Gönderen Konu: KARNİYOL ARISI VE OLUMSUZ SÖYLEMLER  (Okunma sayısı 32883 defa)

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
KARNİYOL ARISI VE OLUMSUZ SÖYLEMLER
« : 22 Ekim 2010, 22:08:27 »
Karniyol arısı hakkında kim ne olumsuzluk biliyorsa buyursun yazsın. Ben yıllardır konu hiç önemli değil, ne olumsuzluk yaşamış isem bunu paylaşmışım. Karniyol arısı hakkında olumsuz bir şey varsa onu paylaşacağım. Bir başka deyişle karniyol arısını başkaları niçin kullanamadı onu bu konu altında işleyeceğim. Başımdan geçmiş bir sürü tecrübem var, ilk baştaki sorunların artık hiç birisini yaşamıyorum deyip, şikâyetleri bir alayım, sonra cevapları vereceğim.
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Ynt: KARNİYOL ARISI VE OLUMSUZ SÖYLEMLER
« Yanıtla #1 : 27 Ekim 2010, 16:06:08 »

Karniol anaarısının,  diğer  ırk arılara kabul ettirilmesinde sorunlar.
1-Karniyol  anaarıyı başka ırk arılara kabul ettirmekte geçmiş zaman içinde çok anaarı kestirdik. Kestirmiş olduğumuz anaarılar ise yedeği olmayan ve temini çok zor anaarılardı.

2-Bir çok anaarı kabulden sonra gene kesildi.
Koloni anaarıyı kabul ediyor, yumurta atılmaya başlıyor ve işlem tamam dediğinizde koloni bu anaarıyı değiştirmeye kalkıyor. Bu konuda çok deneyimlerimiz oldu.

3- kabulden uzun süre sonra kesilen yada değişilmeye çalışılan karniol anaarılar oldu.

Tüm bunların altında Karniyol arısının farklı feromon kokusu yatmaktadır. Elimizde bulunan tüm ırklar veya eko tipler karniyolu kabulde zorlandılar yada kabul etmediler, kabulden sonra bu feromon kokusundan dolayı kestiler.

Yukarda saydığım 3  sebep ve çözümlerini çok şükür biliyoruz.

Öncelikle birinci sorunun çözümünü paylaşıyorum.
 Diğer sorunlarda sırasıyla açıklanacaktır.


Anaarı kabul ettirme yöntemleri.
Anaarı kabul ettirmede en önemli konu arıları çaresiz bırakmaktır.  İşçi arılara anaarı memesi yapabilecekleri, yumurta veya açık yavru çıkmamalı.
Yani sizin verdiğiniz anaarıya mahkum olmalılar.
Bizim bir çok tecrübemiz olmuştur, arıcıyım diyene diyorsunuz ki, kovanda yumurta ve açık larva olmasın, bir bakıyorsunuz içerde yumurta atmaya devam eden kovana anaarı verenler oldu.

Bir sürü değişik yöntem var, en iyi yöntem bana göre acemi arılara anaarıyı kabul ettirmektir. Bunu nasıl yapıyorsun diyen olursa genelde bir çıta ful arı kalacak şekilde bölmeler yaparak işe başlıyorum.iki üç çıta arı bölerseniz kesin yarısı eski kovanına dönecektir. Böldüğüm kovana kapalı yavrusu çıkmaya başlayan bir yavrulu çıta verip, sağına soluna birer açık ballı çıta ilave ediyorum. Bir gün böldüğüm arılıkta bekletiyorum ne kadar tarlacısı varsa o gün eski yerine dönüyor. Akşamleyin musluğunu kapatıp serin ve karanlık yere alıyorum,kafesle de anaarıyı kovana bırakıp, iki gün boyunca böyle duran arıdan bir sürüde yeni işçi dünyaya geliyor. Üçüncü günü bu kovanları sehpalara alıp, meme kontrolü yapıyorum, sonrasında ise kafeslerin kek bölümünü açıyorum.

Arıların hemen hepsi acemi olduğundan anaarıyla uğraşacak arıda çok az yada hiç olmuyor diyebilirim. İki gün sonra işçi arılar anaarıyı çıkarmasa da ben anaarıyı serbest bırakıyorum. Arıya kek ve şurup veriyorum, gerekirse birazda arının üzerlerine anaarıda dahil şurup püskürtüyorum. Karniol anaarının başka ırklara kabulünde koloni devamlı kurcalanmaz ve kabulden sonrada koloni en az 3 hafta, kolonideki tüm işçi arılara iş verilmeli.
 Petek örmek isteyen arı petek öremeyecekse gidip anaarıya sataşmasın, bal toplayacak tarlacı iş bulamayınca gidip anaarıya sataşmaması gerekiyor. Karniyol anaarıdan oluşan işçi arıların kovanda tamamen kontrolü eline geçirmeleri beklenmeli. Yani tüm işçi arılar Karniyol anaarının kızları olmadığında her an sorun yaşanabilir.


Yukarıdaki tarife uyanların hiç birisi anaarı kestirmemiştir.
 Bir alttaki linkte,  5 saf karniyol arıların kabul edilişinden sonraki yazım vardır. Yazdıklarımız tecrübelerle sabit.

http://bengittim.blogspot.com/2009/06/karniyol-anaarilarda-son-durumlar.html


Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

Dr. Muhteşem Turunç

  • Yönetici
  • Kıdemli Üye
  • *****
  • İleti: 274
  • Doktorun İyisi Burda
    • Arıcılık İlk Yardım
Ynt: KARNİYOL ARISI VE OLUMSUZ SÖYLEMLER
« Yanıtla #2 : 27 Ekim 2010, 17:12:27 »
Ali abi bu konuda bir ekleme de ben yapayım. Bu yöntemle ana arı kabul etiirmek için nektar akımının devam ediyor olması çok önemli. Nektar akımının kesilmesinden ve sağımdan sonra bizde genellikle arı bölme alışkanlığı olduğu için acemi arılardan oluşan bir koloninin savunması oldukça zayıf olacağından koloninin yağmalanmaması bakımından zamanlama bu yöntemde oldukça önemlidir.

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Ynt: KARNİYOL ARISI VE OLUMSUZ SÖYLEMLER
« Yanıtla #3 : 07 Kasım 2010, 12:51:53 »
Karniyol arısını sırf ben kullanıyorum diye körü körüne karşı çıkan bir gurup oluştu. Bu gurup her türlü söylemi, duyumu ve olumsuz düşünceyi karniol arısını kötülemekte kullanmakta.
Bu ülkede her işimiz dört dörtlük.
Benim hatalarımı bulabilmek için gelmiş ve geçmişin ha bire taranıyor.
Nedendir bilmiyorum hiç olumlu bir yanım yok, her şey eksi ve olumsuzluk dolu :)

En çokta karniyol ırk anaarı kaybeder söylemleri revaçta.
Başka arılar sütten çıkmış ak kaşık.
Ben 2007 yılında arkadaşlarımla Uludağ Üniversitesinin Marmara 3. arıcılık kongresine katılmıştık. Taa o zaman bu olayı yazıp unutmuşum, bir kaç gün öncesi bir paylaşımda linki kullanıp haberi baştan sonar taradığımda, ana oda ne dedirten bir istatistik vardı orada. Kongreye katılanların çok şükür hepsi sağ, olayı anlatan, Sütçü imam üniversitesinde o zaman yardımcı doçent, Halil İYİNAR nasıldır bilmiyorum.

Konu şu, Kahramanmaraş'a 7 firma anaarı veriyor. Bu firmalar sıradan firma değil güya damızlıkları olan ve ruhsatlı işletmeler.
Biz başka salondayken Yusuf usta bizi bu sunumu izlememiz için salona çağırmıştı.
Bilgiler çok çarpıcı ve arıcılığımız ne hallerde bir daha göz atalım bilgilere.

Yazıyı 2007 yılında yazmışım.

"Evet beni ve sizi çok ilgilendirecegini umdugum haber burada.Resimin ortasındaki Halil YENİNAR. Kahraman Maraş Sütçü İmam Ünüversitesinden katıldı. Konusu Anaarıydı,sıkı durun duduklarınıza lütfen inanın, K.Maraşa gelen anaarıları arıcılarla anlaşıp kovana vermeden bu sene tartmış.Yaklaşık iki bin anaarı elinden geçmiş. 200 mg üzerinde olması gelen Anaarılardan bir kaçtane bu standardın üstünde çıkmış.100 mg.gelenler olmuş, diyorki yav bir yanlışlık var başka teraziye götürmüşler gene aynı. Teraziler gezilmiş degişen yok, altı terazide yalan söylemezya.180 mg altına düşen anaarıların yaklaşık yüzde 60 şı tutmamış.elinde çok acayip bir istatik vardı almayı unuttum. Ama buluruz heralde. K.Maraşa 7 ana firması anaarı veriyormuş, bu uygulamayı duyan anacılar Maraşa ana vermeyi kesmişler."


 Karniyol arısına bir şeyler, bir şeyler değil her şeyler söyleyenler,  başka ırkları neden unutuyor.
Yâda böyle kalitesiz üretim yapanlara niye ses edilmez.
100 tane anaarının 60 tanesi kesilmiş, yani kabul görmemiş, o zamanlar ırk filan bildiğimizde yok, ülkemizdeki damızlıklarda kafkas arısıdır.

Anaarı tutma oranındaki dengesizlik felaket boyutta. Keşke tüm kurumlarda bir, Halil İyinar olsa demek geldi içimden.
Haberin linki altta.

http://ben-gittim.blogspot.com/2007/10/iiimarmara-aricilik-kongresi.html


Bu konu bitene kadar kilitli olacak, Karniyol arısının, anaarı kesmesini 3 konu başlığı altında yazıp, yorumlara açacağım. Araya başka yorumlar karıştığında konu dağılıyor, karniyol kullanan arkadaşlarımız zaten yönetici ve eksik eklemeleri yapacaklar.

« Son Düzenleme: 07 Kasım 2010, 13:14:38 Gönderen: Arı Bakanı »
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Ynt: KARNİYOL ARISI VE OLUMSUZ SÖYLEMLER
« Yanıtla #4 : 22 Kasım 2010, 00:15:27 »
2-Bir çok anaarı kabulden sonra gene kesildi.
Koloni anaarıyı kabul ediyor, yumurta atılmaya başlıyor ve işlem tamam dediğinizde koloni bu anaarıyı değiştirmeye kalkıyor. Bu konuda çok deneyimlerimiz oldu.

Karniyol arısının kesilmesinde en önemli sorun feromen denilen koku farkıdır. Bu fark diğer ırk arılar tarafından düşükmü, fazlamı geliyor belli değil.
Yeni koloniye, anaarı yapacakları hiçbir şans verilmediğinde, karniyol anaarıyı zorlada olsa kabul ediyorlar. Kabul edilmiş karniyol arı yumurtaya başlıyor, siz olay tamam diyorsunuz ve kontrolü bırakıyorsunuz. Siz diyorsunuzki işlem tamam. Aslında işçi arılar mevbur kaldıkları için bu anaarıyı kabul ettiler, yani bir anlamda mahkum odlularda denebilir.
Başımdan geçen bir koloniyi örnek vermek istiyorum.
Geçtiğimiz baharda Muğla’dan gelen 15 kovan arım vardı, bunları ilk etapta kutu arılandırmasında kullandım. Aslında hata yaptım, farklı ırklar anaarı kutusundada sorun çıkarıyorlar. Verdiğin memeden çıkan anaarıya bunlarda mahkum olsalarda, anaarı çiftleşip yumurtaya başladığında anaarı kutusundaki işçiler tarafından değiştiriliyor. Siz bu kutu yumurtaya başladı, 10 gün sonra anaarıyı alayım diye kutuyu açtığınızda, bir bakıyorsunuz anaarı yok, içerde anaarı memesi başlanmış. Bunları deneyerek tecrübe etmek size acayip pahalıya mal oluyor. Onlarca anaarı kaybı yaşadım ve bunlar kitaplarda yazmaz, tecrübe ise yaşamaktır :(

Anası öldürülmüş, üç çıta Muğla’dan gelen arılardan birisine hazır karniyol F1 anaarı verdim.
Sonucu merak ediyorum, sorun çıkacak mı?
Anaarı kabul edildi yumurtaya başladı, bir baktım anaarı memesine yumurta attırmışlar. Henüz yumurta çatlamamıştı. Memeleri bozup takibe devam ettim.
Arılıkta sürekli larva tarferi yapılıyor, ne zaman arı sütü lazım olsa o kovana gittim beni uzun süre mahcup etmediler. Ne zaman baksam meme var ve arı sütü alıyordum. Bu iş yaklaşık bir aydan fazla sürdü, eski nesil bitene kadar o kovan beni uğraştırdı, onlar meme yaptı ben bozup sütlerini aldım. Bu bahsetmiş olduğum koloni hala o eski anayla devam ediyor. İsteyen istediği kadar yazıp çizsin, benim gözlemlerim önemli. Anaarı kalitesiz ve sorunlu olsaydı, sonradan gelen nesilde bu anaarıyı değişmesi lazımdı. Yazıp çizenler benim yazılarıma ve gözlemlerime mahkûmlar. Karniyol kullandım diyenler hangi karniyolu kullanmışta başkasına anlatıyor.

Kabul edilmiş anaarıların eski işçileri ölmeden riziko devam ediyor, bu rizikoyu artıran faktörlerden biriside, koloniyi devamlı kurcalamak ve beslemeyi kesmek, olumsuzlukları artıracaktır.

Bu durumları yaşamak istemeyenler, koloniyi fazla kurcalamamalı ve eski neslin ölümüne kadar kekle beslenirse sorun çok azalıyor. Tüm anaarı kabul süresince bu yazdıklarım geçerli, herkese koloni içinde iş verilmeli.

Üçüncü yazımda tüm olumsuzlukları yazıp, konuyu herkesin yazacaklarına ve tartışmaya açacağım.
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Ynt: KARNİYOL ARISI VE OLUMSUZ SÖYLEMLER
« Yanıtla #5 : 01 Aralık 2010, 14:32:32 »
3- kabulden uzun süre sonra kesilen yada değişilmeye çalışılan karniol anaarılar oldu.

Bu aşamada anaarının sakatlanması, arıcının yapmış olduğu yanlış uygulamalar, başka kovanlardan destek verilmesi başlıca sorunlardır.

Koloni anaarıyı kabul etti, nesilde değişti. Azda olsa burada anaarıyı değişmeye kalkan koloniler oldu. Bunun nedeni ise anaarı çiftleştiğinde civardaki erkekler tamamen bu ırkka zıt olursa, baba tarafı ağır bastığında anaarıyı değiştirenler oluyor. Ben ilk yıl bunu yaşadım, ikici yıl tüm kolonilerim F1 veya F2 olduğunda, tüm erkekleri bu koloniden oluşturmaya çalıştım.  Civardan gelen erkekler o kadar olumsuz etki yapamadı ve sonuçta iş çözüldü, anaarıyı değiştirenler işçi arılardır, bunun nedeni feromen ve kalitesiz anaarıyı değişmek istiyorlar. Kalite yönünde benim hiçbir zaman sıkıntım olmadı, hep en iyisini üretmek için ne gerekiyorsa yapmışım.


Bir başka olumsuzluk, anaarı kabul edilmiş her şey normal gider iken, başka koloniden karniyol arsına takviye yapmak, yeni gelen işçilerin anaarıyı değişmesine neden olur. Hani bazıları meme dikti diyor ya, başka kovanlardan gelen farklı ırkları bu arıya takviye vermeyeceksin. Bunların hepsinin altında feromen sorunu yatmaktadır.


Anaarı sakatlanmış ise bunu ne yaparsanız yapın kesinlikle değişecektir.
Anaarı kabulünde yumak olan anaarıdan bir daha hayır gelmiyor, başımızdan böyle olay geçmişse bu anaarı ilerde mutlaka değişilmiştir.

2008 yılının F1 lerinden olan 39 numaralı karniol anaarıyı  2010 yılı haziran ayında değişmeye kalktılar. Kovana baktım 4 çıta yavrusu var, anaarıyı riske etmemek için bir çıta kapalı yavrusuyla böldüm. Bir ay sürmedi bir çıtalık arı anasını kesip yeni anaarı yaptı. Biz bu ana sağlam, 4 çıtaya yavru atmış desek te, işçiler bunun veriminin düştüğünü fark ediyor ve değiştiriyor.

Burada gözden kaçan bir şey var bunu bir çok kişi bu işlemi olumsuz algılayabiliyor. Fakat burada işçi arılar bir olumsuzluk keşfedip yollarını eski anayla ayırmaya çalışmakta. Bazen öyle enteresan işler oluyor ki, anaarıyı değiştirmek için yeni anaarı yapıyor, sonra yeniden eski anayla yola devam karı alınıyor.

Kendi üretmiş olduğumuz anaarılarda bu sorunla karşılaşmıyorum.
Bunda kovan girişleri, elek telli altlıklarında etkisi vardır diye düşünüyorum.

Elimizdeki malzemeler, birde kullandığımız ırklar normal şartlarda 15 çıtayı zorlayacak arılar değillerdi.
Bu arı 30 çıtayı zorlayan bir güce ulaşıyor. Siz bir odada 15 kişi kalabiliyorsunuz, aynı oda ve aynı kapıdan aynı sürede 30 kişiyi geçirin bakayım birde içerde uzun süre kalıp hareket etsinler ne gibi olumsuzluklar olacak.

Başımdan geçen tüm olumsuzlukları ve yaşadıklarımı yazdığımı düşünüyorum.
Konuyu bir bütün olarak düşünüp bir şey denirken ona göre yorum yapılmasını istiyorum.
 

Yukarda yazılanları bir yerden okumayıp yapmış olduğum uygulamalarda başımızdan geçen olumsuzlukları yazdım. Bu uzun bir gözlemin sonucudur, gözlemler bir başka deyişle tecrübelerdir.

Birde bazı arkadaşlardan bana dönüp anaarı kestirdiklerini söyleyenler oldu, onları yazacağım.



Karniyol kullananlar başka ne gibi olumsuzlukla karşılaşmışsalar buyurup yazsınlar.
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

Dr. Muhteşem Turunç

  • Yönetici
  • Kıdemli Üye
  • *****
  • İleti: 274
  • Doktorun İyisi Burda
    • Arıcılık İlk Yardım
Ynt: KARNİYOL ARISI VE OLUMSUZ SÖYLEMLER
« Yanıtla #6 : 01 Aralık 2010, 19:59:46 »
Ali abi aslında bir yerlerde hata var. Hata var niye dersen insanların bazıları tüm çalışmalarımızı görüntülü olarak paylaşmamıza rağmen itiraz ediyor. Hiç kimse çıkıp arkadaşlar ben şu kadar ana kestirdim ama benim hatam oldu şu yanlışlıkları yaptım demiyorlar. Hatta bazıları bu arıyı ilk aldıkları günden itibaren aman kesilselerde bende rahatlasam kabilinden davranışlar sergiliyorlar. Gene inanılır gibi değil ama yerli arı, ekotip laflarından geçilmeyen bir arıcının arılığında italyan arısı, yerli arı ve karniol arısı olduğunu yazmasına kimse ses çıkarmıyor. Bu üç arı aynı arılıkda nasıl olurda yıllardır kardeş kardeş yaşarlar. Hemde bu arıcının bu arılıkda ürettiği farklı ırk ana arılar nasılda bir arada melezleşmeden yaşarlar. Kimse bu siteyi görmüyor ve ses çıkarmıyor. Nedeni de arkadaşlarımızın arıcılıkdan anlamamaları değil bu sitenin ingilizce olması. Bu nedenle biz ne dersek diyelim bu çatlak sesli ve dil bilmeyen ama çok bilgili arıcı arkadaşlarımız karniol arısını bir görelim deneyelim diyecekler ama dediğim gibi şu ana bir kesilsede bende haber yapsam diye bekleyecekler. Bize ne maske giyin, eldiven takın, eldiveni kollarınıza kolı bantlarıyla bantlayın ve paçalar çorap içinde çalışın. Ha benim Salih abim var tekirdağda ondan size şimdi kullanmadığı bir tecrübe mavi çorap giyinin arı bu rengi seviyor ;) 

akdemir66

  • Acemi Üye
  • *
  • İleti: 16
Ynt: KARNİYOL ARISI VE OLUMSUZ SÖYLEMLER
« Yanıtla #7 : 01 Aralık 2010, 20:12:19 »
Ali abi kabulden sonraki ana kayıplarını bende çok yaşadım üstelik senin karnıollar pıyasada yokken ben Mersin  Karniol getirtiyordum. Anaların yarısı fire veriyor, kalan yarısı da kabulden sonra karnıolun yumurtasından meme çeviriyordu. Tabi o zamanlar anlam veremiyordum ama tez canlılık yapıp koloni güçlensin diye kapalı devre ve üzeri genç arılı çıtalar veriyordum. Ana kabul edilipte bala girmeye başlayan arılarıda zaptetmekte zorluk çekiyordum. Ben o zamanlarda yeni olduğum için eski arıcılar arı petek istemeden temel petek verilmez arı hafiften dalak asacak petek vereceksin diyorlardı. Belki bu söyledikleri kafkas için geçerli idi ama Karnıol son çıtaya yavru attığı gibi aynı zamanda balı da basıyordu. Bu arı oğula gitmesinde ne yapsın bilenlere sorduğumda o arıyla çalışma bolca oğul toplarsın diyorlardı. Tabi ileriki yıllarda Temel petekleri biraz daha fazla verdim. Oğul olayını bitiremedim ama biraz daha azaldı. Şu, anlaşılıyor ki bizim klasık kovanlarla da bu arıları zaptetmek mümkün değil.  Şu an var olan arılarımın çoğunu Ali beyin F1 lerinden ürettiğim F2 lere cevirdim. Bundan sonra Kabulde büyük bir problem yaşamayacağımı düşünüyorum. Bir de elek telli altlıklar kulandığımda kat ihtiyacım hat safaya cıkacak gibi görünüyor.
« Son Düzenleme: 02 Aralık 2010, 10:44:49 Gönderen: Arı Bakanı »

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Ynt: KARNİYOL ARISI VE OLUMSUZ SÖYLEMLER
« Yanıtla #8 : 02 Aralık 2010, 11:31:44 »
Muhteşem abi evet hata var ama hatayı arayan yok.
Bu yazmış oldugum yazılar uzun bir araştırmanın sonucu.
Karniol arısı için olumsuz yazanlara bakın bakalım, böyle bir araştırma yapmışlarmı.
Tüm makalelere bakın karniyol arısı gittiği yere en kısa sürede adapte olur yazar. Peki neden bunu görmezden geliyoruz.
Bakın hala arılık çorba gibi, fakat arıcı analarına isim koyuyor. İzole olmayan bir bölgede saf anaçtan üretilen anaarının üç tur sonrası, saf hattan F2 anaarıda  %25 kalıyor. Safı olmayan bir arıya, ırk muamelesi yapılıyor. Muğla arısı bir ırk degildir, ekotip olması içinde o bölgeye başka ırk arı girmemesi lazım. Muğla arısı bir söylemdir, belkide Türkiye'deki en melez arı, içinde tüm ırkların oldugu arının adımı Muğla?

Karniyol arısıyla alakalı olumsuz denen ne varsa onu biz çözmüşüz ve yazmışız. İsteyen bu bilgileri kullanır, isteyende kullanmaz.
Bu kadar araştırmayı hiç bir üniversitemiz yapıp, sonrada arıcıları aydınlatmamıştır.

Tüm ırklarda yaşam boyu her zaman anaarı kaybı olur. Ne hikmetse sadece karniyol anaarı kaybı yaşar gibi bir durum oluştu. Bir ırkın tehlike sezdiğinde meme yapmasıda olumsuzluk degil arı kendi tebbirini alıyordur. Bir çok kişinin kolonisi geçmişte hep gördük yalancıya kaçtı nedenide koloni karniyol arısı gibi davranıp önlem almadığı içindirki anasız kalıp, daha sonra yalancıya kapılmış, boy boy yalancı anaya kaçan koloniye nasıl anaarı kabul ettirilir yazıları yazılırdı.
Bu konu altına bana iletilen anaarı kayıplarını yazacağım, tabi nedenleriyle. Benimde karniyolum kesildi diyenlerde nedenlerini açıklasın.

Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Ynt: KARNİYOL ARISI VE OLUMSUZ SÖYLEMLER
« Yanıtla #9 : 09 Şubat 2011, 09:17:14 »


12 yıldır arıcılık yapıyorum hiç ruşet kovanım olmadı
nedense gereksiz görüyorum
5 çerçeveli kovan yapmaktansa normal kovan yapmak daha basitime geliyor gibi
5 çerçeveli kovan lazımsa normal kovanın ortasına bir bölme tahtası ile ruşet olmuş olmuyormu
tabi lazım olduğu zamanlarda olur ruşetlerin mesela arı taşınmasında bayağı bir fayda sağlar
ilkbaharda sn.Ali Türk ten karniyol f1 analı 2/3 er çerçevelik koloniler alacağım için ruşet lazım olacak bagaja ne kadar çok sığarsa o kadar iyi olur  ;D
sadece taşımak için kullanacağımdan çok basit bir ruşet yapmayı düşünüyorum.aklımda strafor var bakalım olmazsa çıkma adi tahtalardan bir derleme yaparım.
arılar hazır olsunda ruşet kolay  ;)


Yaw Yusuf kardeşim sen daha önce ben karniolu denedim olmadı dememişmiydin. Daha ne f1 karnıol analı koloni alacaksınki ;)[/color]

Muhteşem abi denedim olmadı ben beceremedim diye kabul ediyorum yada benim arılarım yeni analarını beğenmedi feromenmidir nedir ona bağladık.
karniyolu burada tutturmam lazım bulunduğum bölgede karniyolu anlatıp durdum ama kendime gelince iş fos çıktı.dolayısıyla etrafımdakilerin alay konusu olmuş oldum bunu telafi edip karniyolu yerel arılardan bir adım önde tutturmam gerek en azından ilk bir kaç sezon
eh artık bakan beyde en iyilerinden bi 5/10 tane seçip koloni halinde verecekki bizde haklı çıkalım.


Karniol arısıyla alakalı olumsuzluklara devam ediyorum, ne yapayım başkaları sesini kesince iş bana düşüyor.
Daha öncede belirttiğim gibi karniol arısı acemi arısı değildir.


Burada konu gene ikiye ayrılıyor.
1-   karniol arıyı kabul ettirmek.
2-    Anaarının kabulden sonra sonraki hatalar.

2009 yılının anaarı kestirme şampiyonu Yalova’daydı.
2010 yılı şampiyonu ise Bursa’dan.
Tabi arada başka sürprizlerde çıkıyor. Öğrendiğimde bende şok oluyorum. Fakat hepsini paylaşacağım.

Yusuf bana bal çıtası yanakları yaptı, yaklaşık 3500 adetti. Ne yaparız dediğimde bana anaarı ver demişti. Aramızda 20 adet karniol anaarıya anlaşmıştık. O bana malzeme verdi bende anaarı verip takasla borcumu ödeyecektim.

İlk posta 10 adet anaarıyı kendisine yolladım, 2009 yılı karniyol anaarılara yeni geçtiğimiz yıldır ve bu günkü bilgilere sahip değiliz.

Yusuf 10 karniyol arısından 9 tanesini kabul ettiremedi ve anaarılar gümledi.
Yusuf yukarda ben denedim olmadı derken arıyla hiç çalışamadı elinde kalan tek bir anaarının başından neler geçip yoluna devam etti bilemiyorum.

Burada en önemli konu anaarıların kolonilere kabul ettirilemedi, bu olay ben karniyolu denedim olmadı demek değildir.

Zaten karniol arısı dünyada İtalyan arısından sonra en çok kullanılan arı ırkıdır. Arıcılar ve insanlar hayatlarında bir şeyler kullanırken en iyisine talip olur onu kullanmazlar mı?

Bu konuyla alakalı birkaç şey yazılsın bana ulaşan olumsuzluklar yazacağım. Tabi olumsuzlukların neden olduğunu da açıklanacak.
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

MEHMET GÖKSEL

  • Acemi Üye
  • *
  • İleti: 5
Ynt: KARNİYOL ARISI VE OLUMSUZ SÖYLEMLER
« Yanıtla #10 : 09 Şubat 2011, 11:38:10 »
Ali bey bu sene kısmet olursa karniol arısını bende deneyeceğim. Bir konuda çok haklısınız hiç kimse bu arının bölgesine uyum sağlayamadığını bir sezon geçirmeden söylememeli. Bir ilave daha yapmam gerekirse ülkemizdeki arıcılar kendi hatalarını nedense kabullenip paylaşmıyorlar. İlk bakışda bu, sadece kişinin kendi sorunu gibi görünen bir olay olsada, insanlar birbirlerinden bakarak uygulamalar yaptıklarından çevrelerini de etkiliyorlar malesef. Gene sanal alemde bayağı boy gösteren bir arıcı geçenlerde bu sene arı ölümleri %50 olacak diyor. Nedenini izah ise hiç yok. Neden böyle bir tavır takınılıyor derseniz malesef merdiven altı bilgelik kurallarından biride bu işte...Bir gün bizde düzeleceğiz inşallah ne diyelim.

vecdiküçükyılmaz

  • Ziyaretçi
Ynt: KARNİYOL ARISI VE OLUMSUZ SÖYLEMLER
« Yanıtla #11 : 09 Şubat 2011, 23:37:02 »
             Mehmet kardeşim,yüzde elli arı sönüyorsa bir kaç defa düşünmek lazım.Ülkemizde koloniler de hakim arı ırkı ne,sönen kovanların arı ırkını basit bir gözlemle bilirsin,propolis varmı,seni adrese götürür.Bugünlerde bazıları okuduğu konuları ya anlamıyor ya da işine gelen kısmı yazmıyor,bilim adamlarının dediği bir şey var İtalyan ırkı arının14kg balla geldiği noktaya Karniyol arı 9 kg balla geliyor ,buda bu arının ne kadar az bal harcadığını gösterir.Birde kış arısından bahsediyor Mehmet bey,bu konuyu iyi anlamak lazım,kış arısı sayesinde kovandaki işçi arılar genç olduğu için ana arıyı arı sütünden besleyerek ana arı kaybına yol açmıyor,ömürleri uzun olduğundan yeni arılar kırcı veya tarlacı olana kadar yaşıyor.arı yaşam zincirinin kopmasına bu sayede engel oluyoruz.Bahar gelmek üzere etrafına bak bazı arıcılar kovanda arı vardı,kapalı göz var ama arı bir müddet sonra yok oldu veya ana arı kalmış,bazılarıda diyecekki arı var ana yok anasız kalmış,her ikisinin de nedeni kış arısı yok,yeni yavrular çıkmadan işçilerin ömrü dolmuş,diğer nedende işçi arılar arı sütü salgılayamamışlar ana arı beslenememiş ölmüş.
            Birde sönen kolonileri telafi etmek için bölme yapmak zorunda kalacak o sezonun da zayıf koloniler sayesinde bal sezonunu boş geçirecektir.Zararı kapatmanın yolu da denmesede çuvalla şeker tedavisidir.Bilim adamları demiyormu,bal almanın yolunu vasıflı genç ana,güçlü koloni, iyi mera ve koloni yönetimi.Saglıcakla kalın.

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Ynt: KARNİYOL ARISI VE OLUMSUZ SÖYLEMLER
« Yanıtla #12 : 11 Şubat 2011, 09:34:11 »
Ali bey bu sene kısmet olursa karniol arısını bende deneyeceğim. Bir konuda çok haklısınız hiç kimse bu arının bölgesine uyum sağlayamadığını bir sezon geçirmeden söylememeli. Bir ilave daha yapmam gerekirse ülkemizdeki arıcılar kendi hatalarını nedense kabullenip paylaşmıyorlar. İlk bakışda bu, sadece kişinin kendi sorunu gibi görünen bir olay olsada, insanlar birbirlerinden bakarak uygulamalar yaptıklarından çevrelerini de etkiliyorlar malesef. Gene sanal alemde bayağı boy gösteren bir arıcı geçenlerde bu sene arı ölümleri %50 olacak diyor. Nedenini izah ise hiç yok. Neden böyle bir tavır takınılıyor derseniz malesef merdiven altı bilgelik kurallarından biride bu işte...Bir gün bizde düzeleceğiz inşallah ne diyelim.

Mehmet Göksel;

Ben şu ana kadar, Kafkas arısı kullandım.
İtalyan arısı kullandım.
Yerli denilen ne olduğu belli olmayan eko tip arı kullandım.
Karniol arısı da kullandım.
Benim hepsiyle alakalı ayrı ayrı tecrübelerim vardır.

Kafkas arısıyla alakalı şu ana kadar başımdan geçen en önemli bir hatıram var bunu daha yazmadım. Kafkasın hem safını hem de F1 olanını kullanmışım.
İtalyan arısının saf ve F1 olanını kullanamadım. Kullandığımız İtalyanlar belki de F3 tü. Yani Kullandığım İtalyan arısı F3-F4-F5 gibi suyunun suyuydu. Yani geçmişi tam belli değildi.Zaten ırk melezleştikçe her türlü olumsuzluk başlıyor.

Yerli denilen bölgemizdeki arılarla da uzun yıllar çalıştım. Bu arılarında ne olduğu belli değil geçmişine gidemiyorsun saf veya F1 olanı malisef yok. Bu tür arılara her arıcı ayrı bir isim koyuyor.

Buraya kadar yazdıklarıma tekrar bir not düşmek istiyorum.

Kafkas, İtalyan melezi ve yerli dediğim arıların hiç birisi, haziran ayı yarısı geldiğinde 15 çıta ful arı olamamıştır. Yani siz kestane balına gitmişiniz yazın neredeyse ortası ve koloniniz 15 çıta ful arılı olamamış.

Olayın bilimsel boyutuna geliyorum, tüm araştırmalar 80 bin nüfuslu koloniler yani 20 çıta ful arı en yüksek verim veriyor. Ülkemizde eko tip, Anadolu, yerli denilen arılarla bu nüfus yapılamıyor.

Ben 2009 yılında Karniol arısına tam geçiş yapmaya başladım ve 2010 yılında bu arıları kullanmaya başladık. Bu arı desteksiz 80 bin nüfus yapıyor. Bize nüfus gerekmiyor mu?

Gelelim arıcıların eleştirilerine. Bazı arıcıyım diyenler karşımıza çıkamıyor. Karşımıza çıkanlar genelde mat olduklarından sanalın devi gözüken cüceler bazı maşaları kullandılar. Bazı kişiler bize karşı kullanılıp kenara atıldı. Bu sanalda boy gösterenlerin delil konusunda ve bir şeyleri açılımda dayanakları makale ve kitaplardır. Benim kuru laflara karnım tok. Bir şeyleri savunanlar veya yazıp çizenler, önce uygulamaları, sonrada reçetelerini sunmalılar.
Ben arıların sönmesiyle alakalı bir sürü yazı yazmışım ve delillerimi işine gelmeyenler kabul etmiyor. Yazarçizer takımı önce ne yapmışlar uygulama bölümünü kimse görmüyor. Ben ne yapıyorsan ortada ve yaz olsun kış olsun arılığımda ziyaretçi eksik değil ki.

İşin en ilginç tarafı yurdumuzda ölen arı ırkı Kafkas arısıdır. Efendim yerli, eko tip bölge arısı denilen arıların büyük bölümü de bu Kafkas arısının alt melezleri. Neden derseniz 25 yıldır ülkemizin her yerine Kafkas arısı zoraki monte edilmeye çalışıldı. Her bölgeye 25 yıl Kafkas sokarsanız o bölgede eko kalır mı yerli kalır mı? Bunlara ses çıkaramayanlar, bana geldi mi seslerini yükselmişlerdir.

Bakın ben 2010 yılında bir bal festivaline katıldım, Konuşmacı hocamızın genel tanımlarını yani yuvarlak lafları biraz açtım.  Söylenenleri yeseydim hiç sorun yoktu. Yemez isen. Önce uyarılıyorsunuz tabi bu uyarıysa?.. Sonra Ali Bey fikirleriniz çok güzel bunu üniversite bilim kuruluna taşıyacağım diye konu kapatıldı.

http://bengittim.blogspot.com/2010/07/ozurluk-bir-sey-yoktu-ama-ozur.html

Ülkemizde eko tip ve yerli arı filan kalmadı bunu üstüne basa basa söylüyorum. Yiyenler yesin, ben bunları daha önceden çok yemiştim.
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

Telat YILDIZ

  • Acemi Üye
  • *
  • İleti: 9
  • YILDIZLAR ARICILIK
Ynt: KARNİYOL ARISI VE OLUMSUZ SÖYLEMLER
« Yanıtla #13 : 12 Şubat 2011, 14:35:20 »
Değerli üyeler ben Ordu luyum gezginci arıcılık yapıyorum.Karniyola bu yıl dönüyorum.geçen yıl amcaoğlunun 20 karniyol kovanında aldığı balı görünce geç kalmışız diyorum.Saygılar
Balı Balcıdan Alın

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Ynt: KARNİYOL ARISI VE OLUMSUZ SÖYLEMLER
« Yanıtla #14 : 14 Mart 2011, 00:01:42 »
Karniyol arısının bir başka olumsuz olarak yapmış olduğu işlerden biriside anaarı yedeklemesidir. Bu ırkla çalışmamız daha yaklaşık 3 yılı doldurmamasına rağmen bir kaç kez ben kendim anaarı yedeklediğine şahit oldum. Karniol arısı eski anaarı dururken, sorunlu kabul ettiği anaarıyı değişmeye kalkıyor, çiftleşip gelen yeni anaarıyı bazen kabul etmeyip, önceki ilk anasıyla yoluna devam ettiğini de gördük.


Ülkemizdeki bazı kolonilerde bu tür davranış tek tük var. Zaten ıslah yapılmış olsaydı, ıslah havuzuna bu anaarı yedekleyenlerde zaman içinde monte edilirdi. Malisef ülkemizde o kadar etiket ve unvan sahibi arı bilimcilerimiz hiçbir ıslah işine girişememiştir. Ülkemizdeki tek tük bu davranışı sergileyen kolonideki bu işe, süperse dur deniyor. Bu olayda o kadar övülüyor ki sormayın...


Gelelim bazı kişiler tarafından çok tutulan Muğla arısına. Muğla arısı bir ırk değil, geçmişte bir o bölgenin yerli arısıydı, şu an ülkemizin en melez ve içinde her ırk arının bulunduğu bir çorba. Zaten bilim adamları bu arı için Muğla ırkı diyemiyor.


Benim gelmek istediğim konu ise bu Muğla arısının en büyük olumsuzluklarından birisi oğul vermesi. Karniyol anaarı değiştiriyor, anayı yedekliyor ve bunu bazıları suç veya kötüleme gerekçesi saymaktalar. Aynı kişiler kendileriyle çelişmiyor mu? Muğla melezi anaarıyı değiştirirken. Muğla çorbası 7-8 çıtadayken bile oğul vermekte, peki oğul vermek koloninin anaarı değiştirmesi değil mi?
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk