Koloni yönetimi her arıcının bilgi ve becerisi ve kullandığı arı ırklarıyla alakalıdır.
Siz ne kadar iyi arıcı olursanız olun, gelişmeyen bir koloniyle, gelişen bir koloni ile yarışma şansınız yok. Bu şuna benzer, sizin araba 150 basıyor hemde zorlanarak, bir başka arı zorlanmadan 200 basıyor, şimdi burada arabayı nasıl yönetirsen yönet, 200 yapma şansınız yok.
Arıcılıkta başarı ise 80 bin nufuslu kolonilerle mümkün. Bu nufus 70 bin olur, 80 olur 90 olur ama güçlü arı şart.
Benim olaylara degişik bakış açılarım ve örneklemelerim var.
Bazan arıcıyı teknik adam, arıları kolonilerinide futbolcu olarak düşünürüm. Siz teknik patron olduğunuzda kadro seçimide sizi ilgilendiriyor. Ben mesala kontra atak futbolunu severim, hem avrupa kupalarında, hem ligde, hemede türkiye kupasında oynamak için kadroya ihtiyacım var.
Önce kestane maçına çıkıyoruz, genelde biz kestana balı maçlarını şilede oynarız.
Sonra avupaya açılıyoruz, ayçiçek balı için. Oradada maç yapıp.
Yuvamıza dönüp püren maçı yaparız.
Bu arada elimdeki takım devamlı hazır kıta ve güçten düşmüyor. Bal akımlarında bu takım yavruyu kesmiyor, her akımdan yani maçtan galip ayrılma şansınız hep var.
Bir başka ırk arı ise sadece tek maçta biter ve sezonu kapatır.
Birde bu işleri yaparken, başka bir işte çalışırken yapıyorum. Yani kolonilertimi aslında istediğim gibi hiç yönetemiyorum da denilebilir.
Bizim bir arkadaşımız İzmir de. Oktay bey, sabit arıcılık yapıyor görevi gereği. Bu yıl iki sefer bal hasatı yaptı. Geçen hafta aradı kovanlar bloke oluyor ne yapayım, dedim yavru alanlarına bitişik iki taraftan esmer çıta gir, yumurta atılır atılmaz yavru ortasına al ve dıştan tekrar esmer çıta vermeye devam et. Yani sabit durdugu noktada üçüncü hasatı bana göre yapması gerekiyor. Kullandığı arı ise karniol f1 ve f2 melezleri.
Bizim dediklerimizi yapanlar karniol konusunda başarılı oldular. Karniol arısı ile çalışacaklar klasik arıcılıktab vaz geçmeli.
Bir başkaları bırakın başarıyı, karniol ana arıları kabul bile ettiremeyip, başarısızlıklarını başkalarına yükleyip olaylardan sıyrılmaya çalıştı.
Aslında bir alıntıyı paylaşacaktım, yazıya bir başladım neler döküldü klavyeden.
Uğur Gök.
Kendisi öğretmen ve Samsun Yakakent'te hobi arıcılığı yapmakta.
Bir bakın karniol arısıyla ne kadar başarısız olmuş. Kullanmış oldugu arılar ise karniol F1 ve f2 lerden oluşmakta. Yorumunda bizi takip edip bizden neler öğrendiğini yazmış ve hala sizlerden başka şeyler öğrenmeliyim demekte.
Buyurun yorum buydu.
UĞUR GÖK dedi ki...
S.A
Ali abi maşaallah işleri yoluna koydunuz .Saf üretimi dahil.Sizin o taraftaki arıcıların çoğu transfer işini uygulamalı, pratik yaparak ustasından öğrendi.Bizde sıkıntı var abi.Uzaktan tarifle ve ya film izleyerek zorlanıyor başarısız oluyoruz.Bu yaz Samsun'a mutlaka bekliyoruz abi bizde bu memleketin çocuğuyuz ,bu memleketin arıcısıyız.
Abi senden aldığım f1 ler ve eski yöntemle ürettiğim f2 kolonilerimle bu sene kovan ortalamam 30 kg'mı geçti bile.Civardaki arıcılardan bazıları bütün paylaşımlarıma rağmen Uğur Hoca bir şeyler yapıyor bu arılara.Nasıl bu kadar bal alıyor ? diye dedikodu yapmışlar. Allahtan bunu köydeki eski muhtar Mustafa abiye söylemişler oda demiş hoca bal sezonu başladıktan sonra 4 kere geldi o da 2- 3 saat kontrolden sonra geri döndü ilçeye diye izah etmiş.
Burda Celal dayı mız var 45 kovandan 60 kilo bal aldım diyor.Ya
zık! bu insanları verimsiz arılardan kurtarmamız gerekiyor abi.
İnşaallah önümüzdeki yaza Samsun Yakakent'e bekliyoruz.Burdaki arıcıların size çok ihtiyacı var abi.....
İyi çalışmalar