti dedikten sonra düşen varroa.
Beş gün bekledim 15. gün ikinci uygulamayı yaptım bu varroa şampiyonu üç kovandan 10 günde bu sefer 40 ila 50 adet varroa daha düştü.
Ali sorucu hocamız ile birlikte Milastaki arılara üçüncü uygulamayı yaptık hala dökülme devam ediyordu ilk iki gün sonuçlarında bir konda 100 den fazla varroa dökülmüştü.


İleti atmaYAlı beş yıl olmuş ve videoyu ekleyemedim. Link vereyim bari.
https://youtu.be/Kb_ut19zb7M?si=Wo-0h4_25rv5ndfn

<a href="https://youtu.be/Kb_ut19zb7M?si=Nopbx88i9wfUFHW0" target="_blank" class="new_win">https://youtu.be/Kb_ut19zb7M?si=Nopbx88i9wfUFHW0</a>
3
Gliserin ile oksalik asit karışımı varroa mücadelesi ileride tüm arıcıların vaz geçilmezi olacak. Varrao asitlere karşı direnç geliştiremiyor.Yapımı basit, uygulaması kolay etki süresi uzun ve kalıntı yapmıyor. Mutlaka arıya zarar veriyrdur ama varroa arıyı bitiriyordu, ilaçlar kalıntı yapıyor ve bal zamanı kullanılmıyordu.

Gliserin ve oksalik asitin etki süresi öğrendiklerimize göre 6 hafta. Bu ne demektir, bir arının ömrü arı doğduktan sonra ortalama 40 gün yaşar, verdiğimiz karışım 45 gün etkili. Kışa denk gelen arılar 4-5 ay yaşıyor. Bu uygulamayı kışa girmeden yapıp kış arılarını oluşturmak gerekiyor. Bu bilgileri ülkemize aktarmakta büyük çaba harcayan Fatih Uzuner'e teşekürler...
Bazı kovalarda çıta üzerine konulan kağıt bez havluları arılar delmeye başlamış, önemli olan arıları bu havluya temas ettirmek veya temas etmesi.

Bazıları sıcaklık soruyor bal zamanı kullanılabilir başvurusu yapılmış karışıma. Bal zamanı ne demektir herhalde arılar balı kışın toplamıyor. Bu karışım buharlaşıp etki etmiyor buna temas gerekli, fotoğrafın tamamına bakıp sonra fikir yürütmek gerekiyor saçma sapan sorulara gerek yok.

Bu karışımın tarifi, 250 ml su, 500 gr oksalik asit ve 500 ml bitkisel gliserin. Bu karışımı emdireceğimiz selpak kağıt bez havlu. Kağıt bez havluyu ortadan kesip diğerinin üzerine sarıyoruz. Kağıt bez havluda 30 adet vardır, kesip üzerine sardığımızda yarım 60 parçamız olacak ve bu malzemeler yarım 60 parça veya 30 kesilmemiş peçetedir.
 Yapılması gereken malzemeleri hazırladık, bir kaba önce asiti döküyoruz sonra sıcak suyumuzu ilave ediyoruz ve suyu kaynatmadan oksalik asit eriyene kadar karıştırıyoruz. Oksalik asit eridiğinde üzerine gliserini ilave edip karıştırmaya devam ediyoruz tamamen şeffaflaşınca, kovan içine koymuş olduğumuz  kağıt bez havlu üzerine karışımı döküyoruz.
Bir gün açıkta bekleyen malzeme artık kulanılabilir. 5-6 çıta arıya yarım peçete çıta üzerine konacak ve arılar bu havlunun üzerinde dolaşabilmeli yani bu sistem temas ile  çalışıyor. 10 Çıtalık arılara 2 yarım peçete yeterli geliyor. Alt linkte yapmış olduğum karışımın videosu var.
4
Genel / VARROA MÜCADELESİ, FLUMETRİN ETKEN MADDE KULLANIMI.
« Son İleti Gönderen: Arı Bakanı 16 Kasım 2018, 12:18:40 »
Dünyadaki varroa uygulamasının birinci sırasında flumetrin etken madde vardır. Baytikol, Ba-tick, Flumar ilaçların etken maddesi Flumetrindir.
Daha önceleri amitraz vardı, amitraz varroa mücadelesinde en çok kalıntı yapan etken maddedir, karton yakarak verdiğimiz etken madde amitrazdır ve kenaz denilen ilacın etken maddesidir.
Geçmişte varroa mücadelesi için mavrik içinde bulunan fluvalinate arıcılarımız tarafından kullanılmıştı, aynı madde yeniden Çin tarafından piyasalara sürülmeye başlandı.

Flumetrin etken maddeye dönelim. Arılar için çok zehirlidir tabi insanlar içinde bu geçerli kesinlikle ilaç ile temas etmemeliyiz, temas ediyorsan bu zehirler karaciğerlerimizde ileride sorun çıkartacaktır...

Ben aşağıdaki uygulamalarımı paylaştığımda acayip sorular gelmişti. saf flumetrini nereden bulurum veya flumetrin bulamıyorum gibi. Kullanmış olduğumuz ilacın zaten %1 zehir yani, %1 etken madde var birde bu yüzde biri parçalayıp arıya veriyoruz.
Yapmış olduğum paylaşım kendi uygulamamdır, kimseye tavsiye ve önerim değildir bu biline.
Varroa mücadelesinde ruhsatlı ilaçlar kullanılmalı, ben ruhsatlı ilacın etken maddesinin oranını ayarlayıp kullanabiliyorsam tüm sorumluluk bana aittir. Bu işlerden anlamayan kesinlikle uygulamasın, gidip ruhsatlı ilaç alsın.

Flumetrin içeren varroa mücadele şeritlerinde toplamda 3.6 mg etken madde var veya böyle rusat alınmış. Bu etken madde en az 2-3 haftada buhar olup uçacak şekilde ayarlanmış. Bizde aynı oranı verdiğimizde buharlaşma ayarını yapamıyoruz, en az 3 haftada uçacak etken maddeyi 5-6 günde uçuruyoruz, bu ne demek oluyor kovana aşırı doz uyguluyoruz. Bazı çubuklara emdirildiğinde ise gerekli buharlaşma olmuyor.

Benim peçeteye emdirerek verdiğim flumetrin oranı ruhsatlı ilaçlara göre aşırı doz olmuş oluyor, miktar aynı ama süreden dolayı bu doz yükseliyor. Bir hafta sonra yaptığım kontrolde peçeteden eser kalmıyor. Gözlemlerime göre verilen peşçete 5gün varroa döküyor yani haftada bir seferle 3 tür yaptığımda kovanı varroadan arındırıyorum tabi %100 olmasada başarı büyük.


Arıcılar arasında uygulanan yağlı karışımı fırça ile çıtalara sürme işleminde gene flumetrin kullanılıyor. Bu yöntemde bir litre çiçek yağına 100 ml etken maddesi flumetrin olan ilaç katıyoruz. İlacın orjinali zaten %1 etken madde içeriyordu, biz bu orandaki ilacı bir litreye kattığımızda karışımın içindeki oran binde birlere düşüyor, bazı arıcılar 1 litre yağa 150 ml ilaç katıp oranı binde birbuçuğa çıkartıyor.
Bu uygulamanın bu kadar etkili olmasını ben temasa bağlıyorum, peçeteye 3.6 mg etken madde vermemize rağmen bu kadar etki göstermiyor daha az etken madde temas sayesinde acayip varroa öldürüyor.
Arıların yaşamları genelde aynı çıta üzerinde devam ediyor genellik böyle, orta çıtada çalışan bir arı gidip son çıtada bir iş yapmaz, görevi atıryoum 5. çıtada ise 10. çıtada ne arasın. Peçeteye ilacı emdirip çıtalar üzerine bıraktığımızda o bölgedeki arılar temas ediyor diğer çıtalara ilaç sanki ulaşmıyor. Daha düşük dozdaki fırçalı sistemde her çıtada düşük doz ilaç var ve tüm arıların teması söz konusu. Ne kadar çok temas varsa etkide o kadar güçlü oluyor.
Bu uygulamayıda inceledim cumartesi günü ilacı sürdüm bir hafta sonra çekmeceyi kontrol ettiğimde yeni düşen ve can çekişen varroalar vardı. Aynı gün ikinci dozu verdim ertesi gün baktım yeniden fazla miktarda varroa düşmüştü. Verilen yağlı sistemde bir hafta boyunca varroa düşüyor bunu gözlemledim. Bu uygulamaıda birer hafta ara ile üç kez yaptığımda varroaların büyük bölümü imha ediliyor, hiç bir varroa mücadelesi %100 sonuç vermiyor. Bala girmiş arılarda varroa mücadelesi yapılmaz bal hasatları sonu mücadeleye başlarım.
Ben iki uygulamanın videosunu aynı paylaşımda paylaşıyorum.



5

https://drive.google.com/open?id=19pp9xI3_xi_dMenBlwq2glP00mHqCsZs

bu yıl 2 kez sağım yaptım. 1.sağımı 15 temmuzda, 2.sağımı 26 ağustosta. bu 2.sağım aldığım bal.

bölgemizde ayçiçeği, ıhlamur, kestane, karaçalı, böğürtlen, kuşburnu, eşek dikeni, v.s. yer bitkileri çeşit çeşit.

balı normal oda sıcaklığında bıraktığımda üstteki rengi alıyor, buzdolabında 24 saat kaldıktan sonra iki renge bölünüyor bu 2.sağım aldığım bal.
6
bu yıl oksalit vermek çok riskliydi, arılar salkıma giremedikleri için sıcaktan dolayı. bazıları verdiler bazıları veremediler.

Ben oksalit moksalit kullanmadım. sadece baldan sonra nane suyu, kekik suyu, 6 damla kekik yağını körüğe duman şeklinde verdim ve 3.6 mg.lık flumetrin içeren lastik çubuklardan 2 tur verdim. bi sorun yaşamadım şuana kadar. arılar zaten baldan sonra yavrulu alanı avuç içi kadar bırakarak varroayla doğal mücadeleye yardımcı olmuşlardı.

Allah bereket versin emeğinizin karşılığını inşallah alırsınız. Bu yıl yağışlı geçeceği ön görülüyor baharda ve bal akımı sayacağımız mayıs-haziran aylarında.

mart ayında yavru faaliyeti tavan yapma durumu olabilir, şurup ve kendi yapacağınız polen ikamesi kek gerekebilir. arıcı mevsimsel şartları öngörebildiği ve tedbir alabildiği oranda başarılı olabiliyor. hava durumunu takip etmenizi tavsiye edebilirim.

bal almaya odaklanmaktansa arıyı öldürmemeye odaklanırsak, o da bize karşılığını bal olarak verecektir.

arının uçamadığı yağmurlu havalarda bal ve polen stoğunun azalacağını dikkate alarak takviye yaparsak karlı çıkılacağını düşünüyorum bu yılki bal sezonundan.
7
Tavsiyeleriniz / ÖNERİ
« Son İleti Gönderen: Muammer ŞAHİN 22 Ocak 2018, 22:03:56 »
ÜYELERİMİZİN ARILIKLARI diye bir bölüm ekleyebilirmisiniz ana konuya. Burada üyelerimini her hafta arılıklarında yaptıkları faaliyetlerin resimlerini paylaşma ve katkıda bulunma imkanı olur. hem görerek daha iyi yardımcı olunabilir tarif edilebilir diye düşünüyorum.
8
Kocaeli ilimizin Karamürsel ilçesinde veya bu bölgeye yakın arıcılık yapan varmıdır?
9
Tanışma bölümü / Ben geldim
« Son İleti Gönderen: Muammer ŞAHİN 22 Ocak 2018, 20:42:31 »
Merhabalar. Aranıza yeni katıldım. Yalova Çiftlikköy'de 1 yıl kadar arıcılık yaptıktan sonra arıları Karamürsel'e taşıdım. Arıcılığa bir kaç yıl önce başladım. 1 Anadolu, 2 kafkas, 14-15 te boş kovanım var. Sabit arıcılık yapıyorum.
10
Arı Zararlıları / OKSALIK ASIT UYGULAMASINDA DIKKAT EDILMESI GEREKENLER
« Son İleti Gönderen: engin altin 08 Aralık 2017, 20:06:07 »
OKSALIK asıt uygulamasına baslamadan once cekmecelerını takıp gunluk normal olumle dusen varova sayısına bakılmalı bu sayıyı 400 ıle carpıp kovanınızdakı varova sayını bılmek bu asıtın uygulanıp uygulanmayacagına karar vermenızı saglamalı kovanınızdakı varova sayısı kovanda kısa gırmıs arıların sayısına yakınsa kovanınızda varova hasarı var demektır boyle kovanlara OKSALIK asıt damlatma uygulamasını yaptıgınız zaman buyuk olum oranları ıle karsılasabılırsınız varovanın arı uzerındekı tahrıbattan dolayı oksalık bu yaraların ustune geldıgı zaman arıyı oldurur oksalık uygulamasında 200 gr kullanılan seker oranı 600 gr olarak gelıstırılmıstır bu oranda seker kullanılarak yapılan uygulamanın daha guclu varovaları doktugu tesbıt edılmıstır bırde bızım arıcılarımızın bos cıta gırerek erkek gozu yaptırıp yumurtalar kapandıgı zaman bu cıtanın ıcındekı yavrular cıkmadan keserek ımha ederek kovandakı varova nın yuzde 50 sını ımha etmıs oluruz bu uygulamayı maalesef kullanan arıcımız cok az bunu yaygınlastırmalıyız ozaman varovanında belını kırmıs oluruz herhese basarılı bır sezon olur ınsallah
Sayfa: [1] 2 3 ... 10