Arı Irkları > Buckfast

Brother Adam, Buckfast Arısı, Papaz arısı…

(1/2) > >>

Arı Bakanı:


Brother Adam...

3 Ağustos ta 1898 doğdu, 1 Eylül 1996 öldü…

1916 Yılında Wight Adası üzerinden gelen bir parazit, İngilteredeki tüm yerli arıların ölmesine neden olmuş. Sadece Karniol ve İtalyan arısı sağ salmış bu salgında. (Apis mellifera carnica, Apis mellifera ligustika)…
Bunun Üzerine, Brother Adam, dayanıklı arılar bulmak için dünyanın her yerinden arıları ülkesine taşımıştır.
Türkiye de gittiği ülkeler arasındaydı, tarih 1917.
1917 yılında başlanılan yurt dışı arı transferleri 1976 yılına kadar sürmüş.
Daha önce gelişi güzel çiftleşen kraliçeler için izole bölgeler oluşturmuş. Yıl 1925.
Getirilen artılar sürekli gözlem altına alınıp ana arılar üretilmiş ıslah işlemine hiç ara vermeden yıllarca devam ediliyor.
Videonun 31 dakikası, 1952 yılında yeniden arı getirmeye başlamışlar, 1962 Ülkemizden arı götürülmüş.  Rusya, Avrupa’da bir sürü ülkeden olmak üzere, Afrika, Kıbrıs, Suriye ve Türkiye. Papazın son arı getirme işlemleri 1952 yılında başlayıp, 1976 yılına kadar sürmüş. Papazın ömrü boyunca kaç ıslah işlemi yaptığını kimse bilmiyor. Sonuçta farklı ırklardan yola çıkarak birkaç tur sonrası verimli hat yakalamasını biliyor.
Melezlenen arıların temelinde iki arı var, birisi İtalyan arısı diğeri ise Karniol arısı, bu arılar sürekli elinde mevcut. Bu arılara sürekli başka arıları çaprazlıyor. Bu günlerde nihayet formüllerin bazıları resim olarak, şema olarak piyasaya düşmeye başladı. Bizde formüllerden birşeyler çıkartmaya çalışıyoruz.
Buckfast denilen (papaz arısı) arı hibrit bir arı, formülü elinizde değilse üretme şansınız yok. Damızlığı elinizde olsa, damızlık öldüğünde gene ortada kalırsınız. Bir ara hibrit arıları tarif etmekte bayağı zorlanmıştım, bayağı zor oldu ama birkaç örnek bulabilmiştim.
Gene o örnekleri herkesin anlayacağı şekilde yazayım. Katır hibrit bir hayvandır. Siz katırın babasının eşek anasının at olduğunu bilmez iseniz katırdan katır üretme şansınız yoktur.  Papaz arısı denilen hibrit arı olan buckfast arısı da aynen böyledir, papaz arısının annesi hangi ırk arı, babası hangi ırk arı ve bunlar hangi sıraya göre melezlendiler bilmiyoruz, birisi ben papaz arısı üretirim derse yukarıdaki yazdıklarımı iyi okusun.
Bir başka örnek daha vereyim bu örneği avcılar iyi bilirler.
Kuş köpekleri vardır, birde tavşan köpekleri var. Her iki köpekte ayrı birer saf ırktırlar. Bunları çiftleştirdiğinizde zağar diye bir hibrit köpek çıkar. Zağar dediğimiz köpekten kuş köpeği üretemezsiniz, tavşan köpeği de üremez, aynı ayarda zağar da üretilemez.

Ne kadar ilginçtir ki bilim adamı olmayan bir papaz bilimsel işler çıkartmış.
Kurduğu çark dönmeye devam ediyor, bizlerde ağzımızı ayırıp bakmaktan başka bir şey yapmamışız.
Ülkemizde arıcılık adına geçmişte çok büyük hatalar yapılmıştır. Ülkemize uyup uymadığı denemeyen bir arı damızlık olarak her yere dayatılıp tüm ırkların melezlenip ekotiplerin yok olması sağlandı.
Ülkemizde çok kelli felli bilim adamıyım diyen ve diplomalı kariyer hastaları var. Gelin görün iş ürün ve ıslah mevzularına geldiğinde ortada kimseyi görememekteyiz. Ortada bir hak ve haksızlık var, elbet bu hesap bir yerlerde görülecek. Yapması gerekenleri yapmayanlar, kendilerini hiçbir şekilde kurtaramayacaklar…

miriliburak:
Ve iş bu kadar ciddi iken hala "arı arıdır" düz mantığı ile arıcılık yapmanın zararını çekmeye devam edeceğiz...

Arı Bakanı:
Aykut, ileti atarken isim verme, İngiltere'ye papaz dünyanın tüm arılarını getirmiş, genetik kirlilik olmamış...
Nedense bizim ülkemiz hemen kirlenip bozulu veriyor...

Bizimkiler hem ıslah yapmıyor, hemde her işte faal gibi gözüke biliyorlar.

Bizimkiler anadolu arısı diyor verin bana anadolu arısının safını.

Gene bizimkiler bazı arılara eko tip diyorlar, eko tipte arıların hemen hepsi aynı sertlikte veya yumuşaklıkta olmalı. 15-20 tana koloni bile birbirini tutmuyor, içinde çılgın arılarda var, çok sakinde çıkıyor bu nasıl ekotip.

Ülkemizdeki arı ölümlerini bir araştıralım, madem mevcut arılar bu ülkeye bu kadar adapte niye her yıl binlerce koloni sönmekte...

Verimsiz arılar sayesinde ülkemizde acayip şeker balı üretimleri başladı, ver şekeri arı kursağından geçmiş ise doğal bal deniliyor....

Arı ırklarını korumak çok kolay hiç kimseyi tutan yok, buyursunlar gen bankasını oluştursunlar, lak lak ile bu işler bitmiyor. Her türlü yetki ve imkanlara sahipler. Ömür gelip geçmiş ortaya elle tutulan bir şey koyamamışlar.

Aykut Gergin:
Ali bey, benim iletimi neden sildiniz anlamadım, siz de video eklerken "Brother Adam" deyip isim vermişsiniz bana isim verme diyorsunuz.

ikincisi "İngiltere'ye papaz dünyanın tüm arılarını getirmiş, genetik kirlilik olmamış,nedense bizim ülkemiz hemen kirlenip bozulu veriyor" deyip kendinizle çelişiyorsunuz, geçmişte ticari kaygılar adına Kafkas arısını tüm Türkiye'ya damızlık olarak gönderilip ekotiplerin melezlenip yok olduğunu söyleyen siziniz :)

Bence ülkemizdeki asıl sorun Bilim adamları ve arıcılık yapan kimseler arasındaki kopukluk; bu noktada Arı yetiştirme birliklerinin devreye girmesi ve belli bi standart yakalanması gerekiyor. Araştırmalar yapılıyor fakat bunlardan kimsenin haberi yok, aşağıdaki linkte 10 sayfa makale var, bunları okumadan o yapılmıyor bu yapılmıyor demek bence yanlış.


Arı Bakanı:
Benim verdiğim isim bir şeyler yapmış, ortaya bir şeyler koymuş...
Bizde dünya araştırma yapılıyor nedense ortaya makaleden başka bir şey konmuyor....
Bana makale yazanların adı degil, ortaya ne koydukları önemli. Cumhuriyet tarihimizden bu güne kadar, bir ıslah çalışmamız varmı, yok. Gen bankalarımız kurulmuş mu yok...Bölgelere göre damızlıklar oluşturulmuşmu oda yok. Peki bu adamların işi nedir, arıcıya arınıza sahip çıkın demek içinmi para alıyorlar. Kafkas arısının artık ülkemizin her yerine uymadığını, bilimcilerde söylemeye başladılar ama aradan 30 yıl geçtikten sonra...
Ben yazımda çelişmiyorum, hani bu kadar ingiltereye, dünyanın kaç ülkesinden arı taşınmış, niye genetik kirlilik olmamış. Genetik kirlilik olur diyenler benim dediklerimle çelişirler...
 
İsim verdiğinde eleştiri okları ona yönelecek, biz burada ortaya yazdığımızda yarası olanlar gocunacak.

Halimizi anlatan bir yaşanmış olay ekleyeyim durum daha iyi anlaşılsın....


Bizim arıcılıktaki bilim adamlarımız köyün dördüncü azaları gibiler... Hepsi de önemli ve şahsiyetli ayriyeten mühim kişiler.

Köyün birisinde ad amın birisi muhtarın listesinde dördüncü aza olarak seçilmiş. Evine geliyor diyor ki, hanım ben artık çok önemli bir şahsiyetim, mühim işler benden sorulur, dolayısı ile arandığımda bulunmam lazım. Bundan sonra çift sürme başta olma üzere de tarım işlerini de sen yapacaksın demiş….
Yarın çift sürülecek, sabanın sapına yapış….

Arıcılıkta her şeyi arıcı yapacak ise bilim adamlarımızın ahkâm kesmesine gerek var mı bilmiyorum.
Ben yurt dışındaki gibi araştırmalar istiyorum. Geçenlerde Çin de bir arıcılık sitesine girdim. Çin'de hangi ırk arı isterseniz bulabiliyorsunuz, tüm ırkların safı var adamlar çalışmış. İsrail mevcut ırklarını yok edip İtalyan arısına geçmiş, daha verimli bir arı bulsunlar ona kesinlikle geçerler adamlar dünyayı taramaya devam ediyorlar. YA BİZ NE YAPTIK, YATMAYA DEVAM....

Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

Tam sürüme git