Bunda inanamayacak bişey yok sayın şekerli!.Biz yıllardır bu işin içindeyiz ve burda gözlemlerimizi tecrübelerimizi söylüyoruz paylaşıyoruz.Arı yanmalarını yada ana kesmeleri kimse tek sebep olarak havasızlıkla ilişkilendiremez.Bunların asıl sebebi kovana yeni gelmiş sulantı bal ve kovandan alınmamış fazla baldır.Havasızlıkta bunlara eklenerek bir bütün oluşturur.
Allah , Allah ! Evet sizin gözlemlerinizi paylaştığınız çok açık, bu arı denen mahluk öyle bir canlı ki havaya , suya hiç gerek duymaz ! Kapa ağzını burnunu km. lerce taşı. Bir önceki yazınızda kovanın üzerindeki örtüyü alıp , üzerine delikli örtü koyuyordunuz şimdi havasız bıraktınız, hangisi doğru bir karar verin artık:) Siz bir çerçeve arının yaşamını devam ettirmesi için kaç cm küp oksijene ihtiyacı olduğunu biliyormusunuz? Biraz araştırın bakalım...
Samimiyetimden de hiç kuşkunuz olmasın.Evet bunlar 10 çıta baskın arılar..yukarda ki yazımda gözünüzden kaçan detay .''ilavesi alınıp ballığa sıkıştırılan arılar '' demişim.! Buda 10 çıta baskın arı demektir..
Burdaki önemli olan, nakilden üç gün önce kovanları tüm elden geçirip kesinlikle içinde tehlike arzedecek bal bırakmamaktır.
Acaba inansammı ? 10 çerçeve arı ve va havalandırmada yok !
Hayır bunlar beş çerçeve arı değil. Yukarda da belirttiğim gibi 10 çıta baskın arılar
.
Evet yanılmamışım çam balına gidiyorsunuz , aylardanda ekim falandır herhalde , bir önceki yazınızda "kafkas" arısı kullandığınızı söylediniz ve eklediniz kafkasın daha yaz ortasında yavruyu kestiğini ve arının cinsini değiştireceğinizi söylediniz. Ekim ayında 10 çerçeve kafkas arı vay be... Siz konuyu bi daha gözden geçirin isterseniz , belki de yanılıyorsunuz... Ben olsam o arının cinsini hiç değiştirmezdim !
Gezginci arıcılık yapmadığınız sürecede; gezginci arıcılığı bilemezsiniz. Eskilerin söylemleriyle pılınızı pırtınızı toplayıp,yanınızda kim olur bilemem,yabancı bir memlekete gidip, çadır yada barakanızın için de, oturup, kalkıp, yatmaya başladığınız zaman anlamaya başlarsınız..!
Tabiki öyle ! Konumuz "gezginci arıcının" hasret çekip çekmediği değil ki, yanında Ahmet mi Mehmet mi var onu bilemem... Benim sorguladığım , bir yiyecek maddesi olan balın , hijyen kurallarına uyularak üretilip üretilmediğidir ...! Bu konuyu siz daha iyi bilirsiniz.
Gelebilir bu normal bişey..Peki neden haftada iki sağım yapılıyor..? Askeri mevcudu olan arı balı bulduğu zaman 3 günde yapacağı balı yapar..Ve bunu sağmak zorundasınız..Sadece baldaki su oranı biraz fazla olur!
Vay , Vay , Vay yavaş , yavaş konu netleşmeye başladı , demek ki sizde 2 günde bir kuluçkalıktan sağım yapıyor ve bunu normal görüyorsunuz. Sağımda açık yavrular , petek gözlerinden nasıl savruluyor ve ölüyorlar değil mi? Ama olsun o çok küçük bir ayrıntı , zaten o yavruya ihtiyacınız yok ki o yavru yiyici , olmaması daha iyidir...
Sadece baldaki su oranı biraz fazla olur!
Ne kadar da küçük bir ayrıntı , baldaki su oranının fazla olması hiç önemli değil...! Yahu bu aldığınız bal değil ki , ona nektar derler , sizin bal dediğiniz "o" sıvı yaklaşık %80 su içerir.Balın içindeki su oranı ise %17 dir , senin nektarının tenekesi 17-18 kg. gelir benim ürettiğim balın tenekeside 27-28 kg gelir bunu da biliyormusun? Toptancı da , mesela bu yılı örnek alırsak balın tenekesine 115 tl verir , aslında verilen fiat bala değil nektara verilen fiattır. 10 ton nektarın içine de 2 ton bal katar kavanoza koyup sürer piyasaya.İşte aramızda bu "kadarcık" bir fark var. Yaptığınız işin yasal olup olmadığını bir sorgulayın bakalım !
Gezginci arıcı ne konuşacak diye bi söylem olamaz.Siz yaptığınız arıcılıkla, nasıl konuşuyorsanız her konuda bir fikriniz oluyorsa en az sizin kadar her gezginci arıcınında konuşmaya hakkı vardır. Olaya ticari açıdan bakma onların bilgisizliğini yada bu işi körü körüne yaptıkları anlamına da gelmez. Üçbeş arıcı arısını gündüz kaldırıp gitti diye de tüm gezginci arıcılar aynı kefeye de konamaz.Zaten işi bilen bir arıcı hiç bir zaman tarlacı arıyı arkasında sizin dediğiniz gibi öylece bırakıp gitmez.
Bizim veya benim işini doğru yapan gezgincilere bir lafım yok ki ! Benim lafım işinin gereğini yapmayana , işine hile katana ...
Gördüklerinizi burda istediğiniz gibi yazabilirsiniz sayın şekerli.Ama bu gördüğünüz şeyleri tüm gezginci arıcılar aynıymış gibi lanse edemezsiniz.Ben burda hiç kimseyi savunmuyorum. Hatası olan bunu görür düzeltir düzeltmez bu kendi bileceği iş. Gördüğünüz 3-5, yada 10-20, hadi 50-60 olsun gezginci arıcı, ülkemizdeki tüm gezginci arıcılar aynıymış gibi gösterilemez vede bağlamaz.
Son olarak;
Bu ülkenin bal ihtiyacının karşılanması yada arıcılığının gelişmesi kim ne derse desin gezginci arıcıların elindedir.Eğer buna katkı sağlamak istiyorsanız,gördüğünüz olumsuzlukları güzelce anlatarak paylaşarak bir yerlere varılabilir.Bu insanları tamamen karşınıza alarak, ben onların alayını bilirim şöyleler böyleler gibi söylemlerle hiç bir yere varılamaz. saygılar.
Ben hiç de aynı fikirde değilim , Böyle ihtiyaç karşılanacağına hiç karşılanmasın daha iyi. Bir kaç yıl önce üretilen balın dışardan niçin geriye çevrildiğini çok iyi biliyoruz ... Ne büyük üzüntü ki bu geriye gelen ballar "kahraman türk milletine" afiyetle yedirildi . Elin gavuru yemedi ama biz yedik "zehiri". İstemiyorum karşılanmasın böyle ihtiyaç..!
Ayrıca , ben gezginci arıcıların "alayını" bilmem , sadece buraya gelenleri bilirim gördüklerimin içinde de buraya katlı kovan ile gelip bal üretene hiç rastlamadım. Gelenlerin hepsi kuluçkalık ile gelip nektar üretenler ( hijyen konusuna gene hiç dokunmuyorum o çok ayrı bir konu ya her ne ise) ne acıdır ki "bal" üretene pek rastlamadım.
Son bir şey ekleyeyim 100-200 kovanla arıcılık yapançok şey bilir 5-10 kovan ile arıcılık yapan bir şey bilmez diyen sadece kendini avutur ! Biz yıllardır bu işin içindeyiz işte şu kadar arım var bu kadar arım var söylemlerini çok duyduk...