Gönderen Konu: yardım  (Okunma sayısı 10129 defa)

feridun

  • Acemi Üye
  • *
  • İleti: 2
  • herkese iyi çalışmalar...
yardım
« : 06 Kasım 2010, 21:42:57 »
TÜM ARICI DOSTLARA SLM OLSUN...
BU YIL AMATÖR OLARAK ARICILIK YAPMAYA BASLADIM VE 4 ADET KOVANIM VAR.
SİZ BLOG ÜYELERİNİ UZUN ZAMANDIR TAKİP EDİYORUM GÜZEL BİLGİ  DENEYİM VE TECRÜBELERİNİZDEN DERS ALMAYA CALISIYORUM.BLOGLARIN BİRİDE NOSEMA İLE İLGİLİ ÖNLEM ALMAMIZDAN BAHSEDİLİYORDU.FUMİDİL-B İLACINI ARILARIMIZDA NOSEMA HASTALIGI OLMASA DAHİ BU İLACI KULLAMAMIZ GEREKTİĞİ BİLGİSİ VERİLİYOR.
SONBAHAR DÖNEMİNDE BU İLACI UYGULAMA YAPMALIMIYIZ.
YAPMALI İSEK NASIL VE NE SARTLARDA YAPMALIYIZ.
BİRDE VİTAMİX FORMULA VİTAMİN İLACININ KULLANIMI ARILAR İÇİN SAKINCALIMI ...
YOKSA YAARLIMI BUNU BİLMEK İSTİYORUM.

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Ynt: yardım
« Yanıtla #1 : 06 Kasım 2010, 22:43:27 »
Feridun;
Durup duruken arılara ilaç ve antibiyotik verilmez.
Önceden bunu bende yaptım, sanki çok gerekliymiş gibi hastalık olsun olamasın kesin bunları katmadığımızda gelenek tam olmuyordu, yani böyle bir gelenek vardı demek daha doğru. Hele amatör arıcıyım diye malzemeciye bunu çıtlatıp neler lazım dediğinizde kesin bu ilaçları satarlar.
Ben  üç senedir keke veya şuruplara ne ilaç nede vitamin nede antibiyotik katıyorum. Benim ilk blogumdada ilaçlı kek resimlerim vardır.
Bu gelenek ben vaz geçsemde bir çok yerde devam ediyor.
Hala kek yaptırmaya gittiğimde kekçi kesin soruyor ne katacağız diye bende hiç bir şey diyorum, oda şaşırıyor.

Siz hasta olmadıgınızda ilaç alıyormusunuz, almıyoruz. O zaman neden hasta olmayan hayvanlara ilaçlar verip, hastalık sporlarının direncini güçlendiriyoruz.

Vitaminler için herkes zararsız kullanın desede ben vitaminde kullanmıyorum.
Arılar doğal hayatlarında bal ve polenle yaşamaktalar. Balları ve polenleri birde her yaştan işçileri varsa o koloniyi söndürmek çok büyük emek ister.
Yazılarınızı küçük harflerle yazarsanız iyi olur.
 Bu konuda sorun yaşamış kişiler yazarsa daha iyi olur. Nosema genelde bozulmuş bal ve şurup yiyen arılarda olur, genelde baharda yaşanır. Kendi yiyemeyecegimiz bir şeyi arılarımıza verip sonra sorunlarla uğraşmamk lazım.
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

Şekerli

  • Yeni Üye
  • **
  • İleti: 89
    • ARICILIK İFLAH OLMAYAN BİR HASTALIKTIR
Ynt: yardım
« Yanıtla #2 : 06 Kasım 2010, 23:32:56 »
Ferudun bey,  foruma hoş geldiniz!
Ali Türk arkadaşım konuyu çok güzel açıklamış, koloninin hiç bir rahatsızlığı yokken ilaç vermeninde bir mantığı olamaz.
Sizin çevrenizde bu ilaçları gelişi güzel kullanan olabilir, hoş, satıcıyada sorsanız hasta olmayan koloniye kullanmanız için bir sürü ilaç tavsiye eder, malını satmaya bakar.
Ama siz, siz olun sağlıklı bir koloniye kesinlikle ilaç vermeyin.
Koloninin nosemaya yakalanmaması için, arılara ekşimiş, bozulmuş bal ve şurup vermeyin!
Şimdi kışa girerken kovanları, yerden 30-40 cm kadar yükseltip, kovan girişinden içeri su girmemesi için kovanın ön tarafını 2 cm kadar öne eğin.
Nosemanın bir sebebide rutubettir.
Ben de Edirne'liyim,siz Edirne'nin neresindensiniz?

http://alisekerli.blogspot.com/
« Son Düzenleme: 06 Kasım 2010, 23:36:33 Gönderen: Şekerli »

feridun

  • Acemi Üye
  • *
  • İleti: 2
  • herkese iyi çalışmalar...
Ynt: yardım
« Yanıtla #3 : 06 Kasım 2010, 23:37:46 »
her ikinizede ilgi ve alakanızdan dolayı cok teşekkür ederim.
allah razı olsun
ali bey bu arada ben edirnenin süloğlu ilçesindenim
süloğlu merkezde ikamet etmekteyim.

şeref KORKMAZ

  • Yeni Üye
  • **
  • İleti: 55
Ynt: yardım
« Yanıtla #4 : 07 Kasım 2010, 11:56:31 »
     Kovanlara   bölme  tahtası  koydum. Bu  arada  fazla olan ballı  polenli  çıtaları  aldım.

Kovanların  besinleri   Ekim  ayı  itibarıyla  iyiydi. Bayram  tatili  uzun  bu  tatilde  tekrar

kontrol  ettiğimde , yiyeçeği  azalanlara  ballı  polenli  çerçevelerdenmi  vereyim.

Yoksa  koyu  şurup mu  versem  olur.  Aklımdaki  soru  ballı polenli  çerçeveleri  Mart  ayı 

gibi  versem mi iyi olur  veya şimdi mi  versem  iyi  olur..?

                                                                 Selamlar  olsun...

Şekerli

  • Yeni Üye
  • **
  • İleti: 89
    • ARICILIK İFLAH OLMAYAN BİR HASTALIKTIR
Ynt: yardım
« Yanıtla #5 : 07 Kasım 2010, 21:16:08 »
Şeref Bey: Nerede ikamet ettiğinizi bilmiyorum, şayet sahil kesiminde yani soğukların başlamasına 1 ay gibi bir süre varsa koyu şurup ile takviye yapabilirsiniz (1 ölçü su 2 ölçü şeker) Şartlar, şurup vermenize uygun değilse kenara koyduğunuz ballı çerçevelerden takviye yapmanız daha doğru olur bence.

Kolay gelsin...

http://alisekerli.blogspot.com/

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Ynt: yardım
« Yanıtla #6 : 07 Kasım 2010, 23:00:21 »
Şeref Korkmaz;
Sanırım İstanbul civarındasınız.
Benim size tavsiyem polenli çıtaları kovanda bırakmanız yönünde olacak. Kovan dışında polenli çıtaları korumak zor, polenler bozulup küflendiğinde, hem poleni hemde çıtadaki petegi kaybedersiniz.
Benim çok kullandıgım kovan sıkıştırma yöntemim ve açık balları sıkıştırılmış arının yatagına çekmesi için uyguladığım sistem filimli olarak paylaşıldı.
Bir izleyin kafanıza yatarsa uygularsınız.

Kovanı sıkıştırma filimi, bu zayıf koloniler içindir, arıları sarabilecekleri alanda bırakıp, çuvalla bölüyorsunuz.
İkini filimde ise çuvalla böldüğünüz kovanın arısız bölümüne açık baları veya sırı alınmış balı, yan taraftan arının yatagına çıktiriyorsunuz. Dolayısı ilede yavru yapan ırk olasa bile koloni içerden çektigi balla kendisini bloke eder.
2008 yılında çekip yayınladıgım filim.
Buda aynı yöntemle sıkışan koloniye yan taraftan bal vermek. Ballı çıtaları saklama zor. Bo Yöntemde yarım yamalak balları arılara taşıtıyoruz.
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

şeref KORKMAZ

  • Yeni Üye
  • **
  • İleti: 55
Ynt: yardım
« Yanıtla #7 : 08 Kasım 2010, 12:51:02 »
             Sayın  Arı  Bakanım  bu  nasıl  bir  arı  , takım  elbise  kıravat  kovanın  içine  dalmışsınız.
  Evet  İstanbul   un  beldesi    Ağva  nın   köyünde ,  bu  arı  sevdasını  öğrenmeye  çalışıyorum.
  Yolumuz  uzun  ,  stajımız  uzun  ,  epeyce  kovan   söndürdüm , her  kovan  söndüğünde  bir  tecrübe  kazandım.
  Daha  önceleride  sizleri  izliyordum , beraber  aynı  kuruluşta  görev   aldığımız   Zafer  Anlayışlı   kardeşimizin  tavsiyesiyle.
  Sayın  Bakanım  polenli  ballı  çerceveleri  12  saat  derin  dondurucuda  beklettim  , bunun  artı  ve  eksileri  ne  olabilir .
  Şekerli  beye  ve  bakanıma  teşekkürler  ,   kolay  gelsin..
                                                                                             Selamlar  olsun...   

Arı Bakanı

  • Yönetici
  • Özel Üye
  • *****
  • İleti: 1.183
    • Ali Türk
Ynt: yardım
« Yanıtla #8 : 11 Kasım 2010, 21:36:17 »

             Sayın  Arı  Bakanım  bu  nasıl  bir  arı  , takım  elbise  kıravat  kovanın  içine  dalmışsınız.
  Evet  İstanbul   un  beldesi    Ağva  nın   köyünde ,  bu  arı  sevdasını  öğrenmeye  çalışıyorum.
  Yolumuz  uzun  ,  stajımız  uzun  ,  epeyce  kovan   söndürdüm , her  kovan  söndüğünde  bir  tecrübe  kazandım.
  Daha  önceleride  sizleri  izliyordum , beraber  aynı  kuruluşta  görev   aldığımız   Zafer  Anlayışlı   kardeşimizin  tavsiyesiyle.
  Sayın  Bakanım  polenli  ballı  çerceveleri  12  saat  derin  dondurucuda  beklettim  , bunun  artı  ve  eksileri  ne  olabilir .
  Şekerli  beye  ve  bakanıma  teşekkürler  ,   kolay  gelsin..
                                                                                             Selamlar  olsun...   

Şeref Korkmaz Bey;

Epeyce kovan söndürdüğünüze göre bir çok sorunun cevabını bulmanız gerekirdi.
Zafer Anlayışlı abim eskisi gibi değil, geldiği nokta kendi yağıyla kavrulur durumdadır.

Buzdolabına peteklerin konulmasıyla alakalı bir yazınız var onu anlayamamışınız.
Yada petekler niçin derin dondurucuda bekletilir dersek.

Ballı çıtaları değil de içinde polen olanları dondurucuya atmak lazım.
Arılar polen toplarken, kelebeklerin bıraktığı ağkurdu yumurtalarını da derleyip kovana getirir ve polenlerle birlikte depolar. Uygun ortamı bulan ağ kurdu yumurtaları polen içinde doğup büyümeye başlarlar, zayıf bir koloni bunlarla başa çıkamaz ve kovanı ağ kurdu istila eder ve kolonideki arılar zaman içinde kovanı terk etmek zorunda kalırlar. Ya da koloni söner.

Bu ağkurdu koloninin dışında bir yerde istiflenen peteklerde oluşur. Durum gene aynıdır serin havada ve soğuklarda ağkurdu yumurtaları hayat bulamazlar. Ağ kurtlarının doğması için belli bir sıcak ortamın olması gerekir. Bu ortam oluştuğunda polenli peteklerden bol miktarda ağkurdu doğar ve petekleri kullanılamaz hale getirir. Ağkurduyla mücadele ise organik asitler, kükürt dumanı ve soğukla yapılır.

Dünyaya gelmiş ağkurtlarını kükürt dumanı öldürüyor.
Asit yumurtadan dogmasını engelliyor, sistemli bir şekilde sirke asiti uygulanırsa gene ağ kurtları faaliyete geçemiyor yani doğum olmuyor.

Asit ve kükürt hiç bir zaman ağ kurdu yumurtalarına zarar vermiyor. Mücadele aksadığında ağkurdu hemen faaliyetine başlayıp gereken tahribatı çok kısa sürede yapar.

Polenli çıtaların dondurulması ise ağ kurtları yumurtalarının ölümüne neden oluyor. Dondurulan peteklerdeki ağkurdu yumurtaları ölüyor. Bunun için polenli petekleri dondurmak çok önemli, fakat yüzlerce peteği olan bunları nasıl donduracak. Az sayıda kolonisi olanların uyguladığı yöntemler arasında diyebiliriz. En ideali ise arıcıların peteklerini soğuk hava depolarında saklaması. Şimdilik böyle bir sistem hep proje aşamasında kalıyor.

Günümüzde birçok alanda biyolojik mücadele yöntemleri araştırılıyor.
Genelde biyolojik yöntemlerde, mücadele edilecek düşman nelerden hoşlanıyor nelerden hoşlanmıyor, bunlar tespit edildiğinde sorunu çözmek çok kolaylaşıyor.
Ağ kurdu içinde bu konu araştırılmalı.
Arıcılık, arıyı yönetme sanatıdır... Siz arıyı yönetemez iseniz, arılar sizi yönetir...

Ali Türk

şeref KORKMAZ

  • Yeni Üye
  • **
  • İleti: 55
Ynt: yardım
« Yanıtla #9 : 12 Kasım 2010, 11:23:56 »
         Sayın  Arı  Bakanım   verdiğiniz  , bilğiler  için  tüşekkür  ederim.

 Sizlerden  öğrenmeye  çalışıyorum. Dediğim  gibi  staj  ediyorum. Devamlı  araştırıyorum ,

 Nazari   bilğilerimizi   ameliye   dökerken ,  hatalarım   oluyor ,  tabi  kovanlar  sönüyor.

                                                                        Selamlar  olsun