Gönderen Konu: Medyada Arıcılık, arı ve arıcı haberleri  (Okunma sayısı 22552 defa)

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Medyada Arıcılık, arı ve arıcı haberleri
« : 01 Mart 2011, 23:33:59 »
forumda medyada arıcılık isimli konu açılsın
güncel haber diyede yazayım blogspot sayfaları kapatılmıştır gözümüz aydın:)
bu kadar faydalı paylaşımların bir bedel ödemeden yapılması birilerinin zoruna gitmişki blogspot sayfalarına erişim mahkeme kararıyla engellenmiş oldu.
bunun en büyük sebebi digitürk denen aç gözlü bir şirketin maçlarını yayınlayan bir blogspot sayfası
kararın iptal edilmesi umuduyla blogspot sayfaları olanlara geçmiş olsun.....


Yusuf;
İnşallah yasak kısa süreli olur. İnternet üzerinden çok bilgi akışı sağladık. Hala internet kullanmayan o kadar çok arıcı varki...
Sanal alemi bilmeyen arıcı, hala gelenek ve göreneklerine göre işini görmeye devam ediyor. Bir çok konuda biz belli bir yol alsakta arıcıların oran olarak belkide %1 olamayız diye düşünüyorum. Sanal ortamdaki arıcıların bir çoğu arıcılık mesleginden geçim sağlayanlar degil. Tüm sanalcıları toplasak 1000 kovan çıkarmı bilemiyorum gelin 2- 3  bin yapalım. Öyle arıcılar varki 3-4 kişinin arısı binleri geçmekte.

Arıcılıkla ilgili bu başlık altında büyük ihtimal basında yer alan arıcılık haberleri yorumlanacaktır.
İlk haber ise blogerlerin yasaklanması oldu. Haberin linki altta.

http://ekonomi.haberturk.com/teknoloji/haber/606088-18-milyon-blogger-sokta
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

yusuf

  • Ziyaretçi
Ynt: Medyada Arıcılık, arı ve arıcı haberleri
« Yanıtla #1 : 02 Mart 2011, 01:24:22 »
blogspot lar sadece türkiye üzerinden engellendi yurt dışından giriş serbest.
bizlerde basit bir DNS ayarı değişikliği ile girebiliyoruz.
Önemli olan bizlerin değil dns ayarını bilemeyen acemi netçilerin bloglarımıza girememesi
kendi blog sayfama kendim bakmışım ne faydası var
bence fazla uzun sürmez yasak kısa sürede kalkar çok büyük baskı var
blogspotun yanında birde mysitem vardı mynetin desteği altında onuda kaldırmışlar
sitesiz kaldım  :'(
www.alan adı almanın zamanı geldi  ;)

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Ynt: Medyada Arıcılık, arı ve arıcı haberleri
« Yanıtla #2 : 03 Mart 2011, 22:09:50 »
Yusuf;
Bolger kadar kolay kullanılan başka site yok diyebilirim. En basiti blogerdi, blogcu var, birde wortpress ücretsiz olarak alan veriyor. Son zamanlarda bir çok siteyede panel olmaktaydı. Bende blogumu bu gün wortpress e aktardık. Şu an tüm blog wortPress e aktarılmıştır.

http://www.aribakani.com/

 Anasayfasındayız.
Fakat yazılar gözüksede resimlerde gene sorun var. Dns ayarlarını degiştirmek gerekiyor, zaten dns degiştiginde bloklarada giriliyor. Bakalım ne kadar sürecek bu durum.
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Ynt: Medyada Arıcılık, arı ve arıcı haberleri
« Yanıtla #3 : 06 Mart 2011, 14:00:54 »

Blokların kapatılmasından sonra neler yapılabilir arayışlar içine girdik.
İlk olarak blogumun yedegini blogcuya aktarmaya kalktım, aktarma başladı diyor fakat bir türlü kaç gün geçti olmadı.
Muhteşem abi blogunu aktarmaya kalktı oda olmadı.

Blogun sunucusu yasaklı oldugu için kod yazıp yönlendirmede yapamıyoruz. Yönlendirme yapılabilse blogu tıkladıgınızda sizi başka yere aktarır.

Wordpress çagımızdaki en güzel bloklardan birisi, reklam almıyor, düya sıralamasında tarattıgınızda 5. sırada gelen bir blogdur veya sitedir.
Bloger daha basitti, Wordpress biraz daha karmaşık.
Ben blogumu Wortprese taşıdım, zaten arıbakani.com un anasayfası wordpressmiş ben bunu bilmiyordum. Forumun sınırı yok, dolayısı ile bana ayrı bir avantaj sundu, tüm resimlerimi kendi sunucumda depolayacagım.
Şu an bloklara yüklediğimiz resimlere direk ulaşılamıyor, sonuçta senin olan ve paylaştıgın bir şeye sen ulaşamıyorsun.

Bir başka konu bu tür musibetler benim gibilere iyi oluyor devamlı bir çıkış yolu buluyorum. Birde kendimizi geliştiriyoruz, 45 yaşından sonra ne kadar gelişiriz bilemiyorum görecegiz. :)


Bundan sonrası blog yayınımı aribakani.com anasayfadan yapacağım. Bir kaç deneme yaptık, ufak tefek sorunlar dışında sorun yok gibi, biraz ilk zamanlarda sıkıcı olsada zamanla aşarız.
Burada da resimlere tıkladığınızda resim büyüyor.
Altına yorumlar atılabiliyor.

http://www.aribakani.com/





Forumla anasayfa arasında bir bağlantı yoktu, gerekte görmemiştik. Fakat yayın anasayfadan olunca forumla anasayfa arasına geçiş eklendi. Resimdeki kırmızı linki tıkladıgınızda blok yayınına geçilecek.
Bakalım ne kadar sürecek bu yasak. Bazı şeyler musibet gibi gözüksede nimet veya imkanlar sunuyor  :)

http://tr.wordpress.comm/

Ücretsiz blog bir çok isim alınmış, demekki ilgilenenleri çok :)
« Son Düzenleme: 07 Mart 2011, 08:23:50 Gönderen: Arı Bakanı »
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

Gultepeku

  • Yeni Üye
  • **
  • İleti: 75
  • Kadir Ünsal Gültepe
    • http://kadirunsalgultepe.blogspot.com/
Ynt: Medyada Arıcılık, arı ve arıcı haberleri
« Yanıtla #4 : 18 Nisan 2011, 16:43:40 »
 
Arıların katili, kaçak kimyasallar çıktı
BURAK KILIÇ   -   17.04.2011

Bal üretiminde dünyada ikinci sırada yer alan Türkiye'de, son 5 yılda yaşanan toplu ölümler sebebiyle 100 binden fazla arı kolonisi yok oldu.
Bu durumu araştıran Tekirdağ Namık Kemal Üniversite- si'nde görevli bilim adamları, katilin, Tarım Bakan- lığı'nın yasakladığı, ancak çiftçilerin kaçak olarak kullandığı kimyasal ilaçlar olduğunu tespit etti. Bunun üzerine harekete geçen bakanlık, tohum ıslah projesi başlattı. 120 bin koloni arının yaşadığı Trakya'da 10 bin koloni arı korumaya alındı. Çiftçilere, üniversitede eğitim verilmeye başlandı.
Namık Kemal Üniversitesi'nin 5 yıllık araştırması, arı ölümlerinin ayçiçeği tohumuna uygulanan 'imidacloprid' adlı maddeden kaynaklandığını ortaya koydu. Tohumu haşerelerden koruyan maddenin, çiçeğe konan arıları zehirlediği belirlendi. Söz konusu kimyasal, ekosisteme zarar verdiği için hâlihazırda Türkiye dâhil dünyanın birçok ülkesinde yasak. İmidacloprid'in bal arıları üzerinde zehir etkisi yaptığının kesinleştiğini belirten arı uzmanı Yrd. Doç. Dr. Devrim Oskay şu bilgiyi veriyor: "Bu kimyasala maruz kalan arılar hemen ölmüyor. Salgı sistemi bozulup yön bulma yetenekleri kayboluyor."
Sorunu masaya yatıran Namık Kemal Üniversitesi, Tarım Bakanlığı, Arı Yetiştiricileri Birliği, Ziraat Odası ve Önder Çiftçi Derneği'nin katıldığı toplantıda arıların kurtarılması için acil eylem planı hazırladı. Türkiye genelinde çiftçilerin zararlı kimyasalları kullanmaması için bilinçlenme kampanyası ve kayıpların en çok yaşandığı Trakya'da tohum ıslah çalışması başlatıldı. Bu çerçevede 'Trakya arısı' olarak bilinen 'Karniol' için koruyucu bir alan oluşturuldu. Yalıtılmış alanda arıların direncini geliştirme uygulamasına geçildi. Çiftçileri bilinçli üretim dersleri için üniversiteye davet ettiklerini kaydeden Rektör Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü de uyarıda bulundu: "Zehirli kimyasalların kullanımı acilen önlenmeli. Bitkisel üretimde verimliliği yüzde 40 artıran tozlaşmayı sağlayan arıların yok olması, tarımı da olumsuz etkileyecek."

zaman gazatesinin 17/04/2011 tarihli yazısında okudum bu haberi
Geçenyıl bu ilaçlar yüzünsen 2 defa tarlacı arılarımı kaybettim. 9 kolonim kışı çıkaramadı. bu konuda yapılması gereken ne varsa bilgi paylaşımlarınızı bekliyorum. Tüm arıcı arkadaşlara selam ve sevgilerimle

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1122533
« Son Düzenleme: 18 Nisan 2011, 20:32:04 Gönderen: Arı Bakanı »
<< Kadir Ünsal Gültepe >>

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Ynt: Medyada Arıcılık, arı ve arıcı haberleri
« Yanıtla #5 : 18 Nisan 2011, 20:29:09 »

Gültepe;
Ülkemizdeki arı ölümleri nedenleri bence hiç araştırılmadı.
Birde arıcılar ölümler konusunda yetkili kurumlara doğru bilgi vermiyor.
Koloniler durup dururken ölmezler.
Bu konu acayip karmaşık iç içe ayrı konulardan oluşuyor.
Konuları birbirine karıştırmadan bu işin içinden çıkmak zor, konu toplu arı ölümleri, iş gidip karniol arısının ıslahına dayanmış.

Şimdi olayın neresinden başlayacağım bilemiyorum. Öncelikle Trakya bölgesinde bir sürü ekim yapılıyor, buğday, mısır, ayçiçeği, kanola bunlar çok yoğun ekimi yapılanlar. Kavun karpuz meyve sebze gibi sıralayabiliriz. Bu kadar ekimin yapılan alanda tabiki kimyasal ilaç kullanımı da çeşitli ve çok oluyor. İşin garip tarafı ise ülkemizde arılar kırılırken bu bölge ülkemize baharda arı satan bölgelerin başı Muğla, ikinciye Trakya bölgesi geliyor. Yani bu kadar kimyasal kullanılan bölgede arılar diğer bölgelerden daha sağlam bahara çıkıyor.

Arı ölümlerinin arkasında başka nedenler aranmalı, bir arıyı tüm ülkeye dayatıp suçlu aramaya gerek yok.
Trakya’da aynı köyde tüm kolonilerini söndürende var hiç koloni kaybı yaşamayanda var peki bunu nasıl açıklayacağız ve aynı ırk arı.

Biz Trakya’da aynı arılıkta aşağı yukarı aynı ırk arılarla birlikte olduğumuz arkadaşlarımız arılarını kışa sokamadan körletti. Ben ise o yıl bir tana fire vermedim. Arıcı bal blokesinden arılarını söndürüyor sonra suç icat etmeye çalışıyor, efendim radardan arılar yön duygusunu yitirmiş, aynı ormanda binlerce koloni kolonilerini buluyor, kolonisi sönenlerin arısı kolonilerini bulamıyor.

Ülkemizde 5 yıldır değil her yıl arı ölümleri var ve biz bunları internet sayesinde 5 yıldır öğreniyoruz.
Rize'ye ilkbaharda 15 yıldır biliyorum, kamyon kamyon arı gider ve çok yüksek fiyatlara orada alıcı bulur. Şu an Muğla'da 10 çıta arı 200 liranın altına düşmüştür, aynı arıyı götürün Rize’ye 350 liraya çok rahat satarsınız. Peki, bu talep nerden kaynaklanıyor, her yıl orada koloniler söner, kim ne derse desin gerçekleri kimse kapatamaz.

Islah işlerine de pek kulak asmıyorum, efendim şu şunu yapacakmış, bu şöyle düşünüyormuş,  bitirilmiş proje görmedikten sonra benim başka şeylere karnım tok. 5 yıl öncesi ıslah deniliyordu hala aynı noktadayız, bu gün başlansa en erken 5 yıl sonra meyveleri toplanmaya başlanacak, bizim ömrümüz bu işlere yetmeyecektir. İnşallah beni utandıran çıkar.
Bu konu çok su götürür, ben şimdilik burada noktalıyorum, bakalım başka arkadaşlar ne diyecekler.
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

TUNCAY HADİSE

  • Acemi Üye
  • *
  • İleti: 11
    • gölbezli arıcılık
Ynt: Arıcılık ve 80 Bin nüfuslu kolini
« Yanıtla #6 : 21 Aralık 2011, 17:26:49 »
ALİ ABİ,
TV DE BAL DİYE BALLANDIRA BALLANDIRA REKLAM YAPANLARDAN BİRİSİ GETİRTMİŞ,
BANA DİYORKİ "BALDA DEĞİL REÇELDE DEĞİL HİÇ BİRŞEYE BENZEMİYOR" AMA NE HİKMETSE ÜRETİCİ GARİBANIN ÜRÜNÜ ELİNDE KALIRKEN BUNLAR PİYASADA CİRİT ATIYOR.
  EĞİTİM ŞART GALİBA.
 SAYGILARIMLA.

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Ynt: Ynt: Arıcılık ve 80 Bin nüfuslu kolini
« Yanıtla #7 : 22 Aralık 2011, 10:08:41 »
Tuncay;
Öncelikle yaşadığını öğrendik, nerelerdesin?

Bal reklamları sadece Tv de degil, radyolara kadar her yerde var. Birden bu iş patlama yaptı. Ülke olarak hep zor olanları başarırız. Karakovanda bal üretmek o kadar zor ki, kolonideki alan az, koloninin üretmiş olduğu balın bir kısmı petek olacak, yani hazır bal, bal mumuna dönüşecek, birde bu kadar işten sonra karakovan balı süzülecek, işten az bir şey anlayan bu işlerin içinde başka işler oldugunu anlayacaktır..
İşin en garip tarafı ise bu balların kara kovan balı olduğu, kara kovan balları nasıl süzüldü.
Doğal bal üretimlerinde fenni kovan ve ham petek ve 80 bin nufuslu koloniler gerekirken. Karakovan balı adı aldında bir çok bölgenin balı satışa sunuluyor. Mirili Fatih söyledi bir akrabası bu tür yerden bal alıp analiz ettirmiş, analiz sonucu ise ayçiçek balı çıkmış. Bunada şükretsin en azından bal çıkmış başka şeyde çıkabilirdi dedim.

Dünyada her türlü üretici olmak zordur.

En kolay işlerden biriside üretilmiş şeyleri pazarlamak.
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

vecdiküçükyılmaz

  • Ziyaretçi
Ynt: Ynt: Arıcılık ve 80 Bin nüfuslu kolini
« Yanıtla #8 : 22 Aralık 2011, 10:59:08 »
                                Değerli arkadaşlar,TVlerde bal satış reklamları o kadar çok ki,bal reklamı başladınmı TV leri kapatır olduk.4kg karakovan süzme balı 100TL.Yanında 70TL polen bedava.Beni karakovan süzme balının nasıl bir makinada  süzüldüğüde  ilgilendirmez.Bu işin ekonomik boyutuna bakalım.
                                100TL lik paketin 70 TL polense 30TLsi bal.4kg bal 30 TL ise balın kg 7.5 TL.Allah dan korkmaz kuldan utanmazlar TV reklamlarına verdiğiniz para nerde.Reklam parası en az 50TL tutar.Kargo şirketleri senin balları babasının hayrınamı taşıyor.Kargo şirketleri bizlere niye kolaylık saglamıyor.
                                 Birliklerden tık yok.
                                 Düşünen tüketici anlayacaktır.Saglıcakla kalın.

TUNCAY HADİSE

  • Acemi Üye
  • *
  • İleti: 11
    • gölbezli arıcılık
Ynt: Ynt: Arıcılık ve 80 Bin nüfuslu kolini
« Yanıtla #9 : 26 Aralık 2011, 17:12:25 »
ALİ ABİ VE VECDİ ABİ,
SÖYLEDİKLERİNİZDE ÇOK HAKLISINIZ,BENİM KÜÇÜK OĞLUM BİLE DİYORKİ "BABA BUNLAR KARAKOVANDAN SÜZME BALI MINCIKLAYARAK MI ÇIKARTIYORLAR". HADİ ONU MINCIKLIYORLAR DİYELİM.
PETEKLİ KARAKOVAN TANITIMININ SONUNA DOĞRU TENEKE İÇİNDE YATIRILMIŞ BALLA OYNARKEN BİRDEN KENARINDAN TEL DİKİLİYOR,YA BİZ BU İŞİ DAHA ÖĞRENEMEDİK YADA TEMEL PETEKTEN TELLERİ ÇIKARMAK ZAHMETİNDE BULUNMAYI BİLE ES GEÇİP MİLLETİ KEKLİYORLAR. EN ÇOKTA BURASI İNSANIN ZORUNA GİDİYOR.
İNSANLARI HEM KANDIRIYOR HEM DE RESMEN DALGA GEÇİYORLAR.
SAYGILARIMLA.

vecdiküçükyılmaz

  • Ziyaretçi
Ynt: Ynt: Arıcılık ve 80 Bin nüfuslu kolini
« Yanıtla #10 : 26 Aralık 2011, 20:54:01 »
                              Tuncay bey,bundan yaklaşık 45 gün önce TV de kanal değiştirirken bir TV kanalının birinde reklamı bol yapılan bir balın ,nasıl üretildiğini ,nerelerde üretildiği ve arıcılık hakkında da ahkam kesen bir beyefendi   yanlış bilğiler veriyordu.TV kanalının telefonu yazılıydı,aradım,bir hanımefendi çıktı dedim programa baglayın,beyefendi saçmalıyor,yanlış bilğiler veriyor ,sonuç olarak baglamadılar.Tv kanalı reklamlardan para kazanma ugruna halkımızın yanlış bilğilenmesine ve yönlendirilmesine sebep olmaktadır.Sorumluluk bu olmamalıydı en azından halkdan kimseler ve bilği sahibi arıcılar daha önemlisi bir uzman yetkilide olmalıydı.Saglıcakla kalın.

PUTUCİ-YUNUS

  • Acemi Üye
  • *
  • İleti: 12
  • ARI SEVDALISI YUNUS
    • ARI SEVDALISI YUNUS
Ynt: Ynt: Arıcılık ve 80 Bin nüfuslu kolini
« Yanıtla #11 : 26 Aralık 2011, 21:55:31 »
Saygi değer üstatlarım bu bal reklam işi benim bir kaç aydır çok canımı sıkıyor çünkü çok yalan bir reklam yapıyorlar tamamen insanları düpedüz kandırıyolar peki ben bunları anladım şarlatan gözü dönmüş para hırsı sarmış tv kanalları para kazanmak için müsade ediyor diyelim peki sayın üstatlarım tarim bakanlığına ne demeli neden denetlemiyor bu bal düpedüz sahte olduğu her haliyle belli ben pastane işi yapmaktayım her gün değilse de muhakkak ayda 3-5 defa denetime geliyorlar peki bunları görmüyolarmı anlamadım hepinize saygılar sunarım.

demirsoy

  • Acemi Üye
  • *
  • İleti: 6
Ynt: Medyada Arıcılık, arı ve arıcı haberleri
« Yanıtla #12 : 04 Ocak 2012, 15:06:22 »
Bal arıları zombi oldu
ABD'de bal arılarını zombiye dönüştüren bir parazit tespit edildi. Keşif, arıların topluca ortadan kaybolmalarını açıklayabilirGüncelleme:04 Ocak 2012 14:15
Amerikalı bilim insanları, bal arılarının kovanlarını terk etmelerine, yollarını şaşırmalarına ve sonunda ölmelerine yol açan bir sinek paraziti tespit etti.

İlk kez San Francisco Eyalet Üniversitesi kampusunda gözlenen sorunu ortaya çıkaran Amerikalı araştırmacılar, bu parazitin, arıların topluca ortadan kaybolmaları veya bunun nedenlerini belirlemek konusunda yardımcı olabileceğinin altını çizdiler.

ABD’de 2006’da ortaya çıkan bu gizemli olay sonucu, ürün hasadında döllenme için elzem olan bal arısı popülasyonunda önemli düşüş görülmüştü.

Özellikle meyve ve bazı sebzelerdeki bu üretim sahası, yılda 15 milyar dolarlık bir ekonomiyi ve insan beslenmesinin üçte birini temsil ediyor.

San Francisco Eyalet Üniversitesi Biyoloji Profesörü John Hafernik, "Apocephalus borealis" adı verilen bu sinek parazitinin şimdiye kadar yalnızca Calefornia ve Güney Dakota’daki bal arılarında tespit edildiğini belirtirken, bu parazit riskinin tüm Kuzey Amerika’yı tehdit ettiğinin altını çizdi.

Bir sineğin yumurtalarını bir arının karnına bırakmasıyla kovanın altüst olduğunu belirten araştırmacılar, parazitin bulaşmasıyla arıların, ışık kaynaklarının yakınında toplaşmak için kovanlarını terk ettiklerini kaydettiler.

Aynı üniversiteden bir başka araştırmacı Andrew Core da gözlemlerine göre, enfekte olan arıların yön duygusu olmaksızın yuvarlaklar çizmeye başladıklarını, bacakları üzerinde duramadıklarını ve bir zombiye döndüklerini ifade etti.
Araştırma, PLoS ONE dergisinde yayınlandı
Mynet Haber

Gultepeku

  • Yeni Üye
  • **
  • İleti: 75
  • Kadir Ünsal Gültepe
    • http://kadirunsalgultepe.blogspot.com/
Arıların 4'te biri kayıp
« Yanıtla #13 : 25 Şubat 2012, 16:31:21 »
<< Kadir Ünsal Gültepe >>

Ethem Batmazoğlu

  • Yeni Üye
  • **
  • İleti: 92
Ynt: Medyada Arıcılık, arı ve arıcı haberleri
« Yanıtla #14 : 15 Kasım 2012, 16:57:17 »
              Medyada okuduğum bir haberi burada paylaşmak istedim:

       " Dünyanın dört bir yanında arı kolonilerinin esrarengiz ölümleri açıklık kazandı. 'Katilin kimliği'ni belirlemek için  Çin'den ABD'ye sürdürülen araştırmalar sonuç verdi.
       Arıların insanlar açısından önemi sadece bal yapmakla sınırlı değil. Bu çalışkan böcekler, tozlanmaya yardımcı olduklarından tarımda da önemli bir rol oynuyor. Ama dünya çapında arıların sayıları gittikçe azalıyor.
      Yönetmen Markus Imhoof sinemalara gelen belgesel filmi ‘Baldan Daha Fazlası’ ile bu konuya dikkat çekiyor.
Markus Imhoof, filmine hazırlanırken arıların neden topluca öldüklerini bulmak için tüm dünyayı dolaştı. Arılar,
 sığır ve domuzdan sonra insanlar için en önemli 3’üncü hayvan. Basit bir örnek vermek gerekirse arıların bitkileri tozlaştırması, dünya ekonomisine yılda yaklaşık 70 milyar dolarlık katkı sağlıyor.
     Zararlıları bitki ve meyvelerden uzak tutmak için üzerlerine sıkılan pestisitler arılara da zarar veriyor. Çin'de
 pestisit kullanımı nedeniyle tek bir arının bile yaşamadığı alanlar var. Buralarda çiçek tozlarının dağıtımı işi
 meyve yetiştiricisine kalıyor. Çiftçiler, merdivenlerle ağaçlara çıkıp bu zorlu işi kendileri yapmaya çalışıyor.

    Toplu ölümler:

    Sadece Çin’de değil Avrupa ve Amerika’da da arılar ölüyor. 2006’da ABD’de, 2008’de Almanya’da toplu ölümler oldu.
   Arıların ölümüne böcek ilaçlarının sebep olduğu ortaya çıktı. Bugünlerde sadece çok düşük dozda kullanılmasına izin verilen Neonikotinoid adlı tarım ilacının da arıların yok olmasına yol açtığı tespit edildi.
   Fransa ve İngiltere’de yapılan araştırmalar Neonikotinoid adlı ilacın küçük dozlarının bile zararlı olabileceğini
 gösteriyor. Zehir, bitkinin üzerine doğrudan sıkılmıyor, tohumları Neonikotinoid içeren bir karışımda yıkanıyor.
 Böylece madde bitkinin içine nüfuz ediyor. Böylece arıların daha az miktarda zehre maruz kalması, bitkileri
 yiyen zararlıların ise doğrudan zehirlenmesi hedefleniyor.
    Ancak araştırmacılar yaptıkları deneyde hayvanlara kültür bitkilerinde kullanılan dozda zehir verdi. 6 hafta
 sonra zehre maruz kalan arıların oluşturduğu kolonilerin yüzde 85’inde kraliçe arı meydana gelmediği ortaya
 çıktı. Kraliçe arı tüm koloninin yaşamını sürdürebilmesi açısından önem taşıyor. Ayrıca deneyde zehre maruz
 kalan arıların kovanlarının da daha küçük olduğu tespit edildi.
    Araştırmacılar, yaptıkları ikinci bir deneyde uçuş davranışlarını araştırmak için 653 arıya çip monte etti. Arılardan bir kısmı düşük dozda Nikotinoid’e tabi tutuldu. Nikotinoid uygulanan arılarda uçuş sırasında ölümler
 diğerlerine göre 2 ile 3 kat daha fazla oldu. Araştırmacılar, zehrin arıların yön bulma yeteneğine zarar verdiğini
düşünüyor.
  Batı’daki bal arılarına pestisitlerin yanı sıra Varroa paraziti de zarar veriyor. Asya kökenli bu parazite karşı
 Asyalı bal arıları bağışıklık kazanmış durumda. Arının vücuduna bir kene gibi yapışan ya da peteklerdeki
larvalara yerleşen bu parazitler kan emiyor. Bu parazitlerle mücadele oldukça zor ve çoğunlukla sonuçsuz
 kalıyor.

   Özellikle erkek larvalar bu parazitin saldırısına uğruyor. Bu nedenle birçok arıcı yem olarak kullandığı parazitli
 erkek arıları yumurtadan çıkmadan önce toplayıp yok ediyor. Ayrıca organik asit kullanarak zararın önüne
 geçmeye çalışanlar da var. Genetiği değiştirilmiş DNA aşısıyla arıların daha dayanıklı hale getirildiği  yönteme
 ise birçok arıcı karşı çıkıyor.
   Alman Doğa Koruma Birliği’ne (NABU) göre geçtiğimiz yıllarda Avrupa’daki arı popülasyonunun yüzde 10’u
 azaldı. Bu oran ABD’de yüzde 30, Ortadoğu’da yüzde 85. Tek bir arı kolonisi 60 bin arıdan oluşuyor. Geçen kış
sadece Almanya’da 300 bin koloni yok oldu. Bu da yaklaşık 18 milyar arı ediyor.
    Yapımcı Markus Imhoof, filminde şu sonuca varıyor: “Arıların ölmesinin bir değil birçok nedeni var. Arılar insan
 uygarlığından kaynaklanan sonuçlardan ölüyor.”  "

« Son Düzenleme: 15 Kasım 2012, 23:04:57 Gönderen: Ethem Batmazoğlu »